En Sıcak Konular

SURİYE TÜRKMENLERİ

10 Şubat 2012 19:18 tsi
SURİYE TÜRKMENLERİ Dünya ve hatta Türkiye kamuoyunun fazla bilgi sahibi olmadığı ve son zamanlarda Suriye’de değişim sürecinde gündeme gelen toplumsal dinamiklerden birisi de Suriye Türkmenleridir.

Suriye Türkmenleri

Üzülerek ifade etmek gerekir ki, İran'dan sonra, ilişkilerin dondurulmasıyla Suriye de hemen yanı başımızdaki "Uzak Ülke" konumuna gelmiş bulunmaktadır. Maalesef diyorum, çünkü halkının büyük çoğunluğu, soydaş statüde bizler gibi nefes alan bu iki ülkeye, batı paradigması ile bakıldığı için, onlar da hemen yanı başımızdaki "Uzak Ülkeler" konumlarını muhafaza eder duruma gelmişlerdir. Neden böyle bir önermede bulunuyorum ve özellikle kimlerden söz ediyorum. Evet, sevgili okurlar, kırsal kesimde yaşayan Suriyeli Türkmen kardeşlerimizden, bahsediyorum. Düğünlerinde, sünnetlerinde, gelin alaylarında kendi coğrafyalarında "Şanlı Türk bayrağı" açabilen bizim kardeşlerimizden söz ediyorum. Ne kadar yazık değil mi? Tam da eski Osmanlı coğrafyasına kucak açmışken, bunlar olur mu? Ama maalesef oldu bile. 
Hep sorar dururum, iletişim olanaklarının bu kadar ileri düzeyde ve sınır tanımayan sosyal paylaşım sitelerinin bu kadar yaygın etkinliğine karşın hâlâ olaylara sübjektif değer yargılı batı gözlüğü ve onların kıstasları ile neden bakılmağa devam ettiğimizi sorgularım ve yargılarım. Unutmayınız, sadece gittiğiniz yerler sizindir, gitmezseniz unutulursunuz ve ötekileşirsiniz. İşte ispatı, bu hafta Cumartesi günü saat 22.00'de ve Pazar günü 15.30'da yayınlanan "Vizyoner" programımda Türkiye yazısının nasıl her yerlerden kazındığını, hele otoyol levhalarındaki Türkiye istikametini gösteren "Turkey" yazılarının bile nasıl silindiğini gösterdim. Daha üç dört ay öncesine kadar Başbakan Recep T. Erdoğan'ın resimleri dükkân vitrinlerini süslerken bir anda resimleri de yok olduğunu duyumsatmağa çalıştım. 
Evet, sevgili okurlar, Suriye'de 2011 yılının Mart ayı içinde başlayan, maalesef Batı tarafından Arap Baharının bir parçası olarak enjekte edilen halk hareketleri uzun yıllardır üstü örtülen yeni toplumsal dinamikleri ortaya çıkmasına vesile olmuştur. 
Şimdi gelelim sadede. Dünya ve hatta Türkiye kamuoyunun fazla bilgi sahibi olmadığı ve son zamanlarda Suriye'de değişim sürecinde gündeme gelen bu toplumsal dinamiklerden birisi de Suriye Türkmenleridir. Ama gelin görün ki, Suriye Türkmenleri, Suriye'de olası bir yeni siyasal yapılanma sürecinde bırakın etkin bir aktör olmasını adı bile zikredilmemektedir. Ya da ben bilmiyorum, duyanınız var mı? Zaman zaman, Türkiye'nin güdümünde, Antalya'da İstanbul'da toplantıları yapılan Suriye Muhalefet Cephesi içersinde Suriye Türkmen kanadının sesini duyabiliyor musunuz? ABD tarafından özellikle sesleri bastırılan Irak Türkmenlerinin sadalarını duymadığımız gibi, maalesef onların da cılız bile olsa sesleri çıkmamaktadır. Hemen her yerde ihmal ettiğimiz gibi soydaşlarımıza, Suriye Türkmenlerine, BAAS Yönetimi örgütlenme hakkı tanımamıştır ve hâlâ da bu kararlılığını sürdürmektedir. Bugün gözetim evlerinde gözaltına alınan siyasi tutuklu ve hapishanelerde bulunan hükümlülerinin büyük çoğunluğu Türkmen kökenlilerdir. 
Resmi veri olmamakla birlikte Suriye'de geniş bir coğrafyaya dağılmış 1,5 milyon civarında Türkçe konuşan ve 2 milyona yakın da maalesef dilini unutmuş Türkmen kardeşlerimiz yaşamaktadır. Bu nüfus yoğunluğuna karşın, Türkmenlerin bugün Suriye siyasetinde yer alamamalarının nedeni yıllardan beri baskı altında yaşamış olmalarından kaynaklanmaktadır. Suriye'nin sosyal yapısının heterojen niteliği göz önüne alındığında bu rakam siyasal sürece etkisi bakımından son derece önemlidir. 

