En Sıcak Konular

''AKP’NİN AÇILIM POLİTİKALARINDAN ''ÖZERKLİK EYLEMİ'' DOĞMUŞTUR''

20 Temmuz 2011 10:24 tsi
''AKP’NİN AÇILIM POLİTİKALARINDAN ''ÖZERKLİK EYLEMİ'' DOĞMUŞTUR'' Semih Yalçın; ''AKP’nin ileri demokrasisi, milli birlik ve kardeşlik projesi adını verdiği açılımın içinden, ülkemizi bölüp parçalama anlamına gelen sözde özerklik ilânı ve teröristlerin devlete başkaldırısı çıkmıştır'' dedi.

Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkan Yardımcısı Prof. Dr. E. Semih YALÇIN,AKP'nin başlattığı ''Kürt Açılımı'nın nihayi sonucu olarak ortaya çıkan sözde ''Demokratik Özerklik''le ilgili  yazılı basın açıklaması yaptı.

İşte o açıklama:

AKP’NİN AÇILIM POLİTİKALARINDAN BÖLÜCÜ ÖRGÜTÜN ÖZERKLİK EYLEMİ DOĞMUŞTUR

''Türkiye, AKP’nin yönetiminde aldatmaca ve yalanlarla dolu zor bir döneme girmiştir. Bu dönemde, zalimlerin ve ihanet şebekelerinin yan yana saf tuttuğu bir yıkım ve bölünme süreci başlatılmıştır. Bölücü terör örgütü ve dışarıdan beslenen yandaşları, 27 yıldır süren kanlı eylemlerini bir adım ileri götürerek demokratik özerklik ilânına kalkışmıştır. Bölücüler, bu cüretli girişimlerinin dünya kamuoyunda kabul göreceğini sanmaktadır. Bölücü mihrakları bu garip cüretkârlığa iten en önemli saik, mevcut AKP iktidarının açılım politikalarıdır. Ülkeyi bölünmenin eşiğine, AKP’nin yıkımdan başka sonuç vermeyecek açılım ısrarı getirmiştir.  AKP iktidarının küresel güçlerin isteği doğrultusunda verdiği tavizlerden cesaret bulan bölücü odaklar, son günlerde silahlı faaliyetlerine hız vermiştir. Askerlerimize yönelik saldırılar, vatandaşlarımızın kaçırılması ve yol kesme olayları ile had safhaya ulaşmıştır. Şehit kanları henüz yerdeyken bölücü siyasetin cambazlarınca açıklanan sözde özerklik kararı, ihanet plânlarıyla varılmak istenen nihaî hedefin esef verici bir işareti olmuştur. Türk Devleti’nin bütünlüğünü hedef alan bu başkaldırı, basit bir siyasî girişim değildir. Doğrudan ülkeyi bölme niyetinin ifadesidir.

Diğer taraftan, Diyarbakır kırsalında 13 askerimizin şehit edilmesine ve bölücülerin özerklik ilânlarına rağmen, bir kısım medya garip bir tutum takınmıştır. Medya organları, her zamanki yayınlarına devam etmiştir. Bölücülerin son girişimlerini her zamanki terör eylemlerinden biriymiş gibi yansıtmak, en iyimser tabirle dalâlettir. 13 fidanın cenaze törenlerinde yaşananları da her zaman sunulduğu şekilde şehit ailelerinin acısından ibaret göstermekse gafletin ta kendisidir. Medyanın kendini demokrat ve hoşgörülü göstermeye çalışan bu tavrı, bir işe yaramadığı gibi, bölücülerin ekmeğine yağ çalmaktadır. Küresel güçlerin sesine dönüşen bazı medya organları,  Türk milletinin vahim gerçekleri öğrenmesini engellemektedir. Oysa Türk medyası, vahim gelişmelerden halkı haberdar etme görevini yerine getirmek zorundadır. Medya, Türkiye’de gündemi tayin eden, siyasetin seyrini değiştirebilen bir güçtür. Medya temsilcileri, bu gücü ülkenin yüksek menfaatleri için kullanmak zorundadır. Medya temsilcileri, kelam ve kalemlerini ülkenin birlik ve beraberliğine tahsis etmelidir. Türkiye’ye yönelik tehlike ve tehditleri milletten gizleyerek gerçekleri perdelemek, ihanet yarışında kulvar kapmaktan öteye geçemez.

Ateş sadece şehit evlatlarımızın ocağına değil; milletin bağrına düşmüştür. Millet infial hâlindedir. Bölücülerin bu derece azmasının sorumlusu, iktidardaki AKP’dir. Ülkeyi bölünmeye götürmenin varacağı yer bellidir. Mevcut iktidar, bunun sonucunda yaşanacak olumsuz gelişmelerin altında kalacaktır. Milletimiz, kendisine reva görülenleri asla unutmayacak, unutturmayacaktır. Türk milleti, bugün kendisine yaşatılan acıların bedelini mutlaka sorumlularına ödetecektir. Bilinmelidir ki, hainlerle ihanete çanak tutanların bu tutumları, milletin hafızasında kayıt altına alınacaktır.

Milliyetçi Hareket Partisi, bölücü örgüt eylemlerinin ülkeyi götürebileceği noktaya yıllardır dikkati çekmekte, ilgilileri uyarmaktadır. Partimiz, 12 Haziran seçimleri öncesinde de müstakbel tehdidin kapıda olduğuna dikkat çekmiş ve milleti haberdar ederek üzerine düşen görevi yerine getirmiştir. Ancak AKP’nin negatif algılama taktikleri yüzünden anlaşılmaz bir toplumsal irade bulanıklığı ortaya çıkmış ve yapılan uyarılar halkta karşılığını bulamamıştır.

