ZEYBEK: ''ŞEHİTLERİMİZ YAŞIYOR GİBİ TERFİ ETMELİDİR''

18 Temmuz 2011 23:21 tsi
“’Şehitler Ölmez” diyoruz. Ama bir Asteğmen, bir Uzman Çavuş, bir Polis Memuru hatta bir Nefer, şehit olduğu andan itibaren yaşıyor gibi, emsalleriyle birlikte terfi etmeli ve en yüksek makam maaşı almalıdırlar.''

Demokrat Parti (DP) Genel Başkanı Namık Kemal Zeybek, Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Başkanlığına seçilen Cemil Çiçek’i ziyaret etti ve “Hayırlı Olsun” dedi.

“Şehitlerimiz yaşıyor gibi terfi etmelidir”

“Şehitler Ölmez diyoruz. Ama bir Asteğmen, bir Uzman Çavuş, bir Polis Memuru hatta bir Nefer, şehit olduğu andan itibaren yaşıyor gibi, emsalleriyle birlikte terfi etmeli ve en yüksek makam maaşı almalıdırlar. Bu konuda Kanun Teklifi hazırlayarak TBMM’ye sunacağız.”

Demokrat Parti (DP) Genel Başkanı Namık Kemal Zeybek, Genel Başkan Vekili Osman Çilsal ve Teşkilat Başkanı Ahmet Uyanık'la birlikte Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Başkanlığına seçilen Cemil Çiçek’i makamında ziyaret etti ve “Hayırlı Olsun” dedi.

DP Lideri Zeybek, yaklaşık 45 dakika süren görüşmeden sonra Parlamento’da düzenlediği basın toplantısında gazetecilerin çeşitli sorularını cevaplandırdı. Zeybek’in açıklamaları şöyle:

“Değerli arkadaşlar, bugün yeni seçilen Meclis Başkanı’mızı ziyaret amacıyla Meclis’e geldik ve kendisine hayırlı olsun dedik, dualarımızı ve iyi niyet dileklerimizi bildirdik.

“Üzerimize düşen görevi yapmaya kararlıyız.”

Demokrat Parti olarak Türkiye’nin en köklü siyasi partilerinden biri olduğumuzun bilinci içinde bu yeni dönemde üzerimize düşen görevi yapma kararlılığı içindeyiz. Bunu Sayın Başkan’a da ilettik.

Bir seçim geçti. Seçim sırasında seçim havasının ve ortamının gereği ne ise o oldu. Ancak seçmen çoğunluğumuzun siyasi seçimi ve iradesi ortaya yeni bir TBMM çıkardı. Biz Demokrat Parti olarak, birçoğu milletvekilliği yapmış, çok deneyimli arkadaşlarımızla birlikte siyasi hayatın içinde varız. TBMM’ye, Türkiye’nin icra makamında bulunan Hükümete, Cumhurbaşkanımıza da deneyimlerimizden yararlanmak isterlerse, kendilerine hazır olduğumuzu söyledik.

Bu sözlerimiz sayın Meclis Başkanı’mız tarafından olumlu karşılandı. Eski dostumuzdur. Birlikte siyaset yaptığımız, birlikte bakanlık yaptığımız bir arkadaşımızdır. Kendisinin iyi niyetine inanıyoruz ve güveniyoruz.

Söz gelimi, şu son günlerde hepimizi acılara boğan olaylar dolayısıyla yeniden gündeme getirmek istediğimiz bir konuyu kendisine sunduk. Bunu kısa zamanda bir Kanun Teklifi haline getirip yine takdirlerine sunma kararı verdik. Kendileri tarafından da olumlu karşılanmıştır. Sözünü ettiğim konu şudur:

“Şehitlerimiz yaşıyor gibi terfi etmelidir”

Hepimiz bugünlerde hem yöneticilerimiz hem yönlendiricilerimiz hem de halkımız tarafından bir cümleyi söylüyoruz ve doğru söylüyoruz. “Şehitler Ölmez” diyoruz. Biz Demokrat Parti olarak öteden beri, şehitler ölmezse, bunun hukuki bir sonucu da olmalıdır diyoruz. Yani kamu görevi yapan şehitlerimiz, görev başında hayatlarını hepimizin, birliği ve güvenliği için feda ettiklerine göre, bizimde onlara karşı bir borcumuz vardır. Bu borcun da gereği yerine getirilmelidir. “Şehitler Ölmez” demeye devam etmeliyiz. Ama aynı zamanda kamu görevlisi olan şehitlerimiz, ister sivil, ister asker, ister güvenlik güçlerimize mensup olsunlar, şehitlerimiz terfi etmelidirler..Dünyanın bazı ülkelerinde bu vardır. Benim bizzat tanık olduğum yerler vardır. Yani sözgelimi bir Asteğmen, bir Uzman Çavuş, bir Polis Memuru hatta bir nefer, şehit olduğu andan itibaren, emsali gibi terfi eder ve en yüksek makamlara kadar çıkar.

