En Sıcak Konular

BAHÇELİ: ''27 NİSAN PAS GEÇİLMESİN''

17 Nisan 2012 19:59 tsi
BAHÇELİ: ''27 NİSAN PAS GEÇİLMESİN'' Bahçeli: ''Darbelerden hesap sorulurken, 27 Nisan’ın pas geçilmesi bize göre tesadüf değildir.Bu işin içinde bir bit yeniği ve açığa çıkarılması gereken taraflar vardır'' dedi.

Darbelerden hesap sorarken 27 Nisan da pas geçilmesin

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, 28 Şubat'la ilgili soruşturmanın objektif ve adil bir şekilde sürdürülmesi ve arkasından da sonuca erdirilmesinin büyük önem taşıdığını belirterek, "Darbelerden hesap sorulurken, 27 Nisan'ın pas geçilmesi bize göre tesadüf değildir.Bu işin içinde bir bit yeniği ve açığa çıkarılması gereken taraflar vardır. Dolmabahçe'de hangi vaatler verilmiş, hangi sözler karşılıklı olarak iletilmiştir?" diye sordu.


-"POST MODERN DARBE"-

Partisinin grup toplantısında konuşan MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, 28 Şubat 1997 tarihinde cereyan eden post modern darbe girişimi hakkında hukuki takibat başlatıldığını, gözaltı ve tutuklamaların yaşandığını belirtti.

Başlayan yargı süreçlerinin eksiksiz, hızlı ve tam olarak sürdürülmesi, herhangi bir gecikmeye meydan vermeden adaletin bir an önce tecelli etmesi gerektiğinin altını çizen Bahçeli, "Muhakkak ki, milli iradeyi felç etmeyi bırakınız fiiliyatta gerçekleştirmeyi, aklından bile geçiren kim varsa hukuk harekete geçmeli ve bunların yakasından tutmalıdır.Bu nedenle, en son olarak başlayan 28 Şubat'la ilgili soruşturmanın objektif ve adil bir şekilde sürdürülmesi ve arkasından da sonuca erdirilmesi büyük bir önem taşımaktadır" dedi.

-SİVİL NİTELİKLİ BALANS AYARI-

MHP lideri konuşmasına şöyle devam etti:

"İkazla belirtmek isterim ki, darbecileri hukuk karşısına çıkarırken, bu süreçten nemalanma ve siyasi kaygı gözetme kurnazlığı haksızlığın ve kuralsızlığın yerleşmesine ve güçlenmesine neden olabilecektir.

Bilhassa geçmişten kaynaklı tarafgir bakış ve hınç duygusu hukukun güvenirliğine zarar verecek ve vicdanların hüsrana uğramasına yol açacaktır.

Dün yapılanları misliyle ödetmek, benzer mağduriyetleri muhataplarına yaşatmak, meseleyi alacak-verecek mertebesine kadar indirmek bu defa da sivil nitelikli balans ayarı olacaktır ki, bu da tabiatıyla büyük bir yanlışlık olarak AKP'nin karanlık siciline işlenecektir.

Ayrıca Türk Silahlı Kuvvetleri'ni bütünüyle darbeci göstermeye niyet ve teşebbüs etmek, terörle mücadele eden kahramanları terörist olarak göstermek ahlaksızlık ve edepsizlikle eşdeğer görülecektir."

-"HİÇ KİMSE ÇİLELERİ YARIŞTIRMAYA KALKMAMALI"-

28 Şubat sürecinde zulüm ve eziyetin fazlasıyla yaşandığına dikkat çeken Bahçeli, şöyle devam etti:

