''KKTC DEVLETİ'' ADININ ANLAMI
11 Mayıs 2012 14:05 tsi
Devlet'in ismi Ada'daki gerçekler dikkate alınarak bilinçli bir şekilde saptanmıştır. Bu durum geriye dönülemeyecek kadar yalın bir gerçektir. "Kuzey Kıbrıs", Ada'daki coğrafî iki kesimli bir toprak parçasını yansıtmaktadır. "
KKTC' nin Adına Elveda mı?
ART Televizyonuna hazırlamış olduğum "Vizyoner" programının bu haftaki konuğu, ömrünü "Kıbrıs Milli Davası"na adamış bir Emekli Büyükelçi, Tugay Uluçevik'di. Güney Kıbrıs Rum Yönetiminin AB Başkanlığına iki ay kala Ankara'da kapalı kapılar ardında KKTC'nin bile isminden vazgeçileceğinin emarelerini birlikte endişe ve kaygı ile değerlendirdik. Kuşkusuz çok da üzüldük. Biliyorsunuz, AKP Hükümeti tarafından şu an Kıbrıs meselesi alçak profilli bir seyir izlemektedir. Ancak AKP hükümeti, 1 Temmuz'da AB Dönem Başkanlığını devralacak olan Güney Kıbrıs Rum Yönetimi Lideri AKEL Rum Komünist Partisi Genel Başkanı Hristofyas'a karşı son iki ay içersinde harekete geçmede bir ön alma (Preemptive Strike) uygulaması eğiliminde olduğu da hissedilmektedir. Hayata geçirilmeğe çalışılan yeni açılımla, KKTC isminden vaz geçilip, ANNAN Planında olduğu gibi "Kıbrıs Türk Devleti" lafzı ile uluslararası arenaya çıkılacağının planlanmakta olduğu düşünülmektedir. Anımsayınız, ANNAN Planında İngilizce olarak "Turkish Cypriot State" "Greek Cypriot State" şeklinde ifade edilmişti. "Yes Be Annem" sloganının tavan yaptığı bir dönemde İngilizce "state" kelimesinin Türkçe'de "devlet" anlamına da gelmesinin verdiği olanak ve kolaylıktan yararlanılmış, ANNAN Planı Türk kamuoyuna sanki "iki devletli" çözüm öngörüyormuş gibi kamuoyuna böyle yansıtılmıştı. Hatırladınız, değil mi? Oysa bunun böyle olmadığı Plan'da açıkça ifade edilmektedir. Peki, şimdi sormak lazım değil mi? İsim değişikliğine gidilmek istenmesinin amacı nedir, diye? Amaç, BM Güvenlik Konseyi'nin 541 ve 550 sayılı kararlarının etrafından sessizce dolaşılarak, çokça dallandırılmadan budaklandırılmadan Kuzey Kıbrıs'taki Devlet'in diğer bazı, örneğin, İslâm İşbirliği Teşkilâtı (İİT) üyesi devletler tarafından da tanınmasının sağlanmasının düşünülmesidir. Eğer bu ise, hiç düşünmeden bundan umulan sonucun doyurucu ölçüde elde edilememesi olasılığı da büyük ölçüde bulunmakta olduğunu hemen ilk bakışta ifade etmemiz gerekmektedir.
Gerçekten, ANNAN Planı'nın esasını oluşturan "Kuruluş Anlaşması'nın" 2. Maddesinde "Birleşik Kıbrıs Cumhuriyeti'nin, O'nun Federal Hükümeti'nin ve oluşturucu eyaletlerinin (constituent States) statüleri ve aralarındaki ilişkiler, İsviçre'nin, O'nun federal hükümetinin ve kantonlarının statüleri ve aralarındaki ilişkiler model alınarak düzenlenmiştir" şeklinde bir hüküm bulunmaktadır. 1İsviçre'de "kantonların" bağımsız ve egemen devlet statüsünde olmadığı Mısır'daki Sağır Sultan bile bilmektedir. Ortaya konulmağa çalışılan bu açılım, "Akil Ülke" ya da Türkiye'nin 2012 vizyonu "Durup, Anlamak" ile açıklanabilir mi? Bunun adı olsa olsa, "Varoş Kurnazlığı" ile açıklanabilir.
