El Cezire ya da El Nümayiş!
Suriyedeki olayları olduğundan farklı olarak dünyaya duyuran televizyonların başında El Cezire geliyor. El Cezire bu anlamda çok önemli bir misyon üstlenmiş durumda. Olayları olduğu gibi değil olmadığı gibi aktarmayı amaçlayan bir misyon bu!
Nitekim geçtiğimiz Ağustos ayında yaptığımız Suriye gezisinde bunu bizzat gözlemledik. Hamada 3040 kişilik muhalif göstericinin yaptığı protesto eylemini on binlerce muhalif Hamada sokağa döküldü diye verdiği haber hala gözlerimizin önünde.
Afganistandan Libyaya kadar Amerikanın BOP paralelinde yıkmak istediği bütün rejimlere saldıran medya organı olarak El Cezire çıkıyor karşımıza.
Bu konuda Hüsnü Mahallinin verdiği bilgiler hayli ilginç:
Ben El-Cezirenin kuruluşunda yer aldım. 19992000 yılında çalışmaya başladığımda Türkiye haberleri yapmamı istediler. Ancak yaptığım haberleri kabul etmediler. Müslüman-laik tartışmalarını körükleyecek haberler istiyorlardı. Ben haber ne ise odur dememe rağmen anlaşamadık. El-Cezirenin kurulduğu Doha küçücük bir köy... Bana çok mantıklı gelmedi o işler, bir köye neden dünyanın en büyük kanalını kurmak istiyorlar. Bunun bir oyun olduğunu o zaman anladım. 9 ay sonra görevi bıraktım. O dönemde bildiklerim, Wikileaks belgelerinin yayınlanmasıyla birlikte 11 sene sonra kanıtlanmış oldu. El Cezire yöneticilerinin en başından beri ABD Haber Alma Teşkilatı (CIA) ile nerede ve kimlerle toplantı yaptığını oradaki herkes bilir. Bu yeni bir şey değil. Wikileaks belgelerinde bunun ortaya çıkmış olması ise ABD-El Cezire ilişkisini ilk kez somut olarak kanıtladı.
ABD genel müdür yaptı
El Cezirenin ABD politikalarına yönelik nasıl bir yayın yaptığını biliyoruz. Dolayısıyla Ortadoğuda bu olaylar başlamadan önce hazırlanıldığını söyleyebiliriz. ABD bölgeye girmeden El Cezire kurulmuştur. Buradaki sözde tanıkları eğittiğini, sözde ayaklanmalara ön ayak olduğunu biliyoruz. El-Cezirenin genel müdürü Vadah Hanfer, hem Irakta hem de Afganistanda muhabirlik yaptığı dönemlerde çektiği görüntüleri direkt olarak ABD istihbaratına verirdi. Bunların hepsini biliyoruz. 2001 ve 2003te Hanfer böyle meşhur oldu. Daha sonra da muhabirken El Cezirenin genel müdürlüğüne getirildi durduk yerde.
Doğu-Batı Enstitüsü Başkanı Gazeteci-Yazar Ömer Özkaya ise, El Cezire yönetiminin İngilterede eğitildiğini, yayınlarının yeni dönemde İngiliz eksenli olmaktan çıkması ve ABD eksenli olması halinde Türkiyedeki projenin yürüyeceğini söylüyor.
Yani bu El Cezire denilen kanal tam bir Amerikan-Batı işgal planlarına zemin hazırlayan medya organı rolünde.
Ve bu kanal şu sıralar Diyarbakır merkezli olarak yayına geçmek üzere hazırlık yapıyor!
Eğer bu plan gerçekleşirse PKKnın ayrımcı politikalarına çok önemli bir destek geliyor demektir.
Unutmayın! El Cezire demek yalan demek nümayiş demek, isyan demek.
Muharrem Bayraktar - Yeni Mesaj
Kaynak: YENİ MESAJ GAZETESİ {http://www.yenimesaj.com.tr/index.php?haberno=11006008&tarih=2011-12-01}
Değerli okuyucumuz,
Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
· Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
· Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
· Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
· Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
· Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
· Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
· Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
· Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.
Yorumlar
+ Yorum Ekle