En Sıcak Konular

''KOMŞULARLA SIFIR SORUN STRATEJİSİ ÇÖKTÜ''

27 Ağustos 2011 16:23 tsi
''KOMŞULARLA SIFIR SORUN STRATEJİSİ ÇÖKTÜ'' Türkiye'nin bölgede 'Komşularla Sıfır Sorun' politikasının üzerinden birkaç yıl geçmemesine rağmen gelişen siyasi olaylar bu konuda Türkiye'yi köşeye sıkıştırmış durumda.

Doç. Dr. Mehmet Seyfettin Erol: Sıfır sorun stratejisi çöktü

Gazi Üniversitesi Uluslar arası İlişkiler Bölümü Başkan Yardımcısı Doç. Dr. Mehmet Seyfettin Erol, son günlerde Ortadoğu'da yaşanan Arap Baharı ve Türkiye'nin tavrı hakkında Milli Gazete'ye önemli açıklamalarda bulundu. Siyasi iktidar tarafından 'Komşularla Sıfır Sorun' dış politika siyasetinin yürütülmesinin zorluğuna vurgu yapan Erol, "Türkiye'nin yürüttüğü sıfır sorun politikası bana göre bitmiştir.

Bundan sonraki süreçte daha realist ve yeri geldiğinde şartlara göre sert gücü de aynen iç politikada terörle mücadelede olduğu gibi dış politikada da daha akılcı bir politikaya yönelmeliyiz. Yumuşak güç bir tarafta olacak yeri geldiğinde daha agresif ve daha sert bir Türkiye, kendisini bölgede göstermeye başlayacak" dedi.
 
Türkiye artık yeni bir döneme girdi
 
Türkiye'nin bölgede 'Komşularla Sıfır Sorun' politikasının üzerinden birkaç yıl geçmemesine rağmen gelişen siyasi olaylar bu konuda Türkiye'yi köşeye sıkıştırmış durumda. Libya ile dostluk ilişkileri daha sonra Suriye ile geliştirilen iyimser gelişmeler sonrası bugün Türkiye'nin bulunduğu yer konusu her iki ülke açısından da tartışmalara neden oldu.
 
Konuyla ilişkin gazetemize açıklamalarda bulunan Gazi Üniversitesi Uluslar arası İlişkiler Bölümü Başkan Yardımcısı Doç. Dr. Mehmet Seyfettin Erol, Türkiye'nin yeni bir döneme girdiği uyarısında bulundu. Erol, Türkiye'nin düne kadar bölgede özellikle Suriye bağlamında yumuşak gücü esas alan bir diploması güttüğünün altını çizerek, "Türkiye düne kadar bölgede Suriye bağlamında yumuşak gücü esas alan bir diploması güdüyordu. Bölge ülkeleri ile geliştirilecek olan işbirliği çerçevesinde istikrar ve güven ortamına gidileceği düşünülüyordu. Türkiye'nin düşüncesi bölge istikrarı ve güveni işbirliğinden geçiyordu. Türkiye bu tezini hâlâ savunmakla birlikte birtakım gelişmeler mevcut şartlar altında bu tezin geçerli olmadığına belli bir süreliğine askıya alındığını gösteriyor" dedi.
 
Sıfır sorun hayallerle gerçekler arasında kaldı
 
Erol, bölgedeki istikrarsızlık ve tehdit ortamının ülkelerarası işbirliğinin önünü tıkadığına da vurgu yaparak, "Bölgedeki istikrarsızlık ve tehdit ortamı işbirliklerinin önünü kapatıyor. Sıfır sorun meselesi askıya alınmış vaziyette. Türkiye-Ermenistan arasındaki normalleşme sürecinde sıfır sorun stratejisi bana göre patlak verdi. Normal şartlarda sıfır sorun politikasının reel politikaya çok uygun olmadığı ortaya çıktı" şeklinde dile getirdi.
 