Ortaya konulmağa çalışılan bu açılım, KKTC'nin, 5 Mayıs 1985 günü halk oylaması ile kabul edilip KKTC Resmî Gazetesi'nin (sayı:43) 7 Mayıs 1985 tarihli nüshasında yayınlanarak yürürlüğe girmiş olan Anayasası'nın "Değiştirilemeyecek Kurallar" başlığını taşıyan 9. maddesine aykırıdır. Bu madde KKTC Devleti'nin isminin değiştirilmesinin önündeki en büyük engeldir. Ama siz kendi ülkenizdeki anayasa çalışmalarında 1982 Anayasasının değiştirilemez maddelerini gözden çıkarttıysanız, buna da Rahmetli Özal'ın deyimiyle "alışırlar alışırlar" diyebilir misiniz? Diyemezsiniz. KKTC Devleti Türkiye Cumhuriyeti gibi güçlü bir Devlet tarafından tanınmış bir olgudur ve yalın gerçektir. KKTC'nin isminin "Kıbrıs Türk Devleti" haline getirilmesi düşüncesi, dünyaya "Rum tarafı bu sefer de çözüm sürecini sonuçsuz" bırakıyor, denilmek isteniyorsa bu son derece tehlikeli bir süreçtir. Zaman, KKTC ve Türkiye kamuoylarının KKTC'nin isminin değiştirilmesi gibi Millî Dava'ya ve Kıbrıs sorununun çözümüne hiçbir katkısı olmayan düşüncelerle meşgul edilmesine uygun değildir. Yapılacaksa, halka gidilmelidir, bir referandumla KKTC halkına bu durum sorulmalıdır. Bunun başka bir izah tarzı var mı? Sevgili okurlar.
İngilizcesi şöyledir: "The status and relationship of the United Cyprus Republic, its federal government, and its constituent states, is modeled on the status and relationship of Switzerland, its federal government and its cantons."[1]
KKTC Devleti'nin adının anlamı
Kuşkusuz, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) Devleti Türkiye Cumhuriyeti gibi güçlü bir Devlet tarafından tanınmış 29 yıllık gerçek bir olgu ve yalın bir realitedir. Halk tabanlıdır. Çünkü Kıbrıs Türk Halkı kendi geleceğini belirleme (self-determination) hakkını kullanarak bağımsız devletini 15 Kasım 1983 tarihinde "Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti" adıyla kurmuştur. Gelecek yıl da KKTC'nin kuruluşunun 30. Yıldönümü kutlanacaktır. Devlet'in ismi Ada'daki gerçekler dikkate alınarak bilinçli bir şekilde saptanmıştır. Bu durum geriye dönülemeyecek kadar yalın bir gerçektir. "Kuzey Kıbrıs", Ada'daki coğrafî iki kesimli bir toprak parçasını yansıtmaktadır. "Kıbrıs'ın Kuzeyi", "Irak'ın Kuzeyi", "Vietnam'ın Kuzeyi" güneyle bütünleşik "üniter" bir yapıyı dikte ettirirken, "Kuzey Kıbrıs" lafzı bölünmüşlüğü, ayrımsallığı, modüler bir yapıyı ve her şeyden önemlisi jeo-kültürel ve jeo-politik bir yapıyı dikte ettirmektedir. Eski deyimle kendi içerisinde bütünleşik bir "cüz-ü tam"'dır. Bu olgunun jeokültürel ayağı, hudutları belirlenmiş kuzey bölgesindeki iç barış, bütünlük, huzur ve istikrarın sağlanmasına yöneliktir. Bu, sağlanmıştır. Jeopolitik ayağı ise, bu bölgenin ortak bir kimlik etrafında toplanıp bir sinerji doğurabileceğinin kanıtlanmış halidir. Günümüze kadar yapılan