DEVLETTE KAVGA
13 Şubat 2012 09:01 tsi
Şu devletin haline bakın: Eski Genelkurmay Başkanı, terör örgütü lideri olarak suçlanıyor ve hapse atılıyor.
MİT Müsteşarı, başka bir örgütün lideri olmakla suçlanıp ifadeye çağrılıyor.
Devlette kavga
Şu devletin haline bakın: Eski Genelkurmay Başkanı, terör örgütü lideri olarak suçlanıyor ve hapse atılıyor.
MİT Müsteşarı, başka bir örgütün lideri olmakla suçlanıp ifadeye çağrılıyor.
Devletin polisi, devletin istihbarat elamanlarının "KCK ile olan irtibatını ispatlamak için" delil toplama peşinde.
Devletin yargısı, devletin polisi, devletin ordusu, devletin askeri birbirlerini ciddi bir yıpratma yarışı içine girdi.
Kurumlar çatışıyor, devlet çatırdıyor.
Bazı gazeteler, yıllarca bu ülkenin askerlerine, komutanlarına çete üyesi muamelesi yaptı, manşetler attı. Kemik avına çıkıp topraktan çıkan köpek kemiklerini Türk ordusunun işlediği cinayetler olarak lanse etmeye çalıştılar. En son Diyarbakır'dan çıkan kemiklerin yakın tarihli olmadığı, "çok daha eski tarihlere ait olduğu" Adli Tıp tarafından açıklanmasına rağmen hala "devletin resmen cinayet işlediğinin izini sürmeye" devam ettiler.
Şimdi de işin ucu MİT'e dayandı.
Bir el, başbakana bağlı MİT'i de "şaibeli kurumlar" arasına soktu.
MİT'çileri "dudak uçuklatan suçlamalarla" apar topar yargı önüne çıkartma hesabı var.
Devletin ordusu operasyon yapmaktan korkar hale gelmişse, istihbaratçı hakkında yakalama emri çıkmışsa, polisi iki arada bir derede kalışsa vay o devletin haline.
Bu durumun müsebbibi kuşkusuz hükümetin politikaları.
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, MİT yöneticileri hakkındaki suçlamalara şu tepkiyi veriyor:
"Kurumlar, kanunlarla verilen görevlerini yerine getirmelerinden dolayı suçlanırken, çok dikkatli olunması gerekir. Bu konu ve bütün bunların yaşanması Türkiye için gerçekten talihsizliktir ve üzücüdür."
Evet, yaşananlar talihsiz ve üzücüdür.
Ama "Benim MİT'ime dokunursan talihsizliktir, paşaları hapse atarken normaldir" derseniz bu çifte standart size daha çok acı yaşatır.
Birçok asker "Biz kanunlarla verilen görevleri yetine getirdik, bazı imzaları bu nedenle attık" diye savunma yaparken "oh olsun" diyenler bugün farklı konuşabiliyorlar.
Bütün bu olaylarda hükümete yönelik bir operasyon olduğu iddialarına da hak payı vermekle birlikte MİT hakkında ele geçirilen "şok edici belgeler" önüne gelmiş bir savcının nasıl hareket etmesi gerektiğini de iyi düşünmek lazım.
Hükümetin, İstanbul emniyetindeki iki üst düzey emniyetçiyi görevden alarak "Bu işin arkasında Cemaatin olduğu anlaşıldı" yorumunu yapmadan önce olayın sadece iki emniyetçi ile sınırlı kalamayacağını görmek gerek diye düşünüyorum.
İki emniyetçi "Böylesine büyük bir fotoğrafın içini kendi başlarına dolduramazlar."
Fotoğrafın nasıl dolacağını zaman içinde göreceğiz.
Ama kim ne derse desin bu kavgada yıpranan devletin bizzat kendisi oluyor.
Muharrem Bayraktar-Yeni Mesaj
Kaynak: YENİ MESAJ GAZETESİ http://www.yenimesaj.com.tr/?artikel,12000537/devlette-kavga/muharrem-bayraktar
Bu haber 840 defa okundu.
Yorumlar
+ Yorum Ekle