En Sıcak Konular

BAŞÖRTÜLÜ KIZLAR BACH METALLİCA DARBE VE İSLAM

16 Temmuz 2011 09:25 tsi
BAŞÖRTÜLÜ KIZLAR BACH METALLİCA DARBE VE İSLAM Sosyo-politik tahlil yapmaya çok hevesli aydın, ülkesinde cari olan İslâmi akımlardan habersiz. İslâmi akımların ferdi ve içtimai etkileri, mensupları hakkında kulaktan dolma olsa bile bilgisi yok...

Başörtülü Kızlar, Bach, Metallica, Darbe ve İslâm

3 Temmuz 2011 tarihli Radikal gazetesinde bir yazı dikkatimi çekti. Yazının başlığı şöyle: Türk-İslâm Sentezi, Bach, Metallica. Başlık çarpıcı, ilgimi çekti. Yazarı, ideoloji, ütopya gibi felsefi düzeyi yüksek konular üzerine Şerif Mardin, Murat Belge ile birlikte NTV'de tartışmalara katılan, hatta bağlamına göre ünlü düşünürlere ve sosyologlara atıf yapan bir isim: Gündüz Vassaf. Bu tablo ilgimi daha da arttırdı. Okumaya başladım. İlginç görüşler karşısında akla veda edip üzülmeye başladım!

Başörtülü kızlar, Bach ve Metallica
 
Gündüz Vassaf, İslâm-modernleşme bağlamında ileri sürülen görüşlere atıf yaparak söze başlıyor. Ardından Türkiye'nin örnek İslam ülkesi olduğu görüşüne ve %50'ye yakın oy alan iktidar partisine kimilerinin merkez demesine katılmadığını belirtiyor. Bu tip değerlendirmelerin aldatıcı olduğunu ileri sürüyor. Bu, üzerinde tartışmayı hak eden bir görüştür, üzerinde konuşulabilir. Ancak sunduğu gerekçe ve dayandığı sebep acayip sırıtmaktadır. Gerekçe şu: Geçen yaz İstanbul Mithatpaşa Stadı'nda her gün 50.000'den çok gencin katıldığı müzik şöleninde Metallica çaldığında başörtülü kızlar yokmuş. Bu hafta da Londra'dan Trevor Pinnock ve arkadaşlarının Purcell Bach ve Handel'den parçalar çaldığı Aya İrini'de de başörtülü kızlar yokmuş. Hatta başörtülü kızlar Opera ve Bale'de de yokmuş…
 
Darbe ve Türk-İslâm Sentezi
 
Çizdiği tablonun sebebi ne imiş, merak ettiniz mi? Cümle aynen şöyle: 12 Eylül'le birlikte iktidar kapıları Türk-İslâm sentezine açıldı.
 
Sosyo-politik tahlil yapmaya çok hevesli aydın, ülkesinde cari olan İslâmi akımlardan habersiz. İslâmi akımların ferdi ve içtimai etkileri, mensupları hakkında kulaktan dolma olsa bile bilgisi yok. 1980'de özel ihtimamla korunan, 1993'te yeni bir şekle giren, 2001'de dil değiştiren başkalaşan İslâm anlayışını, politik ve stratejik boyutunu görmezlikten geliyor. 'Türk-İslam Sentezi' ifadesinin felsefi manada eleştirisi ayrı bir şey, bu anlayışın bir ihtilal büyütmesi olduğunu söylemek ayrı şeydir. Birisi fikri bir çağrı, tartışma teklifidir. Diğeri iftiradır.