Mesela, İran-Irak savaşında şehit olan bir pilot teğmenin tek çocuğunun ve dul eşinin orgeneral maaşı aldığını bizzat gördüm. Bir örnek söylüyorum İran bu işi yapmış ve doğru yapmıştır. Olması gereken budur, Türkiye’de de bu olmalıdır.

Bunu biz sayın Meclis Başkanı’yla, en azından sayın başkanın, ‘bu iş olur’ sözünden sonra anlaşmış olduğumuzu düşünüyoruz ve bunu bir teklif haline getirip kendilerine sunacağız. Buna benzer yine gözlemlerimizden, bilgilerimizden, deneyimlerimizden ve Meclis’imizin ve dolayısıyla ülkemizin yararlanması için ne gerekiyorsa yapacağız. Meclis dışında kalan muhalefet partisi olarak ama Türkiye’nin en köklü ve en büyük kadrolarına sahip olan parti olarak milletimize bu yolla da hizmet etmeye devam edeceğiz. Böyle bir muhalefet de olabilirmiş diye bir örnek göstermek istiyoruz.

Evet, yeni Meclis Başkanımıza huzurunuzda da ‘hayırlı olsun’ diyoruz. Değerli dostumuzun başarılı olacağına da inanıyoruz. Başarılı olması için de dualar ediyoruz. Meclisin itibarını koruyacağına, meclisin çalışmalarının verimli geçmesi için bütün o geçmiş deneyimiyle çok başarılı hizmetler yapacağına olan inancımızı da belirtmek istiyorum. Sorunuz varsa buyurun.

“Meclis Başkanı, danışman görevlendirecek”.

Gazeteci: Görüşmede sadece bu yeni yasa teklifi mi konuşuldu?

Namık Kemal Zeybek: Görüşme esas itibariyle bir dostumuza ve TBMM Başkanı’na hayırlı olsun ziyaretiydi. Bu görüşmede çok önemli güncel bir olay olarak bunu konuştuk. Bunun dışında kendileri her türlü teklife açık olduklarını, danışmanlarından birini de arkadaşlarımızla sürekli görüşmek üzere görevlendireceğini söyledi.

“Amerika’da Başkanlık Sistemi’nin dışında Başkanlık Sistemleri de var.”.

Anayasa konusunda da bir sohbetimiz oldu. Şu görüşlerimi kendilerine ilettim. Bizim yeni Anayasa’mızın en temel konularından biri olarak görülüyor, eğer Başkanlık Sistemi’ne geçilecekse, dünyada sadece Amerikan Başkanlık sisteminin olmadığı, başka Başkanlık sistemlerinin de olduğunu söyledim. Ayrıca da her ülkenin kendi tarihi şartlarına, sosyolojik gerçeklerine göre bir sistem kurmasının doğru olacağını ifade ettik. Söz gelimi Sovyetler Birliği’nden arta kalan ülkelerde uygulanan Başkanlık Sistemi’nden de örnekler vererek, Amerika’da olduğu gibi, mutlaka Valilerin halk tarafından seçilmesi gibi bir zorunluluğun olmadığını söyledim. Eğer Türkiye’de Başkanlık Sistemi’ne geçilecekse, valilerin yine merkezi idareden ve başkanlar tarafından tayinin Türkiye’nin hem tarihi hem de günün şartları dolayısıyla zorunluluk olduğunu ifade ettim. Kendileri de bu görüşümüze genel olarak katıldıklarını söylediler. Kendileri de Başkanlık Sistemine geçilip geçilmeyeceği konusunda henüz ortada müstekar bir durumun olmadığını da ifade ettiler.”

 
Kaynak: DP Basın Merkezi {http://www.dp.org.tr/HaberDetay.asp?id=132769}

Bu haber 696 defa okundu.