TERÖR ÖRGÜTÜ SERBEST BIRAKTIĞI HÜSEYİN AYGÜN'DEN NE İSTEDİ?

Aygün serbest bırakılması sonrası yaşadıklarını anlattı...

Hüseyin Aygün serbest bırakıldıktan sonra Tunceli'de bir basın açıklaması yaptı. Basın açıklaması sırasında yanında CHP'li vekillerin yanı sıra eşi Emine Aygün ile çocukları İdil ve Taylan da vardı. Aygün CHP'li vekillere "Gece dağlarda çalıların arasında sabahladık. Pazar akşamı beni kaçırdıklarında, 'Sizi bir hafta tutacağız' dediler ancak ikinci gün bıraktılar" dedi.

PKK'lı teröristler tarafından Ovacık'ta kaçırılan CHP Tunceli Milletvekili Hüseyin Aygün dün saat 17.00'de kaçırıldığı yerin yakınlarında serbest bırakıldı. 18-25 yaşlarındaki 6-7 kişilik PKK'lı grubun kendisini siyasi propaganda amaçlı kaçırdığını söyleyen Aygün, "Tümü eve dönmek istiyor" dedi.

Tunceli-Ovacık karayolunun 35'inci kilometresindeki Mergo Deresi kıyısında geçtiğimiz pazar akşamı silahlı ve sivil giyimli 2 PKK'lı tarafından kaçırılan CHP Tunceli Milletvekili Hüseyin Aygün serbest bırakıldı. Aygün, PKK'lılar tarafından götürüldüğü dağlık ve ormanlık arazide 48 saat tutulduktan sonra dün saat 17.00'de Ovacık ilçesine 10 kilometre mesafede bulunan Aktaş Köyü yakınlarında serbest bırakıldı. 

Karakolda ifade vermedi

Kaçırıldığı yerin yakınlarındaki köye yaya olarak giden Aygün, köylüler tarafından yakındaki Aşağı Torunoba Köyü Jandarma Karakolu'na götürüldü. Karakolda Ovacık Savcısı ile telefonla görüşen Aygün ifadesini daha sonra vereceğini söyledi. Tunceli Valisi Mustafa Taşkesen de Aygün'ü telefonla arayarak kendisini helikopterle Tunceli'ye getirme teklifinde bulundu. Ancak Aygün helikopter teklifini kabul etmedi. Aygün'ü, jandarma karakolundan ayrılmasının hemen ardından bölgeye giden CHP milletvekilleri ile eşi Emine Aygün, çocukları İdil ve Taylan karşıladı. Eşi ve çocukların Aygün'e sarılırken gözyaşları döktü. Aygün, daha sonra uzun bir araç konvoyu eşliğinde yaklaşık 1 saat süren yolculuğun ardından Tunceli kent merkezindeki evine geldi.

İki günlük dağ macerası

Evinde bir süre dinlendikten sonra bir basın açıklaması yapan Aygün şöyle konuştu: "İki günlük dağ maceram akşam 17'de sona erdi. Örgüt bu eylemi siyasi propaganda olarak yaptığını söyledi. Bu eylemi yapan genç arkadaşalar, bu ülkenin çocukları. Bu eylem aracılığıyla Türk kamuoyuna barış ve ateşkes mesajı vermek istediklerini söylediler. Benden parlamentoda Kürt sorunun çözülmesi konusunda daha fazla rol üstlenmem konusunda ricacı oldular. CHP'nin izlediği politikaların, Kürt sorunun çözümünde olumlu olduğunu ve beğendiklerini ama bütün partilerin daha fazla çaba harcaması gerektiğini söylediler. Asker olsun, dağdaki olsun ölen bütün çocukların, bu ülkenin çocukları olduğunu ve bu savaşı başta kendilerinin anlamsız bulduklarını söylediler."

