KAÇIN HUKUK GELİYOR!
17 Şubat 2012 17:40 tsi
Şu hükümetin içine düştüğü zavallılığa bir bakın...
Kaçın! Hukuk geliyor!
Şu hükümetin içine düştüğü zavallılığa bir bakın:
MİT soruşturmasını başlatan savcı Sadrettin Sarıkaya hakkında soruşturma dosyasındaki gizli belgeleri basına sızdırmaktan dava açmaya hazırlanıyorlar.
"Sen nasıl olur da dava dosyasındaki belgeleri basına sızdırırsın!" diyerek üzerine gitmeye hazırlanıyorlar savcının.
Oysa Ergenekon ve bağlantılı davalar sürecinde dosyalardaki binlerce belgenin, davalıların özel telefon konuşmalarına varıncaya kadar basında çarşaf çarşaf yer almasına "bayram eden, zemin hazırlayan" da aynı zevattı!
Dün dündür bugündür, canım!
MİT Müsteşarı Hakan Fidan'ı kurtarmak için özel yasa çıkartan bir hükümetin hukuk devleti diye bir derdi olduğunu söylemek mümkün mü?
Daha önce de Melih Gökçek'i kurtarmak için kamuoyunda "Gökçek yasası" olarak bilinen ve görevini kötüye kullanan bürokratlara af getiren özel bir kanun çıkarmışlardı.
Melih yasası, Hakan yasası, Ahmet yasası, Mehmet yasası...
Neyse.
Türkiye'de hukuk devletinin yeni normları artık iyice netleşti.
Deniz Feneri gibi, MİT Müsteşarlığı gibi ucu iktidara dokunacak bir soruşturma başlatma hevesi içinde olan savcıların akıbeti belli: İdam sehpası!
Hükümet haykırıyor:
"Ucu muhalefete dokunan; muhalif belediye imiş, yazarmış, çizermiş, müteahhitmiş her neyse, "bu densizlerin!" üzerine istediğin gibi gidebilirsin ey yargı! Bu konuda sınırsız özgürlüğün var. Ama benim bürokratlarıma asla dokunma yakarım!"
Türkiye'de yargı, Adana ve İzmir Büyükşehir belediyeleri üzerinden silindir gibi geçerken hangi savcı mesela Ankara Büyükşehir Belediyesi ya da İstanbul Büyükşehir için aynı cesareti gösterebilir?
Oysa bu ülkede savcılar bir zamanlar öylesine özgürdüler ki, dönemin Ankara DGM Savcısı Talat Şalk'ın talimatıyla başlatılan Beyaz Enerji operasyonu sonucu onlarca üst düzey bürokrat görevden alınmış, eski Bakan Birsel Sönmez tutuklanmış ve ucu Enerji Bakanı Cumhur Ersümer'e dayanan bir soruşturma başlamıştı.
Hiç kimse de o savcıyı görevden alıp dosyayı kapatmak gibi bir yola gitmeye cesaret etmemişti.
Ama dedik ya dün dündür, bugün bugündür!
Gerçi Süleyman Demirel, bu sözü değişen şartlara göre siyasi söylemin de değişebileceğini anlatmak için kullanmış, "yargıya müdahaleyi" hoş görecek bir zemin hazırlamak için kullanmamıştı.
Ve önemli bir şeyi daha aktarmak durumdayım.
Hükümet, daha önce Uludere'deki bombalama faciasında bir tabur komutanını görevden alarak "devasa bir planı ortaya çıkarmakta" ne kadar aciz ve pasif kaldığını ispatlamıştı.
Şimdi de MİT soruşturması bağlamında iki polis şefini ve bir savcıyı hesaba çekerek yine "aynı acziyeti" gösteriyor.
Büyük fotoğrafı görecek çapları olmadığı da ortaya çıkıyor.
Türk yargısını bu hale getirenler fotoğraf çekmekten ne anlar diyebilirsiniz elbet.
Muharrem Bayraktar - Yeni Mesaj
Kaynak: YENİ MESAJ GAZETESİ http://www.yenimesaj.com.tr/?artikel,12000588/kacin-hukuk-geliyor/muharrem-bayraktar
Bu haber 794 defa okundu.
Yorumlar
+ Yorum Ekle