FAŞİZAN BİR DURUM VAR
14 Haziran 2012 09:25 tsi
Avusturya Lisesi yönetimi, AKP siyasetçilerinin masum insanlara karşı yürüttüğü linç kampanyasını örnek alarak aynı zulmü Tuncay Özkanın kızına uygulamış.
Faşizan bir durum var
Merve Kavakçı'nın milletvekili seçilip yemin edemediği Meclis Genel Kurulu toplantısı sonrası başına gelenleri biliyorsunuz. Kavakçı laik medya tarafından linçe tabi tutulmuş, ilkokulda okuyan çocukları dahi öğretmenler ve veliler tarafından tecride uğramıştı.
Benzer bir durum şimdi de laik cephenin çocuklarının başına geliyor.
Ergenekon'un yıllardır hapse tıktığı Tuncay Özkan'ın kızı Nazlıcan'ın başına gelenler aynı linç kampanyasının başka bir tezahürü.
Her Çarşamba günü babasıyla hasret giderebilmek için Silivri yollarını tutan Nazlıcan'a Avusturya Lisesi yapmadığını bırakmamış. Bedri Baykam Cumhuriyet'te anlatıyor: "İşte bu buluşmalar yüzünden Nazlıcan'ın gidemediği Çarşamba okul saatleri, birileri için bahaneyi oluşturuvermiş. Önce iki Avusturyalı öğretmen, 'Ergenekon, Nazi örgütü mü?' diye söylenmeye başlamışlar. Aralarından biri, Frau Berger, Nazlıcan'a 'Sen gelme sınıfa artık, senden vazgeçtim, kaldın' diye çıkışmış. Nazlıcan'ın derse devam etme arzusu, duvarla buluşmuş. Olaylar bununla kalmamış, muhasebe hocası Frau Braunschmidt (...) Nazlıcan'ın okulda olmadığı bir gün sırasında kitap ve defterleri hışımla alıp bir kısmını çöpe, bir kısmını camdan aşağıya atmış. (...) Bunun ardından Mart 2010'da Nazlıcan'ın tasdiknamesi eline verilmiş!"
Bu olaylar Türkiye Cumhuriyeti'nde yaşanıyor.
Tam bir faşist bakış açısı, tam bir faşizan yönetim, tam bir faşist kadro.
Avusturya Lisesi yönetimi, AKP siyasetçilerinin masum insanlara karşı yürüttüğü linç kampanyasını örnek alarak aynı zulmü Tuncay Özkan'ın kızına uygulamış.
Faşist, faşisti örnek almış. ( Bu arada; ulusalcı Tuncay Özkan, çocuğunu neden bu misyoner okula verdi anlayamadım)
Ortaya Merve Kavakçı'nın çocuklarına yapılandan daha katı bir zulüm örneği çıkmış.
Emin olun ortalıkta "oh olsun!" diye sevinen o kadar çok zalim var ki
Zaman'ın basın ahlakı
Fethullah Hoca bağlıları şu sıralar panikte. Hükümetin özel yetkili mahkemelere yönelik değişiklik düşüncesi ve illegal telefon dinlemeleri ile gizli kamera çekimlerini yayınlayan basın mensuplarına getirilmesi planlanan cezalara karşı çıkıyorlar. Zaman'dan Ekrem Dumanlı şöyle yazıyor: "Yeni yargı paketinde gazetecilere verilecek ceza ağırlaştırılıyor. Neden? Aleniyet kazanmış, kamunun bilmesinde fayda olan 'ses kayıtları'nı yayınladılar ve yorumladılar diye. Halbuki bazı ses kayıtları olmasaydı ülke bambaşka bir yere savrulmuştu. Kaydedeni cezalandır. Ama haber yapana ceza vermenin ne mantığı olabilir?"
Ses kayıtları olmasaymış ülke bambaşka bir yere savrulacakmış! Adamların işi gücü röntgencilik! Onun bunun kasetini, görüntüsünü yayınlayarak ülkeye ne gibi hizmet olurmuş? Yasadışı yollardan elde edilen görüntülerin ahlaksızca yayınlanmasının ülkenin bambaşka bir yere savrulmamasında ne gibi rolü olmuş?
İşte yukarda anlattık, babasının gizli ses kayıtları çarşaf çarşaf yayınlanan Tuncay Özkan'ın kızının başına gelenler. Bu mu "bambaşka bir yer!"
Kaynak: YENİ MESAJ GAZETESİ http://www.yenimesaj.com.tr/?artikel,12001951/fasizan-bir-durum-var/muharrem-bayraktar
Bu haber 709 defa okundu.
Yorumlar
+ Yorum Ekle