En Sıcak Konular

MEDENİYET DEDİĞİN

7 Haziran 2012 16:48 tsi
MEDENİYET DEDİĞİN Şimdi bu medeni katiller bir araya gelip “medeniyetler ittifakından” bahsediyorlar.

Medeniyet dediğin

Çok sağlam bir kaynaktan edinmiştim bu bilgiyi, sanırım anlatma zamanı geldi: Libya'ya yardım için giden Kızılay ekipleri Bingazi'de çadırlar kurarlar. İç savaşla boğuşan Libyalılara yiyecek içecek dağıtmakla görevlidirler. Her gün sıcak yemekler dağıtırlar Libyalılara. 
Ama ortada bir sorun vardır. 
Bingazi'de yemek dağıtılanlar sadece "muhalif Libyalılardır." 
Ankara'dan gelen kati ve sert emirlerle muhalif olmayan, Kaddafi yanlısı Araplara yemek verilmemesi istenmiştir. Düşünsenize iç savaşla boğuşan bir coğrafyada Kızılay olarak sıcak yemek veriyorsunuz, bu yemeği isyancı gruplar afiyetle yiyor ama çadırlardan tüten yemek buharını "Kaddafi yanlılarının" sadece seyretmesi isteniyor. 
Tabi bu "AKP emrinin" Bingazi'de görev yapan Kızılay görevlilerince pek yerine getirilmediğini de aktarayım. Kızılay'ın sadece "yardım etmek isteyen" politikadan uzak görevlileri herkesin karnını doyurmaya çaba harcarlar. 
Türkiye'nin içinde bulunduğu batı ittifakının talebiydi bu oysa: 
"Bizden yana olanlara aş verilecek, silah verilecek, bizden yana olmayanlar aç kalacak." 
Başbakan Erdoğan'ın birlikte olmaktan gurur duyduğu medeniyetler ittifakının mimarları böyle istemektedir. 
"Kaddafi yanlısı şerefsizler ya da Saddam yanlısı alçaklar ve de Esad yanlısı namussuzlar" tez elden gebermelidir! 
Onların çoluk çocuğunun dahi yaşamaya hakkı yoktur! 
Yılmaz Dikbaş'ın satırlarından okuyalım: 
Avustralyalı araştırmacı gazeteci John Pilger Körfez Savaşı'ndan sonra birçok kez Irak'a gider, araştırmalar yapar, fotoğraflar çeker, görüşmeler ve söyleşiler yapar. Bu bölgeyi en iyi tanıyan en yansız araştırmacı olarak ünlenir. John Bilger, sonunda Irak'la ilgili tüm birikimlerini kullanarak bir belgesel hazırlar ve bu belgesel 6 Mart 20002'de İngiltere ITV televizyonunda yayınlanır. 
Belgesel hemen savaş sonrası bir hastanede çekilmiş görüntüler, görevli doktorlarla yapılan söyleşilerle başlıyor. 
Dokuz yaşında bir kan kanseri hastası yatakta yatıyor. Tedavisi olanaksız, çünkü ilaçlar yok! ABD savaş sonrası Irak'a ambargo koymuş, Irak'a yiyecek maddesi ve ilaç göndermek yasak! 
Iraklı doktor konuşuyor: 
"Körfez Savaşı'ndan önce ayda en çok 3–4 kanser hastasıyla karşılaşırdık. Şimdi en az 35–40 hastamız kanserden ölüyor." 
ABD savaş sırasında Iraklı sivillerin üzerine 900 binden fazla uranyum mermisi atmış, yakın gelecekte Irak halkının yüzde 40-48'inin kansere yakalanacağı tahmin ediliyor. 
Aslında bu bir savaş suçu. Suriye'de savaş suçlusu arayanların eli tamamen kana bulanmış. 
Beş buçuk yaşında, gözlerinde zekâ parıldayan sevimli çocuk Hodgink hastası. İlaç olsa kurtulma olasılığı yüzde 95. Ama ilaç yok. Güzel gözlü çocuk yatağında ölümü bekliyor. 
Yalnız kanser ilaçları ve ağrı kesiciler değil, morfin de ABD'nin ilaç ambargosu kapsamına alınmış. Ağrı içinde kıvranan hastalar… 
Yaşlı başlı doktorlar, çaresizlik içinde hastane koridorlarında ağlıyorlar…" (Yılmaz Dikbaş, İğfal, Asya Şafak Yayınları, sf. 220) 
Müslüman çocuklara ilaç vermeyip ölüme terk eden, yüz binlerce insanı uranyum katliamına maruz bırakan, muhalif değilseniz size bir dilim ekmeği bile çok gören bir medeniyet anlayışı var karşımızda. 
Şimdi bu medeni katiller bir araya gelip "medeniyetler ittifakından" bahsediyorlar. 
Zavallı Türk siyasetçileri de bu vahşi katliamları yapanların emirlerini yerine getirerek katliamlarına ortak olmaktan büyük zevk alıyor. 
Sonra da "kürtajı konuşalım kürtajı!" diye gündem değiştiriyorlar. 
Kürtaja cinayet diyenler bütün Ortadoğu'da işlenen cinayetlere ortak olduklarının farkında değiller mi? 
Kaç milyon cesedin mezara gitmesindeki "müttefik güç" olduklarını bilmiyorlar mı? 
Gerçek cinayetleri suni gündemlerle değiştirebileceklerini mi sanıyorlar? 
Enbiya 45: 
" De ki ben sizi ancak vahiyle uyarıyorum. Ancak sağırlar uyarıldıkları zaman da çağrıya kulak vermezler." 
Bakara 257: 
"Allah iman edenlerin velisidir. Onları karanlıktan aydınlığa çıkarır. Kâfirlerin ise velileri tağuttur. Onları aydınlıktan karanlığa çıkarırlar. Onlar işte ateş halkıdır. Hep orada kalacaklardır." 

 

Muharrem Bayraktar - Yeni mesaj


Kaynak: YENİ MESAJ GAZETESİhttp://www.yenimesaj.com.tr/?artikel,12001868/medeniyet-dedigin/muharrem-bayraktar


Bu haber 1,092 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    Yazarlar

    En Çok Okunan Haberler

    Şirket Haberleri ŞİRKET HABERLERİ


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    5,191 µs