ILIMLI İSLAM'IN KAYNAĞI

ILIMLI İSLAM'IN KAYNAĞI

Üçüncü Yol KÜLTÜR MİLLİYETÇİLİĞİ, Dr. Cengiz Aldemir'in dikkat çeken bir eseri. Türk Veteriner Hekimleri Birliği tarafından bastırılan eserin bir önsözle yedi bölümden oluştuğunu görüyoruz. Kitabın en çok dikkatleri üzerine toplayan bölümü, girişi oluşturan, "Püritenizm- Protestan İslam ve İslam Ahlakı bölümüdür. Bu bölümü tanıtmaya geçmeden önce Önsöz'de eserin yazılış amacını veren önemli belirlemeler üzerinde durmak gerekir.

"Günümüzde, yalnız Türkiye'nin değil bütün Ortadoğu'nun siyasi ve rejim haritaları değiştirilmektedir. (Ü.Yol,s.5) diyen Aldemir; I.Dünya Savaşı sırasında, Ortadoğu coğrafyasında Sykes-Picot Antlaşması ile cetvelle denilebilecek bir tarzda ülke sınırlarının belirlendiğini anlatıyor. Başlangıçta bu bölümlemeye Rusların da katıldığını, ancak Sovyetler Birliği'nin kurulmasıyla Rusların bu antlaşma sürecinden çekildiğini belirtiyor. Böylece Ortadoğu İngiliz emperyalizminin tek başına at koşturduğu bir alan haline gelmişti. Kurtuluş Savaşı ile Sevr'i yırtıp atan Türk Milleti, İngiliz tuzağını da bozmuştu. Ancak Sovyetlerin çökmesi İngilizleri yeniden egemen güç haline getirdi. 21. Yüzyılda İngilizler, Türkiye dahil, bütün millî devletlere karşı örtülü bir savaş başlattı.

Ortadoğu'daki dengeleri kendi isteklerine göre değiştirmeye karar veren İngilizlerce "...bu defa insanların algılarını yöneterek köleleştirmek yolu seçildi. Tarihi, işgalcilere karşı direniş hareketleri ile dolu Türk-İslam âleminin direnmeden, işgalcilerle uyum içinde yaşamalarını sağlayacak yeni bir metot sahneye koydu. (Ü.yol,s.5) Bu yöntemin en önemli göstergesi olarak Aldemir, 2010 yılında Mardin'de Artuklu Üniversitesi ev sahipliğinde gerçekleşen meşhur toplantıyı kabul ediyor. Barış Diyarı Mardin adı verilen bu toplantıyı İngiltere'den yönetilen Küresel Yenilik ve Rehberlik Merkezi ile Conapus Danışmanlık Şirketi düzenlemiş. Bu toplantının gizli amacını Aldemir şu sözlerle açıklıyor: ...ülkeleri işgal edilen Müslüman halkların direnme şevkini kırmak ve teslim olmalarını sağlamak. (Ü. Yol, s.6) Nitekim söz konusu toplantıda işgale karşı direnişlerin "terörizm" olarak gösterildiği bilinmektedir. Çünkü konuşmacılar, İslam bilgini İbni Teymiyye'nin 13. Yüzyılda Moğol saldırılarına karşı direnmeyi dinî bir görev olarak yorumlayan fetvasına karşı çıkmışlardır. Bu fetvanın barış ortamının sağlanmasını ortadan kaldırdığını ileri sürdüklerine tanığız.

Cengiz Aldemir şöyle diyor bu konuda: "Oysa bilmedikleri şey Moğol saldırılarına karşı direnmenin dinen gerekli olduğunu ilan eden, sadece İbni Teymiyye değildi. Ahi Evran ve Kadı İzettin gibi birçok din âlimi ve toplum önderi bahsi geçen konuda cihad çağrısı yapmıştır. Müslümanların sömürgecilere ve emperyalistlere karşı mücadelesi ise, bir fetvaya bağlı değil, aksine İslâm inancının gereğidir. Bu konuşmacıların bilmedikleri, zalime karşı durmak, Türk - İslâm imanından, gaza ruhundan kaynaklanmaktadır. Daha önce Türkün kutlu mücadelesinden ders almayanlar, bütün İslâm âleminde yeni tezgâhlar peşindeler. (s.6) Nitekim Sevr'e karşı direnen Mustafa Kemal de gücünü Türk-İslam imanından ve gaza ruhundan alıyordu. İşte Ilımlı İslam, bu gaza ruhunu yok etmenin adıdır. Ilımlı İslamcıların Atatürk düşmanlığı altında yatan gerçek budur. Hatta bin yıllık Batı'ya doğru Türk'ün gerçekleştirdiği akıncılık ruhunu yok etmenin adıdır Ilımlı İslam. Yüz yıllar boyunca Batı'da esen Türklük rüzgârının yok edilmesi amacıyla Ilımlı İslam ortaya çıkarılmıştır.

Eserin girişinde doğrudan Ilımlı İslam ele alınarak bu kavramın amacı ve nereden doğduğu açıklanıyor. Aldemir'in yapacağı yorumla güncel bilgi kaynaklarında Ilımlı İslam konusunda verilen bilgiler tıpatıp uyuşmaktadır: "Ilımlı İslam, İslam ülkelerinde radikal İslami hareketlerle ilişkili istikrarsızlık ve bunun getireceği siyasi sonuçların, Amerikan ve Batı karşıtlığı hareketlerine, güvenlik zaafiyetlerine ve olası menfaat kayıplarına sebep olmasının önüne geçmek için ABD düşünce kuruluşlarında geliştirilen modernist, protestan İslam yorumu." (Vikipedi) Aldemir daha çok amacı vererek kavrama açıklık getirmektedir: Günümüzde, Türkiye'de ılımlı İslam adı altında İslam'ın tahrif edilmesi gayretleri vardır. Kendi modern değerleriyle İslam'ın yozlaştırılması istenmektedir. Sözün kısası emperyalizm PROTESTAN BİR İSLAM yaratmaya çalışmaktadır. (Ü.Yol, s.11)

Nasıl ki Hıristiyanlık değiştirilerek Protestanlık ortaya çıkarılmışsa Müslümanlık da değiştirilerek ortaya Ilımlı İslam ya da Protestan İslam çıkarılabilir görüşü söz konusudur. Çünkü bu anlayışın gerisinde kapitalizmin ve bilimsel ilerlemenin kaynağında Protestan ahlakı vardır gibi bir düşünce yatmaktadır. Aldemir, Protestan ahlak içinde de özellikle Püriten ahlakın bu gelişmeyi sağladığı iddiasına yer vererek "Protestanlıkla Prütenlik konusunda halkı bilgilendirmenin şart olduğunu da belirtiyor.

Görüldüğü gibi Üçüncü Yol Kültür Milliyetçiliği günümüzde yaşanılan Türk Kültürünü törpüleme çabalarının da kaynağını göstermek bakımından son derece yararlı bir eserdir. Kültürümüzün bütün öğeleri -başta din olmak üzere- büyük bir yıpratılma tehlikesi ile karşı karşıyadır. Üçüncü Yol Kültür Milliyetçiliği yıllardır söylediklerimizin doğruluğunu ortaya koymak bakımından da değerli bir eserdir. Ilımlı İslam'ın kaynağı Türk-İslam kaynaşmasını hedef alan kültür milliyetçiliğini yok etme düzeni ve tasarısıdır.

Kaynak: ORTADOĞU GAZETESİ http://www.ortadogugazetesi.net/makale.php?id=10915