En Sıcak Konular

TARİH TEKERRÜR EDERSE KARŞILIKLI EDER

15 Ağustos 2012 21:56 tsi
TARİH TEKERRÜR EDERSE KARŞILIKLI EDER Ülkeler dış ve iç tehditlere karşı daima hazırlıklı olmak zorundadırlar. İç tehditler çoğu zaman dıştan gelen saldırılardan daha tehlikeli olabilir.

Tarih Tekerrür Ederse, Karşılıklı Eder

Ülkeler dış ve iç tehditlere karşı daima hazırlıklı olmak zorundadırlar. İç tehditler çoğu zaman dıştan gelen saldırılardan daha tehlikeli olabilir. Zira dıştan gelen bir tehlike karşısında millet birleşir, bütünleşir ve tek yumruk gibi dövüşür. Ama içten parçalanma ve içten bölünme başlarsa, toplumu tutan ana arterler çatlamaya ve ayrışmaya başlar ve bu da iç çöküntüyü tetikler.

Dış tehditler komşulardan, diğer devletlerden, hatta deniz aşırı güçlerden bile gelebilir. Dış tehdit, şekliyle, talepleri ile bellidir ve "öteki güçtür". Tanıması kolaydır. Mevcudiyeti ülke içindeki grupların aralarındaki kavgaları bir tarafa bırakarak beraber güç ve direniş sağlamalarını kolaylaştırır.

İç tehlike ise daha kalleştir, aynı görünüm ve söylem içindedir. "Senin yanında bulunur ama seni arkandan vurur." Senden ziyade başkası ile işbirliği yapmaya hazırdır veya yapıyordur da. Kendine göre sebepleri vardır ama aslında hainlik ve nankörlük yapmaktadır. Evi içinden yakmaktadır.

Tarih tekerrür eder mi?

Osmanlı imparatorluğu, 600 yıl yaşadıktan sonra bile, kolayca yenilebilir hale gelmemesi üzerine, Osmanlıyı yenip, topraklarından toprak kapmak, sömürge edinmek, bu ülkenin zenginliklerini talan etmek için harekete geçen pek çok Avrupa devleti ve onların yandaşları -iç azınlıklar- olmuştu. Osmanlı imparatorluğunun stratejik konumu ve hâkimiyeti en çok elde edilmek istenilen hususlardan birisiydi. İşte bu isteklerin sonunda meşhur "Şark Sorunu" olarak tanımlanan ve bu kod adı ile tarihe geçen siyasi ve ekonomik komplolar serisi başlamış ve Osmanlının yıkımına kadar devam etmişti.

Bu mücadelede en büyük tahribatı da, Türk halkı ile yan yana yüzlerce yıl huzur içinde yaşayan, imparatorluk tarafından korunan azınlıklar (Hıristiyan, Ermeni, Süryani, Rum ve diğer mezheplere mensup kişiler; Yahudiler, Rumlar ve sair Hıristiyan Balkan azınlıkları) dış güçlerle işbirliği yaparak vermişlerdir.

Türk devletini, bir avuç inançlı ve özgürlüğünden vazgeçmeyen insanı çok büyük bir mücadele sonunda vatanı yok olmaktan kurtarabilmiş ama çok toprak kaybetmek zorunda kalmıştır. Burada ki güç hem manevi ve hem de mücadele azminin en üstün seviyede ortaya konması ile olmuştur. Bu grup hem dışarıdan saldıran İngiliz, Fransız, Avusturya, İtalyan, Rus, Rum ve Ermeni ile savaşmış ve hem de iç isyanlar ve kendi eski tebaası olup, şimdi düşman safında yer alan azınlıklarla mücadele etmek zorunda kalmıştır.

