En Sıcak Konular

BU NASIL MUHAFAZAKARLIK?

16 Mart 2012 15:09 tsi
BU NASIL MUHAFAZAKARLIK? Bazı kesimler Türkiye'nin muhafazakârlaştığını dile getirseler de ne yazık ki durum bunun tam tersi.

Bu nasıl 'Muhafazakârlık'

"Muhafazakârlık" Türkiye'nin geçmişten bugüne toplumsal dinamikleri anlama adına anahtar kavramlardan biri. Tarihsel olarak muhafazakârlık Türkiye'de toplumun temel özelliklerinden biri olmasına karşın, özellikle on yıllık Ak Parti iktidarı döneminde; bir siyasi kimlik olarak öne çıkarak daha popüler bir hale geldi. Bu durum belli kesimler tarafından 'Türkiye muhafazakârlaşıyor' iddialarını gündeme getirdi. Ancak Türkiye'nin ne kadar muhafazakâr olduğu tartışılır. Bir gerçek var ki o da Türkiye muhafazakârlaşmıyor, aksine Türkiye, batılılaşıyor. Muhafazakârlık sadece görünürde artıyor.

Bazı kesimler Türkiye'nin muhafazakârlaştığını dile getirseler de ne yazık ki durum bunun tam tersi. Türkiye muhafazakârlaşmanın aksine, modernleşiyor, batılılaşıyor. Muhafazakârlık sadece görünürde artıyor. Beraberinde ise fuhuş, uyuşturucu kullanımı, cinayet, gasp ve tecavüz gibi olaylar hızla artıyor. Türkiye gittikçe çıkmaz bir yolun içerisine hızla sürükleniyor.

İÇKİ KULLANIM YAŞI 11'E DÜŞTÜ
Türkiye de son yıllarda alkol kullanım yaşı ilkokula düşmüş durumda. 15 yaş üzeri kişi başı saf alkol tüketimi 1-1,29 litre, ilköğretim öğrencileri arasında alkol kullananların oranı ise yüzde 15,4. Ortaöğretimde en az bir kez alkol kullananların oranı yüzde 45-50, son bir ayda en az bir defa alkollü içki içme oranı yüzde 16,5,  bu oran erkeklerde yüzde 31,5 kızlardaysa yüzde 10,6. Üniversite öğrencilerinde alkol kullanım yaygınlığı ise yüzde 43,0-53,9 ve hâlen içenlerin oranı yüzde 22,9.Dünya genelinde alkol tüketimini araştıran Dünya Sağlık Örgütü, çarpıcı verilere ulaştı. Buna göre, en çok Rusya ve Avrupa ülkelerinde alkol tüketiliyor.. Peki, Türkiye'de durum ne? Dünya Sağlık Örgütü'ne göre Türkiye'de kişi başına alkol tüketimi beş litreden az ve stabil bir artış sergiliyor.

GELECEĞİMİZ BU GİDİŞLE PEK AYDINLIK DEĞİL
"Alkol, kumar, şiddet, toplumu bataklığın içine hızla sürüklemektedir" diyen Yeşilay Genel Başkanı Muharrem Balcı, "Bağımlılık yapan kötü alışkanlıklar günümüzde hızla çoğalmaya devam ediyor. Sigara, alkol gibi bu tür maddelerin kullanım yaşı gittikçe düşüyor. Bağımlılık dediğimiz sadece alkol, sigara vs.. değildir. Kumar, kötü amaçlı kullanılan internet, sosyal paylaşım siteleri bunlarda birer bağımlılıktır.

Biz Yeşilay olarak her zaman söylüyoruz 'her bağımlılık diğerini tetikliyor.' Sigara içen bir çocuk alkole başlamaması için hiçbir neden yok. Çünkü genelde bu böyle olmuştur. Şuanda ciddi bir şekilde alkolizme gidiş var. Bunun dışında devletinde desteğiyle 11 şans oyunu var. Şans oyunları kumardır ve bağımlılık yapacak bir tür oyundur. Geleceğimiz bu gidişle pek aydınlık değil. Bu tür oyunlara destek vermek suçtur. Bunun en büyük sorumlusu da devlettir. Aslında bakıldığı zaman en büyük tehlike bağımlılıktır. Bağımlılık olası bir savaştan bile daha tehlikelidir. Bunun için hep birlikte el ele vererek gençlerimize ve geleceğimize sahip çıkmalıyız." ifadelerini kullandı.

FUHUŞ ARTIYOR, YAŞI DÜŞÜYOR
Türkiye'de fuhuş artarken fuhuş yaşı da giderek düşüyor. Prof. Dr. Esin Küntay ve Prof. Dr. Güliz Erginsoy'un birlikte hazırladıkları çalışan durumun vehametini gözler önüne seriyor. Bununla birlikte çocuklara yönelik cinsel istismarda artmış durumda. Yeniden Sağlık ve Eğitim Derneği (YENİDEN) ile merkezi Avusturya'da bulunan 'Çocuk Fuhuşu Pornografisi ve Cinsel Amaçlı Ticaretine Son Girişimi' (ECTAP) tarafından yapılan araştırmanın sonuçlarına göre, Türkiye'de çocuklara yönelik cinsel istismar suçlarında artış var.

