En Sıcak Konular

ORTADOĞU'DA DENKLEM DEĞİŞİYOR

30 Haziran 2012 14:49 tsi
ORTADOĞU'DA DENKLEM DEĞİŞİYOR Ortadoğu'da başlayan Arap Baharı, sadece Arap coğrafyasını değil, bu coğrafyada etkin olmak isteyen ülkeleri de içine çekerek, kartopu gibi büyüyen bir sorun halini aldı.

Ortadoğu'da denklem değişiyor

Ortadoğu'da başlayan Arap Baharı, sadece Arap coğrafyasını değil, bu coğrafyada etkin olmak isteyen ülkeleri de içine çekerek, kartopu gibi büyüyen bir sorun halini aldı. Son olarak Suriye'nin keşif uçağımızı düşürmesiyle tırmanan gerginlik, Soğuk Savaş dönemini hatırlatan bir kutuplaşmanın fotoğrafını çekti.

Rusya-İran-Çin bloğunun karşısında yer alan Türkiye, stratejik ortağı ABD ile bölgede ağırlığını hissettirmeye çalışıyor. Türkiye'nin, İsrail politikalarının en büyük destekçisi ve finansörü olan ABD ile bölgede ne gibi tasarruflarda bulunacağı merak ediliyor. Irak ve Afganistan'da savaşı kaybeden, ekonomik olarak da büyük bir darboğazdan geçen ABD'nin prestijini ve gücünü kaybettiği biliniyor. Bu güç kaybı Ortadoğu'da yeni aktörlerin (bir güç dengesinin) ortaya çıkmasına zemin hazırlıyor.

Türkiye-Rusya gerginliği
Bu açıdan Suriye'de yaşanan olaylar karşısında Rusya'nın takındığı tavır oldukça önemli. En başından beri Esad yönetimine açık destek veren Rusya, bu tutumundan geri adım atmıyor. Yaptığı açıklamalarla Türkiye'yi karşısına almaktan çekinmeyen Rusya, uzun yıllar sonra ilk defa Suriye konusunda, Ortadoğu'ya abanmış durumda. Rusya, izlediği aktif dış politikayla Ortadoğu ve Balkanlar'da giderek daha fazla nüfuz alanı buluyor. Putin'in iki gün süren İsrail-Filistin-Ürdün gezisi bunun bir kanıtı. Hıristiyanlar için kutsal sayılan hac yolunu izleyerek İsrail'e giden Putin, Doğu Hıristiyanlarının ağabeyliğine oynamayı da ihmal etmiyor. Rusya'nın Mısır, Lübnan, ve Suriye'deki Hıristiyanlara da kol kanat gerdiği biliniyor. Rusya'nın Rumlar ve Sırplarla olan tarihi kan bağı da bu ülkenin elini daha da güçlendiriyor.

Rusya'nın İslam dünyasına olan ilgisi
Rusya, Hıristiyan dünyanın ağabeyliğine soyunurken, İslam dünyası ile de yakın ilişkiler kuruyor. Putin'in Ortadoğu gezisinde en önemli açıklamalarından biri İran'la ilgiliydi. Putin, İran'ın sivil amaçlı nükleer enerji üretmeye hakkı olduğunu söyleyerek İran'a açık destek verdi. Yaptığı başvuru üzerine 2007 yılında İKÖ'ye (İslam Konferansı Örgütü) gözlemci olarak kabul edilen Rusya, İran, Lübnan, Ürdün, Filistin ve Suriye'nin dışında Şangay İşbirliği Örgütü (ŞİÖ) içindeki aktif rolüyle de diğer Müslüman ülkelerle ekonomik ve kültürel alanda alışverişte bulunuyor.

Rusya Orta Amerika'da
ABD'nin Irak ve Afganistan'daki bariz yenilgisini gören Rusya, bölgede artık yeni güç olarak mevzi alıyor. ŞİÖ ile arka bahçesini yeniden sağlama alan Rusya, Ön Asya ve Ortadoğu'da da kendisine yeni oyun alanları açıyor. Rusya, BRICS (Brezilya, Rusya, Hindistan, Çin, Güney Afrika) içinde de faaliyet yürütüyor. Meksika da bu birliğe destek veren ülkeler arasında.

