En Sıcak Konular

ERBAKAN AİLESİ'NDE ''GİZLİ SERVET'' KAVGASI ÇIKTI

16 Mart 2012 13:30 tsi
ERBAKAN AİLESİ'NDE ''GİZLİ SERVET'' KAVGASI ÇIKTI Necmettin Erbakan'ın büyük kızı Zeynep'in hem iki kardeşi hem de babasının 'emanetçilerine' açtığı miras davası gündeme bomba gibi düştü.

'Gizli serveti araştırılsın'

Necmettin Erbakan'ın büyük kızı Zeynep'in hem iki kardeşi hem de babasının 'emanetçilerine' açtığı miras davası gündeme bomba gibi düştü. Zeynep Erbakan, babasının gerçek mal varlığının tespitini istedi, suçladığı kardeşi Fatih ise 'Her şeyin üçte biri ablamın, onun hakkını yemeyiz' dedi

ESKİ Başbakan Necmettin Erbakan'ın kızı Zeynep Erbakan, iki önemli girişimde bulundu. Zeynep Erbakan, avukatı aracılığıyla 6 Mart'ta Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'na suç duyurusunda bulundu. Zeynep Erbakan, kardeşleri Elif Erbakan Altınöz ve Fatih Erbakan ile Elif Erbakan Altınöz'ün eşi Mehmet Altınöz'ün yanı sıra Beşir Darçın, Adnan Simit, Ali Vural ve Osman Akgün'ün babasına ait mal varlığını kendisinden gizleyerek "miras kaçırdıklarını" iddia etti. Şikayetçi olduğu kardeşleri ve diğer şüpheliler hakkında "güveni kötüye kullanma ve hakkı olmayan yere tecavüz" suçlarından dava açılmasını isteyen Zeynep Erbakan'ın babasının ölümünden sonra Ankara 12. Sulh Hukuk Mahkemesi'ne başvurarak babası Necmettin Erbakan'ın "gerçek mal varlığının" tespit edilmesini istediği de ortaya çıktı. Zeynep Erbakan'ın suç duyurusunda, bir dönem babası Necmettin Erbakan ile ilgili gündeme getirilen "emanetçiler vasıtasıyla bazı şirketlere ve gayrimenkullere" sahip olduğu iddialarını da doğrulayan ifadeler kullanması dikkat çekti. Üç kardeşin büyüğü olan Zeynep Erbakan'ın savcılığa verdiği suç duyurusunda şu iddialar dile getirildi:

Zeynep Erbakan'ın iddiaları

- BİR YIL İÇİNDE MAL VARLIKLARI ARTTI: Erbakan'ın vefatının ardından geçen süre zarfında şüpheliler, Zeynep Erbakan'a intikal ettirilenler haricinde mirasla edindikleri veya müteveffadan kendilerine geçirilen herhangi bir mal varlığı bulunmadığını iddia etmelerine rağmen ciddi birtakım gayrimenkullerin tapuda adlarına kaydedildiği ve bankalardaki nakdi varlıklarının arttığı duyumları alınmıştır. Erbakan'ın vefatından önceki bir yıl içinde şüphelilerden olan Elif Erbakan Altınöz, Fatih Erbakan ve Mehmet Altınöz'ün banka hesaplarında ciddi artışlar olduğu ve mal varlıkları süratle artmasının hiçbir makul açıklamasını yapamamış oldukları aile meclislerinde ifade edilmiştir.

- GÜVENDİĞİ KİŞİLERİN ÜZERİNDE: Erbakan mal varlığını güvendiği şahıslar üzerinde muhafaza etmiştir. Ancak gerektiğinde emin kişi olarak onun adına onun mal varlığını kontrol eden şüphelilerin, vefatından sonra bu mal varlığı değerlerini üzerlerine geçirdiklerine ve tasarrufta bulunduklarına dair müvekkile somut bilgiler gelmektedir.

- DAMADIN KONTROLÜNDEKİ 10 MİLYON TL: Mehmet Altınöz'ün (damadı) Elif Erbakan Altınöz ile evliliği sonrasında yıllar içerisindeki vergi beyannamelerinin ve mal varlığı artışı dikkat çekmiştir. Mehmet Altınöz'ün 2010 yılı sonu ve 2011 yılı içerisinde bankalarda 10 milyon TL'nin üzerinde nakdi varlığı kontrol etmeye başladığı ve bazı gayrimenkulleri tapuda adına kaydettirdiği yönünde bilgiler gelmekte.

