Ortadoğu'da Tunus'tan başlayıp Suriye'ye kadar esen bağımsızlık rüzgârı Türkmenler arasında Suriye'nin yeni oluşumu içinde etkin bir rol oynama isteğini uyandırmıştır. Bunca çekilen eziyetlerden sonra bu onların hakkıdır ve onlara çok görülmemelidir. Suriye Türkmenlerinin bugünkü hedefleri, yeni oluşumda haklarının anayasa çerçevesinde korunmasının sağlanmasından farklı bir şey değildir. Ancak yeni durum Suriye Türkmenleri açısından fırsatlar sunmasına karşın, onlar ne Muhalefet Cephesi içersinde ne de Geçici Ulusal Devrim Konseyi bünyesinde bulunmamaktadırlar. Sanki gizli bir güç onların bu geçiş döneminde aktif olmalarını, öne çıkmalarını engellemektedir. Türkiye Cumhuriyeti'nin birincil görevi sadece Müslüman Kardeşler örgütünü desteklemeyi değil, bunun yanında en az onlar kadar Suriye Türkmenleri arkasında durarak safların sıklaştırılmasını sağlamak olmalıdır. [1]
Suriye Türkmenlerinin Haklı İstemleri
Suriye konusunda bilinçlendiği fark edilen Türk kamuoyunu yanıltmak için olağanüstü bir bilgi çarpıtması çalışmasının yapıldığının bilmem farkında mısınız? Yaygın kullanımı ile deztencerasyon değil dezenformasyondan bahsediyorum, sevgili okurlar. Deztencerasyonda dezenformasyona benzer, onda da önerme vardır, örneğin tencere diye bir şey yoktur. düdüklü tencere sadece bir Nasrettin Hoca fıkrasıdır, gibi bir şey.
Neredeyse her gün Suriyede çok ciddi bir halk ayaklanması olduğu haberleri artık vakayı adiye mertebesinde, herkes tarafından bilinmektedir. Bu yanlış bilgilendirmeler kapsamında, iş o raddeye vardırılmıştır ki, Cumhurbaşkanı Beşar Esadın eşi Esma Esadın Suriyeden kaçmaya çalışırken havaalanı yolunda muhalif güçler tarafından durdurulduğu ve İngiltereye kaçma girişiminin başarısız olduğu Asparagas Senaryo olarak bile dillendirilmiştir. Ancak Türk halkı bu bilgi çarpıtmalarının uzun zamandır etkisi altında bulunduğundan, yanıltma amacıyla hangi haber yanlış, hangi bilginin fazla ya da eksik olduğunu bütünüyle anında tespit edebilmektedir. Gerçekten de bu konuda meleke kesp etmiştir.
Ancak görünen odur ki, Türkiye de maalesef bu güdümlenen çarpıtmanın bir parçası olmuştur. Ne diyelim, yazık. Yine üzülerek ifade etmek gerekir ki, bir B planı, yani Beşar Esadlı bir planı dahi olmayan Türkiye, ABD yanlısı tutumu ile dünya gündeminin ilk sıralarını işgal etmeğe başlamıştır. Başbakan Erdoğanın, Suriyeye karşı ABDnin yanında yer alarak savaşabiliriz mesajı vermesi, Esadı da mukabil hareket içersinde bulunmaya itmiştir. Ayrıca, tırmanma kapsamında gerilen TürkiyeSuriye ilişkileri için Esadın, sınırlarımızda mevcut rejime muhalif olanların korunduğunu açıklamasıyla eskalasyonun dozu da artmıştır.
Şu an gelinen noktada, rejim ve Suriye halkı arasında barış yolunda büyük gelgitler yaşanmaktadır. Halkın büyük çoğunluğu Beşar Esada olumlu yaklaşmakla beraber, ancak Batının ve özellikle de ABDnin bilinen tavrı ve ekonomik ambargo uygulamaları nedeniyle canından bezdirecek hale getirdiği de açık seçik görülmektedir. Suriye halkı ve özelinde Türkmenler bu ortam içinde Türkiyeden etkin bir rol beklemektedir. Her şeye karşın, Batıya ve İrana karşı duyulmayan güven Türkiyeye karşı duyulmaktadır. Türkiyenin yapmış olduğu açıklamalar Suriye halkını çok etkilemektedir. Bazı bölgelerde yapılan halk gösterilerinde Araplar tarafından çok sayıda Türk bayrağı asılmakta ve Türkçe pankartlar bile bulunmaktadır. Ancak Suriye Türkmenleri uzun yıllar örgütlenememiş ve Türkiyeden kopuk yaşamış olmaları nedeniyle hala kendilerini tam anlamıyla ifade edememe endişesi içerisinde bulunmaktadırlar. Suriye genelinde Mart 2011 tarihinden yeni yılın başına kadar yaklaşık 350 Türkmen halk gösterileri ve sonrası yaşamını yitirmiştir. Ayrıca Suriye hapishane ve gözetim evlerinde yüzlerce kayıp ve tutuklu Türkmen bulunmaktadır. Lübnan sınırındaki iki Türkmen köyü ayaklandıkları gerekçesiyle güvenlik güçleri tarafından bombalanmıştır.
Batının ve/veya Türkiyenin Suriyeye olası bir müdahalesi ve Suriyedeki birbirinden kopuk halk hareketlerinin bir şekilde başarıya ulaşması durumunda sivil demokratik bir siyasal sistem ortaya çıkma olasılığı ihtimal dahilinde olduğu değerlendirilmektedir. Bu ortam içinde Suriye Türkmenlerinin en büyük beklentisi, yapılacak olan yeni anayasada Suriye halkını oluşturan unsurlardan biri olarak yer almasıdır.
Suriyede oluşacak yeni devlet sisteminde Türkmen kimliğinin ve haklarının yeni anayasa çerçevesinde korunması konusunda TC Devletinin birinci dereceden desteklenmesi soydaş statüsünün bir gereğidir.
Bunun yanı sıra Suriye Türkmenleri, anadilde eğitim ve diğer sosyal, kültürel hakların verilmesini de ayrıca talep etmektedirler. Esasen bu istemler Türkiye ve Suriye arasında 20 Ekim 1921 tarihinde imzalanan Ankara antlaşmasında yer almaktadır. Bu nedenle bahse konu olan istem, Türkiyenin Ankara antlaşmasından kaynaklanan tarihi sorumluluğudur.
Ancak görünen odur ki, Türkiye Hükümeti tarafından şu ana kadar Suriye Türkmenleri için henüz somut bir adım atılmamıştır. Suriye Türkmenlerinin bu konudaki istemleri ise, hiç olmazsa onlar için bir ihtimâlat planının yapılması ve uygulamaya sokulmasıdır.[2]
Kaynak: YENİ MESAJ GAZETESİ
[1] http://www.yenimesaj.com.tr/?artikel,12000466/suriye-turkmenleri/prof-dr-esat-arslan
[2] http://www.yenimesaj.com.tr/?artikel,12000512/suriye-turkmenlerinin-hakli-istemleri/prof-dr-esat-arslan
Değerli okuyucumuz,
Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
· Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
· Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
· Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
· Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
· Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
· Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
· Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
· Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.
Yorumlar
+ Yorum Ekle