En Sıcak Konular

İSLAM VE SOSYALİZM

27 Ağustos 2011 16:30 tsi
İSLAM VE SOSYALİZM Yaşamakta bulunduğumuz günlerde İslâm ile sosyalizm arasında benzerlikler ve özdeşlikler üzerine tartışılmakta. Bu, yeni bir durum değil.

İslâm ve Sosyalizm

Yaşamakta bulunduğumuz günlerde İslâm ile sosyalizm arasında benzerlikler ve özdeşlikler üzerine tartışılmakta. Bu, yeni bir durum değil. 1970'li yıllarda da benzer bir durum söz konusuydu? Daha önce de. Bunun nedeni nedir?
 
İslâm yeni değil. Hazreti Âdem ile başlayan peygamberler izleğidir. Sevgili efendimiz ile son hâlini almış, o günden bugüne devam edegelen hayat anlayışı ve düzenidir. İnsanlık tarihiyle özdeş olan İslâm ile henüz iki yüz yıllık geçmişi bulunan sosyalizm arasında bir ilişki, benzerlik ve bütünlük sağlanması niye?
 
Sosyalizm batı ruhludur, Batı'dan gelmedir, beşeridir. Yani insanların kendi çıkarımlarından elde ettikleri bir sistem. Bu, Batı'nın acımasızlık, adaletsizlik ve olumsuzluklarına karşı bir harekettir. Bu sistem eğer sağlıklı bir yol üzere olsa İslâm ruhunu benimser ondan yola çıkardı.
 
İnsanlığın üzerine dalgalar hâlinde abandırılan kimi sistemler, kimi toplumlarda karşılık bulamıyorlar. Bulamayınca o toplumun bulunduğu değerler ile bir bağ kurularak ona meşruiyet sağlanmaktadır.
 
Sosyalizmin yükselişte olduğu, ya da baskın olduğu dönemlerde kimi Müslüman çevreler bunun altından kalkmak, ezikliklerini gidermek, ya da İslâm'ın meşruiyetini kendilerince sağlamak adına sosyalizm ile benzerliklerini ortaya koyma çabasına giriştiler. Mustafa es-Sibai'nin İslâm Sosyalizm adlı eserinin tercümesi bu duygunun bir sonucuydu. Anadolu Sosyalizminin de bir ara sözü edildi. Bu, kimi çevrelerin kendilerini küçük görmekten başka bir şey değil. Sosyal adalet, sosyal eşitlik gibi kavramların İslâm'da da olduğu, İslâm'ın kötü bir şey olmadığı psikolojisinin bir sonucu. Batı ruhundan doğma sosyalizmden etkilenenlere bir yaranma duygusudur da.
 
Sosyalizm ile değil diğer sistemlerle de özdeşlik kurma girişimleri bununla sınırlı değil. İslâm'da ticaretin helalliği veya serbestliği ile kapitalizm arasında kurulmaya çalışılan bağ gibi. Faizli bir sistem ile İslâm arasında nasıl bir bağ kurulabilir ki ama kuruldu, kuruluyor. Türkiye'de Amerikancı ve batıcı sağ düşüncenin temel dayanaklarından biri. Sosyalist ve komünist çevrelerin İslâm'a saldırmanın gerekçeleri de buna dayanıyor. Bir yandan İslâm ile sosyalizm arasında bir bağ kurulmaya çalışılıyor, bir yandan da kapitalizm ve ticaret üzerinden İslâm'a vuruluyor.
 
Bu sistemlerin Müslümanlar arasında meşruiyet kazandırmanın bir yöntemidir bu.
 
Sekülerleşen ve kapitalizm girdabına kapılmış Müslüman çevreler bahane edilerek İslâm'ın ve Müslümanların olumsuzlukları üzerinde sürdürülen bu tartışmalar yeniden gündeme getirildi. Lüks otellerde verilen iftarlar, Somali'deki açlık nedeniyle İslâm ile sosyalizm gündeme geldi. Özdemir İnce Kur'an'daki kimi âyetlerle sosyalizm arasında benzerlikler bulmaya kendini zorlaması, Nuray Mert'in kimi çevrelerin çıkışlarından yola çıkarak bunu gündem taşıması gibi.
 
İslâm baştan sona insanîdir. İnsana zulme karşı, insanı koruyan ilahi bir düşüncedir. İnsanlığın hem bu dünyada hem de öte dünyada mutlu olması düşüncesine sahip. Uygulamasını Sevgili Efendimiz ile dört halife zamanında görmekteyiz. Bir devlet başkanı olan Hz. Ömer'in giysisi yamalıydı. Halife seçilince, Efendimizin eşi, Hz. Ömer'in kızı bir gün babasına gidiyor: "Sen devlet başkanı oldun, şu yamalı giysileri giymesen, seni heybetli gösterecek daha temiz ve parlak giysiler giysen..." tarzındaki isteğine çok sert tepki veriyor. Gerek sevgili Efendimizin ve gerekse halifelerinin sofrasında iki çeşit yemek hiçbir zaman bulunmazdı. Kudüs'ün fethi sırasında deve sırtında Kudüs'e giren Hz. Ömer'i Hıristiyanlar onu görünce şaşırıyorlar. Onlar batıdan gelenler ile kendilerini yönetenleri karşılaştırıyorlar doğal olarak.
 
Suriye'ye atanmış vali ve yöneticileri denetlemeye gittiğinde onların şatafatlı yaşayışlarına çok sert tepki veriyor. Kapılarını halka kapalı tutan yöneticiler asla kabullenilmez. Halktan farklı yaşayan yöneticiler hemen görevden alınır. Hac zamanı bütün valileri Kâbe'de toplar, halktan onlarla ilgili şikâyetler dinler, onları orada halkın önünde de cezalandırırdı.
 
Bugünün Müslümanlarıyla İslâm arasında uçurumlar var. Batı ruhuna bulanmış müslümanlar da yapıp ettiklerine meşruiyet arıyorlar ne yazık ki.

Ali Haydar Haksal - Milli Gazete

Kaynak: MİLLİ GAZETE {http://www.milligazete.com.tr/makale/makale-214345.htm}



Bu haber 794 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    Yazarlar

    En Çok Okunan Haberler

    Şirket Haberleri ŞİRKET HABERLERİ


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    5,299 µs