Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, ATV'de yayınlanan "Başbakan ile Gündem Özel" programında soruları yanıtladı. Günün sıcak konusu olan CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu ile CHP'nin hazırladığı Kürt sorunu yol haritası hakkında yaptığı görüşmenin ayrıntılarını anlatan Erdoğan, CHP'nin yaklaşımını "Teşebbüs olarak önemli ve olumlu bir yaklaşım" olarak değerlendirdi. Tanımdaki farklı yaklaşımı, "Ben olaya Kürt meselesi şeklinde yaklaşmıyorum. Türkiye'de terör ve PKK meselesi vardır. Bunları karıştırmamak gerekir diyorum" sözleriyle hatırlatan Erdoğan, CHP'nin yol haritasının bir öneri paketi olmadığını vurguladı. CHP'nin hazırladığı metnin daha çok tespitler içerdiğini ve bu tespitlere katıldıklarını belirten Başbakan Erdoğan, CHP önerisinde yer alan ve TBMM'de kurulması öngörülen Toplumsal Mutabakat Komisyonu'nun MHP'nin gösterdiği tavrın ardından otomatikman düştüğünü ifade etti. CHP'nin konu hakkında takındığı yapıcı tavır nedeniyle kendilerinin de masaya bir teklif getirdiğini anlatan Erdoğan, "Ben size bir başka teklif daha getireyim dedim. MHP ve BDP olumlu yaklaşmazsa CHP ve AK Parti olarak hemen talimatları verelim. Bu konuda çalışmalarımıza başlayalım. İktidar olarak eksiğimiz varsa bunu görelim. Siz bize önerileriniz olursa biz bunu dikkate alırız eksiklikleri giderme çabasına gireriz dedim" diye konuştu.
"CHP'NİN ÖNERİSİ BAŞTAN ÇÖKTÜ"
"Bize öneri paketiyle gelmediler. Onların önerisi komisyon zaten MHP'nin tavrı nedeniyle baştan çöktü. Biz karşı bir teklifle, istişare komisyonu kuralım dedik. Biz anamuhalefet partisi ve iktidar partisi olarak birlikte çalışsak diğer muhalefet ciddi bir yanlışın içinde olduğunu görecek."
"HABUR PROVOKASYONA KURBAN GİTTİ"
"Habur, bizim Milli Birlik ve Kardeşlik Projemizin en önemli ayaklarından birisi idi. MHP bizim projemizi bile ihanet diye niteledi. Birlik, kardeşlik dememize rağmen buna ihanet dediler. Habur'da da biz özellikle Kuzey Irak'tan geleceklerin teslim olacaklarla ilgili yasa hazırladık. Gelişlerini sağladık. Bu ne yazık ki terör örgütü ve BDP'nin provokasyonuna kurban gitti. Burada bizim amacımız samimiydi ama provoke edildi. Bu işte biz orada başarılı olamadık. Bunu kalkıp da siyasi istismar meselesi yapmayı da muhalefete yakıştıramadım."
"ULUDERE'DE KAÇAKÇILAR BOMBAYA RAĞMEN İLERLEDİLER"
"Bir şeyi hassasiyetle değerlendirmemiz gerekiyor. Burası bir terör bölgesi, kaçakçılar da gidip geliyormuş. Biz Hantepe ve Demirtepe'de katırlarla Dokça taşındığında, oradaki tümgeneral bir açıklama yaptı ve " Köylü sandık'dedi. Bu nedenle istihza edildi. O general malum şu an içeride. Burada güvenlik güçleri atacağı adımlarda dikkatle bakıyor. Ben DVD'leri izledim, ne olduğunu anlamanız mümkün değil . Sadece hareket görüyorsunuz. Giyim kuşam da yaklaşık olarak aynı. Bu o mudur başka bir şey midir? Katırlar üzerinde ne var onu da anlayamazsınız. Burada anlık istihbarat yok. Orada 10 -15 gün önce gelen istihbaratlar var. Bunu açıkladım. Sağ kalan bir delikanlı "Sınıra 5 km kala biz atışları duyduk ama devam ettik'diyor. Atışları duyup devam ettiklerine göre bu noktada uçaklar da devam ettiklerine göre teröristler sınırımızı geçti diye düşünüyor. Atmaları gereken adımları atacaklar böyle bir şeyin içerisinde. Burada bir hata var. Bunu biz de söyledik. Bakanlar, eşim, kızım oraya gitti. Hala burada " Fail kim?'diye istismar meselesi yapıyorlar.
"SALT BİR KAÇAKÇILIK OLAYI DEĞİL"
Uludere'de yaşanan olayın "Salt bir kaçakçılık olayı olmadığını" belirten Erdoğan örgütün kaçakçılıktan önemli gelir elde ettiğine vurgu yaptı. "O köyün evlatları bu işin içinde kullanılmıştır" diyen Erdoğan, bölgede sınır ticaretinin yasal yapılması için 3 yeni sınır kapısının çalışmalarının devam ettiğini ifade etti.
