En Sıcak Konular

KAPİTALİZMİN İSLAMİ OLANI OLMAZ

21 Şubat 2012 17:25 tsi
KAPİTALİZMİN İSLAMİ OLANI OLMAZ Kapitalizmi ortaya çıkaran olayları ve süreçleri, kağıt üzerinde hemen herkes reddeder ve ayıplar büyük olasılıkla. Ancak, kirli vasıtalar ve yollarla elde elden bu sistemi de uygulamak için can atıyoruz halihazırda.

Kapitalizmin İslamî olanı olmaz

Marmara Üniversitesi, İktisat bölümü öğretim üyesi Prof. Dr. Ahmet Tabakoğlu, Haziran 2008'de Dünya Bülteni için Aynur Erdoğan tarafından yapılmış bir röportajında özetle "İslam ekonomisi faizsiz kapitalizm haline gelmiştir" tespitini yapıyor. İslamî ilke ve değerlere dayanmayan bir ekonominin fakiri daha fakir, zengini daha zengin yapacağını ve kapitalist sistemin bir parçası olacağını belirtiyor Tabakoğlu ve şöyle diyor: "İslâm dünyası da, aslında yeni iktisat bilimini veri olarak almıştı. Oysa ilk iktisat kitaplarımızda yerli ve dolayısıyla İslamî olmak endişesi vardı. Mesela, Ahmet Mithat Efendi, eserinde bir iktisat kitabını aynen tercüme etmenin büyük bir hata olacağını ve bu yüzden "bizim için mutavassıt bir yolda ve hal ve şanımıza münasib bir surette, bir ekonomi-politik yazmak lüzum ve mecburiyeti"ni duyduğunu belirtmişti. Bugün Türkçe'deki iktisat kitaplarının pek azı bu türden bir "lüzum ve mecburiyet" duymaktadır."

Aslında burada anlatılmak istenen kusurumuz, ekonomiden hariç siyasette ve toplumsal meseleler için de geçerli. Batı'nın kavramlarıyla konuşmak veya çeviri bir anlayışın peşinde gitmeyi ıslahat saymakla malul durumdayız. Batı'nın atlattığı badireler, yaşadıkları ve neticesinde vücuda getirdiği kavramları hap gibi yutmayı, mesela, sağ-sol kavramını, toplumsal sınıfları, sermayeyi, emeği vs kendi süzgecimizden geçirmeyi düşünmüyoruz bile. Ki, öyle yapsak dahi kökü dışarıda olan bir teori üzerine çürük bina inşa etmenin yine önüne geçmiş olmayacağız. Kendi kavramlarımızı, kendi değerlerimiz, anlayışımız, yaklaşımımız ve deneyimlerimizle koymak zorundayız. Bunu öğrenemedik 200 yıldır.

Bu durum, elbette iktisat alanında da böyle. "En ideal sistem" aldatmacasıyla önümüze konan ve gelişmenin, kalkınmanın tek yoluymuş gibi inandırıldığımız küresel kapitalist sistem için de geçerli bu durum. Yeni yetme muz cumhuriyetleri için belki inanılır tarafı vardır kapitalizm için "ideal sistem" aldatmacasının. Ancak, İslam medeniyeti iddiasındaki ülkelerin, kapitalizm denen "faizi kutsayan", gayrı ahlaki ve gayrı insani şekillerde de olsa sürekli kâr etmeyi, büyük balığın küçük balığı yutmasını bahane ederek "sömürüyü meşrulaştıran" bir sistemi kabullenmesi başlı başına bir faciadır.