"Temelde sıfır sorun politikası rasyonellikten uzak bir dış politika anlayışıydı" diyen Uluslar arası İlişkiler Uzmanı Doç. Dr. Erol, bu anlayışın yerine daha reel bir politika güdülebileceğini ifade etti. Erol, "Onun yerine daha reel bir yaklaşım esas olmalıydı. Sayın Davutoğlu bunu her seferinde dile getiriyordu. Kendisi ile ilgili Kissenger benzetmesine Davutoğlu 'hayır benim Kissenger'e benzetilmem doğru değil. Çünkü Kissenger realisttir. Ben ise idealistim' şeklinde ortaya koyuyordu. Hayallerle gerçekler arasında sıfır soruna bir yer bulacaksak, aynen Sayın Davutoğlu'nun belirttiği gibi fazlasıyla idealist kaçan Ortadoğu ve Türkiye'nin komşuları ve gerçekliğine uymayan bir yaklaşım. Sıfır sorun doğuşu itibariyle sorgulanan uygulamada da Türkiye'yi daha farklı sorunların içine sokan bir yaklaşım oldu. Türkiye- Ermenistan arasında normalleşme güdülürken bu sefer de Türkiye tırnak içinde söylüyorum keklik olarak gördüğü Azerbaycan'la sorunlar yaşamaya başladı" değerlendirmesinde bulundu.
 
Bölgede yeni dengeler kurulacak
 
Erol, "Türkiye'nin yürüttüğü sıfır sorun politikası bana göre bitmiştir" diyerek bundan sonraki süreçte ise daha realist bir politika ortaya konulması gerektiği uyarısında bulundu. Erol, "Bundan sonraki süreçte daha realist ve yeri geldiğinde şartlara göre sert gücü de aynen iç politikada terörle mücadelede olduğu gibi dış politikada da daha akılcı bir politikaya yönelecektir. Yumuşak güç bir tarafta olacak yeri geldiğinde daha agresif ve daha sert Türkiye kendisini bölgede göstermeye başlayacak. Aksi takdirde Türkiye bölgede sahip olduğu inisiyatifi kaybetmeye başlayacak. Türkiye yumuşak ve sert gücü beraberinde kullanırsa akılca bir politika yürütmesi gerekecek. Kendi çıkarlarını ve kendi güvenliğini esas alan bir yeni sürece girecek. Bu ise bölgesel anlamda yeni dengeler ve denklemler anlamına geliyor" açıklamasında bulundu.
 
Artık ezber bozma vakti
 
Gazi Üniversitesi Uluslar arası İlişkiler Bölümü Başkan Yardımcısı Doç. Dr. Mehmet Seyfettin Erol, yaptığı değerlendirmenin sonunda ise Türkiye'nin yeni sürecin Türkiye'yi yeni oluşumlara doğru sürükleyebileceğini de kaydetti. Erol, "Türkiye mevcut oluşumların dışında farklı oluşumlara götürebilir. Süreç Türkiye'yi adeta ona zorluyor. Türkiye, Suriye ve İran arasında konjonktürel bir ittifak söz konusu idi. Belli bir süre etkisini gösterdi ama ciddi anlamda kurumsallaştırılamadı ve alt yapısı güçlendirilemedi. İran ve Suriye kendi çıkarlarını kolaylaştırıcı bir durum oynamaya çalıştılar. Son yıllara bakınca Türkiye'nin uyguladığı politikanın daha çok İran'ın işine geldiğini görüyoruz. Bölgede yeni oluşumlar kaçınılmaz yani ezber bozma vakti. Bundan sonraki gelişmeler hiç kimseyi şaşırtmamalı" dedi.
 
TSK bölgede daha aktif olabilir
 
DOÇ. Dr. Mehmet Seyfettin Erol  son olarak da TSK'nin bundan sonraki süreçte Ortadoğu'da daha aktif olabileceğini söyleyerek, "Özellikle Türk Silahlı Kuvvetleri'nin da daha etkili bir şekilde sadece Türkiye'de değil bölgede daha etkin bir rol oynayabileceğinin sinyallerini alıyorum. Bölgede bir süredir var olan güven sorunun Suriye olayları ile daha da derinleştireceğini düşünüyorum. Türkiye'nin yeni rol arayışında her halükarda her şeyden önce tarihsel misyonuna uygun bir soğukkanlılıkla hareket etmesi gerektiğini ve bunun konjonktürel bir durum olduğunu ve sonrası için Türkiye'yi izahat noktasında daha da zor duruma sokacak bir takım aktivitelerden kaçınması gerektiği ve son olarak gerçekçi bir dış politikası geliştirmesi gerektiğini düşünüyorum" şeklinde konuştu.

 

Kaynak: MİLLİ GAZETE {http://www.milligazete.com.tr/haber/sifir-sorun-stratejisi-coktu-214319.htm} 



Bu haber 745 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    Yazarlar

    En Çok Okunan Haberler

    Şirket Haberleri ŞİRKET HABERLERİ


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    5,710 µs