HRANT DİNK VAKFI VE NEFRET TİCARETİ
30 Ağustos 2012 11:42 tsi
Hrant Dink Vakfı'nın "nefretsoylemi.org" adlı bir sitesi var. Site bütün ulusal ve yerel medyayı tarayarak nefret söylemi içeren yazıları ve bunların yazarlarını rapor ediyor.Karşılığında da AB fonlarından ve Alman vakıflarından para alıyor.
Hrant Dink Vakfı ve Nefret Ticareti
Bundan 5-6 yıl önce Hrant Dink'in ölümü, Boğaziçi intelijensiyasında, bir nefret krizine yol açmıştı. Bu "menfur" eylemin yarattığı nefret dalgası, bir tsunami gibi Pera sokaklarından üzerimize doğru yürümüş; gözlerimizi ve kulaklarımızı, ulusal bir "nefret söylemi"yle doldurmuştu.
"Üzerimize doğru" diyoruz çünkü; pankartlara bakılırsa Türkiye'yi 100 yıllık bir kin ve nefretle her platformda mahkum ettirmeye çalışan bir ulusun adı, Türklüğe tercih edilmişti. Eylemin fatura edildiği birim, ne hükümet, ne milliyetçi gençler, ne MİT ne jandarma ne de polisti. Hedef, doğrudan doğruya "Türklük"tü. 17 yaşındaki katile karşı geliştirilen biricik söylem, "Hepimiz Ermeniyiz - Hepimiz Hrant'ız!.." sloganıydı.
"Hepimiz Ermeni'yiz" pankartlı kozmopolitik kalabalık, eylemciye veya bir örgüte değil, doğrudan doğruya Türklüğe karşı bir "nefret söylemi" kullanıyordu
Belli ki bu kalabalık, Hrant'ın işaret ettiği "pis kanlı Türklük"ten nefret ediyor, bu kimlikten kurtulmaya çalışyordu.
Ortada bir kabahat, iki ihtimal vardı:
Kabahat, TCK 301'den yani "Türklüğe hakaret"ten mahkum olan söylemin sahiplenilmesiydi. "Hepimiz Hrant'ız!" sloganı, maktulü sahiplenerek, katili cezalandırmak gibi sunulsa da gerçekte "301'le mahkum edilen suçu övmek" kurnazlığıydı. Neden-sonuç ilişkileri içinde düşünüldüğünde bu öfkeli slogan, "pis kanlı Türkler, bunu ifşa edeni öldürdüler" anlamına geliyordu.
İhtimaller ise şunlardı.
1- Ya cenazenin arkasında yürüyen bu kalabalık, ağır nefretle, artık herşeyi göze alarak açığa çıkmış Kripto Ermeniler'den oluşuyordu.
2- Ya da İstanbul' geldikten sonra köylü olmaktan, Müslüman olmaktan, Türk olmaktan utananlar ve ilk fırsatta milli kimliğini terk etmek için bazen marksist, bazen de kürtçü ama her zaman bayrak düşmanı olanlar, aynı safta buluşmuştu.
Ben Hrant Dink cinayetinde en büyük sorumluluğun, onun tahrik edici sözlerine karşı sessiz kalarak, tatmin edici bir "söylem" geliştiremeyen yazar çizer takımına ait olduğuna inananlardanım. Bana göre eğer Türkiye'de "Türklüğün pis kanı" ifadesine "söylemli" bir karşılık verilebilmiş olsaydı "eylemli" bir karşılığa gerek kalmazdı. Halktan kopuk intelijensiya yine görevden kaçtı ve askerlik eğitimi bile almamış bir "çocuk," Hrant'ın ağır söylemini dengelemek üzere Trabzon'dan yola çıktı.
Olaydan 5,5 yıl sonda bugün Hrant'ın ölümüne ne kadar üzülsek de; "nefrete dayalı hakaret söylemi"nden hüküm giymiş bir adamın adına kurulmuş bir vakfın AB fonlarıyla muhbirlik yapmasını en az "nefret söylemi" kadar tehlikeli buluyoruz.
Hrant Dink Vakfı'nın geçen yıldan beri, "nefretsoylemi.org" adlı bir sitesi var. Site Türkiye'deki bütün ulusal ve yerel medyayı tarayarak nefret söylemi içeren yazıları ve bunların yazarlarını rapor ediyor. Bunun karşılığından da AB fonlarından ve Alman vakıflarından para alıyor.
Vakıf beni de Ülkücü düşmanlarına ve "menfur" PKK saldırılarına karşı yazdığım bir yazıdan dolayı fişlemiş, rapor etmiş. 19 Temmuz 2012 tarihli, "7 Gün 24 Saat" (*) başlıklı yazımda nefret söylemine yer verdiğim gerekçesiyle beni de herhalde makul bir para karşılığı şikayet ediyor. (**)
Hiç üzülmedim ve şaşırmadım, adamlar nelerle uğraşıyor ve nasıl çalışıyor bunu göstermek çabasındayım. Düşmanın arkamızdan söylenmesi bize gurur verse de bilim ve adalet kalemimizi emanetine almış yazdırıyor. Son yüz yıldır biraz fazla güldük; gülüp geçemiyoruz. Para kazanmak için vatandaşını satan ilgili rapor, yalan yanlış ve "iş çıksın diye" kasten çarpıtılmış
Benim sözlerimde nefret, hakaret filan yok. "Bazı eski tüfek sosyalistler Mehmetçik katillerine yol gösterdikleri için pişmandır. Kripto Ermeniler ve ajanlar ise pişman değildir." Diyorum.
Evet, 120 yıllık Türk düşmanlarını, gönüllü PKK destekçisi ve Türkiye'ye karşı ajanlığa meyilli insanlar olarak görüyorum. Nefret bunun neresinde? İnanca, kimliğe, mezhebe bir hakaret var mı?
Ey! Nefret söyleminin ustaları, 120 yıllık kin ve düşmanlık tarikatinin müridleri, Taşnakçı katliamlara doyamamış ve son 30 yıl içinde 42 diplomatımızı daha şehit etmiş, nefret eylemcisi Asala sempatizanları... Nefretin eli kanlı çocukları
Ne söyleminden hangi nefretten bahsediyorsunuz siz?..
Eğer nefretten para kazanmak istiyorsanız öyle uzaktan yalan yanlış "sözlerime" değil, karşıma çıkıp doğrudan "gözlerime" bakacaksınız.
Eğer şansınız varsa iyi para kazanırsınız!..
Şükrü Alnıaçık - Ortadoğu Gazetesi
(*): http://www.ortadogugazetesi.net/makale.php?id=11165
(**): http://www.nefretsoylemi.org/detay.asp?id=607&bolum=bizden
Kaynak: ORTADOĞU GAZETESİ http://www.ortadogugazetesi.net/makale.php?id=11436
Bu haber 841 defa okundu.
Yorumlar
+ Yorum Ekle