En Sıcak Konular

OKUL SÜTÜ SAVAŞLARI: NİÇİN UHT SÜT?

27 Mart 2012 18:20 tsi
OKUL SÜTÜ SAVAŞLARI: NİÇİN UHT SÜT? İlköğretim birinci sınıftan beşinci sınıf öğrencilere (beşinci sınıf dahil) UHT süt dağıtılması şartı koşuluyor.

Okul Sütü Savaşları, Niçin Uht Süt?

Okul Sütü Projesi 25.03.2012, 2957 sayılı  bakanlar kurulu kararı ile artık resmileşti. En geç bir ay sonra da Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı tarafından çıkarılacak tebliğ ile usul ve esaslar belirlenecek.

İlköğretim birinci sınıftan beşinci sınıf öğrencilere (beşinci sınıf dahil) uht süt dağıtılması şartı koşuluyor.

Niçin Pastörize Değil de UHT Süt ?

Ülkemizde 1300'ü geçkin sayıda süt ve süt ürünleri üretim ruhsatına sahip firma var. Bu firmaların çoğu kutu süt haricinde diğer süt ve süt ürünleri üretmektedir.  Yine Kutu süt üreticileri içerisinde de Pastörize süt üreticisi çok az sayıdadır. Pastörize süt fabrikaları da ülkemizde coğrafi dağılım olarak heterojen bir yapıya sahip. Yani pastörize süt üretim Fabrikaları çarpık bir vaziyette ülke çapında kurulmuş durumda. Hangi ülkede pastörize süt satış ve üretimi fazla ise o ülkede pastörize süt fabrikalarının ülke çapında eşit dağılımı söz konusudur. Devletin yatırım indirimi, vergi muafiyeti, sıfır gümrüklü ithal makine desteklerinde pastörize süt/Uht Süt kurulumu ile ilgili de bu güne kadar GTHB'nın  bir tercihinin olmayışı bu çarpık fabrikalaşma yapısının sürmesine yol açıyor..  Ülkemiz UHT süt fabrikalarına artık doymuş vaziyettedir.

Pastörize süt bilindiği gibi ömrü kısa bir süt. Pastörize sütün elde edildiği çiğ sütün tamamen sağım ve nakil şartları soğuk zincirde olmak zorundadır.  7 milyon 600 bin çocuğa bir günde sevk edilecek süt miktarı  7.200.000/ 200 Miligram= 3.800.000 Litrelik süte tekabül ediyor. Üretilmiş  pastörize sütün çocuklara ulaşımının her safhasında da soğuk zincir şart.

Bu teknik şartlardan yoksunluk, pastörize süt fabrikalarının ülke çapında düzgün dağılımının olmayışı çocuklara uht sütün dağıtımını '' zorunlu '' kılıyor olmalı.  Endüstriyel gıdanın çarpık yapılaşması ''hayrına '' çocuklarımız uht süte mecbur edildi…

Pastörize sütte karar kılınsa idi bu durum pastörize süt üretemeyen süt sanayicilerinin gizli protestolarına,  pastörize sütçülerin çiğ süt toplama pazarlarını  bozma girişimlerine sahne olacaktı. İktidar okul sütü  projeleri ile çiğ sütte piyasa düzeni sağlamak ister iken pastörize sütçülerin girdi maliyetleri diğer süt sanayicileri tarafından artırılmış olacaktı. Böyle bir savaşın yaşanmaması  için süt sanayicileri, iktidar, çiğ süt üretici resmi birlikleri mutabakatı ile sütte  uht 'dağıtılmasına karar kılındı.

Çiğ Süt Piyasa Düzeninde ''Düzeni sağlayamayan '' Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı Okul sütü projesinde pastörize sütün temininde yaşanabilecek güçlüklerden dolayı UHT sütü  Bakanlar Kuruluna önerdi.

Gerçek Gıda çiğ süte en yakın pastörize süte ulaşım devlet eliyle bile zor olduğu görülüyor..

Satın Alımda MEB devrede Olmayacak.

Bakanlar Kurulu Kararında uygulama usul ve esaslarının GTHB'na vermiş olması '' satın alımı '' GTHB'nın yapacağına işaret ediyor.  Uygulama tebliği henüz yayınlanmamış olsa da dağıtılan süt sayılarının icmallerini süt dağıtılan okul idareleri yapacak.