- DAMADIN ÜZERİNDE YALI: Bariz bir kanıt da Mehmet Altınöz'ün üzerine intikal eden İstanbul ilindeki değeri hayli yüksek Boğaz yalısıdır. Bu gayrimenkulün Mehmet Altınöz'e devri sırasında hiçbir bedel ödenmemiş ve eski sahiplerine ödeme intikal ettirilmemiştir. Bu yalı, dolaylı bir şekilde Erbakan'ın hissedarı olduğu Öztay Tekstil Konfeksiyon Sanayi Pazarlama AŞ adına kayıtlı iken hiçbir bedel ödenmeksizin Altınöz'e intikal ettirilmiştir. Bunu Beşir Darçın bilmektedir. Altınöz'ün bu yalıyı kendi mal varlığı veya ticari kazancı ile alamayacağı ve bu kapsamda anılan tasarrufun şaibeli olduğu açıktır. Bu tür bir gelire ilişkin beyan da hiç yoktur.

- BANKA KAYITLARI İNCELENSİN: Şüpheliler müvekkil ile yaptıkları görüşmelerde ısrarla mirastan nakden intikal eden bir şey olmadığını ifade etmişlerdir. Ancak özellikle Elif ve Fatih Erbakan ile Mehmet Altınöz'ün ve diğer şüphelilerin vefat sonrasında bankalarda hayli yüksek miktardaki mevduata sahip olmaları da hayatın olağan akışına aykırıdır. Şüphelilerin bu işlemleri, Necmettin Erbakan'ın vefatından önceki özellikle 1 yıl içerisinde ve sonrası şüpheliler adına banka kayıtlarının araştırılması ve yine hesaplarının BDDK aracılığıyla sorgulanması ve gayrimenkul edirimlerinin belirlenmesi neticesinde açıkça tespit edilebilecektir.

- ŞİRKETLERİ ARAŞTIRILSIN: Erbakan'ın mal varlığı içerisinde yer alan, MİLDA Kağıt AŞ ve Konya Un Sanayi Ltd. Şti'nin asıl sahibi dolaylı olarak Necmettin Erbakan olmakla birlikte bu şirketler de emanetçi olarak üçüncü kişiler üzerinde tutulmuştur. MİLDA Kağıt AŞ'nin ortağı ve Erbakan adına emanetçi olarak Mehmet Altınöz ile birlikte hissedar olan Adnan Simit, Ali Vural, Beşir Darçın ve Osman Akgün, Necmettin Erbakan'ın mal varlığını emanetçiler olarak üzerlerinde tutmuşlardır. Bu kişiler bu konuda bilgi sahibi olmalarına rağmen susmaktadır. Dilekçede, Zeynep Erbakan'ın Necmettin Erbakan'dan kalan mal varlığının tespiti talebiyle Ankara 12. Sulh Hukuk Mahkemesi'nde vefattan sonra bir dava açtığı ve bu davanın "2011/92 Tereke Esas" numarası ile halen devam ettiği belirtildi

'Erbakan adına mal varlığı 28 Şubat nedeniyle hacizli'

Zeynep Erbakan'ın açtığı davanın ardından Fatih Erbakan da avukatı Tahsin Zapata aracılığıyla bir açıklama yaptı. Fatih Erbakan'ın açıklaması şöyle: "Babamız Prof. Dr. Necmettin Erbakan adına kayıtlı olan tüm mal varlığı, 28 Şubat sürecinde verilen haksız cezalardan dolayı hacizlidir. İsteseydi dünyanın sayılı sanayicilerinden birisi olabilecek iken kendisini davasına adamış büyük devlet adamıdır. Merhum Erbakan Hocamız, siyasi hayata başladıktan sonra hiçbir ticari faaliyetin içinde olmamıştır. Bu tür tartışmalar onun kemiklerini sızlatmaktadır. Buna sebep olanlar büyük vebal altındadır. Ailenin mirası konusu ile ilgili basın-yayın organlarında yer alan haberler gerçeği yansıtmamaktadır. Merhum Erbakan hocanın adına kayıtlı menkul ve gayrimenkullerinden oluşan mirası resmi olarak bellidir. Bu mirasın medeni kanun mucibince 1/3'ü Zeynep Erbakan'ın kanuni hakkıdır ve kesindir. Ablamız Zeynep Erbakan'ın hakkının kaybolmasına razı olmamız mânen ve vicdanen söz konusu olamaz. Ancak, 1. maddede belirttiğimiz üzere '28 Şubat sürecinin ürünü olan haksız davalar' sonucu tüm tereke hacizli olduğu için şu ana kadar hiçbir varise mirastan herhangi bir pay intikal etmiş değildir. Bunlar, Erbakan ismini yıpratmak amacıyla asılsız iddialardır. Bu yayınlar, Fatih Erbakan'a karşı halk nezdinde oluşmaya başlayan sempati ve teveccühün engellenmesine yöneliktir." 