uygulamalar bunu ispatlamıştır. Gerçekten de bu iki ayak 29 yıldır sınanmış, üzerinde yaşayan kültürel varlıkla birlikte tüm karşıcı test ve sınavlardan başarıyla geçmesini bilmiştir. "Kuzey Kıbrıs" kendi içerisinde modüler, bölünmüşlüklüğü değil, bitişkenliği, bütünleşikliği temsil etmektedir. Daha doğru bir deyişle, olası toprak ayarlamalarında Türk tarafının yönetimi altında olacak toprağın çok parçalı yapıda olmayacağının dünyaya haykırılmasını sağlamıştır, hiç kimsenin kuşkusu olmasın sağlayacaktır. Güney Kıbrıs Rum Yönetimi (GKRY)'nin meydan okumalarına karşı Kuzey Kıbrıs ismi bilinçli olarak seçilmiştir. Çünkü Kıbrıslı Rumlar, KKTC hudutları içerisindeki Karpas bölgesinin tamamının ya da bir kısmının kendi idareleri altında olmasını istemektedir. Bu bir bölünmüşlük, parçalı bir yapı için GKRY'nin meydan okumasıdır. AKEL Rum Komünist Partisi Lideri Hristofyas'ın Girneli olduğu düşünüldüğünde, olayın nereye kadar gidebileceğinin vechesi daha iyi anlaşılabilecektir.
Gelelim, KKTC tümcesindeki "Türk" sıfatının açıklanmasına. "Türk" sıfatı Kıbrıs'ta iki halk yaşadığını belirtmek için son derece duyarlı bir biçimde seçilmiştir. Türkiye Cumhuriyeti toprakları dışında Avrasya'da yaşayan bütün Türk toplumlarına örnek alınsın diye "Türk" sözcüğü seçilmiş ve "Turkic" karşılığı ve "Türkle ilgili" anlamındaki "Türkî" sözcüğünden özellikle kaçınılmıştır. Çünkü "Türkî" sözcüğü, doğrudan değil, dolaylı bir aidiyetlik ve Türk'e ait bir ürün anlamındadır. "Türkî" yerine, Büyük Türk Ozanı, Mehmet Emin Yurdakul'un "Ben bir Türküm, dinim, cinsim uludur" dizesinde olduğu gibi, "dünyanın çeşitli bölgelerinde yaşayan, Türkçenin değişik lehçelerini konuşan soy ve bu soydan gelenleri tanımlamak" için doğrudan "Türk" sözcüğü özellikle istenilmiş ve arkasında durulmuştur.
Aslında başkaca bir açıklamağa gerek bulunmamakla birlikte, "Cumhuriyet" lafzı da devlet'in şeklini ortaya koymaktadır. Cumhuriyet, demokrasiyi benimsemiş bir toplumda yatay ve dikey etkileşim içerisinde bir yönetişimi ve örgütlenme yapısını ortaya koymak için özellikle seçilmiştir. Egemenlik hakları, bir üst egemen güç vasıtasıyla anayasal olarak denetlenebilen, fakat dış ilişkiler dışında egemenlik yetkisini kendi sınırları dahilinde kullanabilen özerk cumhuriyet şeklinden özellikle kaçınılmıştır. Cumhuriyetçilik devlet yönetiminde, düzeninde ve bütün örgütlerde ulus iradesinin egemen olmasıdır ki, KKTC ismi yaklaşık 30 yıldır ki duruşuyla bütün bu yalın gerçek ve olguları ispatlamıştır. [2]
Prof. Dr. Esat Arslan - Yeni Mesaj
Kaynak: YENİ MESAJ GAZETESİ
[1] http://www.yenimesaj.com.tr/?artikel,12001512/kktc--nin-adina-elveda-mi/prof-dr-esat-arslan
[2] http://www.yenimesaj.com.tr/?artikel,12001543/kktc-devleti-nin-adinin-anlami/prof-dr-esat-arslan
Bu haber 1,425 defa okundu.
Yorumlar
+ Yorum Ekle