DEMİRTAŞ: ''KÜRDİSTAN’A SİYASİ STATÜ İSTİYORUZ''

Diyarbakır Valiliği'nin yasaklamasına rağmen BDP'lilerin nevruzu kutlama ısrarıyla çıkan olaylar, öğle saatlerinde güvenlik güçlerinin bölgeden çekilmesiyle son buldu. Daha sonra akın akın gelen gruplarla nevruz alanında toplananların sayısı 200 bine yaklaştı.

Nevruz alanında toplanan kalabalığa BDP Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, Mardin Bağımsız Milletvekili ve Demokratik Toplum Kongresi Başkanı Ahmet Türk, Van Bağımsız Milletvekili Aysel Tuğluk ve Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Baydemir, birer konuşma yaptı. Konuşmalar ses sistemine emniyetin el koyması nedeniyle parti otobüsünden yapıldı.

BAYDEMİR: BU HALK KORKU VE ZULUM KEFENİNİ YIRTMIŞTIR

Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Baydemir, Kürtçe yaptığı konuşmada alandakilere, "Zulüm ve zorbalık, ittifakınız karşısında duramaz. Tarihten anlamayanlar, Kürt halkını tanımayanlar, zulüm ve yasaklarla bu birlikteliğinizi bozacaklarını sandılar" dedi.

Şeyh Said, Seyit Rıza, Mele Mustafa Barzani, Kadı Muhammed, Leyla Kazım ve Mazlum Doğan'ın isimlerini sayan Baydemir, "Bu halk artık korku kefenini, zulüm kefenini yırtmıştır. Türk, Arap, Fars kardeşlerime sesleniyorum. Biz onlara düşmanlık yapmıyoruz. Ya özgürlük, ya özgürlük diyoruz" diye konuştu. Baydemir, buradan tüm dünyaya çağrı yaptığını söyleyerek şöyle dedi:

"Dünya ve Ankara bilsin ki, Kürt ve Kürdistan statüsüz yaşamı kabul etmiyor. İsteğimiz, kardeşlik ve onurlu bir yaşamdır. Eğer siz milyonların kültürünü ve dilini yasaklarsanız, biz de tüm bariyerleri yıkarız. Bir kaç yıl önce, birilerine kabak siyasetini bırakın dedik. Bu siyaseti bıraktılar ama hala kabak beyinleriyle hareket ediyorlar. İnsan olun insan, diyoruz. Gelin masaya bu sorunu çözelim Kürtler Ortadoğu halkları gibi toprak ve dillerinin sahibi olsun. Buradan Allah'ıma yalvarıyorum, bu zalimleri yola getirsin. Canım bütün Kürt çocuklarına feda olsun."

AHMET TÜRK: BUGÜN DEVLETİN SİYASETİ İFLAS ETTİ

Mardin Bağımsız Milletvekili ve DTK Başkanı Ahmet Türk, devletin zulmünü ve siyasetini boşa çıkardıklarını ileri sürerek, bugün Diyarbakır'dan özgürlüğün sesinin geldiğini söyledi. Ahmet Türk şöyle dedi:

"Korku ve ölümle Kürt halkını sessiz bırakamazsınız diyoruz. Biz her zaman ayaktayız ve mücadeleye devam edeceğiz. Bugün devletin siyaseti iflas etti. Bu halkı tanımaya mecbursunuz. Kürt sorunu barışçıl yollarla çözülsün dedik. Öcalan, İmralı'da bunun için çok adım attı. Biz barış dedik, tecrit siyaseti Öcalan'a dayattılar. Kardeşlik dedik, 7 bin Kürdü içeri attılar, Uludere'de Kürt çocuklarını bombaladılar. Kürt halkı bugün ölmediğini bir daha gösterdi. Dönem Kürtler'in dönemidir. Gelin bu sorunu barışçıl yollarla çözelim. Bizim söylememize gerek yok, halkımız özgürlüğün yolunu biliyor."

TUĞLUK: ÖCALAN YAKIN ZAMANDA DİYARBAKIR'A GELECEK

Van Bağımsız Milletvekili Aysel Tuğluk da, devletin bugün nevruz kutlanmasın diye Diyarbakır'ı güvenlik güçleri ile işgal ettiğini ileri sürerek, "Diyarbakır'daki halk düşman mı ki bu kenti işgal ediyorsun. Bu ülkenin Başbakan'ı ve İçişleri Bakanı'nı Diyarbakır'a davet ediyorum. Gelip bu halkın özgürlük yürüyüşünü görsünler" dedi.

