DİN VE SİYASET
1 Mayıs 2012 20:44 tsi
Siyasi partiler iktidara gediklerinde ekonomi alanında yaptıklarından çok dini alanda yaptıklarıyla hatırlanırlar
Din ve siyaset
Türk siyasi tarihinin en önemli parametrelerinden biri dindir. Siyasi partiler iktidara gediklerinde ekonomi alanında yaptıklarından çok dini alanda yaptıklarıyla hatırlanırlar. Bu alanda İmam Hatipler, Kuran Kursları, başörtüsü gibi dini kavramlar sürekli gündemdedir.
Muhafazakâr Türk halkının kafasında, CHPnin yasakladığı Arapça ezan, yasaklanan Kuran eğitimi, Kuran öğreten cami ve evlere yapılan baskınlar, depo haline getirilen camiler asla silinmez. Biz bile büyüklerimizden CHP döneminde gizli gizli Kuran öğrenen büyüklerimizin uğradığı jandarma baskınlarının çok dinledik.
Demokrat Parti yani merkez sağ, bu manada halkın kafasında oluşan din karşıtı sol-CHP iktidarına karşı bir kurtuluş simidi olmuştur. Ezanı tekrar Arapça haline getiren Menderestir, İmam Hatiplerin fatihi Demireldir. Merkez sağ halkın gözünde dini özgürlükler için kurtuluş reçetesidir.
CHPnin din karşıtı politikaları olduğunda kuşku yok. Atatürk de zaman zaman Müslüman kesimleri üzen bazı icraatlara imza atmıştı. Bu icraatların temelinde Atatürkün de en büyük korkusu olan Türkiyedeki bazı İslami grup ve tarikatların yabancılarla işbirliği yaparak giriştiği isyan hareketlerinin rolü büyüktür. Siz ülkenizde dini hayata en geniş özgürlüğü tanıyorsunuz ama İngiliz emperyalizmi geliyor o özgürlük tanıdığınız Müslüman tarikatın, şeyhin eline silah vererek isyana başlatıyor.
Osmanlıyı yıkan sebeplerin başında da aslında bu İngiliz fitnesi geliyor. Lawrencelerin, Hamperlerin din merkezli ajan faaliyetleri bu toplumun en hassas noktasının din olduğunu çok iyi bilmelerinden kaynaklanıyor.
Atatürkün dinle bir sorunu olduğunu düşünmüyorum. Onun sorunu EMPERYALİZMLE KUCAKLAŞAN MÜSLÜMANLARDI.
Milli Mücadele esnasında Türk ordusu Yunanla savaşırken İslam Teali Cemiyetinin milli ordunun savaşı aleyhine bildiri dağıtması, Yunan savaşmaya ne lüzum var denilmesi, bu bildirilerin altında da pek çok şeyhin ve hoca efendinin, bediüzzamanların imzasının olması haklı bir endişe sebebidir.
Asıl sorun Atatürk sonrası İnönü dönemi CHPsidir. CHP dini kullanan emperyalistlerin içimizdeki dini uzantıları ile uğraşmak yerine direkt dinle uğraştı. Camiyle, Kuranla uğraştı.
Sonuçta da bugün yaşadığımız sorunlar ortaya çıktı.
Bir dağ köyündeki caminin gizli mahzeninde 3-5 kişiye Kuran öğreten imam efendinin jandarma baskını ile yakalanması ve dayak atılmasının yüzlerce örneği tarihin saklı raflarında duruyor. Bu İnönü dönemi cinayetleri, Kemal Kılıçdaroğlu ne yaparsa yapsın hafızalardan silinmez.
Ama bunlar tarih olmuştur.
Sürekli geçmişi kaşıyarak, Ey CHP sen 70 sene evvel şöyle şöyle yaptın! diye kükremenin neresi demokratik açılım politikası anlayabilmiş değilim.
Müflis tüccar eski defterleri karıştırırmış.
AKP, artık dünü bırakmalı bugüne gelmeli.
Her başı sıkıştığında 70 sene öncesine saldırmak böylece toplumun belleğinde oluşan CHP din düşmanıdır düşünce düşüncesini sürekli diri tutmaya çalışmak, sürekli bu korkuyu topluma salmak Ey millet! Bakın biz gidersek bu din düşmanları gelir! Camiler ahır olur, başörtülü evlatlarının yine üniversite kapılarında kıyıma uğrar! diye bağırmak hiç doğru değil.
Asıl tehlike, dün ne yapıldığı değil bugün ne yapıldığıdır.
Bugün Haçlılarla el ele vererek İslam ülkelerine Arap Baharı adı altında Haçlı Çizmesini getirme projesinin bayraktarlığına soyunan AKPnin günahının yanında İnönünün günahı hiç kalır.
Kaynak: YENİ MESAJ GAZETESİ http://www.yenimesaj.com.tr/?artikel,12001431/din-ve-siyaset/muharrem-bayraktar
Bu haber 754 defa okundu.
Yorumlar
+ Yorum Ekle