ODTÜ mezunu

Zeynep Erbakan, Necmettin ve Nermin Erbakan'ın en büyük çocukları. Babasının isteğiyle mühendis olan ve ODTÜ Kimya Mühendisliği bölümünü bitiren Zeynep Erbakan, partinin bir çok biriminde görev aldı. Eşinden kısa süre önce boşanan 4 çocuk annesi Zeynep Erbakan, SP Kadın Kolları Başkanı olarak göreve başladıktan sonra ilk röportajını VATAN'a vermişti.

Zeynep Erbakan o röportajda, babasının öldüğü güne atıfta bulunarak, "Asıl 27 Şubat bin yıl sürecek" demişti. Erbakan ayrıca, kardeşi Fatih Erbakan'ın genel başkanlık adaylığı ile ilgili, "Geleceği Cenab-ı Allah bilir. Milli Görüş'ü diğer partilerden ayıran en önemli özellik şudur; Bu davanın içinde olan herkes Genel Başkanlığa layıktır. Ama Genel Başkan'da dahil herkes aynı zamanda bir neferdir. Görevi, unvanı ne olursa olsun bir nefer gibi çalışır" ifadesini kullanmıştı.

Zeynep Erbakan Habertürk'te katıldığı bir programda da üniversiteyi başı açık bitirdiğini, babasının kendisini kapanması için hiç zorlamadığını, ancak annesinin zorladığını söylemişti. (Kemal Göktaş - VATAN) [1]

 Savcıya 3.5 saat ifade verdi

'Malları ve paraları aldılar uzlaşmak istemiyorum!'
Necmettin Erbakan'ın vefatının ardından hem suç duyurusunda bulunan hem de 12. Sulh Hukuk Mahkemesi'nde babasının gerçek mal varlığının tespiti için dava açan Zeynep Erbakan, önceki gün avukatı ile geldiği Ankara Adliyesi'nde soruşturmayı yürüten Savcı Abdülkadir Güngören'e 3.5 saat ifade verdi. 

İki şirket ve nakit para

Bu ifadeyle aile içinde miras tartışmasına neden olan Erbakan'ın mallarının listesi de açığa çıktı. Zeynep Erbakan, ifadesinde, İstanbul Kanlıca'da bir yalı, Ankara Yenimahalle'de bir bina, Milda Kağıt A.Ş. ve Konya Un Sanayi İşletmeleri ve Tic. Ltd. Şti.'nin, babasına ait olduğunu iddia etti. Zeynep Hanım, bu malların ve nakit paraların şüpheliler tarafından üzerlerine geçirildiğini ve kendisi dahil babası Erbakan'ın mirasçılarından kaçırıldığını iddia etti. Zeynep Erbakan'ın ifadesinde savcıya şunları söylediği öğrenildi:

- ALTINÖZ YALIYI ALMIŞ: İstanbul Kanlıca Mahallesi'nde bulunan 117 ada 3 parsele kayıtlı bahçeli yalı, Öztay Tekstil A.Ş. adına kayıtlıydı. Şirket hisselerinin tümü gerçekte babama aitti. Ancak mutemet kişi olarak Mehmet Altınöz, Beşir Darçın, Adnan Simit, Ali Vural ve Osman Akgün adına şirket kurularak hisseler bu kişiler adına kaydedilmişti. İsmi geçen kişiler şirketin mal varlığının kendilerine ait olmadığını, Erbakan'a ait olduğunu biliyordu. Bu konuda Mehmet Rauf Çataklı, Mehmet Emin Özay, Beşir Darçın ve Osman Akgün'ün tanık olarak dinlenmesini istiyorum. Belirtilen yalı 2010 yılı ortalarında şirket tarafından satış gösterilmek suretiyle tapuda Mehmet Altınöz'e devredilmiştir. Bu devir babamın bilgisi dahilinde yapılmış olabilir ancak bağış olarak yapılmamıştır. Mutemet olarak kendisine emaneten tevdi edilmiştir. Şüpheli Altınöz, murisimiz Erbakan'ın ölümünden sonra emanet edilen yalıyı mirasçılarına devretmeyip sahiplenmek suretiyle güveni kötüye kullanmıştır.