"BARZANİ PKK'YA KARŞI SABRIN SON DEMİNİ OYNUYOR"
Barzani'nin Kandil'de PKK varlığından rahatsız olduğunu ifade eden Erdoğan, Barzani'nin "sabrın son demlerini oynadığını" kaydetti ve "Ulusal Kürt kongresini toplama niyeti de bundan dolayı. Görüşmemizde bana " Biz onlardan silahı bırakmalarını isteyeceğiz. Türkiye ve bizim aramızda bir sıkıntı olmamalı, bunla ilgili her türlü adımı da atacağız'dedi. Gerekirse güvenlik boyutu da var. Belki operasyonel ihtiyaç olmadan başka ülkelere gitme yoluyla çıkış yolu olabilir " diye konuştu.
" TALİMAT VERİLEN ALINMAZ, ALACAKSANIZ BENİ ALIN "
" Bildiğiniz gibi Özel Yetkili Mahkemeleri DGM'lerin yerine ikame mahkemelerdir. Bunların en çok tartışılma sebebi MİT müsteşarımızın ifadeye çağrılması. Bu gerçekten kabul edilir bir yaklaşım tarzı değildi. Yargı tamamıyla yürütmenin alanına girme gibi bir adım atmış oldu. Bir defa devletin işleyişine çomak sokuluyor. Olay Oslo da şu olmuş bu olmuş bunlarsa, benim MİT müsteşarı arkadaşımın taviz vermesi kesinlikle söz konusu değil. Benim MİT müsteşarım Ada'ya bile gittiğinde bir şey için gidiyor. Ne yapabilirizin mücadelesini veriyor. Emre Bey'le bu süreci başlattım. Dünyanın her yerinde bu böyle. Bir Başbakan'a direk bağlı müsteşara ben sahip çıkamazsam alacaksanız o zaman beni alın. Talimat verilen alınmaz. Ben terörle mücadele ediyorum. Ben terörle mücadele ederken tüm enstrümanlarımı kullanmak durumundayım. Yargı buna yardımcı olacakken bu kadar önemli kurumları endişeye sevk erse bu insanlar nasıl çalışacak. Sonra çalışacak insan bulmazsınız. Bu madde demek ki haddinden fazla yetki alanı doğuruyor. Bu devlet içinde devlet havasına sokuyor. Cumhurbaşkanı'na kadar herkesi istediğim an buraya çağırırım diyor.
"YARGIYA GÜVEN AZALIYOR"
AKP hükümetinin Ergenekon, Balyoz süreçlerinde çeteler mafyalara karşı elinden geleni yaptığının görüldüğünü söyleyen Erdoğan, tutukluluk süresi ile ilgili eleştirileri de "Bizim hedeflerimizde şu var, tutuksuz yargılanmanın tercih edilmesi. Maalesef tutuklu yargılanan insanlar var. Gazeteci, asker siyasi kim olursa olsun tutuksuz yargılanma mümkünse neden tutulu yargılanıyorlar. Bu süreci yumuşatarak atlatmamız lazım. Yargıya güven de artmışken şimdi azalmaya başladı" diye yanıtladı.
TUTUKLU MİLLETVEKİLLERİ: "ADAM MI YOK?"
"Ben seçime giderken bu tür sorunları olan insanların peşine takılmamam lazım. Adam mı yok ya? Tonla adam var. Yap onlardan aday onlarla gir seçime. İçeride olan adamı ben nasıl kurtarırım diye bu yola tevessül edersen olmaz."
"POLİSİMİZ ÇOM SABIRLI"
Polisin orantısız güç kullandığı iddialarına da değinen Erdoğan, Türk polisi kadar sabırlı polisin Avrupa'nın birçok ülkesinde bulunamayacağını belirtti ve "Bizim polisimiz dayağı yiyor, yaralanıyor sonra müdahale ediyor" dedi.
"BAŞKANLIK SİSTEMİNDE YENİ TARTIŞMA: PARTİLİ CUMHURBAŞKANI"
Cumhurbaşkanı ile başbakanın farklı görüşlerde olduğu durumlarda ciddi sıkıntılar yaşandığını ifade eden Erdoğan, Ahmet Necdet Sezer'in cumhurbaşkanı olduğu dönem yaşadıkları sıkıntıları anlattı. Son 50 yılda tek parti dönemlerinde tırmanış yaşandığını, koalisyon dönemlerinin ise sıkıntılı olduğunu ifade eden Erdoğan, başkanlık sistemi sayesinde koalisyon sıkıntılarının da yaşanmayacağını belirtti.
"KÜRTAJIN AHLAKİ ZEMİNİ YOK"
Değerli okuyucumuz,
Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
· Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
· Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
· Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
· Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
· Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
· Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
· Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
· Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.
Yorumlar
+ Yorum Ekle