BOZYEL: ''AKP ZİHNİYETİNİN İDARE ANLAYIŞI BELLİ OLMUŞTUR''

20 Eylül 2011 22:50 tsi
MHP Genel Sekreter Yardımcısı Bozyel, "AKP İktidarı,milli-üniter devlet yapımızı dönüştürmek isteyen küresel gücün taşeronluğunu yapmakta, BOP’un eş başkanlığını sürdürmek adına, aldığı her talimatı yerine getirmektedir'' dedi.

Milliyetçi Hareket Partisi Genel Sekreter Yardımcısı Abbas Bozyel yazılı basın açıklaması yaptı. 

Bozyel'ın açıklaması şöyle:

''Yaklaşık dokuz yıldır iş başında olan AKP zihniyetinin idare anlayışı belli olmuştur. AKP İktidarı, ülkemizi bölmek, milletimizi ayrıştırmak ve milli-üniter devlet yapımızı dönüştürmek isteyen küresel gücün taşeronluğunu yapmakta, bölgemizi kan ve gözyaşına boğan BOP’un eş başkanlığını sürdürmek adına, aldığı her talimatı yerine getirmektedir.

Aldıkları talimat doğrultusunda da, bölücü PKK örgütünün temsilcileriyle yürüttükleri görüşmelerden, şimdilik sadece Oslo’dakinin ortaya çıkmasıyla büyük bir telaş ve endişeye kapılan Başbakan, bu kalleş tertip dolayısıyla, milletimizden özür dileyip, hatayı tamir edecek adımlar atmadığı gibi, hala; “hem suçlu, hem güçlü” mantığıyla hareket etmektedir.

Başbakan’ın bu sevk ve idare anlayışıyla, yalnızca narsist kişiliklerde görülebilen bu kendini beğenmişlik duygusu, sergilediği bu devlet adamlığıyla örtüşmeyen seciye ve seviyesi ise tam bir Damat Ferit Paşa benzerliğidir. Zaten Damat Ferit Paşa’nın bir ruh ikizi olduğu kamuoyunca bilinen bir hakikattir.

Türk milletini arkadan hançerleyen, şehit ailelerini kahreden bu kalleş ve alçak tezgâh sebebiyle, Başbakan’ın utançtan yüzü kızarması gerekirken, hala hiç arlanmadan ve sıkılmadan; göğsümü gere gere söylüyorum, doğru yapıyoruz, yapmaya devam edeceğiz” şeklindeki ifadesi; anlaşılan o ki; “dağdakilerin temsilciliğine düz ovada” talip olmasından kaynaklanmaktadır.

Şüphesiz ki önümüzdeki günlerde, kamuoyunun, AKP ile BDP arasında sürecek bu anlamdaki bir rekabete şahit olma ihtimali de yüksektir. Netice itibarıyla Başbakan’ın ve bir kısım AKP’li yöneticilerin şeref ve haysiyetten ne anladıkları, bu mukaddes değeri nasıl tahayyül ettikleri tüm çıplaklığıyla ortadadır.

AKP zihniyetinin şeref ve haysiyetten ne anladığını, Türk milleti Erdoğan Hükümetinin; Kırmızıçizgilerimiz dedikleri Kerkük Türklerini Peşmergeye kurban verirken, Kuzey Kıbrıs Türklerini ‘Annan planı’ adı altında Rumlara boğdururken, Azerbaycan ve Türkiye’ye meydan okuyan Ermenistan’la imzaladıkları taviz ve teslimiyet metnindeki imzasında, Ortadoğu Müslümanlarını küresel güce peşkeş çeken peşrevinde ve PKK örgütüyle devam eden ilişkilerde görmüş, anlamış ve notunu düşmüştür.

Mamafih ne yaparlarsa yapsınlar, bu ihanetin üzerini hangi gerekçeyle örtmeye çalışırlarsa çalışsınlar, her defasında olduğu gibi bir kez daha maskeleri düşmüş, ihanetleri tescillenmiş, tüm kötülük ve çirkinlikleri tam bir irin kokusuyla yeniden etrafa saçılmıştır.

Ortaya çıkan bu durum bir siyasi izdivacın fotoğrafıdır. Şahitleri bellidir. Nikâh memuru BOP’un sahibi ABD’dir. Arap Baharı gezisi ise bu izdivacın “balayı” kısmıdır.

Şimdi ise kapalı kapılar ardında yaptıkları, ama bugüne kadar gizledikleri bu gizli izdivaca, gayri ahlaki ilişkiye bir ad koymaya ve meşruiyet kazandırmaya çalışmaktadırlar. Ortaya saçılan lekeli ve kirli çamaşırlarını temizlemeye, devlet iradesinin zaman zaman böyle cereyan ettiği yalanını işlemeye, infial halindeki toplumsal vicdanı aldatmaya çalışmaktadırlar.

Lakin senaryo bellidir. İmralı canisinin salıverilmesi, PKK’lı tüm teröristler için genel bir af çıkarılması bu zihniyetin olmazsa olmazlarından olup, diğer taraftan Federalizme giden yolun tüm hukuki ve fiziki engellerini aşmaya çalışmaktadırlar.

Sonuç olarak; hain ve alçak bir örgütün temsilcileriyle görüşülmesinin gayet masumane olduğunu iddia eden tüm makam sahibi yetkililer unutmamalıdırlar ki, insanlık tarihi, kendileri gibi olanları bugüne kadar hep; “alçak” olarak anmıştır.

Ayrıca sicilleri karanlık, kazançları haram olanların ne zekâtları kabul edilebilir, ne de diğer değer yargıları ahlaki görülebilir. Bu konuda sicilleri kirli olanların Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkanıyla; hem devlet ve siyaset adamlığı, hem de şeref ve haysiyet noktasında boy ölçüşmeye kalkışmaları ise en basit anlamıyla densizlik ve haddini bilmezliktir."

 

Kaynak: mhp.org.tr {http://www.mhp.org.tr/haber.php?id=3090}

Bu haber 611 defa okundu.