Temellerinin 17. yüzyılda atıldığı söylenen iktisat ilmi, aslında Batı'nın küresel ölçekte sömürü ve talanlarının sistematik hale getirilmesine dönüşmüştür. İslam'ın iktisat anlayışı ile küresel sistemin iktisadi faaliyetten anladığı birbirinden ilgisiz iki şeydir. Aza kanaat etmenin yerine hep daha fazlasını istemenin (artık hükümetin bakanları da tüketim toplumu olduğumuza dair dert yanıyorlar), başkasının hakkını rekabet diyerek gasp etmenin, üç kuruş menfaat uğruna insan emeğinin paspas etmenin, insanların huzurunu kaçırmanın, yerine göre savaşları finanse etmenin, ne insani, ne vicdani, ne de inanç değerleriyle bağdaştığını kim söyleyebilir? Ve dahi kapitalizmin bu sayılan olumsuzluklardan bağımsız olduğunu tabii ki.

Ahmet Tabakoğlu'na kulak verelim yine:

"(İslam iktisadının temel ilkelerinden bahisle)Emeğin yüceltilmesi durumu var. En yüce değer emektir. Hz. Peygamber emekle geçinmeyi ön planda tutuyor. İnsanın en önemli kazanç sahası emeğiyle olandır. Yani sermaye diye bir değer yoktur. Yani sermaye de bir noktada birikmiş emek olarak görülebilir ama asıl önemli olan emektir. Toplumsal alanda da kul hakkı kavramı çok önemlidir. Hz. Peygamber'in emek uygulamaları da, kul hakkı yememeyi esas almıştır. Oysa kapitalizm kul hakkı yiyerek ve ahlaksızlıkla, insan öldürerek, insanları köleleştirerek gelişmiştir... Katliamlar, köleleştirme, kıtaların boşaltılması olmasaydı, Aztek ve İnka medeniyetleri yok edilmeseydi kapitalizm olmazdı. Bu yüzden kapitalizmi ortaya çıkaran olaylar için, mesela 'Sanayi devrimi İslam toplumunda niye ortaya çıkmadı?' diye üzülemeyiz. Çünkü o kendi süreci ve mantığı içinde ve belirtilen yollarla gerçekleştirilen sermaye birikimi ile ortaya çıkmıştır. Bu Müslümanların kabul edemeyeceği bir olgular zinciridir."

Tabakoğlu, kapitalizm ile İslam'ın ekonomiye bakışındaki temel farklılıkları kısa da olsa, gayet güzel veriyor. Devamlı sermayeyi (ve dahi menfaati) yücelten kapitalizme karşı emeği yücelten İslam, çok farklı yerlerde duruyor. Günümüzde küresel ekonomik sisteme, yani küresel kapitalizme, entegre olmaktan başka bir yolun olmadığını, onun en can alıcı argümanı olan faizin bir "realite" olduğunu söyleyenlere bu gerçekler hatırlatılmalı.

Kapitalizmi ortaya çıkaran olayları ve süreçleri, kağıt üzerinde hemen herkes reddeder ve ayıplar büyük olasılıkla. Ancak, kirli vasıtalar ve yollarla elde elden bu sistemi de uygulamak için can atıyoruz halihazırda. Bu çelişki, kendimizi "onların" kavramları ve araçlarıyla tanımlama tuhaflığından kaynaklanıyor. Asıl garabetimiz, bu zalim ve insani olmayan sistemi içselleştirmekten de öte, kendi inancımızla ve değerlerimizle bağdaştırmaya çalışmak. Yani, hem faizci, tefeci olsun, hem de abdestinde, namazında. Böyle bir şeyin imkansızlığı kadar uygulama safhasındaki tuhaflığı da bilfiil yaşıyoruz şu an.

Geçip giden 10 senede İslami bir ekonomik yaklaşım ortaya koyamamak mı daha acı, yoksa küresel kapitalizmi hemen her argümanıyla yaşamaya çalışmak mı? İslam ile kapitalizmin yan yana gelemeyeceğini anlamak şart öncelikle.

 

Burak Kıllıoğlu - Milli Gazete


Kaynak: MİLLİ GAZETE http://www.milligazete.com.tr/makale/kapitalizmin-islam%C3%AE-olani-olmaz-230784.htm


Bu haber 701 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    Yazarlar

    En Çok Okunan Haberler

    Şirket Haberleri ŞİRKET HABERLERİ


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    6,276 µs