En Sıcak Konular

İKİ DÖNEMİN TÜREDİLERİ

3 Mart 2012 15:00 tsi
İKİ DÖNEMİN TÜREDİLERİ Türkiye, 28 Şubat aktörleri ile itirafçıların hesaplaşmasına sahne oluyor. Bu anlamda Hürriyet gazetesinin süreçteki rolüyle alakalı olarak Can Ataklı'nın sözleri güne ve günlere damgasını vurdu.

İki dönemin türedileri

On beşinci yılında 28 Şubat süreci tartışılıyor, hatta eleniyor.  28 Şubat çalkantılı bir dönemdi ve Türkiye'ye büyük zarar verdi.  Manevi zararı ölçüye sığmaz. Elbette herkes meseleyi kendi zaviyesinden değerlendiriyor. Mehmet Barlas bu dönemde türedilerin ortaya çıktığını ve her kesimden bu türedilerin süreci yönlendirdiklerini belirtiyor. Gerçekten de her devrim türedileri bu ülkeye en büyük zararı vermiştir. Sadece bugün değil tarihte de öyle. İkinci Abdülhamit Han'ın jurnalcilerinden bazıları Hareket Ordusu ile birlikte devrimciler safına katılmışlardır. Her devrin adamı olan bu bedbahtsızların isimleri jurnal defterlerinde çıkınca Mahmut Şevket Paşa jurnallerin deşifresinden vazgeçmiştir. Hatta müteallik evrak yangın süsü verilerek yakılmıştır. Yahya Kemal Beyatlı başta İttihatçılara gönül vermekle birlikte onların arasında bu tarz çok türedinin olduğunu görerek ideolojik zeminini gözden geçirmiştir. 31 Mart vakasında bu türedileri görüyoruz. 28 Şubat sürecinde de bu türedileri görüyoruz.  Bir dönemin türedilerini Yahya Kemal Beyatlı Portreler adlı eserinde anlatırken 28 Şubat süreci türedilerine de Mehmet Barlas değiniyor.  Hasan Pulur, Mehmet Barlas'ın her devrin adamı olduğunu ima etse de bu tespitlerine gölge düşürmez.  Maalesef her devrin türedileri var ve maalesef bunlar hayatın gerçekleri arasındadır. Türedilerin temel vasfı tufeyliler olmasıdır.  Bu asalaklar zümresi sadece her devrin adamı değil aynı zamanda her devrin yağmacısıdır. Zaten darbeler yağmalar dönemidir ve milletin serveti de Yağma Hasan'ın böreğidir.

Türkiye, 28 Şubat aktörleri ile itirafçıların hesaplaşmasına sahne oluyor.  Bu anlamda Hürriyet gazetesinin süreçteki rolüyle alakalı olarak Can Ataklı'nın sözleri güne ve günlere damgasını vurdu. Daha önce patronu da 'itirafçı' olmuş ve pişmanlığını dile getirmişti.  Lakin o dönemle ilgili, Yayın Yönetmeni zafer Mutlu'nun ilginç bir sözünü aktarmıştı: Çeşme akarken doldurmasını bileceksin.  Sonrasında ise hoşafın yağı kesilebilir. Can Ataklı dönemin Hürriyet gazetesi Yayın Yönetmeni Ertuğrul Özkök'ün Zafer Mutlu üzerinden Bahaeddin Yücel'e istifa mesajı gönderdiğini ifade etmiştir.  O dönemle alakalı olarak çokları itiraflarda bulunuyorlar.  Süreç bütün çıplaklığıyla ortaya çıkıyor. Aktörlerden bir kısmı kendilerine şantaj yapıldığını hatta çekilmeleri halinde ömür boyu milletvekili olma garantisi veya sözü aldıklarını ifade etmişlerdir. Bunun üzerine DYP saflarından dalgalanmalar ve fireler olmuş ve Meclis aritmetiği değişmiştir. Yıldırım Aktuna gibiler tesir altına alınarak hükümetten veya partilerinden istifa etmeleri sağlanmıştır. Sel gitti kum kaldı ve o günlerde keseyi doldurmakla meşgul olanlar bugün hesap verme mevkiindeler.  Toz duman içinde o günlerin hesaplaşması yaşanıyor.

