En Sıcak Konular

MERAL OKAY'IN ARDINDAN

12 Nisan 2012 18:53 tsi
MERAL OKAY'IN ARDINDAN Önceki gün ölen Meral Okay iyi bir senarist ve entelektüeldi... Ama bu milletin hassasiyetini anlamak istemedi.

Meral Okay'ın ardından

Önceki gün ölen Meral Okay iyi bir senarist ve entelektüeldi... Ama bu milletin hassasiyetini anlamak istemedi. Mehmet Barlas'la söyleşisinde, "Allah uzun ömür verirse, Abdülhamid dönemini de yazmak istiyorum" demişti (atv). Ömrü vefa etmedi.

"Asmalı Konak," "İkinci Bahar," "Yedi Tepe İstanbul" ve "Muhteşem Yüzyıl"ın senaryosunu kaleme alan Okay, kuşku yok ki, başarılı yapımlara imza attı. Türkiye'nin çok konuşulan, tartışılan dizileri onun beyninden çıktı.

Ancak, Muhteşem Yüzyıl'daki "Kanuni" ve "Hürrem sultan" karakterlerinin birebir doğruyu yansıtmadığı bir gerçek... Hatta bu "karakterler" Osmanlı hanedanına mensup şehzade ve sultanları da hayli rahatsız etti. Bunu her fırsatta dile getirdiler zaten.

2. Abdülhamid'in 2. kuşaktan torunu Adile N. Osmanoğlu, "Hayatta bazı şeyler biraz bilgi biraz da mahremiyetle yürütülmeli. Kanuni gibi bir sultan bu şekilde ekrana gelmemeliydi. Dizideki karakterler öylesine laubali gösteriliyor ki... Halbuki harem bir ekoldü, kadınlara saygılı olmayı öğretiyordu... Ama benim büyük büyük dedem, aşk sahneleri dolu olan bir diziye ne yazık ki, böyle bir senaryoyla alet ediliyor " diyordu. (Banu Güven, NTV)

Program yapımcısı ve sunucusu Banu Güven ise dizideki safsataları savunmakla kalmadı, üstelik "Sizin ailede bazı şeyler konuşulur mu, mesela şehzade katliamı" gibi sözlerle belden aşağı vurmayı tercih ederek, büyük bir saygısızlık örneği sergiledi canlı yayında.

Bir diğer eleştiri de Beyoğlu'nda Hanedan'ın bir araya geldikleri yemekte, Sultan 5. Murad'ın torunu Osman Selahaddin Osmanoğlu'ndan geldi. Önceleri sorulara cevap vermek istemeyen Osmanoğlu, bunun belgesel değil, bir dizi olduğunu ama yine eleştirilebilir yanının bulunduğunu nazik bir üslupla ifade etti. Ancak ısrarlı sorular karşısında Kanuni Sultan Süleyman'ın 48 bin kilometre mesafeli sefere gittiğini hatırlattıktan sonra, "Bu 48 bin kilometreyi klimalı Mercedes ile gitmedi, at üstünde gitti ve uzun zamanlar sürdü. Yani demek istediğim; haremde o kadar uzun zaman geçirmedi" dedi. (Cihan)

Muhteşem Yüzyıl dizisi bir tartışmanın fitilini ateşledi kuşkusuz. Muhafazakar kesimden bir kısım yazar, "En azından doğru tarihi öğrenmek için bir fırsat" diyerek adresin Osmanlı arşivleri olduğunu gösterdi. Bir kısmı ise diziyi kıyasıya eleştirmeye devam etti.

Kuşkusuz Muhteşem Yüzyıl bir dizi... O dönemi tam yansıtmadığı gibi bol bol kurgu yapılarak hayal ürünü bazı karakterler sos olarak kullanıldı.

Kanuni'nin sadece "yatak odası"(!) kaleme alınarak, bu kuşağın anlayabileceği türden süfli duygular kaşındırıldı. Dizide, Kanuni'nin devlet adamı sıfatı, savaşçı yanı, dindarlığı gibi bir çok yanı çok yönü işlenebilirdi. Ancak ne yazık ki, tek taraflı bakıldı ve kameralar hep yatak odasına tutuldu.