Ortadoğu'da Tunus'tan başlayıp Suriye'ye kadar esen bağımsızlık rüzgârı Türkmenler arasında Suriye'nin yeni oluşumu içinde etkin bir rol oynama isteğini uyandırmıştır. Bunca çekilen eziyetlerden sonra bu onların hakkıdır ve onlara çok görülmemelidir. Suriye Türkmenlerinin bugünkü hedefleri, yeni oluşumda haklarının anayasa çerçevesinde korunmasının sağlanmasından farklı bir şey değildir. Ancak yeni durum Suriye Türkmenleri açısından fırsatlar sunmasına karşın, onlar ne Muhalefet Cephesi içersinde ne de Geçici Ulusal Devrim Konseyi bünyesinde bulunmamaktadırlar. Sanki gizli bir güç onların bu geçiş döneminde aktif olmalarını, öne çıkmalarını engellemektedir. Türkiye Cumhuriyeti'nin birincil görevi sadece Müslüman Kardeşler örgütünü desteklemeyi değil, bunun yanında en az onlar kadar Suriye Türkmenleri arkasında durarak safların sıklaştırılmasını sağlamak olmalıdır. [1]

Suriye Türkmenlerinin Haklı İstemleri

Suriye konusunda bilinçlendiği fark edilen Türk kamuoyunu yanıltmak için olağanüstü bir bilgi çarpıtması çalışmasının yapıldığının bilmem farkında mısınız? Yaygın kullanımı ile “deztencerasyon” değil “dezenformasyon”dan bahsediyorum, sevgili okurlar. “Deztencerasyonda “dezenformasyon”a benzer, onda da önerme vardır, örneğin “tencere” diye bir şey yoktur. “düdüklü tencere” sadece bir Nasrettin Hoca fıkrasıdır, gibi bir şey. 

Neredeyse her gün Suriye’de çok ciddi bir halk ayaklanması olduğu haberleri artık vaka–yı adiye mertebesinde, herkes tarafından bilinmektedir. Bu yanlış bilgilendirmeler kapsamında, iş o raddeye vardırılmıştır ki, Cumhurbaşkanı Beşar Esad’ın eşi Esma Esad’ın Suriye’den kaçmaya çalışırken havaalanı yolunda muhalif güçler tarafından durdurulduğu ve İngiltere’ye kaçma girişiminin başarısız olduğu “Asparagas Senaryo” olarak bile dillendirilmiştir. Ancak Türk halkı bu bilgi çarpıtmalarının uzun zamandır etkisi altında bulunduğundan, yanıltma amacıyla hangi haber yanlış, hangi bilginin fazla ya da eksik olduğunu bütünüyle anında tespit edebilmektedir. Gerçekten de bu konuda meleke kesp etmiştir. 

Ancak görünen odur ki, Türkiye de maalesef bu güdümlenen çarpıtmanın bir parçası olmuştur. Ne diyelim, yazık. Yine üzülerek ifade etmek gerekir ki, bir “B” planı, yani Beşar Esad’lı bir planı dahi olmayan Türkiye, ABD yanlısı tutumu ile dünya gündeminin ilk sıralarını işgal etmeğe başlamıştır. Başbakan Erdoğan’ın, Suriye’ye karşı ABD’nin yanında yer alarak “savaşabiliriz” mesajı vermesi, Esad’ı da mukabil hareket içersinde bulunmaya itmiştir. Ayrıca, tırmanma kapsamında gerilen Türkiye–Suriye ilişkileri için Esad’ın, sınırlarımızda mevcut rejime muhalif olanların korunduğunu açıklamasıyla eskalasyonun dozu da artmıştır. 