Bu gün, Türkiye Cumhuriyeti'nin sözde dostları arasında bütün eski düşmanları mevcut bulunmaktadır. Yeni bir devlet olarak Türkiye bu devletlerle yepyeni ilişkiler geliştireceğini umarak harekete geçmiştir. Tam 89 yıldır barış ve işbirliği politikaları yürütmektedir. Avrupa Birliği'ne üye olmak için 1959 (ilk müracaat)'tan bu yana tam 53 yıldır çabalayıp, beklemektedir. (1963 Ankara Anlaşması'ndan beri de 48 yıldır) kabul görmek için sabır göstermektedir.

Buna karşılık, bizimle iyi(!) ilişkiler içinde bulunan bu müttefik devletler (Fransa, İtalya, Avusturya, Yunanistan) sürekli olarak PKK gibi terör gruplarına destek ve yardım yapmakta ve onlara kolayca vatandaşlık vermekte ve uluslararası platformlarda onların haklarını korumaktadırlar. Ermenilerin iddialarını sorgu sual etmeden kabul etmekte, Türklere "sözde soykırımı" kabul ettirebilmek için her alanda mücadele vermektedirler.

Suriye'de PYD bağımsız alanlar ve bölgeler ihdas ederken, Kuzey Irak'taki PKK grupları ile iş birliği yaparken ve Türkiye içinde Diyarbakır'dan İzmir'e kadar her noktada huzursuzluk yaratırken, bu Avrupa devletlerinin hiç sesi çıkmamakta ve hiç bir olayı protesto etmemektedirler. Tam aksine Avrupa Parlamentosu'nun bazı(!) kişileri gelip, "her iki tarafı da anlayabiliyoruz, Türkiye daha toleranslı olmalı" diyecek kadar küstah beyanatlar bile verebilmektedirler.

Kısacası, oyun aynı oyundur. Devam etmektedir. Eski oyuna yeni sözler ve yeni yüzler eklenmiştir, o kadar. Eski düşman şimdi dost ve müttefik postuna bürünmüştür ama nedense kıyısından köşesinden giydiği zehirli elbise hâlâ görünmektedir.

Kışkırtılan Suriye ve Irak PKK mensupları Türkiye içinde de faaliyetlerini sürdürmektedirler. Onlara destek veren BDP mensupları ve vekillerinin konuşmaları ise çoktan sınırı aşmaya başlamıştır. Adeta, ağızlarının ölçüsü şaşmıştır. Son günlerin en çarpıcı örneği ise şöyle gerçekleşmiştir. ŞanlıIurfa, Viranşehir'de bir kültür etkinliğini sabote eden BDP'li Nursel Aydoğan, hükümeti eleştirerek Türkiye'ye kafa tutmuş ve "Suriye'deki Kürtlere yönelik olumsuzluğa... Türk hükümetinin herhangi bir müdahalesine... anında tepki veririz. Öyle bir direnişle karşılaşırsınız ki, hayatınızın dersini alırsınız. Bizden söylemesi, isterseniz deneyin!" şeklinde konuşmuştur. Bu tutarsız  "kışkırtma ve provakosyon" yetmezmiş gibi 9 Ağustos'ta Foça'da bir askeri araca PKK bomba ile saldırmış ve bu olayda 1 şehit 11 gazi verilmiştir. Ege Üniversites'nin "kan bağışı yardım çağrısına" bir saat içinde tam 5000 İzmirli hastane önünde sıraya girerek cevap vermiştir. Bilmem bu olay bir şey söylüyor mu?

Sormak lazım, bazı mihraklar hâlâ tarihi tekerrür ettirmekte kararlı mıdırlar? O zaman belki şu ana kadar sakin duran millet de bir tekerrür yapmak isteyebilir!!!

Prof. Dr. Oya Akgönenç - Milli Gazete

Kaynak: MİLLİ GAZETE http://www.milligazete.com.tr/makale/tarih-tekerrur-ederse-karsilikli-eder-247214.htm


Bu haber 636 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    Yazarlar

    En Çok Okunan Haberler

    Şirket Haberleri ŞİRKET HABERLERİ


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    7,127 µs