En Sıcak Konular

APAYDIN'IN ''KARANLIK'' KAMPI

29 Ağustos 2012 12:06 tsi
APAYDIN'IN ''KARANLIK'' KAMPI Dışişleri Bakanı Davutoğlu’nun, “Suriye ordusundan kaçan subaylar ve aileleri var. Kimse giremez” dediği Hatay’daki esrarengiz kamp olayı Meclis’e taşındı.

APAYDIN DEPREMİ

Dışişleri Bakanı Davutoğlu'nun, "Suriye ordusundan kaçan subaylar ve aileleri var. Kimse giremez" dediği Hatay'daki esrarengiz kamp olayı Meclis'e taşındı.

Tesis kimin kontrolünde?
CHP Kocaeli Milletvekili Hurşit Güneş, Hatay'daki Apaydın Kampı'na girişine izin verilmemesini Meclis gündemine taşıdı. Güneş, Başbakan Tayyip Erdoğan'a, "Apaydın konaklama tesisleri kimin kontrolü altında?" diye sordu.

Kalanların tam sayısı nedir?
Güneş, "Tesislerde kimler kalıyor? Kalanların tam sayısı nedir? Adının Abu Hüseyin Niami olduğunu bildiren kişi kimdir ve yetkisi nedir? Kampların ziyareti için Başbakanlık tarafından verilen izin Hatay için geçerli değil mi?" dedi.
 
İktidar topa tutuldu
Bunlar kimin güdümünde?
Saadettin Tantan - Yurt Partisi Genel Başkanı
Türkiye kendi kendini yönetemiyor. Türkiye yönetilen bir ülke konumunda. Bu kampta kalanlar yabancı servislerin güdümünde kullanılabilir gruplar olursa ve bunlar Türkiye'de bir kalkışma hareketinde rol alırsa ne olacak? Bunların iyi düşünülüp hesaplanması gerekir. 

Kampın resmi statüsü nedir?
Onur Öymen - Emekli Büyükelçi
Mülteci kampıysa bütün mülteci kamplarının statüsüne tabi olması lazım. Eğer askeri kampsa anayasamıza göre yabancı ülkeden asker kabul etmek için Meclis kararı lazım. Diğer devletlerin bu kamplarla teması var mı? Bu soruların cevabı mutlaka verilmeli. 

CIA-MOSSAD cirit atıyor
Osman Özbek - Emekli Tümgeneral
Türkiye'nin sınırı yok! CIA, MOSSAD cirit atıyor. ABD ve İngiliz büyükelçilik yetkilileri de geliyor deniyor kampa. Vekiller içeriye sokulmuyorsa durum ciddi. Savaş hazırlığı yapılıyor, böyle anlaşılıyor. Eğitimler veriliyor, oralarda belki aranan insanlar var.

İzmir'de mülteci paniği!
Hatay, Kilis ve Gaziantep'te Suriyeli mülteciler ile ilgili yaşanan kaygılar, İzmir'e de sıçradı. Çiğli ilçesindeki Harmandalı mahallesine, 100 milyon lira harcanarak mülteci barınma merkezi kurulma kararı, İzmirlileri ayaklandırdı. Vatandaşlar, Suriyeli mültecileri kentlerine istemediklerini açıklarken, AKP İzmir milletvekilleri ise kampın Avrupa ülkelerine kaçmak isterken yakalanan mülteciler için barınma merkezi olacağını savundu.

"Apaydın sığınmacı değil, terörist yuvası"
Türkiye Cumhuriyeti Devleti'ni temsil eden vekillerin dahi içeri alınmadığı Hatay'daki Apaydın Kampı'nın "özel" statüsü, diplomatik ve siyasi çevrelerin tepkisini çekti.

