ERDOĞAN ''RED CEPHESİ''Nİ SAFDIŞI ETTİ

15 Aralık 2011 10:36 tsi
Erdoğan şike üzerinden yürütülen mücadelede ret cephesini saf dışı etti.Gül, Meclis’e gönderdiği yasa aynen önüne gelince bu kez imzalamak zorunda kaldı.Arınç özür diledi.

Erdoğan'ın zaferi

Şike üzerinden yürütülen mücadelede ret cephesini saf dışı etti

 Gül yasayı onayladı
 Meclis'e gönderdiği yasa aynen önüne gelince bu kez imzalamak zorunda kaldı
 Çankaya Köşkü ile hükümet arasındaki veto krizinde ilk raundu Başbakan Erdoğan kazandı. Gül, Meclis'in veto gerekçesine itibar etmeyip yasayı aynen geri göndermesiyle onay mührünü bastı.
 Gül, şike yasasının yanı sıra aralarında 'bedelli'nin de bulunduğu 6 yasayı daha onayladı. Kriz yaratan şike yasasının onaylanmasıyla 12 yıl olan ceza üst sınırı 3 yıla, 5 yıl olan alt sınır 1 yıla indi.
 
Arınç özür diledi
 Biat ve cesaret çıkışları sonrası keskin bir geri adım geldi: Affedilmez bir hata yaptım.
 Veto sonrası Gül'e açık destek veren ve AKP'yi "cesaret testi"ne tabi tutan Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, günler süren sessizliğini TV'den özür dileyerek bozdu: Büyük yanlış yaptım, kendimi affedemiyorum.

 Başbakan da söylemişti
Bir yandan özür dileyen Arınç, bir yandan da Erdoğan'a imada bulunmaktan geri durmadı: Yasanın değişmesini "Etik bulmam" demiştim. Başbakanımız da "Bu kanun yeni, değişiklik nereden çıktı" dercesine beyanda bulundu.
 Partim ne derse o olur
Meclis'in kararına saygı duyduğunu vurgulayan Arınç,  "Genel Başkanımız Erdoğan'dır. AKP Grubu'nun da başıdır" diyerek teslimiyet tavrı sergiledi. Arınç'ın CHP ve MHP'ye yönelik eleştirilerine ise muhalefetten sert yanıt geldi.
 
 "O sözleri söylemem affedilmez bir hataydı"
 Şike vetosunu destekleyen Bülent Arınç'tan geri adım: "Milletvekilleri bunu bir daha Meclis'e
getirmeye cesaret edemez" demem çok yanlıştı. Kendimi affedemiyorum.
Şike yasasının Cumhurbaşkanı Gül tarafından veto edilmesini destekleyen Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç dün çark etti. "Bir daha Meclis'e getirmeye cesaret edemezler" dediği yasanın yeniden görüşülmesi sırasında Endonezya'da olduğu için oy kullanmayan ve günlerdir tavrı merakla beklenen Arınç, dün sessizliğini bozdu. CNN Türk'e konuşan Arınç, "Bu süreçte tek bir yanlışım var. O da büyük bir yanlış. Kendimi affedemiyorum o konuda. Bu kanunu 'Bir daha getirmeye cesaret edemezler' lafım affedilemez bir hata" dedi. Arınç, "TBMM Başkanı olarak Meclis'i, Anayasa Mahkemesi ve Sezer'e karşı savundum. Yasayı Cumhurbaşkanı'nın geri gönderme gerekçesini sevinçle karşıladım. Milletvekilleri de 'Bunun kapağını bir daha açmayalım' derler diye düşündüm. Neler gördüm, bu Meclis'ten bir daha gelir ve geçeri aklıma getirseydim de o cümleyi kullanmasaydım" diye konuştu.

"Kişiye özgü" demişti
Arınç, Gül'ün vetosunun ardından şunları söylemişti: "Cumhurbaşkanımız kamuoyunun sesine, vicdanına, düşüncesine ortak olmuştur. Bence hayırlı oldu. Kişiye özgü bir kanunu Meclisimiz yapmaz. Cumhurbaşkanımız'ın vetosu ve gerekçeleri sonrası partilerden hiçbir temsilci, bu kanunun tekrar çıkarılması için bir gayret göstermeyecektir. Hiçbir milletvekili bu kanunu tekrar Meclis Genel Kurulu'na getirme cesaretini sergilemeyecektir."

"Hastalığından faydalanmayı düşünmem"
 Bülent Arınç, CNN Türk'te yaptığı açıklamada "Erdoğan'a biat etmem" şeklindeki sözlerine de açıklık getirdi. Arınç şöyle konuştu: "Bursa'da bir kongrede konuşma yapıyorum. Arkadaşımız, Başbakan Erdoğan'ı sevdiğini anlatırken 'Ben Erdoğan'a biat ettim' dedi. Sıra bana geldi. 'Bir cümlesi yanlış anlaşılabilir' dedim. Biat, dini bir kavramdır. Aslında sen 'Ben Tayyip Bey'i çok seviyorum. O nereyi gösterirse orada görev yapacağım' demek istiyorsun dedim. 'Evet' dedi. Ben yıllarca Erbakan'la çalıştım. Ben o zaman Erbakan'a da biat etmemiştim. Tayyip Bey'i severim ama biat ayrı bir şey. Ona da biat etmedim' dedim. Bu lafın takdir görmesi lazım aslında. Başbakan'ı hedef alarak, hastalık zamanında bunu söylemiş bir densiz değilim ben."

