En Sıcak Konular

ERDOĞAN ŞİMDİ DE YABANCI YAZARLARA SARDI (HAKSIZ DA DEĞİL)

1 Şubat 2012 22:04 tsi
ERDOĞAN ŞİMDİ DE YABANCI YAZARLARA SARDI (HAKSIZ DA DEĞİL) Başbakan, “Hapiste yatan yazar ve gazeteciler yüzünden Türkiye’ye gelmeyi reddediyorum” diyen Amerikalı yazar Paul Auster’e böyle yanıt verdi

'Gelsen ne olur gelmesen ne olur?'

Başbakan, "Hapiste yatan yazar ve gazeteciler yüzünden Türkiye'ye gelmeyi reddediyorum" diyen Amerikalı yazar Paul Auster'e böyle yanıt verdi
Başbakan Erdoğan, AK Parti'nin Genişletilmiş İl Başkanları Toplantısı'nda Amerikalı yazar Paul Auster'e sert çıktı. Amerikalı yazar Paul Auster, geçen Pazar günü Hürriyet gazetesinden yayımlanan röportajında, "Hapiste yatan yazar ve gazeteciler yüzünden Türkiye'ye gelmeyi reddediyorum. Aynı sebeple Çin'den gelen davetleri de geri çeviriyorum. Bu hükümetleri protesto ediyorum" demişti. Başbakan, Auster'e yanıt verirken, CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu'nu da eleştirdi. Erdoğan, şöyle dedi:

SANA ÇOK MUHTAÇTIK: Hah biz sana çok muhtaçtık. Niye gelmedin? Aman gel, ne olur gel. Gelsen ne olur gelmesen ne olur. Türkiye irtifa mı kaybeder? CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu da Türkiye'ye Fransız bu yazarın ifadelerine sahip çıkıyor. 'Onun gördüğünü bazıları görmüyor' diyor. Tam anlamıyla tencere yuvarlanmış kapağını bulmuş. Güya, kendince Türk Hükümeti'ni protesto eden bu yazar, en son 2010 yılında, İsrail'e gitmiş, İsrail'de Uluslararası Yazarlar Konferansı'na katılmış. Güya İsrail demokrat bir ülke, laik bir ülke. İfade özgürlüğünün, insan hak ve hürriyetlerinin sınırsız olduğu bir ülke. Yahu sen ne cahil bir adamsın. İsrail'e sen nasıl laik bir ülke dersin? İsrail tam bir din devletidir. Daha bunu öğrenememiş bu adam. Nasıl demokrat bir ülke dersin. Gazze'de bombaları yağdıranlar bunlar değil mi, fosfor bombalarını atan kimyasal silah kullanan bunlar değil mi? Nasıl sen bunları görmezden gelirsin. Bizdeki Kılıçdardoğlu bunları görmezse onlar da görmez. Türkiye'yi protesto eden beyefendi, Türkiye'de bazılarının görmediğini gören bu beyefendi, nasıl oluyorsa İsrail'deki zulmü, baskıyı, hak ihlallerini görmüyor, göremiyor. Ana muhalefet Genel Başkanı da bu beyefendinin Türkiye aleyhtarı açıklamalarına, tıpkı o röportajı yapan gazete gibi çanak tutuyor. Bu yıl Mayıs ayında, İsrail'deki Uluslararası Yazarlar Konferansı'na da artık Paul Auster ile Kılıçdaroğlu birlikte gider, poz verirler. Bakın bu yapılan, Türkiye'ye ciddi bir saygısızlıktır.

HAKSIZLIK: Türkiye, 9 yıl öncesiyle kıyaslanamayacak ölçüde, basın özgürlüğünde,ifade özgürlüğünde mesafe katetmiştir, üstelik CHP'ye rağmen bu mesafeyi kat etmiştir. İşte en son, Adalet Bakanlığımızın hazırladığı bir reform paketi kapsamında, ifade özgürlüğünü, basın özgürlüğünü daha da genişletiyor, birçok gazeteci hakkında açılan davaları ortadan kaldırıyoruz. Hukuk önünde hiç kimse imtiyazlı değildir. Bu ülkenin polisini şehit ettikten sonra cebinden gazeteci kimliği çıktı diye kimseye imtiyaz tanınmaz, tanınamaz. En başta basın özgürlüğüne, en başta mesleğini yapan gazetecilere haksızlıktır.

KİTAPLARI YASAKLADINIZ: 1940'lı yıllara ilişkin 16 belge var. Bunlar aslında yüzlerce... Bunların çoğunda İsmet İnönü'nün imzası var. Bunların hepsi CHP'li. Düşünebiliyor musunuz Elifba kitapçığını yasaklamışlar. Bu zihniyete ne denirse CHP zihniyeti de odur. Hz. Ali'nin Cenkleri'ni yasaklamışlar. Senin cenklerle ilgilenmen lazım. Bazı toplantılarda bunları gayet güzel dile getiriyorsun. Rıfat Ilgaz'ın Yaşadıkça kitabını yasaklamışlar. Aziz Nesin'in Azizname adlı kitabının toplatılmasına ilişkin Bakanlar Kurulu kararı. Ben belgeyle konuşuyorum. CHP'nin tarihi bu. Sadece tarihi değil bugünkü zihniyeti de bu.