Suriye'den kaçan askerlerin kaldığı Hatay'daki Apaydın Kampı'nın statüsü tartışma çıkardı. Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu'nun CHP'lilerin istedikleri kampa girebileceğini, ancak Apaydın'ın "farklı" statüde olduğunu söylemesi tepki gördü. Davutoğlu, "Askerlerin olduğu kamplara giriş için, gelenlerin de oluru alınmalı. Sivillerin kaldığı kamplara gitmek istenirse kolaylık sağlanır. Ama güvenlik nedeniyle hassasiyet ve kaygı varsa o zaman farklı uygulama doğaldır. Bu BM normlarına da uygundur" demişti. YENİÇAĞ'a konuşan siyasiler, diplomatlar ve emekli askerlerin bu konudaki görüşleri şöyle:

Ben sanki katilim
Hurşit Güneş (CHP İstanbul Milletvekili): Türkiye'ye mülteci sıfatıyla giriş yaptıysa unvanını bir kenara bırakmak zorundalar. Mülteci mültecidir. Kamptaki mültecilerle muhatap olmak istemediğimi, yetkililerle görüşmek istediğimi belirttim. Can güvenliklerini tehdit ettiğimizi söylediler. Zaten mültecilerle görüşmeyecektim. Sanki ben 5 kişiyi katletmişim gibi içeridekilerin can güvenliğini mi tehdit edeceğim. Bu çok ayıp. Ben talep etmemişim, mültecinin haberi yok. Bu tamamen çarpıtılıyor. Bunların hepsi muhalif ama birbirleriyle kalmak istemiyorlar. Mültecinin seçme hakkı olur mu. Bülent Arınç'ın açıklamasını ayıplıyorum. Bizim için 'kötü niyetli, provakatif' diyor. Biz neyi kışkırttık, olay mı çıkardık. Bana milletvekili görevimi yaptırmadınız.

Karanlık aydınlatılsın
Süleyman Çelebi (CHP İstanbul Milletvekili): Kampta sıkıntı olduğunu vatandaş söyledi. O kamptan gelenlerin huzursuzluk çıkardığını öğrendik. Konuyla ilgili gidip incelemede bulunmak istedik. Asıl kaygı verici olan Davutoğlu'nun açıklamalarıdır. Buranın özel bir kamp olduğunu kabul etti. Bu karanlık ortadan kaldırılmalı, o kampla ilgili sorunlar bitirilmeli. İçeride kimseyi sorgulama niyetinde değildik. Biz oradayken, birisi 'Ben burada eğitim yaptırıyorum, karşı dağda savaşıyorlar' dedi. Bir diğeri ise 'Bunları kıtır kıtır doğramak lazım" diye tehdit etti. Arapça olarak bunu söylediler. Demek ki bizim orada olduğumuz içeriye iletilmiş. Kim kime tehdit oluşturuyor bunu iyi görmek lazım. Burada bütün ajanlar cirit atıyor, bu ülkenin vekili kapıdan içeri giremiyor.

Türkiye'nin sınırı delindi CIA-MOSSAD at oynatıyor
Osman Özbek (Emekli Tümgeneral): Enteresan şeyler oluyor. Kampsa kamptır, açın görsünler. Bir de milletvekillerini tehdit ediyorlar. 'Sizi kıtır kıtır keseceğiz'demişler. Vekiller giremiyorsa gizli bir şey var demek ki. Türk halkının hoşuna gitmeyecek şeyler var öyle anlaşılıyor. Savaş hazırlığı yapılıyor böyle anlaşılıyor. Eğitimler veriliyor, belki aranan insanlar var. Gidip görmek gerekir. Tampon bölge kurma çalışmaları sürüyor. Çocuk ne diyor orada 'babam çatışmaya gitti akşam gelir.' Bunları alt alta koyarsanız para karşılığı insanlar oraya gidip çatışıp geliyor. Türkiye'nin sınırı yok. CIA, MOSSAD cirit atıyor. ABD ve İngiliz büyükelçilik yetkilileri de gidiyor deniyor oraya. Barzani oradaki PKK'yı destekliyor bana göre. Barzani'nin Akdeniz'e açılma çabaları var. İkisi de birbiriyle irtibatlı. Barzani'yi kim destekliyor. Ahmet Davutoğlu, ağabey diyor zaten Barzani'ye. PKK'nın orada desteklenmesi terör örgütü üzerinden Davutoğlu'na dayanıyor. Tersini söylerlerse inanmamak gerek herhalde. MOSSAD orada eğitim veriyorum demez ama eğitim verir. CIA'nın olduğu yerde her zaman MOSSAD vardır. Suriye söz konusu olduğu zaman MOSSAD vardır bunu artık konuşmaya bile gerek yok.