Şu an gelinen noktada, rejim ve Suriye halkı arasında barış yolunda büyük gelgitler yaşanmaktadır. Halkın büyük çoğunluğu Beşar Esad’a olumlu yaklaşmakla beraber, ancak Batının ve özellikle de ABD’nin bilinen tavrı ve ekonomik ambargo uygulamaları nedeniyle canından bezdirecek hale getirdiği de açık seçik görülmektedir. Suriye halkı ve özelinde Türkmenler bu ortam içinde Türkiye’den etkin bir rol beklemektedir. Her şeye karşın, Batıya ve İran’a karşı duyulmayan güven Türkiye’ye karşı duyulmaktadır. Türkiye’nin yapmış olduğu açıklamalar Suriye halkını çok etkilemektedir. Bazı bölgelerde yapılan halk gösterilerinde Araplar tarafından çok sayıda Türk bayrağı asılmakta ve Türkçe pankartlar bile bulunmaktadır. Ancak Suriye Türkmenleri uzun yıllar örgütlenememiş ve Türkiye’den kopuk yaşamış olmaları nedeniyle hala kendilerini tam anlamıyla ifade edememe endişesi içerisinde bulunmaktadırlar. Suriye genelinde Mart 2011 tarihinden yeni yılın başına kadar yaklaşık 350 Türkmen halk gösterileri ve sonrası yaşamını yitirmiştir. Ayrıca Suriye hapishane ve gözetim evlerinde yüzlerce kayıp ve tutuklu Türkmen bulunmaktadır. Lübnan sınırındaki iki Türkmen köyü ayaklandıkları gerekçesiyle güvenlik güçleri tarafından bombalanmıştır. 

Batının ve/veya Türkiye’nin Suriye’ye olası bir müdahalesi ve Suriye’deki birbirinden kopuk halk hareketlerinin bir şekilde başarıya ulaşması durumunda sivil demokratik bir siyasal sistem ortaya çıkma olasılığı ihtimal dahilinde olduğu değerlendirilmektedir. Bu ortam içinde Suriye Türkmenlerinin en büyük beklentisi, yapılacak olan yeni anayasada Suriye halkını oluşturan unsurlardan biri olarak yer almasıdır. 

Suriye’de oluşacak yeni devlet sisteminde Türkmen kimliğinin ve haklarının yeni anayasa çerçevesinde korunması konusunda TC Devletinin birinci dereceden desteklenmesi soydaş statüsünün bir gereğidir. 

Bunun yanı sıra Suriye Türkmenleri, anadilde eğitim ve diğer sosyal, kültürel hakların verilmesini de ayrıca talep etmektedirler. Esasen bu istemler Türkiye ve Suriye arasında 20 Ekim 1921 tarihinde imzalanan Ankara antlaşmasında yer almaktadır. Bu nedenle bahse konu olan istem, Türkiye’nin Ankara antlaşmasından kaynaklanan tarihi sorumluluğudur. 

Ancak görünen odur ki, Türkiye Hükümeti tarafından şu ana kadar Suriye Türkmenleri için henüz somut bir adım atılmamıştır. Suriye Türkmenlerinin bu konudaki istemleri ise, hiç olmazsa onlar için bir ihtimâlat planının yapılması ve uygulamaya sokulmasıdır.[2] 



Prof. Dr. Esat Arslan - Yeni Mesaj

Kaynak: YENİ MESAJ GAZETESİ

[1] http://www.yenimesaj.com.tr/?artikel,12000466/suriye-turkmenleri/prof-dr-esat-arslan

[2] http://www.yenimesaj.com.tr/?artikel,12000512/suriye-turkmenlerinin-hakli-istemleri/prof-dr-esat-arslan



Bu haber 1,026 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    Yazarlar

    En Çok Okunan Haberler

    Şirket Haberleri ŞİRKET HABERLERİ


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    5,790 µs