BOŞANMA ORANI ARTIYOR
Türk toplumun çekirdeğini oluşturan aile kurumu da yaşanan yozlaşmadan nasibini almış durumda. 2011 Boşanma istatistiklerine göre, 2010 yılının 2. döneminde 33 bin 139 çift boşanırken, 2011 yılının 2. döneminde 33 bin 702 çift boşandı. Geçen yılın aynı dönemine göre boşanma sayısı yüzde 1,7 arttı. Boşanma sayısında en fazla artış yüzde 8,3 ile Doğu Marmara Bölgesinde gözlendi. Bu arada 2011 yılı ikinci döneminde meydana gelen boşanmaların yüzde 40,1'i evliliğin ilk 5 yıl içinde, yüzde 24,3'ü ise 16 yıl ve daha fazla süre evli olan çiftlerde gerçekleşti.

NEDENİ EKONOMİK DURUM
Psikolog Alanur Özalp konuyla ilgili gazetemize şöyle konuştu: "Boşanma, fuhuş gibi bu tür olaylar her geçen gün artıyor. Alkol kullanımına ve diğer kötü alışkanlıklara etki eden ekonomik, kültürel, sosyal, yasal pek çok faktör bulunmaktadır. Ekonomik sıkıntı dertleri de beraberinde getiriyor bundan dolayı dertler arttıkça alkol kullanımı da artıyor, boşanmada artıyor. Yani işin temel nedeni ekonomi."

Boşanma oranları ve fuhuş yapmanın nedenlerini de ekonomiyle bağdaştıran Özalp, "İnsanlar nasıl zor durumda kaldıklarında ve sorunu çözemediklerinde alkole yöneliyorlarsa, boşanma oranlarındaki artış da aynı şekildir. Bu konuların hepsi zaten birbiriyle aynı ve birbiriyle iç içedir. Türkiye'nin ekonomisi ne zaman düzelirse bu sorunlar ancak bu şekil aşılabilir. Ekonomiyi iyileştirmek insanları iyileştirmek demektir. Her şeyin başı ekonomi." diye konuştu.

EVLİ HER İKİ KADINDAN BİRİ ŞİDDET GÖRÜYOR
Kadına şiddet ise son yıllarda artan bir diğer ahlaki erezyon.. Yapılan araştırmalara göre çalışan kadınların yüzde 40,7'si, ev kadınlarının ise yüzde 46,9'u eşinden fiziksel şiddete maruz kalıyor. Her 100 kadından 40'ı "Dünyaya yeniden gelsem, kadın olarak gelmek istemem" diyor. Kadınların yüzde 67,4'ü eşi tarafından sözlü şiddet görüyor. Kadınlarda evlenme yaşı düştükçe eşinden şiddet görenlerin oranı yükseliyor. 18 yaşından küçük evlenmiş kadınların yüzde 60'ı fiziksel şiddet görmüş. Diplomasız kadınların yüzde 51,2'si "Eşimden şiddet gördüm" derken, bu oran üniversite mezunu kadınlarda yüzde 16,2'ye düşüyor. Her yıl artan bu oranlar toplumsal durumumuz hakkında ipuçları veriyor.

SOSYAL DÜZEN AÇISINDAN KONTROL ALTINA ALINMALIDIR
Selçuk Üniversitesi Sosyoloji Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mustafa Aydın ise, "Bazı beşeri olaylar bulaşıcı hastalıklar gibidir, karantina gibi gerekli tedbirleri almadığınız hallerde yaygınlaşır ve yıkıcı olur. Bu tür olaylar ile ilgili olarak önlemler almak her haliyle bir özgürlük ihlali değil, bir toplumsal düzeni sağlama gereğidir. Esasen toplumsal hayat, gerektiğinde genelin lehine en azından uç noktadaki bireysel taleplerden vazgeçme esası üzerine kurulu bir sistemdir. Bunlar sosyal düzen açısından kontrol altına alınmalıdır. Tarih boyunca yüksek tipli dinler önlem aldıkları gibi gelişmiş toplumlarda içki, kumar gibi olumsuz alışkanlıklar için tedbirler alıyorlar." şeklinde konuştu.


Kaynak: MİLLİ GAZETE http://www.milligazete.com.tr/haber/bu-nasil-muhafazak%C3%A2rlik--232984.htm


Bu haber 647 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    Yazarlar

    En Çok Okunan Haberler

    Şirket Haberleri ŞİRKET HABERLERİ


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    5,859 µs