Şimdi Türkiye’yi iyi yönettiği iddiasında bulunanlara şu soru sorulmalıdır: Açılım adı altında, Türkiye’nin geleceğini ve milletin varlığını tehdit eden unsurlara siyasî destek veren Sayın Cumhurbaşkanı ve AKP iktidarı, Kürt devletinin örtülü surette ilânı anlamına gelen özerklik zırvası karşısında da ileri demokrasi havariliği yapmayı sürdürecekler midir?

“Bu ülkeyi bölmek kimin haddine” diyerek 12 Haziran milletvekili seçimlerinde milliyetçi, sağduyulu seçmenin oyunu gasp eden AKP’nin yalanları, seçimden 30 gün sonra ortaya çıkmıştır. Kucaklarında besledikleri bölücü örgüt, son kalkışmasıyla nihaî hedefini ayan etmiştir. Bölücülerle yapılan gizli anlaşmalar, birlikte hazırlanan yol haritaları küresel güçlerin oyuncağı olmuş bu teslimiyetçi iktidarın kucağına bir bomba gibi düşmüştür. Türkiye’yi küresel maşaya dönüştüren iktidarın azdırdığı bölücüler dünyadan tanınma isteğinde bulunur ve bu talepleri dünya kamuoyunda aksiseda bulursa, AKP ve avenesi bunun hesabını millete nasıl verecektir? O zaman, bu ihanet meyvesini yemek için iştahla bekleyen bölücüler ve suç ortağı AKP milletin haklı gazabından nereye kaçacaktır?

Şüphe yok ki kendi topraklarında şehit edilen vatan evlatlarının acısını bağrına taş basarak dindirmeye çalışan bu yüce millet, ülkesinin bölünmesine izin vermeyecektir. Türk Milletinin tansiyonunu yükselten olumsuz gelişmelerin önünü almak için derhal tedbir alınmalı ve bölücü çetelerin yuvaları dağıtılmalıdır. Milletin “İş başa düştü” diyeceği günün gelmesinden evvel, aklıselim egemen olmalı ve Türkiye sürüklendiği kaostan çıkarılmalıdır.

Ülkedeki sorunun Kürt sorunu değil; ayrılıkçı ve bölücü terör örgütünün affedilmez ihaneti olduğu, topraklarımızın parçalanma tehlikesi ile karşı karşıya bulunduğu gerçeği, artık devleti yönetenlerin kabul etmesi gereken acı bir realitedir. Devlet erkânı buna karşı kararlı duruşunu göstermelidir. Cumhurbaşkanı ve Başbakan başta olmak üzere ülkeyi yönetenler, kaosa sürükleyecek açıklamalar yapmak yerine birlik ve bütünlük anlayışı ile hareket etmeli, kendilerine çeki düzen vermelidir.

Açılım ihanetine son verilmeli ve “geniş çaplı operasyon başladı, sıcak çatışma devam ediyor” yalanlarıyla değil; teröristleri inlerinde yok edecek, bölücü örgütü ortadan kaldıracak nitelikte büyük bir askerî harekâtla terörün kökü kazınmalıdır. Bundan sonra, terörü besleyen iç ve dış faktörler; ekonomik, siyasî, sosyal ve kültürel boyutlarıyla kapsamlı olarak ele alınmalıdır. Bölücü odakların siyasî uzantıları hakkında da gereken yapılmalı, sözde özerklik ilânına cüret edenlerin de sesi sonsuza kadar kesilmelidir. Aksi hâlde göz göre göre AKP iktidarı eliyle ülkemiz bölünmeye gidecektir.

Sonuç olarak AKP’nin ileri demokrasisi, milli birlik ve kardeşlik projesi adını verdiği açılımın içinden, ülkemizi bölüp parçalama anlamına gelen sözde özerklik ilânı ve teröristlerin devlete başkaldırısı çıkmıştır. Bunun içindir ki vatan evlatları devlete kafa tutmaya kalkışan bölücü örgüt elemanlarınca şehit edilmekte, devlet görevlileri kaçırılmaktadır. Gelinen nokta “Yalancının mumu yatsıya kadar yanar” sözünü hatırlatmaktadır. Bu atasözü, açılım diye diye ülkeyi bölünmenin eşiğine getiren AKP iktidarının durumunu ortaya koymaktadır.

Bu memleket, bu topraklar ve bu millet sahipsiz değildir. Millet iradesinin siyasî yansıması olan MHP, mecliste ve vatanın her noktasında görev başındadır. Bölücü ihanet girişimlerine karşı gereken yapılacak ve her ne pahasına olursa olsun, ülkemizin ve milletimizin birliğine, bütünlüğüne göz dikenlere fırsat verilmeyecektir. Milliyetçi Hareket, vatanın korunması için her bedeli ödemeye hazırdır. Gerçekleşmesi mümkün olmayan ham hayaller uğruna evlatlarımızın kanını dökenler ve bu zavallı hayalperestleri teşvik edenler, bir gün millet önünde ağır bir hesap vereceklerini unutmamalıdırlar.

Kamuoyuna saygı ile duyurulur.''

 

Kaynak: mhp.org.tr {http://www.mhp.org.tr/haber.php?id=3059}



Bu haber 839 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    Yazarlar

    En Çok Okunan Haberler

    Şirket Haberleri ŞİRKET HABERLERİ


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    6,080 µs