Nevruz alanında toplananların bugün İmralı'daki tecrit duvarını yıkıp yeni bir başlangıç yaptığını ileri süren Aysel Tuğluk, "Sayın Öcalan'a sahip çıkmak için bu alana geldiniz. Bu direnişle sayın Öcalan, çok yakın bir zamanda özgürlüğüne kavuşacak ve Diyarbakır'a gelecek" diye konuştu. Aysel Tuğluk, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Başbakan'a bir çağrımız var, bilmiyorsa bilsin, anlamıyorsa anlasın. Burası Kürdistan. Diyarbakır, Kürdistan'ın kalbidir. Biz barış ve kardeşlik dedikçe, bir arada yaşam dedikçe, üzerimize geliyorlar. Cevap olarak İmralı'da hukuksuz bir şekilde tecrit uyguluyorlar. Bu iktidarın Kürt halkına reva gördüğü şey, ya ölüm ya zindan oluyor. Zulme karşı sonuna kadar direneceğiz. Bu halk bu kadar zulmü ve acıyı kaldıramaz. Uyarıyorum, direnişimiz büyük olacaktır. Değerlerimiz ve şehitlerimiz için ne gerekiyorsa onu yapacağız. Bu topraklarda özgürce kimliğimizle yaşamak istiyoruz. Yeni ve hassas bir süreç içerisindeyiz. Bu devlet aklı ile halen Türk ve Kürt çocuklarını kaybediyoruz. Bu halkın önderi sayın Öcalan'dır diyoruz. Gelin bu sorunu barış içerisinde çözelim diyor, elini uzatıyor, ama 8 aydır kimseyle görüştürülmüyor. Halk önderliğinin, halkla buluşmasını engellemeye çalışıyorlar. Böylece halkın iradesini kıracaklarını sanıyorlar. Kürt halkının muhatap sorunu yoktur. Muhatap ve tek muhatap sayın Öcalan'dır. Sorunu çözmek istiyorsanız, Kandil ve BDP'dir. Bunun dışındaki çözümleri reddediyoruz. Milyonlar, ya özgürlük ya özgürlük diyorsa, bunun karşısında kimse duramaz. Bedel ödememiz gerekiyorsa, bedel ödemeye hazırız. Kürt Halkı bu topraklarda statüsüz yaşamayı kabul etmiyor. Demokratik Özerkliğimizi istiyoruz."

DEMİRTAŞ: ARTIK KÜRDİSTAN'DA STATÜSÜZ YAŞAMAK İSTEMİYORUZ

Nevruz kutlamalarındaki son konuşmayı BDP Genel Başkanı Selahattin Demirtaş yaptı. Demirtaş, bütün baskılara rağmen halkın özgürlük meydanlarında olduğunu, bir aydır nevruz hazırlıkları yapmalarına rağmen yetkililerin kendilerine bizim istediğimiz günde kutlayacaksınız diye yasaklama getirdiklerini söyledi. Demirtaş, şöyle dedi:

"Bu, panik ve korkunun göstergesidir. İçişleri Bakanı, genelgede Nevruz 21'inde kutlanacak diyor, bugün ayın 18'i burada kutluyoruz. Halkın meşru gücü önünde duramayacaksınız. Halk sizin genelgelerinizi tanımaz, siz halkı tanıyacaksınız. Buradaki kalabalığın yüzde 10'u Mısır ve Tunus'ta olsaydı, Başbakan hemen çağrı yapıp, bu ülkelerden halkın taleplerinin yerine getirilmesini isterdi. Ortadoğu'nun kaderi 100 yıl önce çizilirken, bizi yok saydınız. 100 yıldır atalarımızla mücadele ediyoruz. Öyle tarihi bir döneme geldik ki, şimdi önümüzdeki 100 yılın tarihi yazılıyor. Şimdi özgürlük mü, kölelik mi? Buna siz karar verin. Meydanlara akan Kürt halkını durdurmanın sebebi budur. Ellerinde güç, tank, top, medya ve cemaat var diyorlar, bizden bir şey isteyemezsiniz diyorlar. Bizim de onlarda olmayan arkamızda halk var diyoruz."

Siyasi statü istediklerini vurgulayan Selahattin Demirtaş, "Artık Kürdistan'da statüsüz yaşamak istemiyoruz. Kürdistan'a siyasi statü istiyoruz. Bunu da direnerek, ulusal birliğimizi güçlendirerek kazanabiliriz. Bütün halk bunu iyi bilsin, hükümet ile en küçük bir temasımız yoktur. Önümüze koydukları bir çözüm de yoktur. Hükümetten umudumuzu kestik. Diyalog kapısı açılana kadar direnişten başka çare yoktur. O nedenle artık meydanlarda olacağız" dedi.

Bu nevruz kutlamalarıyla halkın önünün kapatılamayacağını gösterdiklerini ileri süren Selahattin Demirtaş, "Halk kendi önderliği ve partisi etrafından kenetlenmiştir. Sayın Öcalan, 10 metrelik çukurdayken, hükümetten çözüm beklemeyin, biz de beklemiyoruz. Kendi özgürlüğümüz kendi elimizde diyorsak, direneceğiz. Bu nevruzla birlikte, Kürt halkının önünün kapatılamayacağını ilan ediyoruz. Bu meydandaki mesaj iyi okunmalıdır. Bu direniş Kürt halkı özgür olana kadar devam edecektir" diye konuştu.

KALABALIK DAĞILIRKEN DE OLAY ÇIKTI

Konuşmalardan sonra nevruz alanına gelenlere, BDP il binasına kadar özgürlük yürüyüşü yapılacağı anonsu yapılarak parti otobüsünün takip edilmesi istendi. İçerisinde BDP milletvekilleri ve belediye başkanlarının otobüs yaklaşık 2 kilometre ilerledikten sonra önü polis barikatıyla kesildi. Otobüsün arkasından gelen grubun taş yağmuruna tuttuğu polisler de tazyikli su ve gaz bombasıyla karşılık verdi. Atılan taşlar parti otobüsüne isabet etti ve camları kırıldı. Arada ezilme tehlikesi geçiren bazı kişileri BDP'liler otobüse aldı. BDP'li milletvekilleri ve belediye başkanları parti binasına gelirken, olaylar akşam saatlerine kadar yer yer devam etti.

Kaynak: GAZETEVATAN http://haber.gazetevatan.com/kurdistana-siyasi-statu-istiyoruz/437550/9/Siyaset