Eve dönmek istiyorlar

Aygün, PKK'lıların kendisine bağımsız bir kimlikle siyaset yapmasının söylediğini belirterek şunları kaydetti: "Yine sohbet sırasında bana bağımsız bir kimlik ile siyaset yapmamın daha çok yakışacağını söylediler. Ben de silahların gölgesi altında bu konuda her hangi bir karar verilemeyeceğini, özgür iradem dışında verilecek kararın da doğru olmayacağını kendilerine söyledim. Yeni CHP'nin Dersim Milletvekili olduğum için gurur duyduğumu, benim gibi insanları partiye katarak dönüşüm işaretlerini çoktan verdiğini belirttim. Gördüğüm şu; dağdaki 18-25 yaş arası 6-7 kişilik bir grup benle muhatap olan arkadaşlar. Tümü evlerine geri dönmek istiyor. Bu anlamsız, savaşın bitmesini istiyor. Kürt sorununun çözümü için parlementoda 4 partinin bir araya gelip, medeni bir şekilde çözüm aramasının tek yol olduğunu söylüyorlar. Ellerinde silah olan insanlar tarafından barış isteğinin dile getirilmesi çok önemli. Unutmayın ki, her an ölüm riski ile karşı karşıya olan insanlar bunlar. İki gündür Torunoba bölgesi yoğun olarak bombalanıyordu. Biz izliyorduk bombardımanı. Bu ülkenin çocukları, bu bombalar patlarken, onlar veya biz ölseydik, eminim barış umutları daha fazla ertelenmiş olurdu."

6-7 saat yürüdük

Aygün şöyle devam etti: "Yolumuzu kesen grup beni tanıyordu. Bana karşı herhangi bir zor kullanılmadı. Benim kendimi tanıtmam üzerine, bunun yanlış olduğunu bildirmem üzerine, silah bile doğrultmayacakları, beni bir halk evladı, bir dost olarak selamladıklarını söylediler. Ama açıkçası ben direnme yolunu, arkadan gelen araçların her hangi bir çatışmada zarar görmemesi, yanımda bulunan iki arkadaşın can güvenliğinin tehlikeye girmemesi, beni alamaya gelenlerin can kaybı yaşamaması için direnmekten vazgeçtim. Sanmıyorum silah kullanacaklarını. Ama arkadan gelen arabalar çoğalınca, olası bir çatışmada herkesin can güvenliği tehlikeye girer diye endişelendim ve gitmeyi kabul ettim. Çünkü hiçbir insanın ölümü benim 2 gün dağda kalmamdan mühim değil. Kaçırıldıktan sonra 6-7 saat yürüdük ve bir derede kaldık. Benim de aşığı olduğum Dersim Dağları'nda kaldık. Doğrudan Bahoz Erdal ile görüşüldü. Bahoz Erdal güvenliğin sağlanması ve en kısa zamanda serbest bırakılmamı kendilerine talimat verdi. Bazı üst düzey yetkililer ile görüşüp, bazı taleplerde bulunacaklardı. Oluşan tepkiler üzerine daha kısa sürede serbest bıraktılar."

Bahoz Erdal gruba kızdı

Aygün, Ankara'da oluşan tepkilerin serbest bırakılmasındaki süreci hızlandırdığını sandığını belirterek, "Sürekli Bahoz Erdal'la görüşüyorlardı. Bahoz, kaçırıldığım için gruba kızdı. Dağdayken bombalamaları izliyorduk. O nedenle çok dikkat davrandılar. Beni kaçıran 6-7 kişilik gençti. 'Ankara'ya barış ve ateşkes mesajı vermek için bu eylemi yaptık' dediler. Keşke bu toplumun içinde yer alsalar da üniversite okusalar. Beni bırakırken sarıldılar öptüler, 'Burada bulunan kardeşlerini unutma abi' dediler. Yürüyerek geldim. Ben Dersim'in dağlarını karış karış biliyorum" dedi.

Vali: En büyük sıkıntıyı eşi çekti

Tunceli Valisi Mustafa Taşkesen, serbest bırakıldıktan sonra Hüseyin Aygün'ü ziyaret etti. Taşkesen, Aygün'ün eşi Emine Aygün'ün teskin etmenin kolay olmadığını dile getirerek, "Ama eminim ki söylemlerimiz onu tedirgin etmemiştir. Çok dikkatli bir dil seçtik inşallah o konuda üzmemişizdir diye düşünüyorum. En büyük sıkıntıyı eşi ve çocukları çekti. Sayın vekilimiz zaten görev icabı o dağları biliyor. Avukatlık esnasında keşiflere gidip, o dağlar bildiği yerler. Asıl endişeyi eşinin ve çocuklarının çektiğine inanıyorum" dedi.

Kaynak: GAZETEVATAN http://haber.gazetevatan.com/chpden-ayrilmami-ve/474254/1/G%C3%BCndem#.UCuCIakaNBk