Küreselcilere göre küreselleşme; gümrük kapılarının açılarak sermayenin, mal ve hizmetlerin bütün dünya ülkelerinde serbestçe dolaşmasıdır. Oysa uygulama hiçbir zaman böyle olmamıştır. Örneğin ABD, Türk tekstil ürünlerine kotalar koymuştur. Yine Türkiye AB'ye girmeden Gümrük Birliği'ne giren tek ülkedir. Fakat AB, Türkiye ile olan ekonomik ilişkilerinde gümrük birliğini tek taraflı uygulamaktadır. Şöyle ki, Türkiye'den AB'ye girecek tarım ürünlerine sınırlamalar getirilmekte ve AB'ye gidebilecek işgücünün serbest dolaşımına izin verilmemektedir. Ayrıca AB ülkelerinin işadamları, elini kolunu sallayarak vizesiz Türkiye'ye girebilirken buna karşılık AB ülkelerine gitmek isteyen işadamlarımızdan önce vize istenmekte bu alınabilirse oturma izni talep edilmektedir. Bunlar yerine getirilse bile bu defa o işadamından banka hesapları istenerek incelenmektedir. Böylece Türk işadamlarının AB ülkeleri ile yapacağı ticarete aşırı sınırlamalar getirilmektedir. Oysa uluslar arası ilişkilerde "karşılıklılık esası" olduğu halde Türkiye-AB ilişkilerinde buna uyulmamaktadır.
Öte yandan AB, Türkiye'nin ulaştırma sektörüne de büyük engeller çıkarmaktadır. Örneğin Türkiye'den AB ülkelerine mal taşıyan kamyon şoförlerine sadece 3 günlük vize verilmekte ve şoför yolun yarısına vardığında vizesi bittiği için yoluna devam edememektedir. Bu Türkiye'den bir işadamının kendi ülkesinden bir şoför çalıştıramaması ve dolayısıyla AB ülkeleri vatandaşı bir şoför çalıştırmak zorunda kalması anlamına gelmektedir. Kuşkusuz burada çıkarlarını koruma görevi Türkiye'yi yönetenlere düşmektedir. Oysa Türkiye'de iktidarlar, kendi meşruluklarını Batı üzerinden sağladıkları için ülkenin çıkarlarının korunması için AB'ye baskı yapamamaktadırlar.
Yazara göre Küreselleşme, çok uluslu şirketlerin dünyayı daha iyi sömürebilmeleri için kendi çıkarlarına engel olarak gördükleri milli devletleri yıkmalarına denir. Nitekim küreselcilerden birisi, "Dünyada 200'e yakın devlet var. Bu devletlerin parçalanarak dünyadaki devlet sayısının 2000'leri bulması bizim daha fazla çıkarımızadır" demiştir.
Çok uluslu şirketler, bu amaca ulaşmak için başlıca şu araçları kullanmaktadırlar:
Yazarın bu görüşlerini Batılı bazı devlet adamları ile bilim adamları paylaşmaktadırlar. Örneğin ABD eski Dışişleri Bakanı Condalize Rice, 2006 yılında "Fas'tan Çin'e uzanan 22 ülkenin sınırlarının değişeceği"ni söylemişti. Bu ülkelerin çoğu Müslüman ülkeler olduğu gibi bunlar arasında Türkiye de vardır.
Yine 1990 yılında İskoçya'da yapılan NATO Toplantısı'nda İngiliz Başbakanı Margaret Teacher, şunları söylemiştir: "Sovyetler çöktü ve biz düşmansız kaldık oysa düşmanı olmayan ideoloji yaşayamaz. O halde yeni düşmanımız İslam'dır"
Ayrıca Prof. Dr. Bernard Lewis', Ortadoğu adlı kitabında şunları yazar: "Ortadoğu, yeni sömürgeci demokrasiyi kabul etmezse Batı, yeni bir Haçlı Seferi başlatır. Ya bizim uydumuz, demokrasi içinde zenginleşen kölelerimiz olursunuz ya da sizi Haçlı seferleri ile dağıtırız" (Taşcıoğlu, 2009). Bu düşünceler bugünlerde Ortadoğu ve Kuzey Afrika'da yaşananları bütün çıplaklığı ile ortaya koymuyor mu? Nitekim Rusya Başbakanı Putin ve Fransa İçişleri Bakanı Gueant, NATO'nun Libya'ya saldırmasını, "Haçlı Seferi" olarak nitelendirdiler.
Bu projenin "Arap Baharı" adıyla uygulamaya konulması sonucu, Tunus, Fas ve Mısır'da sözde halk hareketleri olmuş fakat bu ülkelere demokrasi gelmemiş sadece lider değişiklikleri gerçekleşmiştir. Yine bu bağlamda 2011 yılı içinde Libya'da Kaddafi rejimi yıkılmış ve küreselciler bu ülkenin kaynaklarına el koymuşlardır. Şu anda parçalama sırası Suriye ve İran'a gelmiştir.
Prof. Dr. İbrahim Arslanoğlu-Yeni Mesaj
Kaynak: YENİ MESAJ GAZETESİ http://www.yenimesaj.com.tr/index.php?haberno=11006682&tarih=2011-12-25
Değerli okuyucumuz,
Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
· Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
· Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
· Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
· Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
· Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
· Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
· Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
· Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.
Yorumlar
+ Yorum Ekle