Satın alım işlemlerinin MEB'e verilmeyecek olması  aslında MEB'in de istediği bir durum.

2000' li yılların başında da okul sütü projeleri başlatılmak istenmişti.

Başbakanlık Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışmayı  Teşvik Fonu tarafından düzenlenen ilköğretim okullarına süt temini ve dağıtımına yönelik ihaleye katılımda danışıklı fiyat teklifinde bulunmak suretiyle toplam ihale miktarı ve bedelini aralarında eşit şekilde paylaşarak bir anlaşma yapmak suretiyle 4054 sayılı Rekabet Kanun'un 4. maddesini ihlal ettikleri konusunda re'sen Rekabet Kurulu ihaleye teklif veren firmalar hakkında Soruşturma açmıştı.  Soruşturma 6 yıl sürmüş 2006 yılında nihayete erdiğinde AK Gıda (Ülker ), Pınar Süt,  küçük para cezaları almışlardı.  (bakınız , Rekabet Kurulu Kararları- Dosya Sayısı           :2002-3-25   (Soruşturma),Karar Sayısı :0636/464-126-Karar Tarihi :26.5.2006)

2012 yılında, şimdilerde gündeme gelen ''Okul Sütü Projelerinde ''  süt sanayicileri gerçekçi fiyatlarını  mı sunacak yoksa bundan 10 yıl önce olduğu gibi rekabet kanunlarına aykırı zımni fiyat anlaşmaları, Pazar, bölge paylaşımı yapacaklar mı ihaleden sonra göreceğiz.  İhaleyi yapacak olan Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı  verilen tekliflerde süt  sanayicilerinin fiyatlarda anlaşma ve dağıtım bölgelerinde paylaşım yaptıklarını tespit edebilecek mi ? Yapılan ihalelerde hangi firmaların ne fiyat verdiğini ve hangi dağıtım bölgesini kazandığını kamuoyu ile paylaşması için resmi internet sitesinde bakanlık yayınlanmalıdır.

Çiğ Sütün satın alınmasında ve ambalajlandıktan sonra piyasada ve okul sütü projelerinde rekabet kanunlarına aykırı işlemlerden birçok firma rekabet kanunlarına muhalefetten Rekabet Kurulu tarafından yargılanmışlardı! Hem satın alım hem de satış pazarında !

İhale Komisyonu Kimlerden Oluşmalı?

2001 yılında hazırlara başlanan 2002 yılında ise ihalesi yapılan pilot olarak başlatılmak istenen okul sütü  projelerinde gerçekçi rekabet ''savaşları '' yaşanmadı.  Önümüzdeki aylarda yapılacak ihalelerde ''rekabet savaşları mı yoksa fiyat ve dağıtım bölgeleri anlaşmaları mı''  gerçekleşecek? Göreceğiz. Çiğ Süt Üreticileri Grubu olarak konunun takipçisiyiz. GTHB'nın okul sütü projesi ile ilgili usul ve esasları tebliğinde neler yer alacak merakımızdır. Aslında taslak metni yayınlasalar da bir inceleme fırsatımız olsa!!! 200 miligram dağıtılacak uht sütlerde marka yer alacak mı? 2002 yılında yapılan ihalede marka yer almamıştı. '' Satılamaz '' ibareleri konulma şartı vardı.

''Okul Sütü Projesi'' nin hayata geçirilmesinin ve bu konuda devlet kaynaklarının tahsis edilmesinde esas amaç  çiğ sütte fiyat istikrarının koruma amacı olduğunu görüyoruz. Tabii ki fiyat istikrarını korumak sütü ulaşılabilir kılmanın ön şartıdır. 

Bu bakımdan satın alma ihale komisyon üyeliğine mutlaka Türkiye Süt Üreticileri Merkez Birliği (TSÜMB)  üst düzey yönetiminden bir kişi mutlaka  alınmalıdır. Şayet çiğ süt fiyatlarında istikrar hedefleniyor ise!

Dileğimiz gelecek yıllarda okul çocuklarına pastörize süt dağıtılır. Yeter ki süte alışsınlar, biz de onlara çiğ sütü tencerede kaynatarak yoğurt , peynir yapmayı öğretiriz. Gerçek Gıda ile tanıştırırız. 