Tevafuka bakın... Okay'dan bir hafta önce de, yine Osmanlı torunlarından Neslişah Sultan toprağa verildi. Mezarı başında yüzlerce insan ve devlet ricali sevgi seliyle onu dar-ı bekaya uğurladı. Bu da bu milletin hâlâ Osmanlı'ya olan sevgisinin sönmediğini gösteriyordu.

İşte o Neslişah Sultan'ın babası Ömer Faruk Efendi, yurtdışına gönderilirken eşinin yanındaki köpeği işaret ederek şöyle diyordu:

"Şu köpek kadar dahi talihli değilim. O vatanımı görecek, suyunu içecek, ekmeğini yiyecek... Ama ben..?" sözünün arkasını getiremedi bile. (Mustafa Armağan, Zaman)

Osmanlı hanedanı için uzun ve çileli bir yolculuğun başlangıcıydı bu. Yani 1923'de sürgün kararı çıktıktan sonra, Osmanlı hanedanı, tarihin en büyük varlık transferlerinden birine sahne oluyordu. Çatalca'dan hareket eden trene bindirilen hanedan aslında bilinmeyen bir dehlize gönderiliyordu. Zira, hanedan hakkında bir yasa çıkarılmış ve "ebediyen" uzaklaştırıldıkları yazılıydı.

Osmanlı hanedanı 1924 Mart'ında Türkiye dışına çıkarıldı. Tam 155 kişiydiler. Ellerine ikişer bin İngiliz sterlingi ve bir yıllık, ama dönüşü olmayan birer pasaport verildi. Mal varlıkları tasfiye edildi. Türkiye'ye girmeleri ve transit geçmeleri yasaklandı. Hatta sürgünde "politik" konuşmaları bile yasaktı. Artık ne vatanları, ne de gelirleri olacaktı. Bu yüzden Sultan Vahidüddin olmak üzere bir çok hanedan mensubu çileli bir ömür geçirecekti. Geçinebilmek için her türlü işte çalıştılar. Kilisenin tuvaletinde çalışan hanedan mensupları bile oldu. Mezar bekçiliğinden tutun, kapı kapı dolaşıp sabun satana kadar... Yabancı zindanlarda can verenler bile oldu.

Kimi hanedan mensubu da yabancı prenslerle evlenip asaletini muhafaza etmeye çalıştı. Hatta yeniden asalet ünvanı alanlar bile oldu. Sürgün, hanedanın kadın mensupları için 28, erkekleri için 50 yıl devam etti.

Gele gele, 1974'te, ailenin tamamının Türkiye'ye dönebilmesine izin verildi. Bir kısmı döndü, bir kısmı yıllardır yaşadığı ülkelerde kaldı. Ortadoğu'ya ve Avrupa'nın bir bölümüne yüzlerce yıl boyunca hükmetmiş Osmanoğulları'nın çilesi öylesine derin ve hazindir ki, bu satırlar tarif etmekte kifayetsiz kalır. Ne yazık ki, bizler adeta redd-i miras yapmış ve ders kitaplarında yıllardır "kızıl sultan" veya "ülkesini satan padişah" diyerek "geçmişe kalkıp sövdük."

Meral Okay'ı yargılayacak değiliz. Hatta vasiyetinde niçin "yakılmak" istediğini de sorgulayacak değiliz.

Onun da bir fani gibi cenaze namazı kılındı ve toprağa defnedildi. Şimdi o da, kalemine doladığı Osmanlı hanedanının gittiği yerde... Hesap günü, acaba kim kimden alacaklı dersiniz?


Davut Şahin - Milli Gazete


Kaynak: MİLLİ GAZETE http://www.milligazete.com.tr/makale/meral-okay-in-ardindan-235612.htm


Bu haber 887 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    Yazarlar

    En Çok Okunan Haberler

    Şirket Haberleri ŞİRKET HABERLERİ


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    5,077 µs