"Tayyip Bey'in yokluğuna alışamadık"
Şike yasasının veto edilmesi ve yeniden Köşk'e gönderilmesi sürecinde yaşananların "AKP'de çatlak var" anlamına gelmeyeceğini belirten Bülent Arınç, "Bu iddiaların hiçbiri ciddi değil, yıpratmak istiyorlar" dedi. Üç dönemdir iktidar olduklarına dikkat çeken Arınç "Bu durum birilerini çok ürkütüyor. AKP içinde beni hedef alarak Başbakanımızla aramızda bir çekişme olduğunu söylemek doğru değil. Kimse bundan ümitlenmesin. Ben Tayyip Bey'in yokluğuna bile alışamadım" dedi. Arınç Cumhurbaşkanı Gül'ün görev süresiyle ilgili olarak da "5'e, 7'ye takılmayın. Buna siyasi irade karar verir. Putin-Medvedev örneğini vererek, Erdoğan-Gül örneğine gitmek hoş değil" diye konuştu.
 
Başbakan da söylemişti
 Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, şike yasasında yapılacak değişikliklere ilk etapta Başbakan Tayyip Erdoğan'ın da karşı çıktığını ima etti. Arınç, CNN Türk'te şike yasasında indirime gidilmesine neden karşa olduğunu açıklarken, "Buna şike yasası deniyor ama sporda şiddet yasasıdır. İlk çıktığında hangi maddesinde ne var detaylı bakmadım. Ben 3 Ekim'de bu konuda ilk konuşmayı yapan kişiyim. Bana bir gazeteci 'Kanunun değiştirilmesi düşünülüyor. Ne diyorsunuz?'diye sordu. 'Şahsen etik bulmam' cevabını verdim. Daha sonra Başbakanımız da 'Bu kanun yeni çıktı, bu da nerden çıktı' dercesine beyanda bulunuyor. Daha sonra bana yine soruldu. 'Bu kanun çıktığında alkışlıyorlardı. Ben değişmesini etik bulmam' diyorum. 3 Aralık'ta bana Cumhurbaşkanı'nın veto ettiği soruldu. Olumlu bulduğumu söylüyorum, tekrar Meclis'e gelmesine cesaret edilmeyeceğini söylüyorum. Cumhurbaşkanı'nın gerekçesi orantısızlık. Meclis caydırıcılık prensibini yeniden gözden geçirip göndermeliydi Ama siyasi irade aynen geri gönderdi" dedi. Meclis'in kararına saygı duyduğunu sözlerine ekleyen Arınç şunları söyledi: "Ben hala endişelerimi muhafaza ediyorum. O zaman alkışlarla kabul edilen kanun şimdi tu kaka ediliyorsa şimdi caydırıcı unsurları göze almamız lazım. Cumhurbaşkanı'nın vetosundan sonra 'İmzamızın sonuna kadar kadar arkasındayız' diyen CHP'nin 10'da biri oy kullanmış. 10'da 9'u oy kullanmamış. MHP'nin 52 vekilinin 12-13 kişi oy kullanmış. AKP'nin vekilleri Grup Başkanvekillerinin sözüne uygun hareket etmişler, neredeyse 240 vekil oy kullanmış. AKP içinde bu vardır. Bu bizim zenginliğimizdir. Genel Başkanımız Erdoğan'dır. AKP'nin Grubu'nun da başıdır. Grup Başkanvekili imza atmışsa Başbakan'ı ve grubu temsilen imza atmış demektir. AKP'li  vekiller grup başkanvekilinin imzasına sadık kalırlar"

Gül'den şike yasasına onay
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, "Askerlik Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun" ile "Sporda Şiddet ve Düzensizliğin Önlenmesine Dair Kanunda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun" un da aralarında bulunduğu bazı kanunları onayladı. Gül, özellikle şike yasasını Meclis'e geri göndererek büyük bir tartışma başlatmıştı. Ancak Gül, Meclis'in aynen geri gönderdiği şike yasasını bu kez onayladı. 6259 sayılı "Sporda Şiddet ve Düzensizliğin Önlenmesine Dair Kanunda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun" a göre, bir spor karşılaşmasının sonucunu etkilemek için bir başkasına kazanç veya başka menfaat sağlayan kişiye verilen hapis cezası indirildi. Bu kişilere verilen hapis cezasında 12 yıla kadar olan üst sınır 3 yıl, 5 yıl olan alt sınır da 1 yıl olarak uygulanacak. Suçu, federasyon veya spor kulüpleri ile spor alanında faaliyet gösteren tüzel kişilerin genel kurul ve yönetim kurulu başkan veya üyeleri; teknik, idari yöneticileri, kulüplerin, sporcuların menajer veya temsilciliğini yapan kişiler işlerse ceza yarı oranında artırılacak.
 
Başvuru süresi 6 ay
Gül'ün onayladığı 6252 sayılı "Askerlik Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun" ile de fiili askerlik hizmetine başlamayan, 31 Aralık 2011 tarihi itibarıyla (bu tarih dahil) 30 yaşından gün alanlar, 6 ay içinde askerlik şubelerine başvurmaları ve 30 bin lira ödemeleri halinde temel askerlik eğitimine tabi tutulmaksızın askerlik hizmetini yerine getirmiş sayılacak. Başvuruda bulunanlar, bu parayı başvuru sırasında defaten ödeyebilecek ya da yarısını başvuru sırasında diğer yarısını ise başvuru tarihinden itibaren 6 ay içinde ödeyebilecek. Bu değişiklikle ayrıca yurt dışında oturma ve çalışma iznine sahip olanlar, en az 3 yıl süre ile yabancı ülkelerde çalışmış olmaları şartıyla 10 bin euro ödeyerek, 21 gün süreli temel askerlik eğitimine tabi tutulmadan muvazzaf askerlik hizmetini yerine getirmiş sayılacak.

Kaynak: YENİÇAĞ GAZETESİ http://www.yg.yenicaggazetesi.com.tr/habergoster.php?haber=60434

Bu haber 1,196 defa okundu.