ORTADOĞU GAZETESİ YAZARI ''ÜLKÜCÜLERE AF''I BÖYLE YORUMLADI

12 Temmuz 2012 16:07 tsi
ORTADOĞU GAZETESİ YAZARI ''ÜLKÜCÜLERE AF''I BÖYLE YORUMLADI

O dönemi, kendi düşük yoğunluklu iç savaş şartlarında değerlendirmek ve hükümleri ona göre vermek gerekiyor. Bazılarının yüreğine su serpmek için birkaç kurban seçmek ve bu insanların hayatını karartmak, hukukla bağdaşan bir durum değildi.

GEÇMİŞ OLSUN ÜLKÜDAŞIM!..

Davutoğlu'nun "Ermeniler 7 reyondan birini geri versin, biz de Erivan'ı Erbil gibi ihya edelim," sözünden bu yana 7 rakamıyla çok sık karşılaşıyoruz. Söz, ilahi adaletten yankı bulmuş olmalı ki; iki çilekeş Ülküdaşımız, kavga devrinden kalma 7'şer kez idam saçmalığının son kırıntılarından kurtularak birer müebbede mahkûm olup; sonra da 3'üncü yargı paketine konan geçici maddeden yararlanarak 7 yıl erken tahliye oldular.

Öyle ya "30.000 kişinin katili" Apo bile bir kez idam cezası almıştı ve psikopat bir terör başı ve başlatıcısı olduğu halde bu "bahar günleri"nde neredeyse tahliye edilecekti!..

Yargı paketindeki değişiklik, geç kalmış da olsa adalete vesile olacağı için MHP grubunun tam desteğini almıştı. Meclis oturumundaki çatlak sesler karşısında önerge lehine söz alan MHP Aydın milletvekili Ali Uzunırmak, o gün TBMM'de şunları söyledi:

"Bu maddenin bu şekle gelmesinde emeği geçen başta Sayın Bakan olmak üzere komisyon üyelerine, imza koyan bütün arkadaşlara ve bilhassa bir eşitsizliğin, bir adaletsizliğin giderilmesi için tavır koyan başta Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkanı Devlet Bahçeli olmak üzere Başbakan Sayın Recep Tayyip Erdoğan'a çok teşekkür ediyorum."

Bir Ülkücü, bir başka Ülkücü ve onunla ilgili adaletin tecellisi için bu kadar heyecanlanabilir ve başbakana bile teşekkür edebilirdi. Bu Ülküdaşlarımız, 12 Eylül öncesinde her şey yolundaymış, kimse suça bulaşmamış, polis, yargıç, savcı, adli tabip tarafsız kalabilmiş, hukuk düzeni korunabilmiş de sanki kendi öz iradeleri ile suça bulaşmışlar gibi senelerce 12 eylülün yükünü yorgun omuzlarında taşıdılar..

Medyadaki eski militanlar ve meclisteki anarşist kalıntıları, yılarca 7 TİP'linin öcü ile yatıp, Kemal Türkler'in intikamı ile kalktılar. 12 Eylül'ü günümüze taşıyan bu kindarlık, Demoklesin kılıcı gibi yıllarca yargının üzerinde asılı kaldı.

MHP Aydın Mlletvekili Ali Uzunırmak'ın şu sözleri, CHP İzmir milletvekili Musa Çam'ın şahsında bu kindar ve adaletsiz yaklaşımların tümüne cevap niteliği taşıyordu:

"Elbette 12 Eylülde sadece Kemal Türkler ve diğerlerinin aileleri acılar yaşamadı. Sadece Bahçelievler'de acılar yaşanmadı. Bahçelievler'in veya Kemal Türkler'in katillerinin ne olduğu her yerde konuşuluyor ama şu sayacaklarımın katillerinin veya faillerinin ne iş yaptığını, ne kadar ceza yattığını ve nerede olduklarını acaba kamuoyu biliyor mu?

Ümraniye'de 17 Mart 1978'de 5 işçi kahveden alınarak katlediliyor. Adana'da 18 Eylül 1979'da 6 öğretmen lojmandan alınıyor, katlediliyor. Gaziosmanpaşa İstanbul'da, Milliyetçi Hareket Partisi İlçe Başkanı Ali Rıza Altınok, eşi ve çocuğuyla beraber evi basılıyor ve öldürülüyor. Milliyetçi Hareket Partisi Genel Merkezi 30 Haziran 1979'da basılıyor ve taranıyor. Genel Merkezin önünde kim varsa hedef onlar, 2 kişi orada katlediliyor. Ankara'da Ziraat Mühendisleri Birliği basılıyor Mithat Paşa'daki ve 3 insan orada katlediliyor taranarak. Hedef, bütün kitle...

Peki, şimdi Genel Kurulun ve konuşan arkadaşlarımın ben vicdanlarına sesleniyorum: Bu katiller, bu failler ne kadar ceza yattı, neredeler, ne işle yapıyorlar, biliyor musunuz değerli arkadaşlar? Bunlar yedi ile on sene arasında ceza yattı. Ben buradan konuşuyorum ama diline dolanan o birtakım olaylarla ilgili on sekiz senedir içeride yatanlar var, avurtları çökmüş. İşte burada bir eşitlik meydana getiriliyor."

Şimdi 12 Eylül öncesinde hangimiz suça bulaşmadık ki. Bir gün bile hapis yatmayan nicelerini şöyle bile silkelesek tarih çağları kadar müebbetler çıkar. Yani dışarıda kalmış olmak da içeride yatmış olmak da adalet değildir. Adalet, "iç düşmansız, kavgasız bir Türkiye"dir.

O dönemi, kendi düşük yoğunluklu iç savaş şartlarında değerlendirmek ve hükümleri ona göre vermek gerekiyor. Bazılarının yüreğine su serpmek için birkaç kurban seçmek ve bu insanların hayatını karartmak, hukukla bağdaşan bir durum değildi. Şükürler olsun ki geç de olsa adalet yerini buldu.

Geçmiş olsun Ülküdaşım... Biz Bayrağı düşürmedik, lekeletmedik. Bizim elimizden bu kadarı geldi. Yapamadıklarımız için bize hakkınızı helal edin.

Şükrü Alnıaçık -Ortadoğu

Kaynak: ORTADOĞU GAZETESİ http://www.ortadogugazetesi.net/makale.php?id=11139

Bu haber 885 defa okundu.

Yorumlar

+ Yorum Ekle

kapat

Değerli okuyucumuz,
Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
· Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
· Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
· Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
· Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
· Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
· Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
· Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
· Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.