ERDOĞAN'A BATI ÖVGÜSÜ TAM GAZ

Amerikan dergisi Time kapak yaptığı Başbakan'ı yere göğe sığdıramadı, Orta Doğu ülkelerine örnek lider olarak gösterdi.

Büyük Ortadoğu Projesi'nin hayata geçmesi için AKP iktidarının sürekli sırtını sıvazlayan Amerika, son olarak Başbakan Erdoğan'ı Time'a kapak yaptı. Derginin Avrupa, Asya ve Güney Pasifik baskılarında Erdoğan için "Her şeye gücü yeten, askeri dizginleyen lider" tanımı yapıldı.

 

ABD dergisinden BOP operasyonu

Başbakan Erdoğan'ı kapağına taşıyan ve övgüler yağdıran Time'ın haberiyle ilgili "ABD, BOP'u hayata geçirmenin yollarını arıyor" yorumları yapıldı.

Haber : Bilun Çelik

Büyük Ortadoğu Projesi'nin hayata geçmesi için AKP iktidarının sürekli sırtını sıvazlayan Amerika, son olarak Başbakan Tayyip Erdoğan'ı Time'a kapak yaptı. Derginin Avrnupa, Asya ve Güney Pasifik baskılarında Erdoğan hakkında "Her şeye gücü yeten askeriyeyi dizginledi, düşmanlarını hapse gönderdi, medyayı yıldırdı" şeklinde yorumlara yer verilmesi tepkiyle karşılandı.

"Marifet değil" 

MHP İzmir eski Milletvekili Emekeli Tümgeneral Kamil Erdal Sipahi, "Bir yabancı dergi yorumunda başbakanın kendi Silahlı Kuvvetlerini yıpratmak ve itibarsızlaştırmak için 'Askeri dizginledi' diyor ve bunu bir marifet diye sunuyorsa Türk Milleti'nin bir temsilcisi olarak buna söylenecek bir söz olmaz" dedi. Sipahi, "Kendi ordusunu yıpratmayı veya itibarsızlaştırmayı bir yabancı basın organı marifet olarak görüyorsa bunun övünülecek bir tarafı yok. Ancak üzülecek bir tarafı vardır. Siyasi iradenin talimatları esastır. Bütün müesseselerin uyması gerekir bu işin bir başka tarafı ama Türk Silahlı Kuvvetleri'nin itibari azaldığı için, gözden düşürüldüğü için, kendi halkının önünde itibari ile oynandığı için yabancı basın da bu 'Başbakan'ın marifeti olarak'yer alıyorsa bunun övünülecek bir tarafı olamaz" dedi.

"Saygınlık artmadı" 

Time'ın "Erdoğan, Türkiye'nin uluslararası saygınlığını arttırdı" şeklindeki yorumunu ise Emekli Büyükelçi Onur Öymen, "Saygınlık, alınan sonuçlarla ölçülür" şeklinde değerlendirdi. Öymen, "Eğer bir ülkeye saygı gösteriyorsanız o ülkenin haklı davalarına da saygı göstereceksiniz. Uluslararası toplumda Erdoğan döneminde mesela Kıbrıs konusunda Türkiye'ye daha anlayışlı bir tavır sergilendiği görüldü mü? Kıbrıslı Türklere yönelik ambargolar kaldırıldı mı? Dünyanın Ermeni konusunda Türkiye'ye daha saygılı davrandığı söylenebilir mi? PKK konusunda veya hangi konuda dünya Türkiye'ye daha anlayışlı, saygılı davranmıştır. Türkiye'nin AB üyeliği konusunda bir taraftan üyelik müzakereleri başladı, bir taraftan tıkandı. Saygınlığı olan ülkeye böyle mi muamele yapılır. Fransa Cumhurbaşkanı, Türkiye'nin yüzüne karşılık 'Sizi AB üyesi yapmak istemiyoruz'diyor. Bu mu saygınlık? Türkiye'nin hangi döneminde Türkiye'ye karşı bu kadar aşağılayıcı laflar söylendi?. Amerikan Time dergisinin, Başbakan Erdoğan hakkındaki bu övgü dolu sözleri gerçeği yansıtmıyor. Bu sözler sadece söylenen kişiyi gaza getirir, başka da bir işe yaramaz" diye konuştu. 

