En Sıcak Konular

KADINLARIN SOYADI MESELESİ

26 Ağustos 2012 17:52 tsi
KADINLARIN SOYADI MESELESİ Kadının kocasının soy ismini taşıma zorunluluğu kadına vurulmuş en büyük prangadır. Kadının bu prangadan kurtulması gerekmektedir.

Kadınların soyadı meselesi

Türkiye'de kadınlarımızın karşılaştığı en büyük sıkıntı soy isim meselesidir. Evlenen kadınlar, kocalarının soy ismini taşımak zorundadırlar. Halbuki bu insani bir davranış değildir. Çünkü soy isim, adı üzerinde kişinin mensup olduğu soyu göstermektedir. Kadın da babasının soyuna mensuptur. Çünkü nesep baba üzerinden geçmektedir. Ama evlenen kadında maalesef bu ayrıntı dikkat edilmemekte, kadın kocasının soy ismini taşımak zorunda kalmaktadır.

Kadınlarımız, evlenince kocasının soyuna mı geçmektedir? Soy evlilik yoluyla mı oluşmakta? Yoksa kişinin babasının yani taşıdığı kan bağıyla mı oluşmaktadır?

Kadın evleninceye kadar babasının soy ismini taşımaktadır. Bu soy isimle okumakta ve diplomalar elde etmektedir. Evlenince soy ismi değiştiğinden bu taşıdığı diplomalarının kendisine ait olduğunu ispatlamak için yanında bir de evlilik cüzdanı eklemek zorundadır. Es kaza herhangi bir nedenden dolayı boşansa tekrar babasının soy ismini almaktadır. Bu esnada bir iki ticari iş yaptıktan sonra tekrar evlense yeni bir soy isim taşımaya başlayacaktır. Bu ironi böyle devam edecektir. Ayrıca bankalarda, maliyede ve daha başka resmi dairelerdeki tüm işlemlerinde soyadının farklı olmasını izah etmek zorundadır. Evlendiğinde ise daha önce elde ettiği diplomalardaki farklı soyadlarının kendisine ait olduğunu belgelemek gerekmektedir. Bu sıkıntı böyle gider... İş kadını ise, avukatsa, yazarsa iş yaptığı insanlara bunu izah etmesi ve en mahrem sırlarını hiç tanımadığı insanlara anlatması sorunu ile karşılaşmaktadır.

Kadının kocasının soy ismini taşıma zorunluluğu kadına vurulmuş en büyük prangadır. Kadının bu prangadan kurtulması gerekmektedir. Bunun yolu da kadınların da erkekler gibi babasının soy ismini taşımaları ve evlenmeyle bu soy isminin değişmemesidir. Bu evlilikten doğan çocuklar, babalarının soy ismini taşıyabilirler. Anne de kendi babasının yani nesebinin simegesini taşımalıdır.

Bu hem adaleti ve hem de nesebin karışmasını engellediği gibi kadına da insanca verilen değeri göstermektedir. Kaldı ki Peygamberimizin nesli kızı Fatma üzerinden devam etmiyor muydu? İslamda da kadın babasının ismi ile anılmıyor muydu? Fatma binti Resulullah gibi...

Artık, kadınlarımızın lüzümsuz eşitlik çığlıkları eşitlikten sadece soyunma ve cinsel özgürlüğü anlamaları yerine daha somut ve gerçekçi sorunların peşinden gitme zamanı gelmedi mi?

Kadınlarımız kocalarının değil de babalarını nesebinden olduklarını tartışmaları gerekmiyor mu?

SOYADI'NIN MACERASI

Tarihçiler soyadının kökeni konusunda görüş birliğine sahip değiller. Fakat en bilinen ve kabul edilen görüş soyadı kullanma geleneğini milattan önce 2800'lerde Çin İmparatorluğu'ndaki herkesin aile ismini kullanması zorunluluğuna dayandığıdır. Çin'de aynı soyadını taşıyanlar evlenemezlerdi. Avrupa'da soyadını ilk kullananlar Romalılardır. Romalılarda iki değil üç isim birden kullanılıyordu Avrupa'da 1000'li yılların başlarında soyadı adetinin yaşatıcıları olarak Normanlar bilinir. Normanların asıl amacı, sağlıklı bir vergi toplama sistemi kurmaktı. Aynı isimdeki babayla oğlu ayırt edebilmek için 'Jr.' (junior) ifadesini ilk kullananlar da Normanlardır. Soyadını Avrupa'da yerleştirenler ise aynı tarihlerde Venedik'te yaşayan zengin ailelerdir. Gittikçe zenginleşen ve ticaret yoluyla da bir çok bölgeye giden Venedikli tacir aileler, isimlerinin yanında daha iyi tanınmak için aile isimlerini de eklediler. Bu aynı zamanda bir soyluluk göstergesiydi. Zamanla bu aile isimleri soy isim gibi kullanılmaya başlandı. Soyadını gerçek anlamda kullanan ilk ulus ise İrlandalılardır.