Barbarossa harekâtı'nın sebebi
Hitler'in tarihe geçen Barbarossa Harekatı'nı başlatmasının nedeni, Sovyetler'in Avrupa üzerindeki istekleriydi. Bu işin bir yönü. Ama Sovyetler sadece Avrupa'ya değil, Boğazlar, Akdeniz ve Ortadoğu'ya da gözlerini dikmişti. Stalin bu üç bölgede egemenlik istediğini Molotov aracılığıyla Hitler'e iletmişti. Çar'dan Sovyetlere, Sovyetlerden Ruslara intikal eden bu jeopolitik strateji, bugün tüm sıcaklığıyla önümüzde duruyor. Rusya'nın, Suriye'nin arkasından çekilmesini sağlayacak tek güvence, bu isteklere verilebilecek cevap. Rusya'ya verilecek en ufak taviz, Türkiye'nin bu bölgede işini çok daha zora sokabilir. Hitler, Sovyetlerin bu tarihi emellerine son vermek için tarihin en geniş kapsamlı kara harekatını başlatmıştı. Suriye üzerinden bölgedeki Rus nüfusunu azaltmayan her adım Rusya'yı daha da güçlendirecektir.

Çin ne yapıyor?
Rusya'nın bölgede ön plana çıkmasındaki en büyük etkenlerden biri de Çin'in izlediği politika. İki ülke, Batılı ülkelerin kendi coğrafyalarındaki planlarına karşı ortak strateji geliştiriyor. Bu yönüyle Çin Rusya'nın, Rusya da Çin'in elini güçlendiriyor. ABD ve İsrail yayılmacılığına engel olmak istiyorlar. Ortadoğu ve Kafkasya dünya petrolünün yüzde 70'ini karşılıyor. Çin de petrol ithalatının büyük bir kısmını Ortadoğu'dan sağlıyor. Çin'in İran ve Irak'ta petrol yatırımları bulunuyor. Çin'in elindeki ABD tahvilleri ve döviz rezervi, ABD'nin korkulu rüyası olmuş durumda. Rusya, Çin ve İran, Suriye'nin ABD'nin yörüngesine girmesi durumunda, Kafkasya ve Orta Asya'nın ABD'nin hakimiyet alanına gireceğini biliyor. Bu yüzden gözdağı vermek adına Rusya, Çin ve İran, Suriye ile Ortadoğu'da ortak askeri tatbikat düzenlediler. Çin, Afrika'ya da büyük yatırım yapmış durumda. Çin İstihbaratı ile MOSSAD'ın Afrika'da karşı karşıya geldiği ve bir süreliğine sulh ilan ettikleri de biliniyor.

ABD doları rafa kalkıyor
Son gelişmelere bakınca, bölgenin ekonomik ağırlık merkezinin de değiştiği görülüyor. Çin, Mayıs ayında İran'dan petrol alımlarını dolar yerine yuan ile yapacağını açıklamıştı. Halihazırda Çin ile Rusya, karşılıklı ticaretlerinde -büyük oranda- yuan ile ruble kullanıyor. Doların, en büyük avantajlarından biri olan rezerv para ve tüm dünyada geçerli olma özelliğini gün geçtikçe yitirmeye başlaması, ABD'nin ekonomik gücünün azalmasına yol açıyor. Özellikle, Çin ve Rusya gibi ülkelerin doları rafa kaldırmaları, enerji ticaretinde doların saf dışı olma ihtimalini güçlendiriyor.

ABD ekonomisi uçurumun kenarında
Avrupa'nın, Avro Bölgesi özelinde gibi görünen ancak tüm Avrupa'yı etkileyen borç krizi, 2008 küresel krizinden itibaren zor durumda olan ABD ekonomisinin durumunu ikinci plana itti. Buna rağmen ABD'nin finansal sisteminin devlet tarafından kurtarılması, geniş halk yığınlarının bozulan durumlarını düzeltmeye yetmedi. Ekonominin istenen ölçüde büyüyememesi, gün geçtikçe artan borç yükü, ABD toplumunda huzursuzluğa neden oldu. "Yüzde 99" hareketinin Wall Street işgali, büyük şirketlerden ve önemli ekonomistlerden gelen açıklamalar da ABD ekonomisinin uçurumun kenarında olduğunu gösteriyor. Geçtiğimiz günlerde önce Goldman Sachs'tan yapılan "ABD, küresel ekonomi için Avrupa'dan daha büyük bir tehdit" açıklaması, sonrasında  nobel ödüllü ekonomist Stiglitz'in "Amerikan rüyası bitti" sözleri, ABD ekonomisinin gerçek durumunu gösteriyor. AB'de (Avrupa Birliği) yaşadığı ekonomik çöküntü nedeniyle, bölgede yaşanan gelişmelere çok fazla müdahil olmak istemiyor. Avro'nun geleceğindeki belirsizlik, birlik ülkeleri arasındaki siyasi ve ekonomik çatlaklar, AB'nin gelecekte nasıl bir birlik haline geleceğini sorgulatır hale getirdi.