"Ama eziyet, zorbalık ve haksızlıklar sadece 28 Şubat'ta yaşanmamıştır.Biz ki, ihtilal ve müdahale dönemlerinin acısını, işkencesini, tokadını, hakaretini, darağacını ve insanlık dışı muamelelerini yaşamış bir maziden buralara kadar geldik. Konuyu; 'işte 12 Eylülcüler yargılanıyor, daha ne olsun' çıkmazına sürüklemek bizim açımızdan basiretsizlik olduğu kadar da yanlı bir tutum olacaktır.Peki, bugün 28 Şubat'ın ahlaksızlıklarını, baskılarını fazlasıyla telafi etmeye çalışan hükümet ve yandaş çevreler, yağlı urganla şehit edilen ülkü devleri; Selçuk Duracık'ı, Halil Esendağ'ı, Cevdet Karakaş'ı, Cengiz Baktemur'u, İsmet Şahin'i, Fikri Arıkan'ı, Ali Bülent Orkan'ı, Ahmet Kerse'yi ve Mustafa Pehlivaoğlu'nu tekrar geri getirebilecekler midir?

Bu nedenle hiç kimse çekilen çileleri ve katlanılan mihnetleri yarıştırmaya kalkmamalıdır. Nitekim bu alanda hiç kimse yanımıza bile yaklaşamayacaktır."

-"HER TÜRLÜ DARBE GİRİŞİMİ HUKUKİ ANLAMDA NETİCEYE KAVUŞTURULMALI"-

"12 Eylül, 28 Şubat ve her türlü darbe girişimi mutlaka hukuki anlamda neticeye kavuşturulmalı ve Türkiye bu yükten artık kurtulmalıdır" diyen Bahçeli, şöyle devam etti:

"Şayet demokrasinin istikrar kazanması ve bir daha böylesi dönemlerin ortaya çıkmaması dürüst bir şekilde isteniyorsa adalet müessesi herkesi tatmin edecek bir çabukluk ve etkinlikle yürümeli ve kim ne yaptıysa sonucuna katlanmalıdır.

Zira sürekli darbeyi konuşmaktan, darbeci isimlerini telaffuz etmekten ve geçmişe saplanıp kalmaktan aziz milletimiz bunalmış ve yorulmuştur."

-"DİMYATA PİRİNCE GİDERKEN EVDEKİ BULGURDAN OLACAK"-

Konuşmasında AKP'yi de uyaran Bahçeli, "AKP zihniyeti meseleyi kaşıyarak kendisine siyasal rant elde edeceğini düşünüyorsa, bilsin ki dimyata pirince giderken evdeki bulgurdan da olacaktır" dedi.

-27 NİSAN BİLDİRİSİ-

27 Nisan bildirisine de değinen MHP Genel Başkanı, "Diğer taraftan hala muamma olan ve 22 Temmuz 2007 seçimlerinden önce vuku bulmuş 27 Nisan bildirisi ve sonrasındaki gelişmeler hala aydınlanmış değildir. Kaldı ki bu internet muhtırası AKP'yi sıçratmış ve seçimlerden açık ara galibiyetle çıkmasına neden olmuştur" diye konuştu.

Başbakan Erdoğan'ın Mayıs 2007 tarihinde dönemin Genelkurmay Başkanı'yla Dolmabahçe'de bir araya geldiğine ve "gizemini hala koruyan" bir görüşme yaptığına dikkat çeken Bahçeli, "Bu görüşme şaibelidir. Bu görüşme soru işaretleriyle doludur. Başbakan Erdoğan eğer ne konuşulduğunu açıklamazsa, internetten yayınlanan bildirinin danışıklı dövüş bir ilişki içinde tanzim edildiği kanaatine ulaşmamız kaçınılmaz olacaktır" dedi.

-BAŞBAKAN'A DOLMABAHÇE GÖRÜŞMESİNİ SORDU-

Dolmabahçe görüşmesini soran Bahçeli, konuşmasına şöyle devam etti:

"Tekraren sormak isterim ki, Dolmabahçe'de hangi vaatler verilmiş, hangi sözler karşılıklı olarak iletilmiştir?

Genelkurmay Başkanlığı'nın sitesinden yayımlanan 27 Nisan bildirisi, AKP'nin siyaseten ivme kazanması için planlı, sistemli ve sinsi bir hamle midir?