Can Ataklı'nın o kanal bu kanal gezerek itirafları sonunda Aydın Doğan'a tosladı. Ahmet Hakan'ın Tarafsız Bölgesinde adeta Aydın Doğan'a yakalanmış ve enselenmiştir.  Akıl almaz şiddette bir taarruza maruz kalmıştır.  Bu taarruz sahibinin fiili dokunulmazlığını da göstermektedir.  Gücünü hangi mihraklardan alıyorsa gerçekten de pervasız konuşmuştur. Daha önce de askere yakın olmasına rağmen aynı şekilde ve canlı yayında  Erhan Göksel'i bozmuş ve ağlatmıştır.  Yayın Yönetmeni Özkök ile birlikte hesap vereceği yerde bir dönemin itirafçısı olarak adlandırılabilecek kişilerden hesap soruyor.  Türkiye'nin ibretle izlediği programa telefonla katılan Aydın Doğan şunları söylemiştir:  "Ben tartışmaya girecek değilim ama bir konuya açıklık getirmek istiyorum. Can Ataklı, Hürriyet gazetesi Turizm Bakanı istifa etsin diye haber göndermiş dedi. Ertuğrul Özkök de Zafer Mutlu da eğer böyle bir şey söylemişse şerefsizlik ahlaksızlık yapmıştır. Eğer böyle bir şey yapılmışsa yarın Özkök'ü hepimiz idam edelim. Bana göre Can Ataklı hezeyan halinde. Bunu yapmamak lazım. Medya patronları orada yok diye her şeyi medyaya yüklemek haksızlıktır. Türkiye'nin en namuslu kesimi bence gazeteciler ve gazetelerdir. Gazeteleri böyle hükümetleri düşüren bir şekilde yansıtmak, kamuoyun önünde bu kadar küçük düşürmek da doğru değil, bunu kınıyorum. Bu yaştan sonra oraya çıkıp tartışamam ama herkes gelsin tartışalım. 28 Şubat'ta siviller görevini yapmamış, basın da haber peşinde koşmuş, bazen de hatalar yapmış. Sincan'da tankları yürütenler görevden alındı mı ki biz suçlanıyoruz. Ben fazla uzatmak istemiyorum. Ama bu haksızlığı da yapmayın. Bana kalırsa Can Ataklı bir hezeyan halinde konuşuyor ve hata ediyor. Kahraman olmak istiyor ama aslında mesleğe zarar veriyor. Beyaz kağıt gibiyiz ama bize çok laf atıyorlar. Çünkü en kolayı medyayı suçlamak. Kim kartel kurdu da başkalarını kovdurmak öldürmek için çalıştı." Bu sözlerinden sonra Can Ataklı bu yayının basın hayatının sonu olabileceğini söyledi.

Daha önce de Flash Tv'de Yılmaz Tunca'nın programında da aynısı merhum Erhan Göksel'in başına gelmişti. Canlı yayında programa bağlanan Aydın Doğan, doğrudan Erhan Göksel'i muhatap aldı ve ona şöyle yüklendi :"İşte buradayım, Türkiye'nin en büyük medya kuruluşunun POAŞ dolayısıyla iktidara göbekten bağlı olduğunu söylediniz. Ben Türkiye'de görsel ve yazılı medyada birinci patronum. Buradayım işte. Nasıl göbeğimizden bağlı olduğumuzu açıkla. Açıklayamazsan seni müfteri ilan ediyorum!"  Bu konuşmanın ardından Erhan Göksel göz yaşlarını tutamaz.

Maziye dair sırların aralanması iyidir. Dünün tetikçilerinden bazıları itirafçı oldu ve büyük tetikçilerle hesaplaşma içine girdi. Hesaplaşma iyidir ve bu sayede akla kara ortaya çıksın.

 

Mustfa Özcan - Milli Gazete 

Kaynak: MİLLİ GAZETE  http://www.milligazete.com.tr/makale/iki-donemin-turedileri-231724.htm



Bu haber 630 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    Yazarlar

    En Çok Okunan Haberler

    Şirket Haberleri ŞİRKET HABERLERİ


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    6,285 µs