En Sıcak Konular

ŞİKE DAVASININ GEREKÇELİ KARARINDA DİKKAT ÇEKİCİ İFADELER

10 Ağustos 2012 21:09 tsi
ŞİKE DAVASININ GEREKÇELİ KARARINDA DİKKAT ÇEKİCİ İFADELER Futbolun sadece bir oyun olmanın ötesinde toplumsal yaşam içerisinde bir minyatür model olarak işlev gördüğü belirtilen kararda, oynanan oyunun artık futbol olmadığı belirtildi.

Şike davasında gerekçeli karar açıklandı!

Şike suçunun oluşması için sahaya yansıması gerekmez 

Futbolda Şike Davası'nın gerekçeli kararı sonunda açıklandı. FB Başkanı Aziz Yıldırım'ın da aralarında bulunduğu 48 sanık ile beraat eden 44 sanık hakkındaki kararda, "Şike suçunun oluşması için faillerin bu amaçla hareket etmeleri yeterli olup, müsabakanın sonucunun anlaşma doğrultusunda gerçekleşmesi şart değildir" denildi 

İstanbul 16. Ağır Ceza Mahkemesi'nin Futbolda Şike Davası'yla ilgili 682 sayfalık gerekçeli kararında Mahkeme Başkanı Mehmet Ekinci ile üye hakimler Hikmet Şen ve Bülent Kınay'ın imzası var. Kararın ilk 30 sayfasını sanıkların kimlik bilgileri oluştururken savcılığın şike soruşturmasını nasıl başlattığı da detaylarıyla anlatıldı. 21. yüzyılda hem ulusal hem de uluslararası sosyal yaşamda spora daha fazla zaman ayrıldığı ve günlük yaşamda daha çok alan sağlaması sebebiyle sporda sorunların arttığı belirtilen kararda, "Sporun profesyonel olarak icra edilmesine başlanmasıyla birlikte, spor sadece zevk için yapılan bir faaliyet olmaktan çıkıp meslek olarak değerlendirilen ve kazanç elde etme amacı güdülen bir uğraş haline de dönüşmüştür" denildi. 

Futbol sadece futbol değildir!

Gerekçeli kararda menajer, yönetici ve futbolcuların bahsedilen faaliyetleri sonucu kazandıkları gelirlerinin ciddi kontrolden geçirilmesi gerektiği belirtilirken, çıkar amaçlı suç örgütlerinin taraftarların yönetimini ele geçirerek kontrol altına almalarının engellenmesi gerektiği belirtildi. Kararda, "İşte bu takdirde şiddetten, küfürden, kara paradan uzak, çıkar amaçlı suç örgütü üyelerinin boy gösteremediği temiz futboldan söz edilebilir. Özetle, Simon Kuper'in ünlü sözüne atıf yapılarak "Futbol Asla Sadece Futbol Değildir" denildi. 

Futbol günümüzde ajan konumunda...

Futbolun sadece bir oyun olmanın ötesinde toplumsal yaşam içerisinde bir minyatür model olarak işlev gördüğü belirtilen kararda, oynanan oyunun artık futbol olmadığı belirtildi. Futbolun günümüzde ekonomik değerleri geniş kitlelere ulaştırmak için ajan konumunda olduğunu belirten mahkeme, Türkiye'de yaygınlık kazanan futbolda söz sahibi olma yarışının suç örgütlerinin dikkatini çektiğine vurgu yaptı. Futbol kulüplerinin tüm dünyada yarattığı gelirin yıllık 24 milyar dolara ulaştığı, ülkemizdeki futbol pastasının büyüklüğünün 820 milyon dolara yükseldiğinin belirtildiği gerekçeli kararda, "Türkiye'de futbolda söz sahibi olma yarışı özellikle çıkar amaçlı suç örgütleri açısından dikkate değer bir boyut kazanmıştır. Nitekim soruşturma ve kovuşturma aşamasında elde edilen deliller ve belgelerden çıkar amaçlı suç örgütü yönetici ve üyelerinin bu sahaya da el atmaya çalıştıkları gözlemlenmiştir" denildi.

Mafya, artık futbolun içinde yer alıyor

Olgun Peker ve Sedat Şahin gibi kamuoyunda mafya olarak tabir edilen çıkar amaçlı suç örgütlerinin futbol camiası içerisinde yer aldıklarının vurgulandığı kararda, şöyle denildi: "Çıkar amaçlı suç örgütleri özellikle futboldaki transferlerden kolay ve yüksek miktarda para kazanma avantajı yanında futbol camiasında menajer olarak ya da yönetici olarak yer almak ve kamuoyunda tanınmış medyatik futbolcu-spor adamlarıyla ilişki kurmak suretiyle kamuoyuna kendilerini kabul ettirme ve legal alanda faaliyet gösteriyor görüntüsü vererek kamuoyunda iş adamı kimliğine bürünme şansına sahip olmakla, kamu görevlileri nazarında da saygınlık kazanmayı amaçlamaktadırlar. Burada asıl önemli olan boyut, çıkar amaçlı suç örgütlerinin çok para kazanmasından ziyade özellikle hitap ettiği taban itibariyle yönlendirilmeye açık futbol seyircileri, özellikle taraftar gruplarının bu çıkar amaçlı suç örgütlerinin kontrolüne girmesidir."

