ŞİKE TİYATROSU

2 Mayıs 2012 11:35 tsi
ŞİKE TİYATROSU

Artık gözler disiplin kuruluna çevrilmiştir. Nasıl bir karar çıkacağı, bu kararın kulüpleri ve en önemlisi UEFA'yı ne kadar tatmin edeceğini herkes gibi biz de merak ediyoruz.

Şike tiyatrosu

Futbol Federasyonu Başkanı Yıldırım Demirören nihayet şike süreciyle ilgili kararı açıkladı. Ne dediği, ne yapıldığı önce anlaşılamadı. Meseleyi en başından itibaren yakından takip edenler bile bocaladı. Sonra parçalar birleştirilince resim netleşti. Şikeyi şikeyle çözme gayretinin direkten döndüğü, mümkün olan en hafif cezayla meseleyi kapatmak için yeni formüller geliştirdikleri anlaşıldı.

Etik Kurul raporu

Başbakanın UEFA Başkanıyla görüşmesi sırasında ki, "takımlarla, şahıslar ayrılmalı" görüşünden de cesaret bulman Yıldırım Demirören çok iddialı sözlerle işe başladı. Hatta o kadar kendinden emindi ki, Futbol Federasyonu Başkanlığı'na aday olurken, hiçbir takımın ceza almadan bu meselenin kapatılacağı garantileri bile vermişti. Dediğini yapabilmek için de gelir gelmez federasyon kurullarını değiştirdi. Sadece Etik Kurul'a dokunamadı. İşe bakın ki, Demirören'in planlarının esasını da Etik Kurul raporu oluşturuyordu. O Etik Kurulu ki, daha önce oldukça ağır bir rapor yazmış ve şikeye işaret etmişti. İkinci ve kararlara esas olan rapor, her ne kadar birincideki görüşlerin çok büyük kısmından vazgeçildiğini ortaya koysa da, Yıldırım Demirören'in beklediği gibi değildi. Tutuklu bulunan Aziz Yıldırım'ı aklarken, başka yöneticileri hedef alıyordu. Yine de kişilerle sınırla kalması, şikenin sahaya yansımadığı gibi bir hüküm verilmesi şikeyi şikeyle çözme formülünü gündemde tuttu. Ta ki, Futbol Federasyonu Yönetim Kurul toplantısında Trabzonspor'lu üyelerin itirazına kadar.

Trabzonspor bastırdı

Trabzonspor'lu üyeler haklı olarak geçen yılın şampiyonluk kupasının kendilerine verilmesini ve daha önce alınan kararlara uyulmasını istediler. UEFA'nın şartlarını hatırlattılar. Her zeminde haklarını arayacaklarını duyurdular. Diğer taraftan UEFA'nın süreci takip ettiği ve işin sonunu beklediği de ayrı bir gerçek olarak orta yerde duruyor. Bizim görebildiğimiz Yıldırım Demirören'in UEFA'dan gelebilecek itirazlara ve cezalara zaten dünden razı olduğuydu. Başkanı olduğu Beşiktaş'ı borçlarından dolayı Avrupa'ya çıkmayacak hale getirmişti. Diğer takımları da aynı akıbete mahkum etmekte bir sakınca görmüyordu. Yine sayın başbakanın, İngiltere örneğini vererek gerekirse birkaç yıl Avrupa'ya gitmeme sözü bu konuda cesaretini arttırmıştı. Ancak başta Trabzonspor olmak üzere sürecin dışında kalan kulüplerin itirazı ve bastırması, Demirören'in planını bozdu. Mecburen yeni arayışlara girdiler ve bir bakıma Mehmet Ali Aydınlar formülüne döndüler.

Püf noktası

Futbol Federasyonu Disiplin Talimatı'nın 58'nci maddesi değiştirilerek, duruma uyduruldu. Burada işin püf noktası maddenin 2 fıkrası (b) bendinde yer alan "Teşebbüs halinde ilgili kişinin yöneticisi olduğu kulübe bu talimatta öngörülen disiplin cezaları uygulanabilir. Ağır ihlal hallerinde kulübe en az 12 puan indirme cezası verilir" hükmüdür. Burada "teşebbüs halinde ilgili kişinin yönetici olduğu kulübe bu talimatta öngörülen disiplin cezası uygulanabilir" ayrı, "Ağır ihlal hallerinde kulübe en az 12 puan indirme cezası verilir" ayrı hükümdür. Ve asıl önemli olan hangisinin esas alınacağıdır. "Ağır ihlal" sözünden kast edilen nedir? Başkan Demirören basın toplantısında ısrarla ve hatta sevinerek "sahaya yansıyan bir şey olmamıştır" derken, ağır ihlal olmadığını ve para cezası ile bu işin kapatılacağını mı anlatmaya çalıştı?

Diğer takımlara gözdağı

Fenerbahçe'nin daha önce CAS'da açtığı ve hiçbir şekilde vazgeçilmeyeceğini çok ağır ve kararlı sözlerle ifade ediği davanın geri çekilmesini de alın, bu sürece ekleyin. Neyin karşılığında, hangi garantilerle bu davanın geri çekildiği bir türlü anlaşılamamıştır. Bu kadarla da kalmıyor. 16 takım birden disiplin kurunla sevk edildi. Oysa dosyada adı geçen 8 takım var. İçlerinde Galatasaray'ın da olduğu bu kadar takım hangi gerekçeyle ve hangi bulgularla disipline sevk edildi? Bu diğer takımlara bir gözdağı değilse, nedir?

UEFA tatmin olacak mı?

Artık gözler disiplin kuruluna çevrilmiştir. Nasıl bir karar çıkacağı, bu kararın kulüpleri ve en önemlisi UEFA'yı ne kadar tatmin edeceğini herkes gibi biz de merak ediyoruz. En hafif şekliyle puan silme dışındaki hiçbir cezanın UEFA'yı tatmin etmeyeceği yapılan açıklamalardan bellidir. İşi çok daha ciddi ve tutarlı biçimde götüren Mehmet Ali Aydınlar'ın geliştirdiği ve UEFA'yı da razı ettiği formül de bu yöndeydi. Bizi asıl endişelendiren şikeyi diğer kulüpleri baskı altına alarak, herkese bir sus payı dağıtarak, daha doğru bir ifadeyle şikeyi şikeyle çözmeye çalışan Yıldırım Demirören'in Türk Futbolunu çok daha büyük bir kaosa sürüklemesidir.

Orhan Karataş - Ortadoğu

Kaynak: ORTADOĞU GAZETESİ http://www.ortadogugazetesi.net/makale.php?id=10709

Bu haber 684 defa okundu.

Yorumlar

+ Yorum Ekle

kapat

Değerli okuyucumuz,
Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
· Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
· Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
· Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
· Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
· Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
· Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
· Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
· Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.