1980 darbesinin büyüttüğü ve beslediği İslâm anlayışı başlangıçta batı sömürgeciliğine karşı geliştirilen siyasi tepkiye iliştirilmiş, 1993'ten itibaren liberal-kapitalist sistemin ekonomik ve politik kurallarına uydurulmuş, 2001'den itibaren de küresel siyasi otoritenin İslâm coğrafyasını yeniden düzenleme politikalarının ve stratejik hamlelerinin parçası yapılmış İslâm anlayışıdır. Bu anlayışın bütün kanatları şu anda iktidarın şemsiyesi altında saf halindedir. Dinin birleştiremediği bu grupları siyaset birleştirmiştir. 12 Eylül'ün desteklediği İslâm, liberal kapitalist sistemle izdivaca girerek her şeyi mubah gören, hatta egemen güçlerin İslâm coğrafyasına müdahalesini meşru gören anlayıştır. İçtimai, siyasi ve uluslararası olgu bu olduğu halde meseleyi çarpıtmak niye? Gerçektende 12 Eylül ihtilalinin Türk-İslâm sentezinin önünü açtığını söylüyorsan bu felsefi ağırlığı (!) ne NTV ne de Radikal gazetesi kaldırabilir. Darbeye doğrudan muhatap olmuş bir kesimi darbenin ürünü görmek veya göstermek için bağdaşmaz çelişkiler arasında seyyah olmak gerekir. Bağdaşmaz çelişkiler üzerinden analiz görüntüsü vermeye gerek yok. Safiye-kafiye uyumuna göre üfürmek yeterlidir.

Sakın Üzülme: Yarından da Yakın!

Liberal kapitalist sistemle izdivaca giren İslâm anlayışı neyi reddetti ise tersinden yeniden üretti. AB'den taraf olmak küfürdü şimdi imanın konusu oldu. Bankanın önünden geçmek bilmem ne idi, şimdi ülkenin geleceği adına herkes bankalara bağlandı. Mevcut siyasi iktidar döneminde en fazla kâr eden kurum, bankalar. Siz bazı şehirlerde başörtülü kızların sevgilileriyle el ele dolaşmasını ve öpüşmesini yeterli görmüyor, bazı mekânlarla sınırlı olduğunu söyleyip hayıflanıyorsunuz, oysa bu tip davranışlar daha önce birisini zındık ya da başka bir şey ilan etmenin sarsılmaz kıstasıydı. Şimdi meşru oldu… Anlaşılıyor bu görüntüler sizi tatmin etmiyor. Size göre modernleşmek eğer bu ise ümitsizliğe kapılmayın en yakın zamanda en beğenme müzik festivalinde daha çekici pozlarla karşılaşacaksınız!

Etiketler Farklı Zihniyet Aynı

Başkasını kendin gibi yaşamaya zorlamak, ötekinin senin üzerinde baskı kurmasını meşrulaştırmanın yolunu açar. Müzik şöleninde Metallica, Bach çaldığında başörtülü kız göremediğin için ince ince takılıyorsun. Peki, % 50'ye yakın oy alan iktidar yarın seni bir ilahi ya da zikir şöleninde görmediği için, hatta namazlı karşılamalı törenlere katılmadığın için tanımlar, ince ince takılarak bir torbanın içine atar ve gerekçesini 'yeterince muhafazakâr olmadığına' bağlarsa ne diyeceksin? Hatta teravih ve bayram namazında bile yoksun bre gafil dese ne diyeceksin? Demek ki bu ülkenin temel sıkıntısı, zihniyettir. Herkes başkasının bedenine ve ruhuna hâkim olmak istiyor. İktidar zaten bunu yapıyor. Ürettiği ve uydurduğu birkaç torbanın içine insanları atıp, sonra delil topluyor. Modernleşme, başörtüsü, Bach, Metallica, 12 Eylül darbesi, Türk İslâm Sentezi arasında kurulan bağlantının bundan ne farkı var?

 

Nadim Macit - Ortadoğu

 

Kaynak: ORTADOĞU GAZETESİ {http://www.ortadogugazetesi.net/makale.php?id=9436}



Bu haber 1,240 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    Yazarlar

    En Çok Okunan Haberler

    Şirket Haberleri ŞİRKET HABERLERİ


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    4,406 µs