En Sıcak Konular

EVCİL MÜSLÜMANLAR ARTIK LAİKÇİ

21 Eylül 2011 21:09 tsi
EVCİL MÜSLÜMANLAR ARTIK LAİKÇİ Evcil Müslümanlar yavaş yavaş hıristiyanî bir öze, hayat anlayışına doğru yol alıyorlar. Sekülerleşme bir adımdı...Şimdi laikliği özümsüyorlar.

Evcil Müslümanlar artık laikçi

Oldukça ilginç bir durum ve süreçle baş başayız. Yıllar yılı anti laik bir hayat sürmüş, bu konuda radikal bir mücadele sürdürmüş olan Müslümanlar artır laikliği savunur duruma, benimsemeye ve özümsemeye başlamışlardır.

Laiklik Hıristiyan dünyasının bir kurumu. Kilise ile devlet yönetimi arasındaki bir uzlaşma alanı. Onlar birbirlerinin alanına girmemeye karar kılmışlardır. Kilise kültürünü bilmeyenler, kilise kültürü ile İslâm kültürü arasında bir özdeşlik kurmaya çalışıyorlar. Bunu yapanlar da Batıcılar. Çünkü onlar dinin, yani İslâm'ın hayata müdahalesinden oldukça rahatsızdırlar. En basitinden alkollü içkiler konusunda yaşananlar. Düşünün ki, Beyoğlu'nda alkollü içkili servis yapan kurumların sokaktaki masalarının kaldırılmasından ne kadar rahatsız olunduğu ve kıyamet koparıldığı ortadayken.

Kilise, kişilerin günahlarını bağışlayabiliyor, onlara cennet vaat edebiliyor. Koşullara göre yeni kurallar koyabiliyor. İslâm kişilere böyle bir hak vermez. Kişi kendi cennetini de cehennemini de kendisi belirler.

Batılı kimi aydınlar mevcut kiliseyi tanımıyorlar, ama onlar da azınlıkta. Kabul etmeseler bile bir analamı olmuyor. Tolstoy ve Kazancakis örneklerini gösterebiliriz. Bu tatminsizlik yüzünden izmlere başvuruyorlar. Tatmin olmadıkları için oradan oraya gidebiliyorlar. Sosyalizmden ateizme, Budizme ve daha başka yollara girebiliyorlar.

Laikçiler kesinlikle kendilerinden, yaşama biçimlerinden ödün vermezler. Ama Müslümanların kendi hayatlarını yaşamalarına da asla izin vermezler. İzin vermedikleri sokak masalarından da anlaşılıyor. Diğer taraftan çok basit bir insan hakkı olan başörtüsü konusu da tartışma konusu olmaktan çıkmıyor. Batıcılar ve medyaları bugün baskı altında pek ses çıkarmıyorlar, ama bir fırsat ellerine geçerse kan kusturacaklar. Bu, karşılıklı bir kine dönüşüyor.

Öyle sanıldığı gibi Batıcı laikçiler öfkelerinden ve iddialarından vazgeçmiş değildirler. Vazgeçmeleri de düşünülemez.

Türkiyeli Müslümanların önce çok basit gibi görünen yanıyla sekülerleşmeye başlamaları pek de tepki çekmedi. İçten içe benimsendi. Bunun nedeni dünyevi olan tatların tadılması ve bunun onlara hoş geliyor olması. Çünkü dinin getirdiği sınırlamalardan, haramlardan ve aşırılıklardan kaçınmaları bir zorunluluktu ve buna uyuluyordu. Sekülerleşme sürecinde bu gibi konularda ödün vermeye başladılar. Kendi mantıklarınca Sevgili Peygamberimiz bu yüzyılda yaşamış olsaydı Mersedes arabaya rahatlıkla binerdi. Bunu söyleyen bir zamanlar bakanlık yapan, bugün de iktidardaki Muhafazakâr partinin genel başkan yardımcılığını yapan biri. Oysa bu, onların ve kendileri gibi düşünenlerin yaşam tarzının niyetiydi. Bu, birkaç yıl önce söylenmişti. Ne yazık ki bu gerekçeyle bırakın Mersedese binmeyi ondan daha pahalı daha lüks ortamlarda yaşamayı seçtiler. Sevgili Efendimizin odasında oturmak için bir hasır, içi hurma lifleriyle doldurulmuş bir yastık, deriden yapılma bir su matarası, odanın köşesinde bir miktar arpa unu bulunuyordu. Oturduğu hasırdan vücudu etkilenmişti. Bunun tanığı bizzat Hazreti Ömer'dir. Savaş ganimeti olarak gelen lüks giysileri kesinlikle giymezdi. Onları çarşıda sattırır fakirlere dağıtırdı.

