SEMİH YALÇIN: ''HÜSEYİN ÇELİK TÜRK KİMLİĞİNDEN RAHATSIZ''

18 Ocak 2012 23:36 tsi
SEMİH YALÇIN: ''HÜSEYİN ÇELİK TÜRK KİMLİĞİNDEN RAHATSIZ''

MHP Genel Başkan Yardımcısı Yalçın, "Hüseyin Çelikin MHPyi ve Türk milliyetçilerini ırkçılıkla suçlamasının arkasında yatan neden bellidir. Biliyoruz ki kendisi iflah olmaz bir Türk düşmanıdır'' dedi.

Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkan Yardımcısı Prof. Dr. E. Semih Yalçın, AKP Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Çelik'in, "Türkiye'de Türk ve Kürt ırkçılar bu milleti birbirinden ayırmak istiyor'' şeklindeki sözleriyle ilgili yazılı basın açıklaması yaptı.

İşte o açıklama:

HÜSEYİN ÇELİK'İN AĞZININ AYARSIZLIĞI

AKP Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Çelik'in son günlerde ağzına sahip olmakta zorlandığı, ağzından çıkanı kulağının duymadığı gözlenmektedir.

Çelik, bir süre önce "Türkiye'de Türk ve Kürt ırkçılar bu milleti birbirinden ayırmak istiyor" tarzındaki açıklamalarıyla Türk milliyetçilerini ve partimizi hedefe koymuştur.

Hüseyin Çelik'in MHP'yi ve Türk milliyetçilerini ırkçılıkla suçlamasının arkasında yatan neden bellidir. Biliyoruz ki kendisi iflah olmaz bir Türk düşmanıdır. Çelik, Türklüğe ve kültürüne alerjisini her fırsatta açığa vurmaktadır. AKP'nin genel başkan yardımcısı bu hâliyle Türk kimliğinden rahatsızlığını bir kez daha kusmuştur.

MHP ve Ülkücü camia, devamlı ve ısrarlı surette milliyet anlayışlarının kültür unsuruna dayandığını vurgulamış ve vurgulamaktadır. Ayrıca, Türk milletini var eden temel etkenlerin dil, din ve vatan birliği olduğu, bilimsel bir hakikattir. Elbette İslamiyet, Türk milletini bir arada tutan çimentonun malzemelerinden biridir. Ama bu çimentonun harcında dil de, vatan da karışmıştır. Bay Hüseyin Çelik büyük düşünürümüz Ziya Gökalp'in yüz yıl önce milletimiz için düşünüp anlayıp yazdığını hiç okumamış, okusa da anlamamıştır.

Keza Hüseyin Çelik, dil ve vatan faktörünü göz ardı ederek, milletimizi ayrıştırmak ve Türkiye'yi bölmek isteyen eli kanlı terör örgütüne davetiye çıkarmaktadır. Kendisinin İslam'ın ismetini ve yüceliğini kullanarak yaptığı siyasetin peçesi sıyrıldığında, Türklük ve Türk milletine düşmanlık taşan çehresi ortaya çıkmaktadır. Herkes bilmektedir ki iftira, yalan ve fitne İslam'a aykırıdır. Hüseyin Çelik, Allah'tan korkmadan Türk milliyetçilerine çamur atmakta; Ziya Gökalplerin ruhlarını incitmektedir.

Camiamız hakkında sarf ettiği çirkin ifadelerle kıratını ortaya koyan Hüseyin Çelik'in Millî Eğitim Bakanlığı döneminde bu güzide devlet kurumunu gayri millî kadrolarla doldurduğunu, bakanlığın başındaki millî kelimesinin tartışılır hâle geldiğini milletimiz unutmamıştır.

MHP, Çelik ve onun gibilerin AKP içinde yuvalanarak aslında hangi sinsi bölücü amaçlara ve hangi ihanet odaklarına servis yaptığını iyi bilmektedir. İktidar partisinin bölücülüğe kucak açan ve Türk milletlinin varlığına yönelen paslı politikaları, partimiz ve milletimiz tarafından ibretle takip edilmektedir.

Türk milliyetçilerini bölücülerle aynı kefeye koyan Hüseyin Çelik'in ağzının ayarı bozulmuştur. Milletimiz zamanı geldiğinde Çelik'in dengesiz ve ölçüsüz ağzına gereken ayarı verecektir.

Hüseyin Çelik, bilgisi ve tecrübesi olmadığı hâlde son zamanlarda 12 Eylül edebiyatıyla uğraşmayı da kendine iş edinmiştir.

"Türkiye'deki bütün darbeciler de, darbeye teşebbüs edenler de, bir şekilde darbenin alt yapısını hazırlamaya çalışanlar da, ölüm döşeğinde de olsalar mutlak şekilde yargılanmalıdırlar. İbretiâlem için bu böyle olmalıdır" diyen Hüseyin Çelik'in açıklamaları kamuoyunu aldatmaya yöneliktir.

Milliyetçi-Ülkücü Hareket'in mensupları Mamak'ta yargılanırken, en ağır işkenceler altında inletilirken, Hüseyin Çelik ve onların mesai arkadaşları nerelerdeydi?

12 Eylül ve sonrasında, demokratik sisteme dönüş yolundaki hiçbir onurlu mücadelenin içinde yer almayan pısırık ve ürkek bir akımın temsilcisi olan Çelik, bugün uluslararası güçlerin desteğinde partisinin tutunduğu iktidar koltuğundan aldığı gazla popülizmin en seviyesiz şekline tenezzül etmektedir.

Bir ayağı çukurda bulunan iki ihtiyarı göstermelik olarak yargılamak, olsa olsa halkın gözünü boyamaktır, kandırmacadır.

Bir terör ve zulmet dönemi olan 12 Eylül'ün asıl sorumluları, o günlerdeki her türlü işkence ve gaddarlığın failleri, ellerini kollarını sallayarak dışarıda dolaşmaktadır. Asıl yargılanması gerekenler, 12 Eylül sonrasında çeşitli gerekçelerle aranan Ülküdaşlarımızı yakalayan, onları askerî makamlara teslim etmeden önce alçakça muameleleri reva görerek zulümde Sırp kasaplarını bile geride bırakan Zeki Kaman'lar, Dürüst Oktay'lar, 12 Eylül sonrasında Ankara Sıkıyönetim Komutanlığı yapan Nihat Özer, Mamak mahkemelerinin gaddar hakimi Hamdi Sevinç ve bunların emrini yerine getiren infazcılardır.

O dönemde Mamak zindanlarına doldurulan Türk milliyetçilerine durumdan vazife çıkararak insanlık dışı işkenceler uygulayan küçük rütbeliler ve onların emri altındaki cellat müsveddeleri teker teker bulunup adaletin önüne çıkarılmadıkça vicdanlardaki kanama dindirilemeyecektir.

Hüseyin Çelik, fildişi kuleden tefsiri şerifler buyururken, sadece 12 Eylülün en büyük mağdurları olan camiamızın mensupları nazarında değil, halk nezdinde de gülünç duruma düşmektedir. Hüseyin Çelik, AKP iktidarının sahteciliğinin, siyaset kalpazanlığının 'mümtaz' bir numunesidir.

Kaynak: mhp.org.tr http://www.mhp.org.tr/haber.php?id=3189

Bu haber 722 defa okundu.

Yorumlar

+ Yorum Ekle

kapat

Değerli okuyucumuz,
Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
· Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
· Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
· Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
· Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
· Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
· Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
· Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
· Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.