''KIYAK EMEKLİLİK'' ANAYASA MAHKEMESİ'NE TAŞINDI
27 Mart 2012 14:12 tsi
CHP, milletvekillerinin emekli aylıklarını da düzenleyen kanunu Anayasa Mahkemesinin gündemine taşıdı.
CHP kıyak emekliliği Anayasa Mahkemesi'ne götürdü
CHP, milletvekillerinin emekli aylıklarını da düzenleyen kanunu Anayasa Mahkemesi'nin gündemine taşıdı.
CHP, 6270 sayılı "Türkiye Cumhuriyeti Emekli Sandığı Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun"un bazı maddelerinin yürürlülüğünün durdurulması ve iptali için Anayasa Mahkemesi'ne başvurdu. CHP adına Anayasa Mahkemesi'ne 6270 sayılı kanunun yürürlülüğünün durdurulması ve iptal istemli başvuru CHP Grup Başkanvekili Muharrem İnce tarafından yapıldı. CHP Grup Başkanvekili Muharrem İnce, Anayasa Mahkemesi'ne sunduğu dava dilekçesinde, iptali istenen maddeler ise şöyle:
"26.01.2012 tarihli ve 28185 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan, 17.01.2012 tarihli ve 6270 sayılı 'Türkiye Cumhuriyeti Emekli Sandığı Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun'un 1. maddesiyle değiştirilen 5434 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Emekli Sandığı Kanununun 89. maddesinin ikinci fıkrasının birinci tümcesindeki '
25 Ağustos 1971 tarihli ve 1475 sayılı İş Kanununun 14. maddesinde belirtilen kıdem tazminatına hak kazanma şartlarına uygun olarak
' ibaresi ile dördüncü fıkrasının birinci tümcesindeki, '
1475 sayılı Kanunun 14. maddesine göre kıdem tazminatı ödenmesini gerektirmeyecek şekilde sona eren geçmiş hizmet süreleri ve
' ibaresinin; 1. maddesiyle değiştirilen 5434 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Emekli Sandığı Kanununun 89. maddesinin üçüncü fıkrasının birinci tümcesindeki, '
bu görevlerden ayrıldıkları tarihteki emeklilik keseneğine esas aylık tutarı üzerinden ve
' ibaresinin, 7. maddesiyle 5510 sayılı Kanunun 64. maddesinin birinci fıkrasına eklenen (d) bendinin, 9. maddesiyle değiştirilen 5510 sayılı Kanunun 68. maddesinin ikinci fıkrasının, 10. maddesiyle 5510 sayılı Kanunun 70. maddesinin ikinci fıkrasına eklenen cümle."
-HAK SAHİPLERİ TELAFİSİ OLMAYAN ZARAR GÖRECEK-
Dilekçenin yürütmenin durdurulması isteminde, bir yıldan fazla 5434 sayılı Kanun kapsamında görev yaptıktan sonra kamu dışında bir sosyal güvenlik kuruluşuna bağlı olarak çalışmalarını tamamlayanların, 5434 sayılı Kanun ile 5510 sayılı Kanunun geçici 4. maddesi kapsamında geçirdikleri sürelere ilişkin emekli ikramiyelerini almalarının uzun yıllardır sürüncemede kaldığı belirtildi. Dilekçede, Anayasa Mahkemesi'nin iki ayrı kararına rağmen, yasa koyucunun, kamu görevinin 1475 sayılı İş Kanununun 14. maddesinde belirtilen kıdem tazminatına hak kazanma şartlarına uygun olarak sona ermiş olması şartına bağladığı ve önlerine yeni bir engel çıkarıldığı kaydedildi. Hak sahiplerinin artık sabrının kalmadığının belirtildiği dilekçede, Anayasa'ya aykırı olan düzenleme nedeniyle, hak sahiplerinin telafisi olmayan zarar ve ziyanları olacağı ifade edildi.
İptali istenen düzenlemede emekli ikramiyesinin bu görevlerden ayrıldıkları tarihteki emeklilik keseneğine esas aylık tutarı üzerinden ve aylığın başlangıç tarihindeki katsayılara bağlanması sonucunda, hak sahiplerine komik denecek kadar düşük tutarların ödenmesinin öngörüldüğüne dikkat çekilen dilekçede, "Birçoğu alacağı tutarı bilemeden mahkemelerde açmış oldukları davalardan vazgeçmiş ve dolayısıyla zarara uğramışlardır. Söz konusu hükmün yürürlükte bulunması durumunda ileride telafisi olmayan zarar ve ziyanlara uğrayacakları da açıktır" denildi.
-"HUKUKUN ÜSTÜNLÜĞÜ YOKSA, KİŞİ HAK VE ÖZGÜRLÜKLERİ GÜVENCE ALTINDA DEĞİLDİR"-
Sağlık hizmetlerinin bedelinin ödenip ödenmeyeceğini takdir yetkisinin bütünüyle Sosyal Güvenlik Kurumuna bırakılmasının, kişilerin hastalıklarının tedavisi için zorunlu ve bilimsel gerekliliklere uygun sağlık hizmet bedellerinin karşılanmaması sonucuna yol açarak kişi ve toplum sağlığında ileride telafisi olmayan zarara neden olacağının kaydedildiği dilekçede, sağlık hakkından yararlanmanın bir hak olmaktan çıkarılarak sosyal güvenlik sistemiyle bağının koparılıp bütünüyle ticarileştirilmesinin ve bu yapılırken kişilerin ödeme gücünün dikkate alınmamasının, özellikle toplumun korunmaya muhtaç yoksul kesimlerinin tedavi hizmetlerine ulaşmalarını gelir düzeylerine bağlı olarak olanaksız hale getirdiği, söz konusu kişi ve kesimler için ileride telafisi olmayan zarara neden olacağının altı çizildi. Dilekçede, "Anayasal düzenin hukuka aykırı kural ve düzenlemelerden en kısa sürede arındırılması, hukuk devleti olmanın en önemli gerekleri arasında sayılmaktadır. Anayasa'ya aykırılıkların sürdürülmesi, özenle korunması gereken hukukun üstünlüğü ilkesini de zedeleyecektir. Hukukun üstünlüğünün sağlanamadığı bir düzende, kişi hak ve özgürlükleri güvence altında sayılamayacağından, bu ilkenin zedelenmesi hukuk devleti yönünden giderilmesi olanaksız durum ve zararlara yol açacaktır" denildi.
Kaynak: MİLLİYET GAZETESİ http://siyaset.milliyet.com.tr/chp-kiyak-emekliligi-anayasa-mahkemesi-ne-goturdu/siyaset/siyasetdetay/27.03.2012/1520556/default.htm
Bu haber 643 defa okundu.
Yorumlar
+ Yorum Ekle