En Sıcak Konular

KÜRT AÇILIMI HANGİ ŞARTLARDA SÜRECEK?

16 Temmuz 2011 09:18 tsi
KÜRT AÇILIMI HANGİ ŞARTLARDA SÜRECEK? Yapılmak istenilen "Kürt açılımı"nın hangi şartlarda süreceğini Başbakan açıklamalı ve kafasının içindekileri de kamuoyu ile paylaşmalıdır.

KÜRT AÇILIMI HANGİ ŞARTLARDA SÜRECEK?

Başbakan Erdoğan'ın Hükümet programını açıklarken söylediği "Kürt açılımı sürecektir" sözleri, öyle sanıyoruz ki, ülkenin her tarafında çok büyük tepki ve tedirginlikle karşılanmıştır. Çünkü bu millet daha önce bu konuda yaşananları unutmadı. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün "Güzel şeyle olacak" açıklamasından sonra kamuoyuna sunulan "Kürt açılımı" Kandil ve Mahmur'dan gelen 34 PKK teröristinin Habur'dan seyyar mahkemelerde yargılanıp serbest bırakılması ile tavan yapmıştı.

Erdoğan, yaptığ konuşmalarda çoğu zaman "Açılımdan asla vaz geçmeyeceğiz. Bu, bizim için bir intihar olur" diyerek, açılım rezaletinin süreceği mesajlarını zaten daha önce vermişti. Yeni kurulan hükümetin programını okurken, bu konuya yeniden değinmiş olması ve ısrarla açılımın süreceğini söylemesi, kafalarda yeniden soru işaretlerinin doğmasına da neden oldu.
 
DEVLETLE YAPILAN ANLAŞMA NE?
 
Dikkat ediniz: Başbakan'ın bu Konuşmasından sonra, İmralı canisi, avukatları aracılığı ile Meclis'e gelmeyen ve yemin etmeyen PKK'nın siyasi uzantılarına çağırıda bulunup, Meclis'e gitmelerini, yemin etmelerini ve yapılacak yeni anayasa çalışmaları içinde yer almalarını istemiştir. İşin asıl önemlisi noktası ise, İmralı canisinin "Devletle anlaştık" demiş olmasıdır.
 
Devletle ne konuşuluyor, hangi konularda anlaşma sağlanıyor? Bunlar açılanmıyor, kamoyu ile paylaşılmıyor. Ülkenin bölünmesi yolunda hızlı adımlar atıldığı izlenimini ediniyoruz. Devletin, 20 bin kişinin katili ile neyin pazarlığını yaptığı konusu ise zaten şehitlerimizin kemiklerini sızlatmıyor mu?

Kapalı kapılar ardında çok gizli pazarlıların sürdüğü zaten biliniyordu. Bir yandan bu pazarlıklar sürerken, öte yandan PKK'nın yeniden silahlı eylemlere başlaması ve hemen her gün yeni bir olayın patlak vermesi küçümsenmemesi gereken olaylar olarak karşımızda duruyor. Açılım sürecinde 150 şehit verdik. Son 10-15 gün içerisinde verdiğimiz şehit sayısı 9'a yükseldi. Bu satırlar yazılırken, PKK'lıların Diyarbakır-Lice arasında yol kesip, bir astsubay, bir uzman çavuş ile bir sağlık memurunu kaçırdıkları haberleri geliyordu.

Yapılmak istenilen "Kürt açılımı"nın hangi şartlarda süreceğini Başbakan açıklamalı ve kafasının içindekileri de kamuoyu ile paylaşmalıdır. Bu konuda Amerika ve AB'nin bastırdığını biliyoruz. BDP'liler ise isteklerinden geri adım atmayacaklarını söylüyorlar. "Özerklik" üzerindeki ısrarlarını sürdürüyorlar. Bu çerçevede İmralı canisinin "Devletle anlaştık" demesi, bu isteklerin hangi şartlarda, nasıl şekilleneceği konusunu da tartışmaya açacaktır.

GÖZ GÖRE GÖRE BÖLÜNME Mİ?
 
