SİZ ''MAVİ MARMARA KATLİAMI''NDA NEREDEYDİNİZ!

26 Haziran 2012 17:15 tsi
SİZ ''MAVİ MARMARA KATLİAMI''NDA NEREDEYDİNİZ!

Başta ABD ve AB ülkeleri olmak üzere Batı dünyası, F-4 savaş uçağımızı düşüren Suriye konusunda ağır sözler sarf ediyor. Oysa söz konusu ülkeler, İsrail Mavi Marmara gemisini basarak 9 vatandaşımızı öldürünce sus pus olmuşlardı

Hepsi pehlivan kesildi

Başta ABD ve AB ülkeleri olmak üzere Batı dünyası, F-4 savaş uçağımızı düşüren Suriye konusunda ağır sözler sarf ediyor. Oysa söz konusu ülkeler, İsrail Mavi Marmara gemisini basarak 9 vatandaşımızı öldürünce sus pus olmuşlardı

31 Mayıs 2010'da İsrail'in Akdeniz'de uluslararası sularda Mavi Marmara gemisine baskın düzenleyerek 9 Türk'ü katletmesi karşısında Türkiye lehine tek olumlu ifade kullanmayan ABD, başta İngiltere ve Fransa olmak üzere Avrupa Birliği üyesi ülkeler Suriye ile Türkiye arasındaki 'uçak düşürme2 olayında aslan kesildi! Mavi Marmara baskını sırasında ABD'nin Ankara Büyükelçisi olan James Jeffrey, ABD, İsrail ve Türkiye'nin baskın konusunda sıkı temas içinde olduğunu belirterek, trajediye neyin yol açtığını tam olarak bilemediklerini söylemişti. Jeffrey, "Ne olduğunu Türklerin de, İsraillilerin de bildiğini sanmıyorum" demişti.

ABD kınamamıştı bile

ABD yönetimi de Mavi Marmara olayını kınamaktan kaçınmıştı. Bu durumu içerleyen Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, 1 Haziran 2010'da yaptığı açıklamada, Türkiye'nin ABD'nin Gazze'ye yardım götüren gemilere saldırıya verdiği tepkisinden dolayı hayal kırıklığına uğradığını belirterek, Washington yönetiminin İsrail'i kınamasını talep etmişti. Bu kınama hiçbir zaman gelmedi.

Dahası Türkiye'nin NATO üyesi olduğunu ve olayı yakın zamanda NATO Konseyine taşıyacağını da belirten Davutoğlu, "NATO üyesi ülkenin vatandaşları, NATO üyesi olmaya bir ülke tarafından saldırıya uğradı. Bu açıklamadan bir sonuç çıkarabileceğinizi düşünüyorum" ifadelerini kullanmıştı. Türkiye'nin Washington Büyükelçisi Namık Tan da, "ABD tarafından hiç bir düzeyde tek kınama gelmemesi üzüntü vericidir" demişti.

Aradan geçen 2 yıla rağmen, NATO İsrail'e karşı herhangi bir yaptırım uygulamadı. Türkiye, F-4 uçağımızın düşürülmesi konusunu da Salı günü NATO'ya taşıdı. Dün Yeni Mesaj'da yayınlanan analizimizde vurguladığımız gibi NATO, Rusya ve Çin'in Suriye'ye verdiği desteği hesaba katarak, bu konuda somut adım atmayacak. Dahası Rusya ve Çin'in Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nde Suriye'ye müdahale konusunda veto kartını kullanması nedeniyle NATO'nun hukuken atabileceği bir adım da bulunmuyor.

Nitekim NATO Antlaşması'nın 5. maddesi "Taraflar, Kuzey Amerika'da veya Avrupa'da içlerinden bir veya daha çoğuna yöneltilecek silahlı bir saldırının hepsine yöneltilmiş bir saldırı olarak değerlendirileceği ve eğer böyle bir saldırı olursa BM Yasası'nın 51. Maddesinde tanınan bireysel ya da toplu öz savunma hakkını kullanarak, Kuzey Atlantik bölgesinde güvenliği sağlamak ve korumak için bireysel olarak ve diğerler ile birlikte, silahlı kuvvet kullanımı da dahil olmak üzere gerekli görülen eylemlerde bulunarak saldırıya uğrayan Taraf ya da Taraflara yardımcı olacakları konusunda anlaşmışlardır.

Böylesi herhangi bir saldırı ve bunun sonucu olarak alınan bütün önlemler derhal Güven Konseyi'ne bildirilecektir. Güvenlik Konseyi, uluslararası barış ve güvenliği sağlamak ve korumak için gerekli önlemleri aldığı zaman, bu önlemlere son verilecektir" şeklinde düzenlendiğinden BM kararı olmadan NATO'nun bir başka ülkeye müdahalede bulunması da mümkün görünmemektedir. Ayrıca, Suriye'nin Türkiye'ye saldırdığını söyleyen bir uluslar arası hukuk uzmanı da bulunmuyor.

Türkiye'yi kışkırtıyorlar

Tüm bu gerçekler ortada iken, ABD'nin Ankara Büyükelçisi Francis Ricciardone, Pazartesi günü İstanbul'da yaptığı açıklamada, Suriye'nin Türk jetini düşürmesiyle ilgili olarak "Bu bölgede çok üst düzeyde bir gerginlik yaşandı. Clinton'un da söylediği gibi, bunun sebebi hayâsız ve kabul edilemez bir şekilde Suriye'nin yaptığı harekettir" ifadelerini kullandı.

ABD Dışişleri Bakanı Clinton ise, "ABD, bu küstah ve kabul edilemez eylemi mümkün olan en güçlü şekilde kınamaktadır" dedi. Almanya Dışişleri Bakanı Guido Westerwelle de, derin endişe içinde olduğunu bildirdi. İngiltere Dışişleri Bakanı Willam Hague ise Türk askerî uçağının düşürülmesini kınayarak, "Bu ölçüsüz eylemin Suriye rejiminin ne kadar ileri gittiğini gösterdiğini" belirtti.

İspanya Dışişleri Bakanlığı da, "Bu kabul edilmez bir kazadır ve Suriye'deki krizin barışçıl çözümüne yardımcı olmamaktadır" açıklamasını yaptı. İtalya Dışişleri Bakanı Giulio Terzi de, "Bu, Esad rejiminin bir başka çok ciddi ve kabul edilemez eylemi" şeklinde konuştu. Öte yandan, Pazartesi günü Lüksemburg'da toplanan AB Dışişleri Bakanları da konuyu ele alarak, Suriye'ye yüklendi. AB açıklamasında, "Avrupa Birliği, Suriye'nin 22 Haziran'da kabul edilemez şekilde Türk uçağını düşürmesini kınar. Olaydan etkilenen havacıların ailelerinin acısını paylaşır ve Türkiye'nin ölçülü ve sorumlu ilk tepkisini över" denildi. (RECEP BAHAR - YENİ MESAJ)

Kaynak: YENİ MESAJ GAZETESİ http://www.yenimesaj.com.tr/?haber,657036/hepsi-pehlivan-kesildi

Bu haber 769 defa okundu.

Yorumlar

+ Yorum Ekle

kapat

Değerli okuyucumuz,
Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
· Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
· Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
· Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
· Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
· Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
· Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
· Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
· Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.