Bunlar reddediliyorsa, 12 Eylül'e kadar uzanan AKP zihniyeti, neden kendisine karşı yapılan bu demokrasi dışı müdahaleye sessiz durmayı tercih etmiştir?

Üstelik internet bildirisinin failine toleranslı davranılarak ve iltifat gösterilerek son model zırhlı otomobilin tahsis edilmesini Başbakan nasıl açıklayacak ve neyi bahane olarak ileri sürecektir?

Darbelerden hesap sorulurken, 27 Nisan'ın pas geçilmesi bize göre tesadüf değildir.

Bu işin içinde bir bit yeniği ve açığa çıkarılması gereken taraflar vardır.

İster istemez aklımıza; 27 Nisan'ın, AKP'nin mağdur kisvesine bürünebilmesi için yapılan bir tezgah olduğu hususu gelmektedir.

Bu nedenle her şey netleştirilmeli ve şüpheler giderilmelidir.

Başbakan Erdoğan'ın, siyasi yasağının kaldırılmasına kadar geçen 116 günlük karanlık süreç gibi, Dolmabahçe görüşmesi de belirsizliğe mahkum edilmemelidir."

-KOZMİK ODA-

Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç'a suikast iddiası ve arkasından kozmik odanın altını üstüne getiren arama ve tarama faaliyeti gibi hiçbir konunun sümen altına itilmemesini isteyen MHP Genel Başkanı, "Yeri gelmişken muhataplarından cevabını duymayı isterim ki, bu kozmik odada neye ulaşılmıştır?" diye sordu.

Meclis'te kurulan Darbe Komisyonu'nu hatırlatan Bahçeli, "AKP artık sahte mağdurları oynamayı bırakmalı, darbeden geçinen istismarcı özelliğini terk etmelidir" dedi.

MHP lideri Devlet Bahçeli, "Başkan Erdoğan, MİT Müsteşarı için 'sır küpüm' diyerek değerlendirme yapmış, bu kamu görevlisini Oslo ve İmralı'ya bizzat kendisinin gönderdiğini itiraf etmiştir. Unutmasın ki, Kenan Evren hakkında 31 yıl sonra işlediği suçtan dolayı dava açılmıştır.İktidar yılları bir gün bittiğinde, kendisinden ve işlenen suçlara iştirak eden AKP yöneticilerinden mutlaka hesap sorulacak ve hepsi adaletin önünde ip gibi dizileceklerdir" dedi.

Partisinin grup toplantısında konuşan MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Başkan Erdoğan'ın, MİT Müsteşarı için "sır küpüm" diyerek değerlendirme yaptığını belirterek, "Bu kamu görevlisini Oslo ve İmralı'ya bizzat kendisinin gönderdiğini itiraf etmiştir. Açıkça PKK'yla görüşenin, İmralı canisiyle pazarlık yapanın kendisi olduğunu belirtmesi ilginç ve skandal bir durumu ortaya çıkarmıştır" diye konuştu.

-KENAN EVREN'İ HATIRLATTI-

Konuşmasında Kenan Evren'i hatırlatan Bahçeli, şöyle devam etti:

"Böylelikle Başbakan Erdoğan'ın, gelecekte Yüce Divan'da ifadesinin alınmasına bile gerek kalmamış, gerçekler tüm çıplaklığıyla ortaya dökülmüştür.

Şehitlerimizin kanına giren, milletimizi bölmeye çalışan, statü ve özerklik talebinde bulunan, üniter yapımıza suikast düzenleyen teröristlerle Başbakan Erdoğan masaya oturmuş ve Anayasa suçu işlemiştir. Unutmasın ki, Kenan Evren hakkında 31 yıl sonra işlediği suçtan dolayı dava açılmıştır. İktidar yılları bir gün bittiğinde, kendisinden ve işlenen suçlara iştirak eden AKP yöneticilerinden mutlaka hesap sorulacak ve hepsi adaletin önünde ip gibi dizileceklerdir. Küpünü dolduran yandaşlardan, sır küplerinin içinde saklanan şahsiyetlerden, gemicik yüzdüren sonradan görme armatörlerden, devletin hazinesine nakil hattı bağlayan hırsızlardan yetim ve gariban hakkını söke söke almak inşallah bize nasip olacaktır."