Türkiye, ABD ekseninde hareket ediyor
Rusya'dan doğalgaz, İran'dan hem petrol hem doğalgaz alan Türkiye'nin komşu ülkelerle girişeceği bir maceranın faturasının ağır olacağı aşikar. Enerjide dışa bağımlı olan Türkiye, geçtiğimiz aylarda İran doğalgazını "fahiş fiyat" gerekçesiyle Uluslararası Tahkim'e götürmüştü. Bu arada, ABD'nin geçtiğimiz aylarda İran'dan petrol alan ülkeleri yaptırımla tehdit etmesinin ardından Türkiye, İran'dan petrol alımını azaltarak ABD yaptırımlarından kurtuldu. Enerji gibi hayati bir konuda Türkiye'nin, ABD tandanslı politikalar izlemesi, hem enerji faturasını kabartıyor, hem de siyasi manada Türkiye'yi yalnızlaştırıyor. Türkiye bölge ülkeleriyle kanlı bıçaklı hale gelirken ABD tarafından İsrail'in yanına itiliyor, buna dikkat edilmeli.

Suriye Türkiye ile bilek güreşine giremez.
Basında her ne kadar yazılıp çizilse de, Suriye, Türkiye ile savaşmayı göze alamaz. Türkiye'nin askeri olarak Suriye karşısında ezici bir üstünlüğü var.  Suriye, Türkiye ile girişeceği bir bilek güreşini kaybedeceğini biliyor. Suriye daha çok PKK gibi örgütleri kullanarak Türkiye'ye karşı dolaylı bir savaşın parçası olabilir. Türkiye'nin buna hazırlıklı olması lazım. PKK yekpare bir örgüt olmaktan uzak.  Bu yönüyle kullanıma açık bir halde. ABD'de bazı grupların Ortadoğu'da artan karışıklıktan yararlanmak istedikleri ve böyle bir hedeflerinin olduğu biliniyor. Suriye'de Esad sonrası oluşacak tablo Türkiye'nin istediği gibi mi olacak ? Orası da muamma. Çünkü kimse Esad sonrası nasıl bir Suriye ile karşılaşılacağını bilmiyor. Suriyeli muhaliflerin başına geçen Kürt aktivist Abdel Besset Sayda, Erbil'e yerleşmeye hazırlanıyor. Suriye üzerinden uyandırılmak istenen mezhep çatışmacılığı da pimi  çekilmiş bir bomba görünümünde. Son olarak Irak'ta es-Sadr Hareketi Lideri Mukteda es-Sadr, olası mezhep çatışmasını körükleyici bir biçimde Suriye'nin içişlerine müdahale edilmemesi gerektiğini açıkladı. Mesaj kaygılı bu açıklama önemli.

Türkiye'nin hareket alanı ne kadar geniş?
Suriye var olan kürsel düzendeki çelişkileri iyi kullanıyor. Bu sürecin kısa zamanda Esad'ın aleyhine dönmesi zor. Türkiye bu süreçte daha aklı selim hareket ederek, öncelikle istihbarat akışı ve paylaşımı konusunda gediklerini kapatmalı. Uludere olayı bu yönüyle bir turnusol kağıdı  görevi görmeli. Suriye muhalefetine yapılan yardımlar, Suriye'nin PKK'ya vereceği desteğin bahanesi olabilir mi? NATO'nun bölgeye çekilmesinin handikapları neler? ABD'nin İsrail'in aleyhine, İsrail'in de Türkiye'nin lehine bir işe kalkışmayacağı gerçeğinin neresindeyiz? İran'la Malatya'ya kurulan füze kalkanı için karşı karşıya gelen, Irak'ta tek müttefiki Mesud Barzani olan bir Türkiye'nin hareket alanı ne kadar genişleyebilir? Güney Kıbrıs ve Yunanistan'la doğalgaz arama hususunda gerilen ilişkiler, Rumların yakın zamanda AB dönem başkanı olması, Ermenistan'la her yıl yaşanan psikolojik gerilim, bütün bu yaşanların neresine oturacak, göreceğiz. Dışarısı böyle de içerisi çok mu iyi? (Gökçen Göksal - MİLLİ GAZETE)


Kaynak: MİLLİ GAZETE http://www.milligazete.com.tr/haber/ortadogu-da-denklem-degisiyor-243538.htm


Bu haber 685 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    Yazarlar

    En Çok Okunan Haberler

    Şirket Haberleri ŞİRKET HABERLERİ


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    6,754 µs