MİLLİYETÇİ HAREKET PARTİSİ İZMİR MİLLETVEKİLİ AHMET KENAN TANRIKULU
57'NCİ HÜKÜMET DÖNEMİNDE BAŞLATILAN 'OKULLARDA SÜT' PROJESİNİN
BUGÜNKÜ UYGULAMASINA YÖNELİK BAZI TEREDDÜTLERİ TBMM GÜNDEMİNE TAŞIDI (27 Mart 2012)
 
Milliyetçi Hareket Partisi İzmir Milletvekili Sayın Ahmet Kenan Tanrıkulu; 57'nci Hükümet döneminde başlatılan 'okullarda süt' projesinin, bugünkü uygulamasına yönelik bazı tereddütler hakkında TBMM'de Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı'na yazılı soru önergesi vermiştir.
Konu hakkında açıklama yapan Tanrıkulu; "2001 yılı, 57'nci Hükümet döneminde Türkiye'de ilk kez Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı'nın, Başbakanlık Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı ile birlikte projelendirip, pilot uygulamasını başlattığı 'Okul Sütü Projesi' devam ettirilmesi beklenirken, AKP iktidarı tarafından 2003 yılında sona erdirilmiştir.
O dönem fiziki şartların yetersizliği bahanesiyle uygulamadan kaldırılan 'okullarda süt' projesini sanki ilk defa uygulanacak bir projeymiş gibi sunmaya kalkan mevcut iktidar, bu konuda 25 Mart 2012 tarihli, 2957 sayılı Resmi Gazete'de yayınlanan Bakanlar Kurulu Kararı ile 9 yıl aradan sonra 'Okul Sütü Programı'nı başlatmıştır.
9 yıl aradan sonra hatırlanıp, tekrar hayata geçirilen bu proje içinde bir takım soruları ve yanlışlıkları da barındırmaktadır. Bunların başında da, üretim fazlası kabul edilen sütün çocuklarımıza içirilmesi düşüncesidir. Çocukların sağlıklı beslenmesi için süt içmelerinin teşvik edilmesi veya süt içmenin yararlarından 'Amaç' olarak bahsedilse de, esasen projenin, süt üretimindeki fazlalığı eritmek ve fiyatı dengelemek olduğu vurgulanmaktadır. Diğer yandan bu proje okulların açıldığı Eylül - Ekim aylarında değil, süt üretiminin mevsimsel olarak arttığı bahar aylarında uygulanacak olmasıdır.
Oysa; bu proje ile amaç, arz fazlası sütün çocuklara içirmek ve fiyat istikrarını çocuklar üzerinden sağlamak değil, Proje ile çocukların sağlıklı bir nesil olarak yetişmeleri, ihtiyacı olan sütü tüketmeleri ve süt içme alışkanlığı kazandırılmak olmalıydı.
Eğer Bakanlık sütteki arz-talep dengesi sağlanmak istiyorsa; bu projenin kapsamını daha da genişleterek, askerlik hizmetini yapan evlatlarımıza, toprak altında çalışan madencilerimize, yaşlılarımıza, yoksullarımıza sadece süt değil, süt ürünlerinin ücretsiz dağıtımını da sürekli olarak gerçekleştirmelidir.
Uygulamaya girecek Projenin bir başka olumsuz yönü de; çocuklarımıza günümüzde çok tartışılan uzun ömürlü sütün (UHT) içirilmek istenmesidir. Burada da 2002 yılından bu yana mevcut hükümetin başarısız tarım ve hayvancılık politikaları nedeniyle Pastörize süt üretim tesislerinin yetersiz bırakılması ön plana çıkmaktadır.
Bu yüzden artık Hükümetin; pastörize süt üretimini ve tüketimini desteklemek ve çocuklarımıza daha sağlıklı olan pastörize sütün verilmesini sağlamak için, ülke genelinde bir çalışma başlatması gereklidir. Bu konuda ilgililerin artık bahane ve sorun dile getirme lüksleri yoktur.
Bu projenin bir diğer eksik yönü ise; günümüzde Büyükşehir belediyelerinin uzun zamandır uygulamakta olduğu bu tarz sosyal sorumluluk projelerinde dağıtılan süt üreticilerimizden alınmaktayken, hükümet bu günkü projeyle dağıtılacak sütü sanayiciden alacaktır.
10 yıldır uygulanmakta olan tutarsız, başarısız tarım ve hayvancılık politikaları sonucunda tıpkı tarımda olduğu gibi hayvancılık ve ürünlerinde de çok ciddî sıkıntılar süregelmekte, üreticimiz çaresiz kendisi dışında büyük kartellerin oluşturduğu piyasa fiyatlarından mağdur olmaktadır.
Tüm bu olumsuzlukların giderilmesi için vermiş olduğum önergemle, bu alanda süregelen sıkıntıların bir nebze çözülebileceğini umuyorum. Aksi takdirde sektör temsilcileriyle bugüne kadar devam eden çalışmalarımızı, bu sıkıntıların çözümlenmesine kadar sürdürebiliriz." diyerek, her alanda başarısız yönetimler sonucunda vatandaşımıza yönelik hizmetlerin sürekli eksik kaldığını vurgulamışlardır.
 