-KUTLU DOĞUM HAFTASI-

Konuşmasında Kutlu Doğum Haftasına değinen Bahçeli, "Kardeşlik, yakınlık, muhabbet ve dostluk Peygamberimizin her sözüne ve her mesajına yansımış; ayrılık, dağılma ve kavga o'nun tarafından kararlılıkla reddedilmiştir" dedi. Bahçeli, şöyle devam etti:

"Bize göre kardeşlik; bozulmak için kurulmuş, kırılmak için yapılmış, yüz çevirmek için inşa edilmiş geçici bir heves değildir. Etnik ve mezhep temelli ihtilaf ve cepheleşmeye hiç kimsenin prim vermemesi hayati bir nitelikte olacaktır. Kökeni, yöresi, mezhebi, kimliği ve inancı ne olursa olsun; Türk milletinin tüm fertleri kardeşlik hukuku içerisinde aynı kaderin yolcusu olarak bir araya gelmişler ve birlikte yaşamayı tercih etmişlerdir."

-FRANSA ZİYARETİ-

6-10 Nisan tarihleri arasında Fransa ve Avusturya'da bulunarak, bu iki ülkedeki Türk federasyonlarımızın kurultaylarına katıldığını hatırlatan MHP Genel Başkanı, "Ankara'da ne söylemişsem, neyi haykırmışsam milletimizi katliamcı gösterme istek ve arayışında olan Fransa yönetimine karşı da kendi ülkelerinde aynısını yüzlerine vurdum" dedi.

Önümüzdeki hafta Fransa Cumhurbaşkanlığı seçiminin birinci tur oylamasının yapılacağını hatırlatan Bahçeli, "Fransa'da yaşayan ve oy kullanabilecek durumda olan soydaşlarımızın, içinden çıktıkları Türk milletine katliamcı yaftası vurmaya çalışan Sarkozy'e gerekli dersi vereceklerini biliyor ve bunu bekliyorum. Aynı eğilimi ülkemizin siyasi hayatıyla ilgili kararlarında da göstermeleri, yanlışı doğrudan ayıracak ferasetlerini sergilemeleri Türkiye'nin istikrar kazanmasında çok etkili olacaktır" diye konuştu.

-BAŞBAKAN'IN ÇİN GEZİSİ-

Başbakan Erdoğan'ın 7-11 Nisan tarihleri arasında Çin Halk Cumhuriyeti'nde bulunarak, bazı temas ve görüşmeler gerçekleştirdiğini hatırlatan Bahçeli, "Ne var ki, yandaş basın ve AKP şakşakçılığı yapan çevreler, bu Türk iline 27 yıl aradan sonra Başbakan düzeyinde ilk kez gidildiği iddiasını dillerine dolamışlar ve bu ziyareti siyasi propaganda malzemesi haline dönüştürmekten inatla vazgeçmemişlerdir.2001 yılında, Başbakan Yardımcısı sıfatımızla, bu Türklüğün hazinesini ziyaret etmiş, Urumçi ve Kaşgar'da soydaşlarımızla bir araya gelmiştik. Başbakan Erdoğan, haritada Doğu Türkistan'ın yerini dahi bilmezken, biz kardeşlerimizle birlikteydik, onların dertlerini ve sorunlarını kalbimizde taşıyorduk" dedi.

-"İKNACI BAŞI"-

Başbakan Erdoğan'ın görevli olarak Çin'e gittiğini iddia eden Bahçeli, şöyle devam etti:

"Oraya Suriye konusunda küresel çevrelerin mesajını götürmüş ve ikna turları atmıştır. Ülkemizde bir zamanlar kurulan ikna odalarından rahatsız olan Başbakan, sonunda bu yöntemden kendisi de istifade etmiş ve uluslararası alanda BOP eşbaşkanlığından sonra 'iknacıbaşı' sıfatını da üzerine almıştır.

