SURİYE REJİMİ İSRAİL'İN SİGORTASI

13 Mayıs 2011 12:39 tsi
Kendisini direniş rejimi olarak takdim eden ve meşruiyetini Amerikan ve İsrail düşmanlığı üzerinden sağlayan Suriye rejiminin gizli bir biçimde İsrail'in sigortası olduğu ortaya çıkmıştır.

Suriye rejimi İsrail'in sigortası

Yusuf Suresi 51'inci ayette, Yusuf'a (Aleyhisselam) iftira atan Aziz'in eşi (Zeliha)  yapılan tahkikat sonucu Hazreti Yusuf'un beri olduğu ortaya çıkınca hakkı teslim etmiş ve 'el ane hashasa'l hakk' ifadesini kullanmıştır. Yani 'şimdi hakikat belirdi ve tecelli etti' demektedir. Aynen Suriye olaylarında da dayıoğlu Rami Mahluf'un New York Times'a konuşmasıyla birlikte Suriye'de de hak tecelli etmiş ve Esat rejiminin hakikati/gerçeği ortaya çıkmıştır. Rami Mahluf ağzındaki baklayı çıkarmıştır. Kendisini direniş rejimi olarak takdim eden ve meşruiyetini Amerikan ve İsrail düşmanlığı üzerinden sağlayan Suriye rejiminin gizli bir biçimde İsrail'in sigortası olduğu ortaya çıkmıştır. Esat rejimi baştan beri ikili bir oyun oynuyor. Halkına ve İslami kesimlere direnişin son kalesi olduğu mesajını veriyor ve böylece rejiminin geleceğini ve devamını sağlıyordu. Buna mukabil, Müşerref'in Bush'la yaptığı gizli anlaşma doğrultusunda olduğu gibi gizlice Batı mahfillerine İsrail'in sigortası oldukları mesajını veriyor ve lisan-ı halleriyle 'bizden vazgeçmeyin, bizi deliğe süpürmeyin'diyorlardı. Bu iki yüzlü politika ile günlerini gün etmekte ve iki tarafa da mavi boncuk dağıtarak iktidarlarını pekiştirmekteydiler. Yani Batı'ya ve İsrail'e pragmatizm halkına ve İslami kesimlere de ideoloji satıyorlardı. Esasen bunu çeşitli yazılarımızda dile getirmiş ve Esat rejiminin Batı açısından zararsız düşman hatta 'yararlı düşman' olduğunu belirtmiştik. Bunu en iyi ortaya koyanlardan birisi geçmişte Kelim Sıddıki olmuş ve zamanla 'düvelü't tavk' yani kuşatma ülkeleri olarak anılan Suriye ve benzeri komşu Arap ülkelerinin İsrail'in zırhı aline geldiklerini söylemişti.

Rami Mahluf, NYT'a yaptığı konuşmasında aynen Kelim Sıddıki'nin tespitini doğruluyor ve İsrail'in sigortası olduklarını belirtiyor. Bununla da kalmıyor, aynen Libya rejiminin iki numaralı adamı Seyfülislam gibi konuşuyor ve son kurşuna kadar (İsrail'e değil) halka direnmeye devam edeceklerini mesajı veriyor. Durum, aynen Mısır'daki İ'tisam dergisinin Hama katliamı öncesinde Esat kapağını hatırlatıyor: Esedün ala şabihi ve naametün ala a'daihi. Halkına şahin, düşmanlarına güvercin. Ya da halkına aslan düşmanlarına devekuşu. Bilindiği gibi, Libya'da da babasından önce konuşan Seyfülislam, son kurşuna kadar savaşacaklarını söylemişti. Sonrasında da babası oğlunun sözlerini tamamlayarak; ev ev, sokak sokak ve fert fert Libya'yı devrimcilerden temizleyeceklerine dair ant içmişti.  Kaddafi'ye en zor zamanında sahip çıkan rejimlerden birisi Suriye diğeri de Cezayir rejimi olmuştur. Esat rejimi Kaddafi saflarında savaşması için savaşın ilk günlerinde birçok pilotunu ve uçağını bu ülkeye göndermişti. Kaddafi ile aynı hendekte olduklarını hissetmiş ve Libya'da durdurulamayan devrimin bir şekilde kendilerine sıçrayacağını a öngörmüştür.  Kaddafi gibi komplo iddialarına sarılan Rami Mahluf da Selefilere karşı ön cepheyi oluşturduklarını ve gitmeleri halinde Selefilerin geleceğini ve savaşı dışarıya (İsrail'e) yayacaklarını ileri sürmüştür. Libya'da da Seyfülislam ve babası Muammer Kaddafi, Beyza ve benzeri şehirlerde Kaide Emirliğinden bahsetmiş lakin böyle bir emirlik ortayla çıkmamıştı. Ardından NATO saldırısı karşısında Haçlı Saldırısı tezlerine sarılmıştır. Lakin kendisine karşı savaşan Haçlı leşkerleri bir ay öncesine kadar kendisinin dostları değil miydi? Mesela, Sarkozy ve Berlusconi?  Şimdi aynı tiyatroyu Suriye'deki Mahluf-Esat iktidarı oynuyor.

Mahir Esat tarafından darp edildikten sonra köşesine çekilen Büseyne Şaban demek ki sonra gönlü alınmış ki Muhammed Habaş gibi yeniden rejimi savunma pozisyonuna ve hattına geçti ve NYT gazetesine açıklamalarda bulundu. Terörün ve teröristlerin kökünün kazındığını ve geride sadece son çırpınışlarının kaldığını ifade etmiştir. Kaddafi'nin kendisine karşı kalkışan Libya halkını farelere benzetmesi gibi Suriye rejiminin aydın yüzünü temsil eden Büseyne Şaban da Esat-Mahluf rejimine karşı çıkanları ayak takımı olarak nitelendirmiştir. Bu konuşmayı yapmasından bir iki gün sonra Halep Üniversitesi öğrencileri yeniden rejim aleyhtarı gösterilerde bulundular. Üniversite camiası da ayak takımı olunca geriye ülkenin aydınları olarak sadece Şebbiha çeteleri kalıyor! AB'nin Dışişleri sorumlusu Catherine Ashton, Büseyne Şaban gibi komplodan bahseden rejim borazanlarına Suriye'ye yönelik bir dış komplo olmadığını hatırlatıyor. Esasında bir dış komplo değil fazlasıyla bir anlayış beraberliği ve hoşgörü iklimi söz konusu. Hâlâ Batı Suriye halkıyla Mahluf-Esat rejimi arasında seçim yapabilmiş değil ve tarafsız. Batılılar mesele Suriye rejimi olunca İsrail'in hatırına oldukça yumuşak ve hoşgörülü davranıyorlar.

Mustafa Özcan - Milli Gazete

 

Kaynak: MİLLİ GAZETE {http://www.milligazete.com.tr/makale/suriye-rejimi-israil-in-sigortasi-201705.htm}

 

Bu haber 821 defa okundu.