FB yönetiminin örgüt olduğu iddiası yalan

Fenerbahçe Kulübü'nde 15 asil ve 5 yedek olmak üzere toplam 20 yönetici bulunduğu, bu yöneticilerden yalnızca suçla ilişkili oldukları belirlenen sanıklar Aziz Yıldırım, İlhan Yüksel Ekşioğlu, Mehmet Şekip Mosturoğlu ile Alaeddin Yıldırım hakkında kamu davası açılıp ceza verildiğinin kaydedildiği gerekçeli kararda, Fenerbahçe yönetiminin örgüt olarak kabul edildiği iddialarının doğru olmadığı vurgulandı. 

Yıldırım suçlarını perdelemek istiyor

Soruşturma ve yargılama aşamasında, adı geçen sanıklar dışında Fenerbahçe yöneticisi olan hiç kimse hakkında suç örgütü kurma ve üye olma ile şike ve teşvik suçlarını işlediklerine dair herhangi bir delil ve emare elde edilemediği belirtildi. Gerekçeli kararda, "Bu durum dahi sanıkların, Fenerbahçe Yönetim Kurulu'nun yargılandığı yönündeki savunmalarını çürüttüğü gibi suç işleyen bir kısım sanıkların, özellikle sanık Aziz Yıldırım'ın suçlarını perdelemek amacıyla diğer savunmalar yanında bu yöndeki savunmaları da dile getirdiklerini göstermektedir. Demokratik bir hukuk devletinde suç isnadı altında bulunan bir kişinin, işgal ettiği makamlar ile temsilcisi olduğunu iddia ettiği toplumsal yapıların büyüklüğünün adeta suçsuzluğuna karine olması gerektiğini savunması kabul edilebilir bir durum değildir" ifadeleri yer aldı.

Telefon delil değil ama para transferi var!

Şike ya da teşvik suçunda, kişilerin anlaşmış olmalarının yeterli olacağının belirtildiği kararda, telefon dinlemelerinin tek başına delil olamayacağı konusuna da vurgu yapıldı. Mahkeme, telefon kayıtlarının delil olamayacağı yönündeki itirazlara ilişkin ise şu değerlendirmeyi yaptı: "Evet, Yüksek Yargıtay'ın istikrar kazanmış içtihatlarından da anlaşılacağı üzere telefon görüşmeleri tek başına delil olamaz, telefon görüşmelerinin delil olarak değerlendirilmesi için görüşmelerin yanında bu görüşmelere ilişkin bir suç olgusunun bulunması gerekir. Ancak şike ve teşvik girişimlerine ilişkin telefon görüşmeleri, buluşmalar ve para nakli sözkonusu olup, sözkonusu görüşmelerin (şike ve teşvik anlaşmalarının ya da teşebbüslerinin) maç öncesinde vuku bulduğu, bu görüşmelere konu maçların yapıldığı, dolayısıyla telefon görüşmelerine konu olguların dosyada bulunduğu açık ve nettir." 

Başkanlığı bırakmamak için şike yaptı

Şike davasının gerekçeli kararında Fenerbahçe yönetimini bırakmak istemeyen ve bu gücü elinde tutmak isteyen Aziz Yıldırım'ın 2010-2011 sezonunun ikinci yarısında şike ve teşvik faaliyetlerine başladığı anlatıldı. Yıldırım'ın bu amacı gerçekleştirmek için sanık olan yöneticiler hariç kulübün yönetiminde bulunan diğer kişilerin bilgi ve rızaları dışında illegal bir örgüt kurduğu belirtildi. Kararda Fenerbahçe'nin başına şampiyonluk vaadiyle gelen Aziz Yıldırım'ın 2005-2006 ve 2009-2010 yıllarında şampiyonluğu dramatik bir şekilde kaybettiği ve 2010-2011 sezonunun 2. yarısında şampiyonluğu kaybetmemek için şike yaptığına vurgu yapıldı. Mahkeme kararında "sanık Aziz Yıldırım bu amacı gerçekleştirmek için Fenerbahçe Spor Kulübü'nün resmi yönetiminde görev yapan diğer üyelerin (İlhan Yüksel Ekşioğlu, Alaeddin Yıldırım ve Şekip Mosturoğlu hariç) bilgi ve rızaları dışında illegal bir yapı/ örgüt kurmuştur" denildi. 