CHP'li vekiller Suriyeli kaçakları mı öldürecekti
Onur Öymen (Emekli Büyükelçi): İnsanlar mülteci olduğu andan itibaren eski sıfatlarından vazgeçer. Bunların sıfatı da mülteci. Bunlar Mülteciler Yüksek Komiserliği'ne müracaat etmiş mi etmemiş mi? Bunun cevaplandırılması lazım. Suriye'deki savaşa profesyonel asker yetiştiriliyor iddiası var. Eğer böyle bir durum varsa mülteci olmaktan çıkarlar. Suriye'deki ayaklanma Türkiye üzerinden yönetiliyor diye ciddi iddialar da var. Bu kampın resmi statüsü nedir? Bunun cevabı yetkililer tarafından acilen verilmeli. Mülteci kampıysa bütün mülteci kamplarının statüsüne tabi olması lazım. Mülteci değil de askeri kampsa Anayasamıza göre yabancı ülkeden asker kabul etmek için Meclis kararı lazım. Ama bu adamlar Meclis kararı olmadan geldiğine göre mülteci sıfatıyla gelmiştir. Bu kamplar Türkiye'nin denetiminde mi, BM Mülteciler Yüksek Komiserliği denetiminde mi? Diğer devletlerin bu kamplarla teması var mı? 'Bunların can güvenliğini korumak için içeri kimseyi almıyoruz'dersen, kendi vekilinin Suriyelinin can güvenliğini tehdit edebileceğini söylemiş olursun.

O kamp Meclis gündeminde
CHP Kocaeli Milletvekili Hurşit Güneş, Apaydın Kampı'na girişine izin verilmemesini Meclis gündemine taşıdı. Güneş, Başbakan Tayyip Erdoğan'a, "Apaydın Kampı kimin kontrolü altında. Abu Hüseyin Niami kimdir ve yetkisi nedir. Kampta kalan kişilerin silah ve askeri mühimmatı var mı. Abu Hüseyin Niami, kendisine bağlı 200 silahlı kişinin bulunduğu yönünde açıklama yapıyor. Bu konuda şahsızınız ve hükümetinizin bilgisi var mı" diye sordu.

Kalkışmada arkamızdan vururlar
Yurt Partisi lideri Sadettin Tantan, Türkiye'deki kampların hiç birisinin bize ait olmadığını 
iddia etti.

Yurt Partisi Genel Başkanı Sadettin Tantan, TBMM Başkanı Cemil Çiçek'in "mutabakat metni" diye ortaya sürdüğü belgenin, Türk siyasetinin Türkiye ile ne kadar ilgisiz olduğunu gözler önüne serdiğini söyledi. Tantan, "Çiçek'i kutlarım. Bu metinle TBMM'nin neden terörle mücadele edemediği, neden yabancı servislerin kucağındaki bir örgütle masaya oturtulmak istendiği ve yine neden Suriye bataklığına saplandığı açık seçik ortaya çıkıyor" dedi. Yabancı servislerin kucağında Orta Doğu bataklığına saplandığımızı ileri süren Tantan, şöyle konuştu:

Türkiye'yi kullanıyorlar
"Mutabakat metni, neden PKK ile mücadele edemeyip adeta yalvarırcasına 'silahları bırak' diye zaman zaman ortaya çıktıklarının açık belgesi. Neden PKK'nın malvarlıklarına ve Kandil'e el koyamadıklarının açık bir göstergesi. PKK'yı kullanan güç, Türkiye'yi de kullanıyor. Türkiye Oslo'da masaya oturarak, PKK'yı taraf ülkenin savaşanları gibi gerilla olarak kabul etmişti. Bu metin Türk kimliğinin ortadan kaldırılması ve anayasa çalışmasını hızlandırmak için milletin kafasını bulandırmak üzere ortaya atıldı. TBMM varken STK'lardan ya da başka yerden niye medet umuyorsunuz. BDP'nin PKK'nın esiri olduğunu herkes biliyor. Kımıldama şansları yok. KCK devlet yapılanmasını seyrediyorsunuz."  Türkiye'nin kendi kendini yönetemediğini, Meclis'in ise Türk halkını temsil etmediğini ileri süren Sadettin Tantan, şöyle devam etti: "Bu metin, Meclis'in Türk kimliğini temsil etmediği, Türkiye Cumhuriyeti'ni temsil etmediğinin açık belgesi. Terörle 40 yıldır iç içe yaşayan bir ülkenin neden terörle yaşamaya mahkum edildiğinin belgesi. Türkiye'ye gelen Suriyeli muhalifler, bir kalkışma hareketinde rol alırsa ne olacak? Bütün bunların iyi düşünülüp hesaplanması gerekir. Malatya'dan kalkan uçağın düşürülmesi, Gaziantep'teki bombalama, Uludere olayları hiç birisi birbirinden ayrı olaylar değil. PKK'lı militanlarla siyasetçilerin öpüşmesi, buna karşı devletin ve iktidarın sessiz kalması, parlamentonun ne kadar tutsak kaldığının göstergesi. Sayın Bahçeli, dokunulmazlığı kaldırtmak isteyeceğinize terörü besleyen en büyük kaynak, kara para ekonomisi, terörün finansmanı, kayıt dışı ekonomi, fuhuş ekonomisi bunlara el koymak için neden bir yasal çalışmayı TBMM'ye taşımıyorsunuz?"


