En Sıcak Konular

BAKANLIK-DOKTOR KAPIŞMASI VE ÖZEL HASTANELER

30 Eylül 2011 16:37 tsi
BAKANLIK-DOKTOR KAPIŞMASI VE ÖZEL HASTANELER Sağlık Bakanlığı daha 26 Ağustos 2011'de bir tamim yayınlamış ve üniversitelerde görevli doktorlar için "Ya üniversitede kal ameliyat yap, ya da git muayenehanende çalış" şartı getirmişti.

BAKANLIK-DOKTOR KAPIŞMASI VE ÖZEL HASTANELER

Sağlık Bakanlığı daha 26 Ağustos 2011'de bir tamim yayınlamış ve üniversitelerde görevli doktorlar için "Ya üniversitede kal ameliyat yap, ya da git muayenehanende çalış" şartı getirmişti. İşte, bu şarttan sonra, üniversitelerde görev yapan hocalar muayenehanelerinde görev yapmayı tercih edince, üniversitelerde yapılan ameliyatlarda da düşüşler yaşanmaya başladı. Bundan da hiç kuşkusuz hastaların, özellikle de ameliyat bekleyenlerin etkilendiği görülüyor. Her geçen gün bu sıkıntının artması daha çok hastaları ve hasta yakınlarını mağdur edecektir.

Sağlık Bakanlığı'nın böyle bir kararı neden aldığı şimdi tartışılıyor. Ancak, üniversitelerin çok önemli bir potansiyele sahip olduğunu göz önünde bulunduracak olursak, ameliyatların aksaması ve doktor bulunmaması önemli bir eksiklik olarak karşımıza çıkıyor. Buna İstanbul'dan bir örnek verecek olursak, İstanbul Tıp Fakültesi'nde haftada ortalama 700 olan ameliyat sayısı, şimdi 380'e gerilemiş bulunuyor. Bunu bütün illere yayacak olursak, karşımıza çıkan tablonun ürkütücülüğünü de görmüş oluruz.

AMELİYATLAR YAPILAMIYOR

Eldeki verilere göre, günlük 100 ameliyatın 54'e düştüğünü görüyoruz. İstanbul Tıp Fakültesi'nde görev yapan toplam 485 öğretim üyesinden yaklaşık 165'i mesleğini serbest olarak sürdürmeyi tercih ediyor. Sadece cerrahi branşlarda 84 öğretim üyesi dışarıda kalınca da sistem kilitlenmiş oldu.

Hâlbuki Sağlık Bakanlığı böyle bir kararı almadan önce bu konuda geniş kapsamlı bir araştırma yaptırmış olsaydı, sonuç da böyle olmazdı. Üniversitede görev yapan hocaları, doktorları hiç sayarak, yapılmış olan bu uygulama, şu anda hastaları vurmuştur ve vurmaya da devam edecektir.

NEDEN MUAYENEHANE?

Şimdi diyeceksiniz ki" Üniversitede görev yapan hocalar neden muayenehanelerini tercih ediyorlar? Niye hastanelerde tam gün çalışmayıp, hastalara bakmıyorlar, ameliyatlara girmiyorlar?" Bu sorunun yanıtını, İstanbul Üniversitesi Onkoloji Enstitüsü 'nden Doç Dr. Yavuz Dizdar'dan dinleyelim:

" Tam gün yasası sağlık hizmetlerinin en ciddi kısmını yüklenen üniversite hastanelerine ve hasta vatandaşlara çok ciddi sorun getirdi. Çapa'da ciddi ameliyat sayısı 6'da 1'e düştü. Çünkü yapacak adam yok. Sağlık Bakanlığı 7 bin lira maaş veriyor. Doçent ya da profesör muayenehanesinde 20-25 bin lira kazanıyor. Dolayısıyla mesele maaş olduğunda "7000 bin liralık tam günün uygulanması imkânsızdır." Zengin hasta muayene ve özel hastane şartlarında tedavi görebilmektedir. Parasız erişebileceğiniz doktor zor olduğu için fakir hastaların durumunu düşünebiliyor musunuz? Uygulaması zor beyin ameliyatlarını, uzun ve karışık ortopedik ameliyatları kim yapacak? Şu günlerde sakın ciddi hasta olmayın. Tam gün konusun da ısrar ciddi hastalığı olan ve üniversitelere gönderilen hastalar için tam bir adaletsizliktir."