Amaç şampiyon olarak haksız kazanç sağlamak 

Liderliğini sanık Aziz Yıldırım'ın yaptığı bu yapılanmanın bir suç işlemek amacıyla oluşturulmuş basit bir birleşmeden ibaret olmadığının yürütülen faaliyetlerin kapsamından anlaşılacağı belirtilen kararda, "Amaç Fenerbahçe Spor Kulübü'nün şampiyon yapılması suretiyle haksız ekonomik çıkar elde etmektir. Bu amaca yönelik olarak yapılması gereken, gerek kendi müsabakalarının ve gerekse şampiyonluğa ortak olabilecek rakip takımların müsabakalarının sonucunu etkilemektir. Nitekim Spor Toto Süper Lig'in ilk yarısının sonunda Trabzonspor'un 9 puan, Bursaspor'un ise 4 puan gerisinde olan Fenerbahçe, şike ve teşvik eylemlerinden haberdar dahi olmayan teknik adamının ve çoğu futbolcusunun emek ve çabaları yanında, sanıkların üstün gayretleri sonucu Trabzonspor ile aynı puanda olmasına rağmen ikili avaraj üstünlüğü ile ligi şampiyon olarak tamamlamıştır. Şüphesiz böyle bir süreç ve sonuç öngörülemeyeceğinden, sanıkların belli bir suç işlemek amacından söz etmek mümkün olmayıp, belirsiz sayıda suçun işlenmesi amacıyla iştirak boyutunu aşan bir yapıda bir araya geldiklerinin kabulü gerekmektedir" ifadeleri yer aldı. 

Yıldırım'ın örgütünün hiyerarşik yapısı var

Mahkeme gerekçeli kararında Yıldırım'ın lideri olduğu örgütün gevşek de olsa hiyerarşik bir yapıya bağlı olduğunu belirterek bunu da iddianamedeki sanıklar arası telefon kayıtlarına dayandırdı. Öte yandan kulüpten İlhan Ekşioğlu'na yapılan tüm ödemelerin neredeyse tamamının da şike ve teşvik eylemleriyle eş zamanlı olduğu belirtildi. 

Sanıkların konuşmalarını mahkeme komik buldu

Mahkeme sanıkların şifreli konuşmalarıyla "çok garip, biraz da komik duruma düştüklerini" belirtti. Mahkeme "Tarlayı sürdük" şifresi ile ilgili değerlendirme yaparken sanık İlhan Ekşioğlu için "Maç öncesi tarımsal faaliyete başlayan sanık" sıfatını kullandı. Kararda, 20 Mart 2011 tarihinde oynanan Gençlerbirliği-Trabzonspor maçında teşvik primi verilmesi olayıyla ilgili sanık İlhan Ekşioğlu'nun diğer sanık Alaeddin Yıldırım'ı aradığı belirtilirken, ikili arasındaki şu diyaloga yer verildi:

Alaeddin Yıldırım: Bu Serdar niye oynamadı Gençlerbirliği'nde?

İlhan Ekşioğlu: Kart cezalısı.

Alaeddin Yıldırım: Ha ondan, İlhan bu başkan dedi ki bu kaleci çok iyi dedi biliyor musun?

İlhan Ekşioğlu: Ya Trabzon ya... Ankara'da dedi ya bunun sakatlanması lazım dedi başkan. (gülüyor)

Bu görüşmeye ilişkin Mahkeme, "Sanıklar olası bir teknik takibe karşı dikkat çekmemek adına aralarında bu şekilde şifreli konuştuklarını zannederek çok daha garip, biraz da komik duruma düşmektedirler. Zira; 'çok iyi kaleci' olduğundan söz edilen Gençlerbirliği kalecisi Serdar Kulbilge'nin, en yakın rakipleri Trabzonspor ile yapacağı müsabaka öncesinde sakatlanması gerektiğini konuşmaktadırlar. Türk Edebiyatı'nın önemli sanatlarından olan mecazı kullanan sanık İlhan, şike ve teşvik anlaşması ile futbolu ve futbolcuları sakatlama sanatını icra etmektedir" değerlendirmesi yaptı. 

Maç öncesi tarıma başlayan sanık! 

