ESKİ DOSTLAR ESKİ MÜCAHİTLER NEREDESİNİZ?
14 Kasım 2011 16:59 tsi
Ey vefa, ey sadakat, ey ihlas, ey hasbilik, ey mürüvvet, ey hayâ nereye gittiniz?...Çeşitlilik içinde sarsılmaz bir vahdet sergileyen o Ümmete ne oldu?
Eski Dostlar
1952'de on iki yıl aralıksız okuduğum Galatasaray mektebinden (ilk, orta, lise) mezun oldum. Üniversite tahsilimi Ankara Siyasal Bilgiler (eski Mekteb-i Mülkiye'de) yaptım.
Orta okulda iken Hakk'a Doğru, Büyük Doğu, Sebilürreşad dergilerini okumaya başladım.
Daha sonra İslam'ın Nuru, Hür Adam ve öteki İslamî gazete ve dergiler.
Türkiye'deki İslamî hareketin 60 yıldan beri takipçisiyim ve içindeyim.
Müslümanlara yapılan baskı ve zulümleri gördüm.
Bizzat bendeniz mahkemelerde süründüm, hapis yattım, altı seneye yakın yurt dışında gurbet ve sürgün hayatı yaşadım.
İki haftalık, bir günlük gazete çıkarttım, bir başka günlük gazeteyi de devr aldım.
1960'dan önce Ankara'da aylık İSLAM dergisini on kadar ağabeyimle birlikte tesis edip on küsur sayısını çıkarttım.
Çok üstadlar, büyükler, mücahidler tanıdım.
Üstad Bediüzzaman hazretleri.
Üstad Necip Fazıl.
Üstad Ord. Prof. Ali Fuad Başgil.
Üstad Eşref Edib.
Nurettin Topçu... Cevat Rıfat Atilhan... Sinan Omur...
Hayli icazetli ulema ve fukaha gördüm.
Ömer Nasuhi Bilmen.
Bulgaristanlı Ezherî Ahmet Davudoğlu.
Çok fedakar hizmetkarlar gördüm.
Avukat Bekir Berk.
Daha niceleri.
İcazetli gerçek şeyhler ve mürşidler gördüm.
Bursalı Mehmed Zahid Efendi.
Adanalı Sami efendi.
Cerrahî şeyhi Muzaffer efendi.
Müslümanların, çeşitlilik içinde tek bir Ümmet oluşturdukları zamanlara yetiştim.
Beş Padişah, bir Halife görmüş yaşlı zatlara yetiştim.
Hüseyin Hilmi Işık hocaefendiyi tanıdım.
Elhamdülillah hayatım boyunca İslam'dan, Kur'andan, Sünnetten, Şeriat-ı Garra-i Ahmediyyeden, İmamet-i Kübradan, Ümmet-i Beyza-i Muhammed Mustafa'dan yana oldum.
1950'lerde çilekeş gerçek mücahidleri gördüm.
Osmanlı beyefendileri, Osmanlı hanımefendileri gördüm.
Kötü düzenden nefret eden muhlis Müslümanlar gördüm.
Din ve iman için zindana girip de çoluk çocuğu perişan olan samimî Müslümanlar gördüm.
İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi Anayasa Kürsüsü başkanı koskoca bir profesörün fikirleri ve görüşleri yüzünden tutuklanıp zindana konulduğu günleri gördüm.
Üstad Necip Fazıl'ı kaç kere Ankara hapishanesinde ziyaret ettim.
Bu memlekette Müslümanlar için hürriyet güneşinin doğacağı ümidiyle yaşadım.
Hürriyet geldi ama eyvah!
Bir kısım eski mücahidler mukaddes dâvamıza ihanet ettiler.
Mücahidlik postunu bırakıp müteahhit oldular.
Ne demişti Necip Fazıl:
"Biz kırk yıl boyunca küfür buzdağını ellerimizi ağzımızın iki kenarına koyarak nefeslerimizle erittik. Sonra korkunç bir çamur deryası içinde kaldık..."
Ne günlere kaldık... Mübarek Ramazan ayında birtakım Müslümanlar hahamlar, papazlar, patrikler, piskoposlar, rahipler, kıssisler ile neşeli ve muhabbetli iftarlar yapıyor.
Bozuk düzenin haram, kirli, kara, necis rantları yağmalanıyor.
O eski cihad edebiyatı tarihe karıştı.
Şimdi Ayasofya'nın açılmasının zamanı değil.
CIA ve Mossad...
Nerede o eski mücahidler?
Üstadlarımızın kabirlerde kemikleri sızlıyor.
Hani bu düzen bozuktu.
Hani bunun yerine hak, âdil, doğru bir düzen gelmesi için çalışacaktık.
Eski dostlar, eski mücahidler neredesiniz?
Ey vefa, ey sadakat, ey ihlas, ey hasbilik, ey mürüvvet, ey hayâ nereye gittiniz?
Çeşitlilik içinde sarsılmaz bir vahdet sergileyen o Ümmete ne oldu?
Mustafa Kemal paşa ve İsmet İnönü zamanında bile zina Ceza Kanununda suçtu.
Zinayı suç kabul etmeyen yeni Ceza Kanununa Müslüman milletvekilleri nasıl kabul oyu verdiler?
Milletvekilliği mazbatasını almak için o yemini nasıl yaptılar?
Eski dostlar eski dostlar!..
Mehmet Şevket Eygi - Milli Gazete
Kaynak: MİLLİ GAZETE http://www.milligazete.com.tr/makale/eski-dostlar-221083.htm
Bu haber 870 defa okundu.
Yorumlar
+ Yorum Ekle