Tarihi başkaları yazıyor, Türkiye sadece figüran
Sığınmacı kamplarında yaşananları yakından izleyen CHP Gaziantep Milletvekili Mehmet Şeker'den şok bir iddia daha. Mültecilerin yüzde 75'inin ya suçlu ya da ajan olduğunu ileri süren Şeker, "Bunların sadece yüzde 25'i masum. Diğerleri ya kaçakçı, ya ajan. Tayyip Erdoğan kumar oynadı, kaybettiğini bile bile masadan kalkmıyor" dedi. Kamplarda olay çıkaranların liderliğini "sığınmacı" adı altında içeri sızan ajanlar olduğunu vurgulayan Şeker, "Polisin belindeki silahı alma gücünü bu insanlara kim veriyor. Polisin belinden silahını alabilen birine karşı bölgedeki vatandaşı kim koruyacak. Dünyada tarih yazan ya emperyalist gruplardır ya da ulusal mücadele veren dik duran uluslardır. Biz ikisi de değiliz. Tarihi başkaları yazıyor, Türkiye figüranlık yapıyor" diye konuştu.


120 bin mülteci AKP'nin rant kapısı oldu!
CHP Hatay Milletvekili Refik Eryılmaz, hükümetin tampon bölge kurmak için umudunu sığınmacılara bağladığını söyledi. Eryılmaz, "Mülteci sayısı 120 bine yakın. Suriye sınırları içerisinde tampon bölge kararı çıkaracaklar. Gerekçe olarak da, 'Sığınmacı sayısı çok fazla. Bunları Türkiye sınırları içerisinde kabul etmemiz zor. Suriye içerisinde bir yer oluşturmak gerekir'diyecekler" dedi. Sığınmacıların özellikle AKP'liler için iyi bir rant kapısı haline geldiğini de ifade eden Eryılmaz, "Halk şikayetçi. AKP'liler ise bu işten memnun. Çünkü rant elde ediyorlar. İhaleler açılıyor, evler kiralanıyor, AKP'liler apartmanlarındaki katları yüksek rakamlarla kiraya veriyorlar. Bu yardımlardan rant sağlanıyor. Bu kesim memnun. Halkın diğer kesimi memnun mu?" dedi.


"Davutoğlu  kendini Kissinger gibi görüyor" 
MHP Hatay Milletvekili Şefik Çirkin, Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu'nun PYD ile PKK'nın birbiriyle ilgisi olmadığı yönündeki sözlerine tepki gösterirken Bakan'a "Kendisini Kissinger sanıyor" dedi. Çirkin, "Sayın Ahmet Davutoğlu, nam-ı diğer Avutoğlu, Suriye'de Kürtlerin bağımsızlık hareketini desteklediklerini hatta bunu Esad'dan bile talep ettiklerini söylemiştir. Türkiye Cumhuriyeti Devleti Dışişleri Bakanı'nın bunu hangi zekayla söylediğine inanmakta güçlük çekiyoruz. Kendini Kissinger sanıyor" sözleriyle tepki gösterdi. Davutoğlu'nun Esad'a yaptığı teklifi Obama'nın Türkiye'ye yapması halinde cevabın ne olacağını merak ettiğini anlata Çirkin, "Eğer biz de Esad gibi kabul etmezsek, Suriye'nin başına gelecekler bizim de başımıza gelecek mi" diye sordu.