Benzer durumda, kamuoyunu yanıltarak "Ben laik değilim, ama laik devletin başbakanıyım" demek zevahiri kurtarmaya yeter mi?

İslâm uygarlığında başka din ve kültürlere mensup olan insanlara yaşama özgürlüğü verilir. Bu Medine Sözleşmesi'nde yazılı maddeler ile insanlara özgürlük alanları sağlanmış. Bu, ancak İslâm uygarlığı sınırları içinde olabilir.

Bugün için dikkatle bakılırsa Fransa'da, mescide sığmayan cemaatin sokakta namaz kılmasına yasak getirildi. Daha önce burka yasaklanmıştı. Burada biz bu giysi tarzını benimsiyoruz anlamı çıkmasın. Bu, örtünme biçimi kişinin bir tercihi. Minareli camilere izin verilmeyeceği de tartışma konusu olmuştu. Bugün için Hıristiyan laik Avrupa'da Müslümanların yaşama alanları giderek daraltılıyor. Laiklik Hıristiyan Batı'nın bir kurumu. Onlar birbirlerinden ayrı düşünülemez. Çünkü Hıristiyanlığın İslâm gibi titizleneceği konuları yok. İbadet anlayışlarında büyük farklar var. Alkol serbest... Çünkü vaftiz ve benzeri oluşlarda şarap kutsal bir nesnedir. Şaraba banılan ekmekte bir kutsallık var. Bu kadar temel farklılıkları olan iki dünya görüşünün kurumlarının birbiriyle özdeş olması nasıl beklenebilir?

İslâm'ın haram kıldığı şeylerin arasında alkol de vardır. Alkol Hıristiyan dünyanın vazgeçemediği bir kültürü. Buna daha birçok örnek verilebilir.

Bugün Vatikan büyük bir imparatorluk. Bu imparatorluk ayakta kalabilmek için birçok pazarlığa girebiliyor. Çıkarları için birçok şeyden de vazgeçebiliyor.

Bu yakın zamanda okuduğumuz Batılı düşünürlerin tutumlarına bakınca, onların kimilerinin kiliseye karşı olan tavırları görülebiliyor. Ama bir çaresizlik içinde kalıyorlar. Kimi küsüyor.

Bizim batıcı laikçilerimiz onlardan daha çok laikçi kesilebiliyorlar. Avrupa'da başörtüsü diye bir sorun yokken 28 Şubat ile getirilen yasaklar yüzünden Batı da aynı yasakları uygulamaya başladı.

Evcil Müslümanlar yavaş yavaş hıristiyanî bir öze, hayat anlayışına doğru yol alıyorlar. Sekülerleşme bir adımdı. Yani din ve dünya işlerini birbirinden ayırmada. Şimdi laikliği özümsüyorlar. Yarın diğer kurumları da benimseyecekler. Bu böyledir, bunun başka bir izahı ve yolu yoktur. Şimdi, siz söz konusu partinin namazlı niyazlı mensuplarıyla laiklik konusunu tartışın bakın size nasıl cevap verecekler. Onlar Başbakandan daha çok laikçi kesilecekler.

 

Ali Haydar Haksal - Milli Gazete

 

Kaynak: MİLLİ GAZETE {http://www.milligazete.com.tr/makale/evcil-muslumanlar-artik-laikci-216424.htm}



Bu haber 720 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    Yazarlar

    En Çok Okunan Haberler

    Şirket Haberleri ŞİRKET HABERLERİ


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    5,225 µs