Dünya'da ilk soyadı kanunu 1787 yılında Avusturya'da çıktı. Amaç, Yahudileri asimile etmekti. Bu kanunla bütün Alman Yahudi'lerinin Almanca isim ve soy isim alma zorunluluğu getirildi.

Soyadlar aile ismine göre belirlenirdi. Ortaçağ Avrupa'sında soyadı kullanımı çok nadirdi. Soylular, bulundukları yere, aileye veya şatoya göre adlandırılırlardı. Soyadının başında İngiltere'de of, Fransa'da de, Almanya'da von, Holanda'da van eki, kişinin soylu olduğunun göstergesiydi. Diğer insanlar derebeylerine yaptıkları hizmet ile tanınırlardı. Bu hizmetler daha sonra onların soyismi oldu.

Balkan uluslarının soy isimleri karakteristik özellik göstermektedir. Sırp, Boşnak ve Hırvatlarda -iç, Polonyalılarda -ski, Çeklerde -çek, Ukraynalılarda -enko eki soyadlarında umumiyetle yer alır. Yunanlılarda -kis eki de meslek bildirir. Kazancakis, kazancı demektir. Gürcüler "çocuğu" mânâsına -şvili veya "oğlu" mânâsına -dze ekini kullanırlar. İtalyanlar da 'di'si (di Giovanni=Giovanni'nin oğlu) ekini kullanılar. Soyadlarının başında Mac (oğlu) ve O' (torunu) ilavesini İskoç ve İrlandalılar kullanır. Ruslarda önce isim, sonra baba ismi, sonra aile ismi gelir. Ruslar'da ise 'viç' ve 'iç' en çok kullanılan eklerdir. Ruslar ayrıca 'ov', 'ev', 'sky' ve 'ski' eklerini de kullanırlar. Rus soyadlarında erkek ve kız çocuklarında da farklılık vardır. Eğer babanın ismi İvan Krylov ise oğul Pyotr İvanoviç Krylov, kız ise Anna İvanovna Krylova ismini alır. İspanyollarda da isimden sonra baba ismi gelir. İspanyollarda çocuklar hem baba hem de annenin aile isimlerini aldıklarından isimler epey uzundur. Çinliler ve Macarlarda soyadları ilk isimlerden önce gelir.

Araplarda önce oğlu, sonra babası, mesleği, kabilesi ve memleketiyle anılmak âdetti. Hazret-i Peygamber'in ismi Ebu'l-Kâsım Muhammed bin Abdullah el-Hâşimî el-Kureyşî idi. Kâsım'ın babası, Abdullah'ın oğlu, Kureyş kabilesinin Hâşimî ailesinden Muhammed demektir.

Bugünkü şekliyle soyadı ilk olarak İngiltere'de yayılmış ve XVII. asırda hemen herkesin bir soyadı olmuştur

Türkiye'de

Türklerin soyadı geleneğinde kahramanlık gösterenlere, kazandığı başarı yüzünden herkesçe tanınmaları için lakap-unvan verilirdi. Normal vatandaşlarda ne olduklarını belirten ata isimlerinin yanına ( oğlu) ilave edilerek soyadlandırılırdı. Bundan daha da önce (zade) kullanılırdı. Osmanlılar, hem Türk ve hem Arap geleneğini devam ettirmişler, isimler bin (oğul) ve lakaplar eklemişlerdir. Fatih Sultan Mehmet bin Murat gibi. Ayrıca yer veya bölge ismini de kullanmışlardır. İsmail Hakkı Bursevi, Mevlana Celaleddini Rumi gibi.

Dünyada soyadı kullanmanın kanunen mecburî olduğu tek ülke Türkiye'dir. (21 Haziran 1934 ) Bu kanundaki maddelere göre önemli olanları özetleyecek olursak; yabancı ırk ve millet adlarından soyadı seçilmesi yasaklanmış, soyadı seçim hakkı aile reisi olan babaya verilmiş, yasaya aykırı soyadı bulunması halinde vatandaşın savcılığa suç bildirimi hakkı getirilmiştir.

Bu kanunu Batıdan almamıza rağmen, Batının geleneği olan sadece soyadı söylemek, Türk geleneklere aykırı bulunacağından AD ve SOYAD olarak belirlenmiştir. Soyadı Yasası'nın Cumhuriyet devrimleri arasındaki önemi, din, mezhep, sınıf ve altkimlik gibi ayrımları gizleyerek tek bir ulusal kimliğin içselleştirilmesi olarak gösteriliyordu. (...) Ancak belki daha da önemlisi yeni soy adlarının, Türkleri hemen hemen aynı adları taşıyan Arap ve Acem dindaşlarından açık bir şekilde ayırmasıydı.

İbrahim Halil Er - Milli Gazete

 

Kaynak: MİLLİ GAZETE http://www.milligazete.com.tr/makale/kadinlarin-soyadi-meselesi-248122.htm


Bu haber 2,026 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    Yazarlar

    En Çok Okunan Haberler

    Şirket Haberleri ŞİRKET HABERLERİ


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    4,792 µs