- YENİMAHALLE'DE APARTMAN: Ankara Yenimahalle ilçesi Demetevler'de bulunan Makro marketin olduğu binanın tamamı babam Erbakan'a ait olup resmi olarak bir şirket adına kayıtlıydı. Bu taşınmazın şüphelilerden Rabia Elif Erbakan, Fatih Erbakan ve Mehmet Altınöz'ün mülkiyetine geçirildiğini öğrendim. Taşınmaz, şirketin hisseleri doğrudan isimleri yazılı kişilere devredilmek suretiyle diğer mirasçılardan mal kaçırılmasına çalışılmıştır.

- MİLDA KAĞIT AŞ: Giresun'daki Milda Kağıt A.Ş. yine babama ait olmasına rağmen şüpheliler adına kurulan şirkete geçirilmişti. Babamın ölümünden sonra şirketin 'borca batık' olduğu ve 'mal varlığının bulunmadığı' söylenmesine rağmen yaptığım araştırmada şirketin taşınmaz mallarının bulunduğunu ve borca batık olmadığını tespit ettim.

- KONYA UN FABRİKASI: Konya'da bulunan Konya Un Sanayi Şirketi babama ait olmasına rağmen şirket ortakları şirketi başkasına satarak mal varlığını devretmiştir. Bu konu günlük gazete ve televizyon haberlerine de konu olmuştur. Oğuzhan Asiltürk, Recai Kutan, Ahmet Tekdal ve Fehim Adak'ın tanık olarak dinlenilmesini istiyorum. Tanıklara mal varlığının gerçekte kime ait olduğunun sorulmasını istiyorum.

- NAKİT PARALAR: Babama ait en az kaçırılan bu gayrimenkullerin değeri kadar nakit para da bana bir kuruş verilmeden şüphelilerce paylaşılmış, benden kaçırılmıştır. Bu konudaki iddiaları daha sonra bildireceğim.

'Vergileri de ödemediler'

Şüphelilerden şikayetçi olduğunu ve cezalandırılmalarını isteyen Zeynep Erbakan, şüphelilerle uzlaşmak istemediğini ve şüphelilere intikal eden paraların da vergisinin ödenmediğini iddia ederek bu konudaki şikayet hakkını gizli tuttu. [2]

Zeynep Erbakan'ın iki kardeşiyle ipleri ne zaman, nasıl koptu?

Önce Oğuzhan Asiltürk'ün "Cihat paralarını çocukları zimmete geçirdi" sözleri gündeme bomba gibi düşerken Erbakan'ın halen SP Kadın Kolları Başkanı olan en büyük kızı Zeynep Erbakan'ın kardeşleri hakkında açtığı dava da önceki gün Ankara kulislerini sarstı.

İddialara göre, SP'deki çekişme birkaç yıl öncesine kadar uzanıyor. HAS Parti Genel Başkanı Numan Kurtulmuş'a bayrak açarak genel başkanlığını sorgulayan isimlerin başında Erbakan'ın sağ kolu Asiltürk, Erbakan'dan sonra Milli Görüş'ün başına geçmek istiyordu. Ancak, Erbakan oğlu Fatih Erbakan'ı SP'nin başına geçirmek istedi. Fakat, "ak saçlılar" da denen "ağabeyler" buna razı olmadı ve bunun üzerine Erbakan ilerleyen yaşına karşın genel başkanlık koltuğuna oturdu. Erbakan'ın ölümünün ardından da Fatih Erbakan'ın yine partinin başına gelmesi Asiltürk ve ekibi tarafından engellendi. Bunu üzerine Fatih Erbakan ile babasının eski arkadaşları arasındaki uçurum derinleşti. Kardeşi Fatih'e çok yakın olan Elif Erbakan da yönetimle arasına mesafe koydu.

Asiltürk lider olamadı

Kulislere o dönem sızan ilginç dedikodulardan biri de Mustafa Kamalak'ın başkan seçildiği GİK toplantısı oldu. İddialara göre Asiltürk, Genel Başkan olmayı arzu ediyordu. Ancak, Recai Kutan, Ahmet Tekdal, Fehim Adak gibi ağır toplar Prof. Dr. Mustafa Kamalak'ı aday olarak önerince bu isteği suya düştü. Asiltürk'ün geçen ay Erbakan'ın çocuklarının cihat paralarını zimmete geçirdiği iddiasına "şahit" gösterdiği Kutan, Tekdal ve Adak'ın bu tutumu, "ağabeyler" arasındaki çatlağın da ilk işaretiydi.