ÖZEL HASTANLER PARA BASIYOR

Görebildiğimiz kadarı ile uygulanmakta olan tam gün yasası sistemi, kısa zamanda üniversiteleri boşaltacak. Üniversitelerde çalışacak doktor bulmak da zorlaşacak. Kendileri ile görüştüğümüz bazı hocalar ve doktorlar, tam gün yasası nedeni ile muayenehanelerinde çalışmayı tercih edeceklerini söylüyor. Muayenehanede çalışmanın da kötü bir şey olmadığının altını çiziyorlar.

Üniversite hastanesi diye bir şey kalmayacaksa, sorun daha da büyümeyecek mi? Üniversiteler bir yerde araştırma, uygulama yerleridir. Bilimsel araştırımlar duracak, asistan, öğrenci yetiştirmede aksaklıklar oluşacak, her şey birbirine karışacaktır. Durumu bu açıdan değerlendirdiğimizde bu uygulamadan vaz geçilmesi ya da bir başka formül üzerinde çalışılması daha sağlıklı olacaktır.

Ancak, işin bir başka boyutunu da burada sizlerle paylaşmak istiyoruz. Üniversitelerdeki bu kargaşadan en fazla istifade eden özel hastaneler oluyor. Okurlarımızdan bu konuda gelen maillerde de "Özel hastanelerin önemli bölümü yandaşların elinde. Doktorlar kazanıncaya kadar yandaşlar kazansın mantığı ile hareket ediliyor. " şeklinde görüşler dile getiriliyor.

Bir başka okurumuzun gönderdiği mailde de " Sağlıkta reform yaptık "diyorlar. Daha önce bir emekli 100 TL.'lik ilaca 1 TL. verirken, bugün aynı emekli aynı ilaca 14 Tl. veriyor. "diyor.

"PARAN YOKSA DOKTOR DA YOK"

Sağlık Bakanlığı'nın Tam Gün Yasası ile ortaya çıkan tabloya baktığımızda "Paran yoksa doktor da yok" ortamına doğru sürüklendiğimizi görüyoruz. Eğer, gerçekten üniversite hastaneleri hastalara bakamayacak ya da ameliyat yapamayacak durumda kalırsa, artık hastalar paralı doktor ve özel hastanelere gitmek durumunda kalacaklar. Bu da hiç kuşkusuz hastaların daha da mağdur olmasına neden olacaktır.

Her ne kadar devlet hastanelerine bir çeki düzen getirildiği ifade ediliyorsa da, devlet hastanelerinde muayene olmanın bile bir çile haline getirildiğini gözlemliyoruz. Bu konuda da yoğun şikâyetlerin gelmekte olduğunu da biliyoruz. Doktor ve hemşire açığının ise giderek daha da açıldığı da bir gerçek olarak karşımızda duruyor.

Hastaların büyük çoğunluğu genellikle büyük illerimizdeki üniversite hastanelerine geliyor. İstanbul, Ankara ve İzmir başta olmak üzere, büyük kentlerimizdeki üniversite hastanelerinde ameliyatların yüzde 50 civarında düştüğü haberleri geliyor. İlerleyen zamanda bu sayının yüzde 30'lara,hatta daha da aşağılara düşebileceğine dikkat çekiliyor. Bu nedenle Sağlık Bakanlığı'nın bu konuyu yeniden ele alıp, değerlendirmesinde yarar gördüğümüzü belirtelim.

Necdet B. Sivaslı - Ortadoğu

Kaynak: ORTADOĞU GAZETESİ {http://www.ortadogugazetesi.net/makale.php?id=9784}



Bu haber 744 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    Yazarlar

    En Çok Okunan Haberler

    Şirket Haberleri ŞİRKET HABERLERİ


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    6,722 µs