500 asker ve polis himaye ediliyor!
Hatay'da eğitim amaçlı kullanıldığı iddia edilen Apaydın Kampı'nda, aralarında 30 Suriyeli generalin de bulunduğu 500 rütbeli asker ve polis eşleriyle birlikte kalıyor.

Türkiye'ye sığınan Suriyeli askerlerin barındığı Hatay'daki "Apaydın Kampı" Ankara'yı karıştırdı. Türkiye'ye kaçan Suriyeli asker ve polis ile ailelerinin barındığı Hatay'daki Apaydın kampı, CHP'li milletvekillerinin içeri alınmaması ve eğitim amaçlı kullanıldığı iddiaları nedeniyle esrarengiz bir özellik kazandı. Milliyet'te yer alan habere göre, 500 dolayında farklı rütbede asker ve polis aileleriyle birlikte 4 bin kişinin barındığı kamptaki Suriyeli general sayısı, son gelenlerle birlikte 30'a çıktı. Hatay Valisi Celalettin Lekesiz'e göre, Adalet Bakanı Sadullah Ergin'in bile girmediği kampta, 500 farklı rütbede asker ve polis aileleriyle birlikte kalıyor. Kampta, barınma ve yemek dağıtımı hizmetleri Türk Kızılayı tarafından sağlanıyor. 

MİT personeli de var
Son dönemde gelen askerlerin ailelerini de getirmeleri üzerine kamptaki sığınmacı sayısı 4 bine çıktı. Dış güvenliğini jandarmanın sağladığı kampta, Dışişleri ile MİT personeli de görev yapıyor. Subaylara, belirli günlerde "çarşı izni" verildiği ve ilçeye giderek alışveriş yaptıkları ifade edildi. Ancak son dönemde kampa giriş ve çıkışlar sıkı denetim altına alındı. CHP milletvekilleri Hurşit Güneş ile Süleyman Çelebi'nin kampı ziyaret etmelerine izin verilmemesi, kampla ilgili iddiaları da gündemde öne çıkardı. Çelebi, şu değerlendirmede bulunmuştu: "Kampta kalanların eğitildiği, bölge halkını tehdit ettikleri, 'Bir gün sıra burdaki Alevilere de gelecek' dedikleri iddiaları bize aktarıldı. Valiliği aradık, yetkinin Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı'nda (AFAD) olduğunu söyledi. AFAD ise 'Başka bir kampı ziyaret edebilirsiniz ama oraya giremezsiniz' dedi. Kapısına kadar gittik, içeri almadılar."  

Nisan 2011'de kuruldu
Geçtiğimiz yıl nisan ayından beri Türkiye'ye sığınan Suriyelilerin sayısı 100 bini geçti. Bunların bir kısmı ülkelerine dönerken, Türkiye kurduğu çadırkent ve konteynerkentlerde sığınmacıların tüm ihtiyaçlarını karşılamaya devam ediyor. Başbakanlık Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı (AFAD), ilk olarak 2011 yılının nisan ayında Hatay'ın Altınözü ve Yayladağı ilçelerinde 2'şer, Reyhanlı, Apaydın, Karbeyaz'da 1'er, Şanlıurfa-Ceylanpınar ve Gaziantep-İslahiye'de 1'er olmak üzere toplam 9 çadırkent ve Kilis'te 12 bin kişilik 1 adet konteynerkent kurdu. AFAD'ın gönderdiği ödenekler ile kurulan kamplarda; okul, cami, ticaret, polis ve sağlık merkezi, çocuk oyun alanları, televizyon izleme üniteleri, su deposu, arıtma merkezi yer alıyor.

ABD ve İngiltere'den kaosa hazırlık ziyareti
ABD ve İngiliz Başkonsolosları, ilk olarak geçtiğimiz yılın nisan ayı başında Yayladağı ve Cilvegözü sınır kapılarını ziyaret etti. Bu ziyaretten bir ay sonra Suriye'nin Türkiye'ye yakın Cısr Es Sugur kasabasında olaylar ve Türkiye'ye geçişler başladı. Geçişlerin yapıldığı Hatay'ın Yayladağı ve Cilvegözü sınır kapılarında, ABD ve İngiliz başkonsoloslarının 2.5 ay önce inceleme yaptıkları ortaya çıktı. Suriye'nin Hatay sınırına yakın bölgesinde bulunan Cisr Eş Şuğur kasabasında henüz olaylar ve Türkiye'ye geçiş konusunda toplanmalar başlamadan, İngiltere'nin İstanbul Başkonsolosu ile ABD'nin Ankara ve Adana Başkonsoloslarının, Yayladağı ve Cilvegözü sınır kapılarını ziyaret etmesi manidar bulundu.