Kardeşleri onaylamadı

Fatih ve Elif Erbakan'ın SP yönetimine tavrı sürerken, başka gelişme de aile kanadında yaşandı. Babasının ölümünden sonra mutsuz evliliğini noktalayan Zeynep Erbakan, SP yönetiminin önerisiyle SP Kadın Kolları Başkanlığı görevini üstlendi; başta Oğuzhan Asiltürk olmak üzere parti yönetimi ile sıcak ilişkiler geliştirdi. İddialara göre, Zeynep Erbakan'ın babasının eski arkadaşları ile "yakın ilişkiler" kurması kardeşleri tarafından onaylanmıyordu. Yine iddialara göre parti yönetiminin ağır isimleri, özellikle Erbakan'ın ölümünden sonra SP'ye maddi olarak destek vermeyi kesen Elif-Fatih Erbakan ve damat Mehmet Altınöz ile ters düştüler. Ardından da Fatih ve Elif Erbakan'ın bu tutumuna kızdığı ifade edilen Asiltürk'ün yaptığı, "Cihat paralarını zimmete geçirdiler" konuşması geldi. Bu iddia Asiltürk tarafından yalanlanırken, Erbakan ailesinde esen soğuk rüzgarlar Zeynep Erbakan'la kardeşleri arasındaki ipleri kopma noktasına bir adım daha yaklaştırdı.

Hazırlık yeni SP'ye mi?

Kulislerde konuşulanlara göre Zeynep Erbakan, kardeşlerinden babasının mirasında hakkı olduğu gerekçesiyle pay istedi. Ancak boşanma nedeniyle maddi olarak da zor günler geçirdiği ileri sürülen Zeynep Erbakan'ın talebini kardeşleri görmezden geldi. Bu tavır üzerine Zeynep Erbakan, haksızlığa uğradığını düşünerek mahkemeye gitme kararı aldı.

Kulislerde dolaşan iddialara göre, Fatih Erbakan ve Elif Erbakan ile enişte Mehmet Altınöz, SP'yi yeniden yapılandırmak ve dinamik bir parti haline getirmek, bunun için de "ağabeyler" ile yolları ayırmak istiyor. Önce Asiltürk'ün "zimmet", sonra da Zeynep Erbakan'ın "miras" çıkışına yol açan mal varlığı da "yenilenmiş SP" için saklıyor. Bir süre önce yasalaşan bedelli askerlikten yararlanma hakkı olan 32 yaşındaki Fatih Erbakan'ın artık genel başkanlıkla ilgili yasal bir engeli de kalmayacak. Fatih Erbakan'ın "ağabeyler"e karşı kongrede aday olup olmayacağını ise gelişmeler gösterecek. [3]

'Zeynep Hanım'la henüz konuşmadım'

İddialar Oğuzhan Asiltürk'ün 11 Eylül'de Bursa'daki konuşmasıyla ortaya atılmıştı. Asiltürk, "Erbakan Bey zeki bir kişiydi, borçlarının evlatlarına kalacağını bildiği için davaya ait bütün taşınmazları oğlunun ve damadının üzerine kaydetti. Ben de vefatından sonra damadı Mehmet Altönöz'ü çağırıp bu borçları ödemelerini söyledim. Hangi bankada ne kadar hesapları olduğunu belirttim. Bu olaya Recai Kutan, Ahmet Tekdal ve Fehim Adak da şahitlerimdir. Biz daha çok şeyler biliyoruz, ama bunları şimdilik saklıyoruz. Siz yine de bu konuları dışarıda konuşmayınız."

Yine iddiaya göre Asiltürk'e, 21 Şubat'ta Erbakan'ı anma etkinliğinde bir katılımcı, "Erbakan Bey zeki bir kişiydi, borçlarının evlatlarına kalacağını bildiği için davaya ait bütün taşınmazları oğlunun ve damadının üzerine kaydetti diyorsunuz, burada ise Erbakan'ın üstün meziyetlerinden bahsediyorsunuz, bu yaptığınız ikiyüzlülük değil mi?" diye sormuştu. Asiltürk, "Hayır, ne Hocası, terbiyesizliğe bak, Hoca değil çocukları zimmetine geçirdi" demişti.

Asiltürk'ün sözlerinin basına yansıması SP'yi karıştırınca Asiltürk, "Basına böyle bir demeç vermediğini" söylemişti.