İsrail'e hizmet ediyor

CHP İstanbul Milletvekili ve Emekli Din Görevlisi İhsan Özkes, Time'ın Erdoğan hakkındaki "Hem ceket giyip hem dua etti ve bu özelliği ile de İslam coğrafyasında örnek alındı. Arap baharına katılan gençlerin Erdoğan gibi lider istediği'şeklindeki yorumunu değerlendirdi. Başbakan'ın BOP eş başkanı olduğunu belirten Özkes, bölgede Batının çıkarları doğrulturunda hareket ettiğini ifade etti. Özkes, "Orada şöyle bir durum var: Sayın Başbakan, İsrail'e hizmet edecek konularda Arap ülkelerinin bir birine düşmesini, itibarsızlaşmasını ve böylelikle İsrail'in önündeki engellerin, kapitalizmin önündeki engellerin kaldırılmasını sağlıyor. Bu belki geçici olarak özgürleşme adına Arap dünyasında gençlerin gözünde Başbakanı yüceltebilir ama o gençler de bir gün anlayacaktır ki Başbakan Erdoğan onlara ihanet etmiştir. Nitekim Libya'da halen kardeş çatışmalarının devam ettiğini görüyoruz.

"Şapka düşecek" 

 Libya'daki o çatışmanın altında yatan nedenin petrol olduğunu başbakan açıkladı. Bugün Sayın Başbakan, Arap dünyası tarafından nasıl görünürse görünsün er-geç şapka düşecek ve kel görünecektir. Sayın Başbakan'ın kendilerine ne kadar kötülük ettiğini bu ülkeler iyice köleleştiklerinde, batı dünyasının, Amerika'nın İsrail'in emellerine hizmet ettiklerini anladıkları gün durum ortaya çıkacaktır ama maalesef o gün yapılacak bir şey kalmayacaktır " dedi.

Bölgesel misyon doğrultusunda tarif var

Time'ın "Erdoğan acımasız söylemlerle rakiplerinin burunlarını yere sürtmekten kaçınmıyor, eleştirilere karşı alıngan ve darbe konusunda paranoyak" şeklindeki yorumuyla ilgili, CHP Konya Milletvekili Atilla Kart, "Başbakan Erdoğan'a verilen bölgesel misyonun tarifi" olarak değerlendirdi. Time'ın bu tarfi özellikle yaptığına dikkat çeken Kart, "Bu cümlelerin özel bir çalışma ürünü olarak ortaya konduğunu söylemek çok da abartı olmayacaktır. Bölge politikalarına yönelik olarak bir misyon biçilmek istendiği anlaşılmaktadır. Elbette ki Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı olarak Tayyip Erdoğan'a saygımız vardır. Bunu belirtmek gerekir. Ancak Türkiye'nin kendi iç dinamiklerinin, kendi demokrasisinin ürünü olmayan bu tür analizlere de katılabilmemiz mümkün değildir" dedi.

Dış güçlerin oyunu

Türkiye'de yargı ve siyasetin bir takım istihbarat dinamikleri tarafından yeniden yapılandırılmak istendiğine vurgu yapan  Kart şunları söyledi: "Biz burada bunu görmekteyiz. Türkiye'de 1980- 2011 yılları arası demokrasinin kırılma yılları olarak tarif edilebilir. Türkiye'de yaşanan sorun budur. Yurt dışı dinamiklerin istihbaratlar üzerinden oluşturmak istedikleri bu tabloya karşı durmak, demokrasiye inananların görevidir diye düşünüyorum. 

Ekonomik değerlendirme doğru değil

Time'ın "Türkiye Başbakanı Erdoğan, kişi başı geliri üçe katldı ve girişimcilerin önünü açan ekonomi politikaları takip etti" şeklindeki yorumunu da CHP Adana eski milletvekili Hulusi Güvel değerlendirdi. Time'a kapak olmanın Türkiye'de yaşanan gerçekleri değiştirmeyeceğini ifade eden Güvel, "Time'a kapak olmak tabii önemli ama biz Türkiye'de yaşıyoruz. Mesela Adana yıllar önce Türkiye'nin en önemli kentlerinden biriydi şu an geldiğimiz noktada yoksullukları oynuyor. Kişi başı gelirin üçe katlandığını söylüyor dergi ama biz bunu gerçek yaşamda göremiyoruz" diye konuştu. Güvel şunları kaydetti: "Demek ki bacalarımız yeterince tütmüyor, üretim yapamıyoruz. Birçok ilde tarım maalesef yok sayılıyor, çiftçilerimiz tarlalarını ekmeye korkuyor. " 

Karanlık nokta

Güvel, teknolojinin lüks olmaktan çıkıp ihtiyaç olduğu bir dönemde Türkiye'deki alım gücünün ne kadar zor olduğunu birçok insanın yaşadığını söyledi. Dergi'de girişimcilikle ilgili olarak yapılan yorumlara da değinen Güvel, Türk insanının girişimci ve atak olduğunun altını çizerek, sözlerini şöyle tamamladı: "Birçok fabrika çalışmıyor, çalışan da yarım kapasite çalışıyor. Şu an Çukurova bölgesinde narenciye üretimi yapılıyor ama insanlar satamıyor, elleri yüreklerinde. Böyle bir Türkiye manzarası var, ekonominin geldiği nokta aydınlık değil." 

"Osmanlıcılık politikası mümkün değil"