PATRİKHANE'DEN HAYALİ SENARYO
11 Temmuz 2012 23:55 tsi
Bereket versin, bizim Diyanet İşleri Başkanı ne de Patrik Hazretleri böyle şeyleri akıllarından bile geçirmeyecek kadar siyasidirler.
Patrikhane'den hayali senaryo
Her gün bir olay, her gün bir facia, her gün "sen, ben kavgası", gündem durmadan değişiyor.
Mesela?
Türkiye'nin gündemine öyle bir konu gelir yerleşir ki, ayıkla pirincin taşını...
Hatırlıyorsunuz geçen hafta, Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Mehmet Görmez, Fener Rum Patriği Bartholomeos'u ziyaret etti, dostluklar karşılıklı perçinlendi.
* * *
İşte bu arada, bizim Diyanet İşleri Başkanımız, Patrikhane'ye girişteki "orta kapı"nın niye kapalı olduğunu sorsaydı, buyurun size bir gündem maddesi daha. Bizim Diyanet İşleri Başkanı, Patrik cenaplarının kem küm ettiğini görünce, diyelim, konuya açıklık getirmiş, "mesela" dedik ya.
"Osmanlı İmparatorluğu tarihinde asılan ikinci patrik Ghrighorois II oldu. Yunanistan'ın bağımsızlığı için ayaklanan Rum çetelerine para ve silah yardımında bulunan ve Mera Ayaklanması'nı açıktan açığa kışkırtan patrik, patrikhanenin ana giriş kapısı önünde, dinsel giysileriyle asıldı (22 Nisan 1821). Bu tarihten sonra patrikhanenin ana giriş kapısı sürekli kapalı tutuldu; kapının arkasına Ghrighoros II'nin bir resmi konuldu ve patrikhaneye orta kapısının sağındaki kapıdan girilip, solundakinden çıkılmaya başlandı."
Dahası var, dahası var, Diyanet İşleri Başkanı, patrik cenaplarını irşat etmeye devam etmiş:
"Osmanlı Devleti'nin Birinci Dünya Savaşı'ndan yenik ayrılıp mütareke yıllarının (1918) başlaması ile birlikte patrikhane Bizans'ı yeniden diriltmek, Türk topraklarından bir bölümünü Yunanistan'a bağlamak için yoğun bir faaliyete girişti. Bu amaçla Etniki Eterya, Rum Matbuat Cemiyeti, Rum İttihad-ı Milli Cemiyeti, Rum İzcilik Teşkilatı, Rum Trakya Cemiyeti, Rum Küçük Asya Cemiyeti vb gibi kuruluşları parasal yönden destekledi. Yunan Başbakanı Venizelos'un İstanbul'a yolladığı iki siyasi temsilci ile işbirliği yaparak İstanbul'dan toplanan 5000 gönüllü Rum'u silahlandırıp İzmir ve Trakya'ya gönderdi. İstanbul resmen işgal edilince (16 Mart 1920) patrikhaneye Bizans'ın çift başlı kartal armasını taşıyan bayrağı çekildi."
* * *
Tabii bunlar tarafımızdan imal edilmiş uyduruk bir senaryo, olaylar gerçek olsa da...
Ne Diyanet İşleri Başkanı'nın böyle bir sorusu var, ne de Patrik'in cevap veremeyişi; Karadenizlinin "mesela dedük" deyişi gibi.
Bereket versin, bizim Diyanet İşleri Başkanı ne de Patrik Hazretleri böyle şeyleri akıllarından bile geçirmeyecek kadar "siyasi"dirler.
* * *
Hem zaten, bu ziyareti bile kabullenmeyenler var, Murat Bardakçı, bakın neler yazdı:
"Zira, İslamiyet'e göre kitap sahibi peygamberlerin getirdikleri dinler haktır fakat İslamiyet'ten sonra 'neshedilmişlerdir'; artık 'hak din' değildirler, beğenir veya beğenmezsiniz, fakat kural budur! Bu dinlere mensup olanların haklarının bazı şartlar dahilinde korunup gözetilmesi dinin gereğidir, ancak Diyanet İşleri Başkanı'nın 'diyalog', 'hoşgörü' yahut 'çokseslilik' modasına kapılarak veya siyasi sebeplerle Fener'i ziyareti, yani Kilise'yi 'din' olarak kabul etmesi tarihe de, geleneklere de, inanca da terstir ve yakışmaz! Hele, Türkiye'ye ait bir makam olan Patrikhane'den Atina'da cami açılması için tavassutta bulunmasını istemek ise asla!"
Üstat, o kadar kızmış ki:
"Ulemadan bazılarını hoşgörü uğruna çok yakında ellerinde birer mum ile 'Kyrie Eleison' okurken görürsek hiç şaşırmayalım!" diyor.
Doğrusu, "Kyrie Eleison"u merak etmedik değil...
Televizyondaki tarih programında icra ettirse de dinlesek, hem de ulemalarımızı seslerinden tanıyıp mültefit olsak...
*Kaynak: MİLLİYET GAZETESİ http://gundem.milliyet.com.tr/patrikhane-den-hayali-senaryo/gundem/gundemyazardetay/11.07.2012/1565414/default.htm
Bu haber 902 defa okundu.
Yorumlar
+ Yorum Ekle