Açıkça ifade edelim:
 
Güneydoğu'dan neredeyse her gün şehit cenazeleri geliyor. Hükümet olanlar artık bunlarla ilgilenmiyor bile. Şehitler, yürekleri yakarak toprağa veriliyor. Eli silahlı PKK'lılar meydan okuyor, asker ve sivil kaçırıyor. Askere ekmek götüren araçları yakıyor. Korku ve panik yaratıyor. Birçok yerde gece kimse korkusundan sokağa çıkamıyor. "Özerklik istiyoruz" diye ortalığı ateşe veriyorlar. Resmi daireleri ve araçları yakıyorlar. Güvenlik güçleri çoğu zaman bunlara seyirci kalıyor.
 
İşin ilginç tarafı, sanki ülkede hiçbir şey olmuyormuş gibi hareket ediliyor. Başka konularda gündem yaratılarak, Türkiye'nin yangın yerine çevrildiği konusu kamuoyundan saklanmak isteniyor. İmralı canisinin "Devletle anlaştım" demesinden sonra Güneydoğu'nun her tarafında bayram yapılıyor. Örgüt, resmen bayrakları ile giysileri ile şov yapmaya başladı. Bütün bu olup bitenlere de ses çıkarılmıyor. Hükümet olanlar ağızlarını açıp bir kelime bile etmiyor. Özetleyecek olursak, PKK ve yandaşları sokakla taşara işi iyice azıttılar.

DIŞARIDAN MI YÖNETİLİYORUZ?
 
AB Komisyonu'nun Türkiye Temsilcisi Marc Pierini Kürt sorunun Anayasa ile çözülebileceğini, ancak Kürt kelimesi gerekmediği mesajını vermesi daha önceden de belirttiğimiz gibi ABD ve AB'nin bu konuda bizi dışarıdan yönlendirdiği iddialarını daha da güçlendiriyor. Tavsiyeler ve yönlendirmeler bu kadarla da sınırlı kalmıyor. Gerek Amerika'da, gerekse Avrupa'da konu ile ilgili Türkiye'ye baskıların daha da arttığını görüyoruz.

BDP Grup Başkanı Selahattin Demirtaş'ın sık sık söylediği şu cümlenin de altını çizmekte yarar görmekteyiz:
 
"Bizi yalnız sanmasınlar. İçeride olduğu kadar dışarıda da yalnız değiliz. "
 
Zaten yıllardır, Türkiye'nin bölünüp parçalanmasının hesaplarının dışarıda kimler tarafından nasıl yapıldığı biliniyor. BD ve AB'de, parçalanmış Türkiye haritalarına az mı rastlandı? Bu konuda az mı yayınlar yapıldı? Bugün bile bağımsız bir Kürdistan'ın kurulmasına dış güçler destek vermiyor mu? Bütün bunları değerlendirdiğimizde ortaya çıkan tablonun hiç de iç açıcı olmadığını açık biçimde görmüş oluyoruz.

Aslına bakılacak olursa Türkiye, çok tehlikeli bir viraja sürükleniyor. Bunun başrol oyuncuları ise ABD ve AB olarak görülebilir. Bugünkü Hükümet yapısı, bu uygulamalara uygun olduğu için de dışarıdan destek alıyor. Ancak, sonuç nereye varır, araç tehlikeli virajda ne yapar, bunun hesapları yapılamıyor. Biz, geleceğimizi tehlikeli görüyoruz, endişeliyiz. Bu tehlikeyi ve gören ve endişeli bekleyiş içinde olanların sayısı da giderek artıyor. Bunu belirtmek ve bu uyarıları yapmak da bizim görevimiz olmalıdır.

Necdet B. Sivaslı - ORTADOĞU

 

Kaynak: ORTADOĞU GAZETESİ {http://www.ortadogugazetesi.net/makale.php?id=9424}
 



Bu haber 719 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    Yazarlar

    En Çok Okunan Haberler

    Şirket Haberleri ŞİRKET HABERLERİ


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    4,481 µs