En Sıcak Konular

BİR MEDENİYET DEĞİŞTİRME MACERASI

16 Temmuz 2011 09:41 tsi
BİR MEDENİYET DEĞİŞTİRME MACERASI Medeniyetin sadece binayla, yolla, köprüyle, barajla, zenginlikle, lüksle, uçakla, trenle, cihaz ve âletlerle olduğunu sananlar medeniyet nedir bilmiyorlar.

Bir Medeniyet Değiştirme Mâcerası...

Medeniyetin sadece binayla, yolla, köprüyle, barajla, zenginlikle, lüksle, uçakla, trenle, cihaz ve âletlerle olduğunu sananlar medeniyet nedir bilmiyorlar.
 
Bir medeniyetin elbette binaları, yolları, limanları, barajları olur ama onlar medeniyetin kendisi değil, maddî meyve ve eserleridir.
 
Asıl medeniyet:
 
Adalettir... İlimdir irfandır... Ahlak ve fazilettir... Güvenliktir...
 
Ne güvenliği?.. Can güvenliği, Mal güvenliği... Irz, namus ve nesep güvenliği... Din, inanç, inandığı gibi yaşamak güvenliği... Kimliğini koruyabilme güvenliği... Fizikî ve ruhî sağlığını koruyabilme güvenliği...
 
Halkın aldatıldığı, çeşitli afyonlarla uyuşturulduğu bir yerde gerçek medeniyet yoktur.
 
Ne vardır?.. Medeniyetin karikatürü vardır.
 
Bir toplum zengin edebî ve yazılı bir lisana sahip değilse binayla minayla medenî olamaz.
 
Tarihsiz toplumlar medenî değildir.
 
Yabancılaşmış toplumlar da...
 
Adamın 150 bin dolarlık otomobili, bir milyon dolarlık meskeni, cebinde en lüksünden telefonu, aylık 20 bin dolar geliri var ama o adam dedelerinin ve atalarının mezar taşlarını okuyamayacak derecede kara cahilse ona medenî denilebilir mi?
 
Bizim eskiden kendimize mahsus bir medeniyetimiz ve kültürümüz varmış.... mış!..
 
Birileri bu medeniyeti değiştirmek, halkı başka bir medeniyetle medenîleştirmek istemişler. Medeniyet değiştirme ameliyatında başarılı olamamışlar...
 
Eski medeniyetimizin merkezi İstanbul idi.
 
İstanbul bir edebiyat, tarih, kültür, sanat merkeziydi.
 
Bir İstanbul ahlakı, görgüsü, edebi vardı.
 
Selanikliler bunları değiştirmek, yerine bir Selanik kültürü ve medeniyeti getirmek istediler. Başarılı olamadılar.
 
Ortaya, atalarının mezar taşlarını okuyamayan bir toplum çıktı.
 
İlim irfan, ahlak fazilet, sanat hikmet çöktü.
 
Çöpe atılan değerlerin yerine başka değerler konulamadı.
 
Halkın büyük bir kısmı yabancılaştı.
 
Kokuşma korkunç boyutlara ulaştı.
 
Hürriyet dediler, hürriyetin canına okudular.
 
Adalet dediler adaleti katl ettiler.
 
Mâbetsiz yeni bir kent inşa ettiler.
 
İslam'ı beğenmediler, yerine resmî ideoloji denilen bir heyûlâ ve ucube getirmek istediler.
 
Gerçek tarihi unutturdular, yerine düzmece bir tarih uydurdular.
 
Mitolojiler...
 
Tercüme kanunlarla ailenin ve toplumun temellerini dinamitlediler.
 
Tevhid'i dışladılar, yerine asrî bir putperestlik getirmek istediler.
 
En büyük tahribatı eğitim ve maarif sahasında yaptılar.
 
Halk onların yeni medeniyetini benimsemedi.
 
Zorla, korkuyla, terörle benimsetmek için bir vesâyet rejimi kurdular.
 
Bu medeniyet değiştirme macerası esnasında memlekette yerinden oynamadık çivi kalmadı.
 
Sahte uygarlıkları adına çok kan döktüler.
 
Uyduruk mahkemeler kurdular, çok adam astılar.
 
Kütle halinde yargısız infaz yaptılar.
 
On binden fazla cami, mescit, tekke, medrese, taş mektep, imarethane, başka vakıf binasını sattılar, yıktılar, kiraya verdiler.
 
Mâbetsiz şehirlerine, manzarayı bozup kirletmesinler diye pejmürde kıyafetli köylüleri sokmamışlardı.
 
Dalkavuk bir baykuşları "Biz tarihte ilk kez mâbetsiz bir şehir inşa ettik!" diye haykırmıştı.
 
Eski medeniyetimiz ve kültürümüz gitti, yerine acayip bir uygarlık geldi. Kaba saba, mürekkeb cahil, görgüsüz, edeb erkânsız, hedonist bir sistem.
 
Ülkenin çoğunluğunu oluşturan Müslümanların büyük bir kısmı bu zorla, şiddetle, terörle uygarlık değişimi ameliyesinin kurbanı oldu.
 
Halk iki arada bir derede kaldı.
 
Yeni uygarlığın bayları bayanları sayınları; eski beyler, hanımlar, hazretler kadar terbiyeli ve görgülü değil.
 
Eski medeniyetin seçkinleri 200 bin kelime, terim ve deyimden oluşan çok zengin bir edebî lisan kullanırlardı. Şimdiki devrim-zedelerin dili birkaç yüz sözcükten ibaret fakir bir lisan.
 
Başka milletlerin birkaç bin yıl ötesine giden yazılı bir hafızaları var. Bizim hâfıza saatimiz 1928'de durmuş.
 
Şu zavallılara bakınız: Lüks meskenlerde sefih bir hayat sürmeyi, lüks otolarla gezmeyi, lüks cep telefonlarıyla durmadan konuşmayı, kokuşmayı, bayağı ve âdi bir hedonizmi medeniyet sanıyorlar.
 
Bir medeniyet değiştirme macerasının hazîn sonu...

 

Mehmet Şevket Eygi - Milli Gazete

 

Kaynak: MİLLİ GAZETE {http://www.milligazete.com.tr/makale/bir-medeniyet-degistirme-mâcerasi-209638.htm}



Bu haber 737 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    Yazarlar

    En Çok Okunan Haberler

    Şirket Haberleri ŞİRKET HABERLERİ


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    5,017 µs