Son kitabı önce Türkiye'de yayımlandı

YAZAR Paul Auster'in son kitabı 'Kış Günlüğü' ABD'den önce Türkçe basılıp, Türkiye'de yayımlandı. Auster'in başlıca yapıtları arasında 'New York Üçlemesi', 'Yalnızlığın Keşfi', 'Yanılsamalar Kitabı', 'Kırmızı Defter', 'Leviathan', 'Kehanet Gecesi', 'Duman', 'Görünmeyen', 'Yükseklik Korkusu', 'Yazı Odasında Yolculuklar' ve 'Karanlıktaki Adam' buluyor. Yazar Auster 2006 yılında edebiyat dünyasının saygın ödüllerinden Asturias Ödülü'nü kazandı. Yazarın 'Smoke' ve 'Blue in the Face' isimli senaryoları yönetmen Wayne Wang tarafından filme alınırken yazarın kendisi de 'Lulu on the Bridge' (Lulu Köprüde) isimli kitabını filme çekti. Auster'in Türkçeye çevrilen 25'den fazla eseri bulunuyor.

'Atam izindeyiz' deyip sabah akşam izin yaptılar!

Erdoğan, 9 yıl boyunca haksız yakıştırmalara maruz kaldıklarını belirterek, "Atatürk düşmanlığı yaptığımızı söylediler, yan gelip yattılar. Biz, gece gündüz koşturuyoruz" dedi.

BAŞBAKAN Erdoğan, partisinin Genişletilmiş İl Başkanları Toplantısı'nda muhalefeti sert dille eleştirdi. Başbakan Erdoğan, özetle şöyle dedi:

DERSİM: Dersim faciasını Türkiye'nin gündemine taşımıştık. Nitekim, Başbakanlık Devlet Arşivleri'nin kapısı ardına kadar açık. Genelkurmay Başkanlığımız arşivini açmak için hazırlıklarını yapıyor. Başta CHP'liler olmak üzere, bazıları 'Başbakan CHP'nin geçmişiyle neden bu kadar uğraşıyor?' dediler. Biz, Dersim'den, hatta onun öncesinden başlayan, devam eden jakoben, elitist bir zihniyete dikkatleri çektik. MHP sadece Dersim konusunun açılmasından değil, Diyarbakır İçkale'de toprağın altından çıkan kemiklerden bile ciddi rahatsızlık duyuyor. Bunlar ellerine yetki geçtiğinde, meseleleri sümenaltı ediyorlardı. Şimdi de 'toprak altı' yapmanın mücadelesini veriyor

ONLAR YATTI: Bize son 9 yılda, bu Dersim tartışmalarının ardından da hiç hak etmediğimiz yakıştırmalar yaptılar. 'Cumhuriyetle hesaplaşmak' dediler. 'Atatürk düşmanlığı' dediler. Kimin Atatürk'ün ideallerine sahip çıktığı, kimin de o ideallerin sadece istismarını yaptığı AK Parti iktidarlarıyla çok net biçimde ortaya çıkmıştır. Ne CHP ne de MHP, bizim millet sevgimizi, vatan sevgimizi, memleket sevdamızı ölçecek kalibrede değildir. Bunlar, 'İzindeyiz Atam' deyip, sabah akşam izin yaptılar, yan gelip yattılar. Biz ise, Türkiye'yi muasır medeniyetler seviyesinin üstüne çıkarmak için gece demeden, gündüz demeden, dağ dere tepe demeden koşturuyoruz.

İTTİHAT VE TERAKKİ: Gazi Mustafa Kemal'in müsamaha göstermediği İttihat ve Terakki zihniyeti, ne yazık ki vefatının ardından hayat buldu, Türkiye'ye ağır faturalar ödetmeye devam etti. Dersim, bu ağır faturalardan biridir. 27 Mayıs, 12 Mart, 12 Eylül, 28 Şubat, bu zihniyetin eseridir. Biz, İttihat ve Terakki zihniyetindeki CHP'ye, İttihat ve Terakki'nin izindeki MHP'ye, Güneydoğu'nun CHP'si olmaya özenen BDP'ye rağmen mücadeleyi yürütüyoruz.

ATEİST Mİ YETİŞTİRELİM?: Kılıçdaroğlu, partisinde Dersim'le ilgili açıklama yapmayı yasakladı. Şimdi katsayı meselesiyle ilgili olarak, Danıştay'a CHP başvurmadı, arkadaşlarımızın münferit başvurusu diyor... Peki sen bostan korkuluğu musun? Dersim'le ilgili parti içinde sıkıyönetim ilan ediyorsun, buna gücün yetiyor da, Danıştay'a başvuru yapılmasını engellemeye gücün yetmiyor mu? Neden mertçe, yiğitçe arkalarında durmuyorsun? Çünkü duramazsın. Seni oraya genel başkan olarak çıkartan zihniyet, 1939'da Dersim faciasının mimarı olan zihniyettir. Çıkıp benim Türkiye'yi dindarlar, dinsizler diye ayırdığımı söylüyor. Benim ifademde dindarlar, dinsizler diye bir ifade yok. Dindar bir gençlik yetiştirme var. Kılıçdaroğlu, sen bizden, muhafazakar demokrat parti kimliği sahibi AK Parti'den ateist bir nesil yetiştirmemizi mi bekliyorsun? O belki senin işin olabilir, senin amacın olabilir. Ama bizim böyle bir amacımız yok.

Türkiye'nin dostluğu önemli bir payedir

Fransa'ya tepki gösteren Erdoğan, sorunun Fransa'nın değil Avrupa'nın sorunu olduğunu söyledi. Ve şöyle dedi: "Türkiye'nin dostluğu dünyadaki her ülke için önemli bir payedir. Küçük insanlar için ise Türkiye'nin husumeti bile bir payedir. Yabancı düşmanlığı üzerinden seçim kazanmak isteyenler, Avrupa'nın ideallerine zarar verir."


Kaynak GAZETEVATAN  http://haber.gazetevatan.com/Haber/428268/1/Gundem


Bu haber 766 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    Yazarlar

    En Çok Okunan Haberler

    Şirket Haberleri ŞİRKET HABERLERİ


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    5,864 µs