MERVE VE BEKİR'İN 'ÇOK ÖNEMLİ' HİKAYESİ

12 Mayıs 2012 10:40 tsi
MERVE VE BEKİR'İN 'ÇOK ÖNEMLİ' HİKAYESİ

Bu kadına haddini bildirin diyen zihniyetle bu adama haddini bildirin, kaleminden pislik damlıyor diyen zihniyet aynı.

Merve ve Bekir'in 'çok önemli' hikayesi

Birinci hikâye:

Merve Kavakçı milletvekili seçilmişti. Onu halk seçmişti. Mecliste yemin töreni günü gerginlik had safhada idi. CHP'li laik seçkinler bu "laiklik karşıtı" türbanlı kadına haddini bildirmek üzere günlerdir bilenmişlerdi.

Merve, yanında Nazlı ile yemin etmek üzere Meclise girdi. Ortalık karıştı. Sataşmalar, sözler hakaretler ayyuka çıktı.

Başbakan Ecevit koşar adım kürsüye çıktı.

"Burası devlete meydan okuma yeri değildir" diye kükredi arkadaşlarına.

Ve ilave etti: "Bu kadına haddini bildirin!"

"Bu kadına" haddini bildirdiler. Yemin ettirmediler. Mecliste hüngür hüngür ağladı o kadın. Meclisten kovdular. Merve, günlerce ağladı. Medya, onun hakkında gece gündüz yayın yaptı. Hakaret etti. Devlet ve laiklik düşmanı diye tanıttılar. Hedef gösterdiler. Merve'nin çocukları okula bile gidemedi. Okuldan bile dışlandılar. Ailece perişan oldular. Bu ülkeyi birileri onlar için yaşanmaz hale getirmişti. Onlar da son çare olarak Amerika'ya "kaçtılar!"

Hala orada yaşıyorlar.

Sol laik elit, "rejim düşmanı" olarak gördüğü bir kadını "başarıyla" linç etmişti.

İkinci hikâye:

Bekir Coşkun gazeteciydi. 1974'te Babıali'ye adım atmıştı. Önce foto muhabirliği yaptı. Sonra Günaydın gazetesine geçti. Köşesinin adı "Dokuzuncu Köy'dü." Daha sonra Sabah gazetesine oradan da Hürriyet'e. Yazıları hükümeti rahatsız edince kovuldu. Daha sonra Habertürk'e geçti. Aynı gerekçeyle buradan da kovuldu.

Son olarak Cumhuriyet'e geçti.

Burada da oklar üzerindeydi.

Başbakan Erdoğan onu "kaleminden pislik damlayan adam" olarak kamuoyuna ilan etti.

Bekir, bu "açık ilan" karşısında tehditler almaya başladı. Binlerce "yandaşın" hakaretine uğradı.

Bir TV kanalına çıktı. Feryat etti: " Bizler bu ülkenin mutluluğu için emek vermiş kalem sallamış elimizden gelen özeni göstermiş insanlarız. Ne oldu peki? Benim dünyam zehir oldu, inanılmaz tehditler küfürler... Ben ve ailem tehdit altındayız şu anda. Bir Başbakan nasıl

bir yazarı hedef gösterir. Yeter artık oradan kovulduk diğerinden sürüldük oradan atıldık, başımıza gelmeyen kalmadı..."

Merve, Meclisten kovulmuştu.

Bekir'i de gazetelerden kovdular.

Merve, "laik" medya tarafından linç edilmişti.

Bekir "dindar" medya tarafından linç edildi.

Merve, "yandaşlar" tarafından ailece tehdit edildi, sürüldü.

Bekir de "yandaşlar" tarafından ailece tehdit edildi, sürüldü.

Merve'yi laik diktatörler hedef gösterdi. Bekir'i dindar diktatörler."

"Bu kadına haddini bildirin" diyen zihniyetle "bu adama haddini bildirin, kaleminden pislik damlıyor" diyen zihniyet aynı.

Ha Ecevit ve 28 Şubat, ha Erdoğan ve Demokratik açılım.

Sonuçta bu ülkede iktidarı ele geçirenler "bazen kendi nefisleri adına bazen rejim adına" aynı baskıyı aynı zulmü uyguluyorlar.

Bekir Coşkun'u hiç tanımam, merhabam bile yoktur. Yolda karşılaşsam "Neden bu kadar İslam'a karşısınız" diye hesap bile sorarım.

Ama bugün mağdurdur.

Mazlumdur.

Dün "dindar Merve'ler Mazlum'du, bugün laik Bekir'ler.

Biz Müslümanlar ise, bugünün mazlumlarına "oh olsun" diye seviniyorsak hakkiyle iman etmiş olmayız.

Ve zalimin safında yer alırız.

Sorun da budur.

Güçlünün yanında mı yer alacağız, mazlumun yanında mı?

Muktedirin yanında mı haklının yanında mı?

Muharrem Bayraktar -Yeni Mesaj

Kaynak: YENİ MESAJ GAZETESİ http://www.yenimesaj.com.tr/?artikel,12001562/merve-ve-bekir-in--cok-onemli--hikayesi/muharrem-bayraktar

Bu haber 780 defa okundu.

Yorumlar

+ Yorum Ekle

kapat

Değerli okuyucumuz,
Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
· Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
· Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
· Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
· Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
· Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
· Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
· Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
· Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.