Değerlendirmeniz dileğiyle bilginize saygıyla sunulur.
 
Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı'na Sorulan Sorular:
1-) 25.03.2012 tarihli, 2957 sayılı Resmi Gazete'de 'Okul Sütü Programı Uygulama Esasları Hakkında Kararı'na gerekçe olan Bakanlığınızın 10/1/2012 tarihli ve 636 sayılı yazısı ile Bakanlar Kurulu'na Okul sütü projesi için UHT (Ultra High Temperature – çok yüksek sıcaklık) süt mü, Pastörize süt mü teklif edilmiştir?

2-) 9 yıldır uygulanmayıp, 2012 yılında devlet organizasyonu ile de olsa bu proje kapsamında ilkokul çağındaki çocuklarımıza UHT sütten daha sağlıklı olan pastörize süt neden temin edilememektedir? Bundan sonraki yatırım destek planlamalarında pastörize süte öncelik verilecek midir?

3-) 2012 yılından itibaren dağıtımı başlayacak olan süt uygulaması bir eğitim-öğretim yılının tümünü kapsayacak mıdır? Yoksa belli aylarda mı süt dağıtımı yapılacaktır? Bakanlar Kurulu kararında ifade ettiğiniz 'Çocuklarımızın dengeli beslenme suretiyle gelişme oranlarının artırılması', süt dağıtımı yapılmayan aylarda nasıl olacaktır?

4-) 2013 yılında 'Okul Sütü' projelerinde çocuklara UHT süt mü, pastörize süt mü dağıtılması planlanmaktadır?

5-) Bugün büyükşehir belediyeleri bu tip sosyal destek projelerini uzun zamandan bu yana başarıyla yürüterek, proje kapsamında üreticiden aldığı sütü dağıtmaktadır? Sizin uygulamanızda neden üretici yerine sanayici seçilmiştir?

6-) Bakanlar Kurulu Kararı'nda bu projenin birincil amacının çiğ sütün bol olduğu dönemlerde çiğ süt fiyatlarında istikrar sağlamak olduğu ifade edilmektedir. Bu bağlamda 1 litre çiğ sütün, çiğ süt üreticilerine maliyeti nedir?

7-) 1 litre pastörize sütün (kağıt kutuda) sanayicilere maliyeti nedir?  1 litre UHT sütün sanayicilere maliyeti nedir?

8-) 5018 sayılı Kamu Malî Yönetimi ve Kontrol Kanunu gereğince 31 Mart 2012 tarihine kadar Kalkınma Bakanlığı'na gönderilme zorunluluğu bulunan 2013-2017 planlı dönem Stratejik Plan çalışmalarınızın hangi döneminde, hangi yılında Türkiye hayvancılıkta kendi kendine yeterli ülke haline gelebilecektir. Cari açığı da tetikleyen et, besilik, kasaplık canlı hayvan ithalatının ne zaman duracağı bu çalışmada yer alacak mıdır? Değilse; 2013-2017 planlı döneminde gerçekleştirilecek et, canlı hayvan, besilik hayvan ithalatının toplam malî portresinin ne kadar olacağı, plânda ne şekilde yer almıştır.


Çapar Kanat 
https://groups.google.com/group/cigsutureticileri?hl=tr


Bu haber 882 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    Yazarlar

    En Çok Okunan Haberler

    Şirket Haberleri ŞİRKET HABERLERİ


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    7,512 µs