Zeynep Erbakan'ın kardeşlerine açtığı davanın ardından VATAN'a konuşan Oğuzhan Asiltürk, "Ben de duydum ama henüz Zeynep Hanım'la konuşmadım. Parti olarak biz bu konuyu kapattık" dedi.[4]

Beşir Darçın ve Süleyman Mercümek adı yine gündemde...

Zeynep Erbakan'ın suç duyurusunda ismi geçen Beşir Darçın ve Adnan Simit ismi 80'li yılların ve sonu 90'larda sık sık büyük yolsuzluk iddiaları ile gündeme gelmişti. Suudi Arabistan'ın Diyanet İşleri Başkanlığı'na vermediği hacı kontenjanını verdiği ve adresi Refah Partisi bürosunda görünen Van Der Zee isimli şirketin 5 bin hacı taşıyarak büyük miktarlarda para kazandığı ortaya çıkmıştı. TBMM Komisyonu, Beşir Darçın ile Necmettin Erbakan ilişkisine geniş yer vermiş ve hac kontenjanı sonucu RP'nin 4 yılda 600 bin hacı adayından konut fonu adı altında 200 milyar TL vurgun yaptıklarını tespit etmişti. RP'nin merkezinin bulunduğu binanın sahibi de olan Darçın'ın ayrıca ETAŞ A.Ş ve Zeynep Erbakan'ın suç duyurusunda adı geçen Konya Un Fabrikası'nın sahibi olması da dikkat çekiyordu.

Bosna paraları

Darçın ve Simit'in isimleri "Kayıp Bosna paraları" olayına da karışmıştı. 1997'de Refah Partisi bağlantılı Süleyman Mercümek olayı ortaya çıkmış ve iç savaş sonrası Bosnalılara yardım amacıyla toplanan paraların, Mercümek'in banka hesabına aktarıldığı ve Mercümek'ten sonra partinin gizli kasası olan Beşir Darçın'a gönderildiği saptanmıştı. Yargıya da yansıyan bu olay sonucu, Mercümek, paraları zimmetine geçirmekten 20 trilyon lira para ve 4 yıl hapis cezasına çarptırıldı. Eski DYP'li Ali Rıza Gönül'ün verdiği önergede RP'nin 1994'te aldığı 65 milyar liralık hazine yardımının da, Mercümek'in hesabına aktarıldığı iddia edilmişti. Önergenin kabulü sonrası kurulan komisyonda, yardım amacıyla, Uluslararası İslama Çağrı Cemiyeti'nin Beşir Darçın'a verdiği 500 bin doların da 'Erbakan'ın kişisel hesabına aktarıldığı' iddiası gündeme gelmişti. REFAHYOL hükümet kurulunca da olayın üzerine gidilmemişti.

Zeynep Erbakan'ın yine babasına ait olduğunu, ancak emanetçiler üzerine kayıtlı göründüğünü söylediği MİLDA AŞ ise Erbakan'ın "Kayıp trilyon" davasında hazineye olan 14 milyon liralık borcuna kefil olmuştu.

Damadı Mehmet Altınöz'ün Yönetim Kurulu üyesi olduğu MİLDA AŞ'nin Saadet Partisi Yenimahalle İlçe Teşkilatıyla aynı binada bulunduğu ortaya çıkmıştı. Milda Mecmua Dağıtım Pazarlama, limited şirket olarak 1994'te kuruldu. Şirket 2003'te Giresun Seka Kağıt Fabrikası'nı 3.5 milyon dolara satın aldı.[5]

 

[ Bir dönem Milli Gazete'de de yazan yazarımız Umut Bulut ''Milli Görüş''ü karıştıran iddiayı 26 Şubat 2012'de köşesine taşıdı: Erbakan hırsız mı? - Tıklayınız http://www.mirhaber.com/artikel.php?artikel_id=1556 ]


Kaynak: GAZETEVATAN 

[1] http://haber.gazetevatan.com/gizli-serveti-arastirilsin/437073/1/Gundem
[2] http://haber.gazetevatan.com/Haber/437087/1/Gundem
[3] http://haber.gazetevatan.com/Haber/437083/1/Gundem
[4] http://haber.gazetevatan.com/Haber/437085/1/Gundem
[5] http://haber.gazetevatan.com/Haber/437084/1/Gundem


Bu haber 2,148 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    Yazarlar

    En Çok Okunan Haberler

    Şirket Haberleri ŞİRKET HABERLERİ


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    7,307 µs