6 Mart 2011 günü Bursaspor-İBB maçında teşvik pirimi verilmesi olayında sanık İlhan Ekşioğlu'nun telefon görüşmesinde Aziz Yıldırım'a söylediği "Üç tarlayı sürdük" sözlerine ilişkin değerlendirme de kararda yer aldı. Gerekçeli kararda bu ifadeler için, "Manisaspor müsabakası öncesinde tarımsal faaliyetlere başlayan sanık İlhan Ekşioğlu, Bursaspor-İBB müsabakası öncesinde de 'hepsi iyi başkanım, üç tarlayı da sürdük yani' sözü ile sanık Aziz Yıldırım ile ortak oldukları anlaşılan tarlalar konusunda bilgi verdiği anlaşılmaktadır. Sanıkların aralarında geliştirdikleri bu jargon ile yürüttükleri şike ve teşvik faaliyetlerini gizlemeye çalıştıkları anlaşılmaktadır. Sanık İlhan Ekşioğlu, 'inşallah yağmur da yağar her şey ekinler çıkar yani' diyerek anlaşmaların yapıldığını ve müsabakaların sonucunu beklediklerini söylemektedir. Ancak konuşmanın devamında Aziz Yıldırım'ın, 'Yalnız bunlar, tabi Trabzon çok şey oldu çok panikteler' cümlesi ne ile ilgili konuştuklarını göstermekte, konunun tarla olmayıp futbol olduğu herkes tarafından anlaşılabilmektedir" ifadeleri kullanıldı. Yıldırım'ın duruşmadaki savunmasında, "Bu tarla bir şeydir, nasıl söyleyeyim, yani maçla ilgili bir şey" diyerek tam olarak açıklanamayan ve anlaşılmayan bir beyanda bulunduğu kaydedildi.

İŞTE ŞİKE DAVASININ GEREKÇELİ KARARI

Şike davasının gerekçeli kararından 1;

Mahkememizce yapılan yargılama ve verilen hüküm; spor kulüpleri ve yönetimleri değil, tüm spor camiasına yönelik suç işleyen sanıklar ve onlara yüklenen teşvik ve şike suçlarına yöneliktir.

Şike davasının gerekçeli kararından 2;

Şike suçunun oluşması için, faillerin amacına ulaşmaları gerekmez. Önemli olan müsabakanın sonucunu etkilemek amacıyla menfaatin sağlanması veya bu hususta anlaşmaya varılmış olmasıdır.

Şike davasının gerekçeli kararından 3;

Telefon görüşmeleri tek başına delil olamaz ancak dosyada sadece telefon görüşmeleri bulunmamaktadır. Şike ve teşvik girişimlerine ilişkin telefon görüşmeleri, buluşmalar ve para nakli sözkonusudur

Şike davasının gerekçeli kararından 4;

Fenerbahçe Spor Kulübü yönetiminin bir örgüt olarak gösterilip kabul edildiği iddiaları, tamamen gerçek dışıdır.

Şike davasının gerekçeli kararından 5;

Bir kısım sanığın savunmaları, spor kulübünün temsil ettiği büyük toplumsal kitlenin desteğini almaya ve tümüyle kendilerini suçtan kurtarmaya dönük çaba olarak değerlendirilmiştir.

Şike davasının gerekçeli kararından 6;

Suç işleyen bir kısım sanıkların, özellikle sanık Aziz Yıldırım'ın suçlarını perdelemek amacıyla diğer savunmalar yanında bu yöndeki savunmaları da dile getirdiklerini göstermektedir.

Şike davasının gerekçeli kararından 7;

Fenerbahçe, şike ve teşvik eylemlerinden haberdar dahi olmayan teknik adamının ve çoğu futbolcusunun emek ve çabaları yanında, sanıkların üstün (!) gayretleri sonucu Trabzonspor ile aynı puanda olmasına rağmen ikili averaj üstünlüğü ile ligi şampiyon olarak tamamlamıştır.

Şike davasının gerekçeli kararından 8;

Liderliğini sanık Aziz Yıldırım'ın yaptığı suç örgütü, gevşek de olsa hiyerarşik ilişkiye dayalı bir yapı.

Şike davasının gerekçeli kararından 9;

Yönetim kurulunun bilgisi ve onayı dışında sadece Aziz Yıldırım'ın talimatı ile İlhan Ekşioğlu'na yapılan ödemelerin neredeyse tamamının şike ve teşvik eylemleri ile eş zamanlı olarak yapıldı.

Şike davasının gerekçeli kararından 10;

Spor camiasında faaliyet yürüten menajer, futbolcu ve yöneticilerin kazandıkları gelirleri ciddi bir kontrolden geçirilmesi sağlanmalı.

Şike davasının gerekçeli kararından 11;

İBB Spor futbolcuları sanıklar İbrahim Akın ve İskender alın ile kurulan irtibatın transfer amaçlı olmadığı, transfer vaadiyle şikeye yönelik olduğu izahtan varestedir. Esas amaç her iki futbolcunun transferi değil, kupa finali öncesinde transferler edilecekleri bahanesiyle şike yapmaktır.(Damla GÜLER \ VATAN)


Kaynak: GAZETEVATAN http://haber.gazetevatan.com/sike-davasinda-gerekceli-karar-aciklandi/472803/5/Spor


Bu haber 644 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    Yazarlar

    En Çok Okunan Haberler

    Şirket Haberleri ŞİRKET HABERLERİ


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    6,737 µs