Başbakan Erdoğan küresel kuryeliğe göz göre göre soyunmuş, bunu da heyecan ve arzuyla yerine getirmiştir.Amaç Suriye'nin yalnızlaştırılması ve uluslararası müdahale için şartların olgunlaştırılmasıdır. Başbakan Erdoğan'ın bu görünümü, ne yazık ki haçlı hesapları lehine faaliyet gösteren siyasi ulaklıktan başka bir anlama gelmemektedir. Kendisine vaat edilen her ne ise, Başbakan gece demeden gündüz demeden başkent başkent gezmekte ve ödülüne ulaşmak için canını dişine takmaktadır."

-"BU DOĞRU BİR YOL DEĞİL"-

AKP'nin Suriye konusunda izlediği politikayı eleştiren MHP Genel Başkanı, şöyle dedi:

"Suriye'ye karşı blok oluşturmak ve verilen görevleri harfiyen yerine getirmek için çırpınan bu kafa yapısının, Türkiye'yi kaosa doğru hızla sürüklediği görülmektedir.Bu doğru bir yol değildir.Sınırlarımızda yaşanan müessif bazı silahlı çatışmadan dolayı NATO'ya görev hatırlatması yaparak davette bulunması da büyük bir aymazlık ve düşüncesizliktir. Madem Başbakan, sınırlarımızın ihlalinde bu kadar hassastır, o halde peşmerge başına bugüne kadar neden haddini bildirememiştir? Esad'sız bir Suriye'den başka tüm seçeneklerin üzerini çizen Başbakan Erdoğan, bu haliyle Türkiye'yi kördüğümün içine sokmuştur.

Suriye konusunda; başta Birleşmiş Milletler olmak üzere, Arap Ligi ve İslam İşbirliği Teşkilatı gibi bölgesel kuruluşların aktif olarak rol aldığı bir düzlemde, barışçı bir çözüm için her yol denenmeli, ateşkes ihlal edilmemeli ve AKP'de savaş çığırtkanlığı yapmaktan tamamen uzaklaşmalıdır. Başbakan Erdoğan, BOP eşbaşkanlığına aldanmamalı ve kendisini kaptırmamalıdır. Türkiye sevdalıları var oldukça, milletimizin belini kıracak, başını vuracak operasyonlara geçiş ve müsamaha Allah'ın izniyle asla gösterilmeyecektir."

-"NASIL BİR KUMPASIN İÇİNDESİN?"-

Darrüşşafaka Cemiyeti Tüzüğü'nün ikinci maddesine yapılan değişikliğe değinen MHP Genel Başkanı, şöyle dedi:

"Başbakan Erdoğan, geçtiğimiz günlerdeki bir konuşmasında, Tüzüğün ikinci maddesinde yer bulan ve kayıt olabilmek için Türk ve İslam şartını ihtiva eden ibarenin Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlığıyla değiştirildiğini açıklamıştır.

Başbakan Erdoğan Türk ve İslam olmanın nesinden rahatsızdır? Sayın Başbakan; bu akılları kimden almaktasın? Milletimizin Türk ve İslam değerlerini ilmik ilmik ayırma konusunda kimlerin telkini altındasın? Seni kimler yönlendirmekte ve nasıl bir kumpasın içindesin? Bu sakat mantık Türklüğü etnik kimlik mertebesiyle, İslam'ı da küresel bir oyun olan dinler arası diyalog mantığıyla ele almaktadır. Bu alınan karar Türk ve İslam olmaya duyulan tedavisi olmayan alerjinin bir yansımasıdır ki, bunu da şiddetle reddediyoruz."


Kaynak: MİLLİYET GAZETESİ http://siyaset.milliyet.com.tr/darbelerden-hesap-sorarken-27-nisan-da-pas-gecilmesin/siyaset/siyasetdetay/17.04.2012/1529317/default.htm


Bu haber 646 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    Yazarlar

    En Çok Okunan Haberler

    Şirket Haberleri ŞİRKET HABERLERİ


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    5,854 µs