OLACAK O KADAR TÜRKİYE
6 Mart 2012 14:11 tsi
Türkiye son yıllarda demokratikleşme ve özgürlük kavramını siyaset sahnesinde hayli fazla duymaya başladı. Bu kadar fazla demokrasi söylemi ve tam tersine olarak bu kadar fazla baskı ve sindirme iddialarının olduğu bir başka döneme rastlamak zor.
Olacak o kadar Türkiye!
Türkiye son yıllarda demokratikleşme ve özgürlük kavramını siyaset sahnesinde hayli fazla duymaya başladı. Bu kadar fazla demokrasi söylemi ve tam tersine olarak bu kadar fazla baskı ve sindirme iddialarının olduğu bir başka döneme rastlamak zor.
Söylemlerle eylemlerin çok farklı olduğu bir dönemden geçtiğimiz açık.
Sanatçı Levent Kırca bu konuda ilginç tespitlerde bulunmuş.
Kırca, Azınlık oyununun sergilenmesi öncesi bir gazeteye şu açıklamada bulundu:
"Eskiden sıkıyönetim var, kitaplar yasaklanıyor derdik. Şimdi sıkıyönetim yok ama enteresan bir şey var. Taslaklar yasaklanıyor. Taslak tasarlamış evinde, taslak yasaklanıyor. Ben şimdi 61 yaşımdayım. Bir yaşıma daha giriyorum. Türkiye artık böyle bir ülke oldu. Sonuç itibarıyla dünya çapında bir heykeltıraşın heykeli yıkılıyor. Hadi bir yaşıma daha giriyoruz. Bu kadar yaşlanılmaz ki.
Hadi bir şey de kendimden söyleyeyim. Benim programım da yayından kaldırıldı. Olacak o kadar programı. 21 yıl devam eden programdı. 21 yılda Başbakan Tansu Çiller, Süleyman Demirel, Cevat Kurtuluş, Turgut Özallar bunların hepsini oynadık. Hatta çok enteresandır. Ben etkinleştirdiğim insanların mizahını yaptığım zaman sabah telefon açardı o kişi. Ya Leventçiğim ne kadar güzel yapmışsın, hatta kendimden ders çıkardım derdi.
Turgut Bey, Süleyman Bey mesela. Hatta bir keresinde Hakkı Karadayı Genelkurmay Başkanıydı, Çevik Bir de yardımcısıydı. Ben onları oynadım. Kanalda çok endişe etti. Dediler ki ya askerleri oynuyorsun. Darbeleri marbeleri oynuyorsun ya... Ben dedim izin aldım, Hakkı Paşa'dan dedim. Ondan sonra oynadım. Ertesi gün telefon açtım Genelkurmay Başkanı'na. Bütün bunları o zaman yapabiliyorduk. Ama şimdi ufak bir şeyden pat program sizlere ömür oldu.
Bugün resimler yasaklanıyor. Heykeller yıkılıyor. Karikatürcülere dava açılıyor. Bunlar tasvip etmiyoruz. Çünkü sanat özgürlük ister. Olacak o kadar programı zarar vermez. Eleştiri insanları ve toplumlar geliştirir. Başbakan'ın yerinde olsam bana bir telefon açtırırım. Gel kardeşim bunu TRT'de yap. Halk da vay der ki Başbakan'a bak. Olacak o kadar programını TRT'de yaptırıyor, ne Başbakan ya. Birdenbire hafiflerim. Biraz demokrat olmak lazım.
Süleyman Demirel'i oynardım. Oyna kardeşim derdi. Oyna ya. Hatta bir keresinde çadırım yıkılmıştı. Ankara'ya gittim. O zamanlar kredileri sokakta vermezlerdi. Al kardeşim, ben vereyim bu parayı dedi. Ama ben bu parayı almadım. Adama bak. Bana sen benim sevdiğim bir sanatçısın dedi. Krediyi vermek istedi. Ben sana oy vermedim, muhalifim dedim. Olsun dedi. Almadım parayı. Ama adamın sanata bakışına bak."
Sanatçının gözünden Türkiye'nin geldiği nokta bu.
Bugün ekranlarda iktidar partisine mensup kişilerin hicvedildiği mizah programı var mı?
Yok
İyi de dün vardı da bugün neden yok?
Dün Demirelleri, Karadayıları, Özalları rahatlıkla canlandıran komedi sanatçıları bile neden susturuluyor?
Demokratikleşme iddiasında olan bir ülke 3-5 komedyenin esprisinden korkar mı?
Sizce de bu işte bir tuhaflık yok mu?
Muharrem Bayraktar - Yeni Mesaj
Kaynak: YENİ MESAJ GAZETESİ http://www.yenimesaj.com.tr/?artikel,12000796/olacak-o-kadar-turkiye/muharrem-bayraktar
Bu haber 641 defa okundu.
Yorumlar
+ Yorum Ekle