Nezaket ziyaretiymiş!
Sınırdan ilk geçiş 29 Nisan 2011'de yaşanırken, 5 Nisan'da Hatay'a gelen İngiltere'nin İstanbul Başkonsolos Yardımcısı Sarah Mooney, Cilvegözü ve Yayladağı sınır kapılarına gitti. Mooney, Suriye'de bir kriz yaşanması durumunda bu ülkedeki İngiliz vatandaşlarının tahliyesi konusunda araştırma yaptığını açıkladı. Ardında da 13 Nisan'da ABD'nin Ankara Başkonsolosu Richard Appleton ile Adana Konsolos Yardımcısı Amanda Joy Monsour, bu iki sınır kapısında inceleme yaptı. İki ABD'li yetkili, Hatay Vali Yardımcısı Orhan Mardinli ile de görüştü. Yayladağı Kaymakamı Tolga Polat'ı da ziyaret eden ABD'li Appleton ile Mansour, gümrük sahasını da gezdi. Kaymakam Polat, görüşme sonrası, Appleton'in nezaket ziyaretinde bulunduğunu söyledi. 

Arkasında ne var?
Halep Valisi Ahmet Mansura, olaylar öncesi Hatay'a gelen ABD ve İngiliz elçilerine dikkat çekerek şunları söylemişti: "Olaylar başlamadan önce elçiler Hatay'ı neden ziyaret etti? CIA'nın imaj ajanı, aktris Angelina Jolie, Hatay'a geldi. Ancak daha gelmeden Hatay ayağa kalktı. Bazı Hataylılar, Jolie'nin ziyaretine şiddetle karşı çıkarken,  'İstemiyoruz. Hatay'a gelmesin'dedi. Aynı olaylar Libya'da da oldu. Angelina, Tunus-Libya sınırına gitti, sonra Libya bombalandı. Şimdi amaçları Suriye'yi bombalatmak. Angelina'nın gittiği yer bombalanıyor. O, bu oyunun bir parçası."

İzmir'de "Harmandalı" kaygısı
Hatay, Kilis ve Gaziantep'te Suriyeli mülteciler ile ilgili yaşanan kaygılar, İzmir'e de sıçradı. Çiğli ilçesindeki Harmandalı mahallesine, 100 milyon lira harcanarak mülteci barınma merkezi kurulma kararı, İzmirlileri ayaklandırdı. İzmirli vatandaşlar, Suriyeli mültecileri kentlerine istemediklerini açıklarken, AKP İzmir milletvekilleri ise kampın Avrupa ülkelerine kaçmak isterken yakalanan mülteciler için barınma merkezi olacağını savundu. CHP İzmir Milletvekili Erdal Aksünger, konuyu TBMM'ye getirerek Başbakan Tayyip Erdoğan tarafından cevaplandırılması istemiyle soru önergesi verdi. Aksünger, İzmir'in Çiğli ilçesinde halen yolu, suyu ve elektriği bulunmayan mahalleler olduğunu belirterek, bu vatandaşların sorunlarının çözümü yerine, mülteciler için 100 milyon lira para harcanmasını eleştirdi. Aksünger, mülteci barınma merkezinin 60 dönümlük bir arazi üzerinde kurulmaya başlandığını belirterek, "Çiğli'deki kamp faaliyete geçtikten sonra, burada Suriye'den kaçan askerlerin eğitileceği iddiası doğru mu" sorusunu yöneltti. CHP İzmir milletvekili Aytun Çıray da, "Çiğli'ye mülteci kampı, İzmir'in kalbine indirilmiş hançerdir" dedi.


Kaynak: YENİÇAĞ  http://www.yg.yenicaggazetesi.com.tr/habergoster.php?haber=72148


Bu haber 883 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    Yazarlar

    En Çok Okunan Haberler

    Şirket Haberleri ŞİRKET HABERLERİ


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    6,447 µs