En Sıcak Konular

AKP'NİN AÇILIM POLİTİKASI İSLAM'A AYKIRIDIR

13 Mayıs 2011 12:06 tsi
AKP'NİN AÇILIM POLİTİKASI İSLAM'A AYKIRIDIR AKP'nin açılım politikası, İslam'a aykırıdır. Çünkü açılım, Müslümanları birbirinden ayıran, onları ırkçı tanımlamalarla bölüp parçalayan bir projedir.

AKP'NİN AÇILIM POLİTİKASI İSLÂM'A AYKIRIDIR 

Son günlerde Lozan Antlaşması üzerinden kasıtlı ve mesnetsiz yorumlar yapılarak azınlık tanımı delinmeye çalışılmaktadır. Kamuoyu oluşturma çabasından ibaret olan bu kargaşadan beklenen, yürütme ve yargının bölücülük hesabına baskı altına alınmasıdır.

Kürtçe konuşan vatandaşlarımızı azınlık statüsüne çekmeye çalışan aklı evvellerin bilmesi gereken şudur: Kürt kökenli Türk vatandaşları, Lozan'da azınlık değil, yeni Türk Devleti'nin aslî unsurları olarak kabul edilmiştir. Azınlık statüsü verilenler ise, Müslüman olmayan topluluklardır. Bunlar antlaşmada 'Müslüman olmayan Türk Uyruklar' olarak tanımlanmışlardır.
 
Lozan Barış Antlaşması'nın 38 ilâ 44. maddelerini kapsayan III. Bölümü, "Azınlıkların Korunması"na ilişkindir. Bu bölümde yer alan 39. madde şöyledir:
 
"Müslüman olmayan azınlıklara mensup Türk uyrukları, Müslümanların yararlandıkları, aynı yurttaşlık medeni haklarıyla, siyasal haklardan yararlanacaktır".
 
Bu ifadede yer alan "Türk uyruklar"la, Müslüman olmayan azınlıkların kastedildiği açıktır. Hâl böyle iken Lozan Antlaşması'nı delmeye çalışmak iyi niyetle açıklanamaz. Üstelik Lozan aleyhinde ortaya sürülen fikirlerin hiçbir bilimsel dayanağı yoktur. Bu yoldaki gayretler, bölücülerin, ırkçıların marifetidir.

AKP'nin ortaya attığı açılım projesi, Lozan'ı geçersiz kılma plânıdır. Kardeş kavgasına zemin hazırlayabilecek böylesine tehlikeli projeleri dillendirmek, 21. yüzyılın lider Türkiye'sinin önünü kesmek isteyenlerin ekmeğine yağ sürecektir. AKP bu vebalin altından kalkamaz.

AKP'nin açılım politikası, İslam'a aykırıdır. Çünkü açılım, Müslümanları birbirinden ayıran, onları ırkçı tanımlamalarla bölüp parçalayan bir projedir. Her fırsatta muhafazakâr Türk vatandaşlarının hassasiyetlerini istismar eden AKP iktidarı, açılımla çuvallamıştır. AKP, kaş yapayım derken göz çıkarmaktadır. Ama Kürtçe konuşan kardeşlerimiz bu oyuna gelmeyecektir.

Kürtçe konuşan vatandaşlarımız, yalnızca Doğu ve Güneydoğu Anadolu'da değil; Mersin'de, İstanbul'da Antalya'da, Muğla'da, Adana'da, Osmaniye'de de yaşamaktadır. Yıllardır Türkçe konuşup anlaşarak, aynı camide namaz kılarak, aynı türküyü söyleyerek, aynı halaya dizilerek barış içinde bir arada yaşayan Türk milletinin ayrılmaz parçalarını bölmeye çalışmak, düpedüz ihanettir. Açılım, bölücülüktür, milleti emperyalistlere satma projesidir. Bölücülük büyük günahtır, vebaldir. MHP'nin milliyetçiliğini sorgulayanlar, Türk milliyetçilerini ırkçılıkla suçlayanlar, gerçek ırkçılığa prim vermektedir. MHP'ye saldıranlar, Batı dünyasının oyunlarına hizmet etmektedir. Lozan'ı delerek Türkiye'nin bütünlüğünü bozmak isteyenlere hizmet etmektedir.

Asıl ırkçılık, Müslümanların kavim mensubiyetlerine göre birbirini azınlık olarak tanımlamasıdır. Millet, aynı dine inanan, aynı dili konuşan ve aynı değerleri yaşayan topluluğunu adı olduğuna göre, Türkiye'de bütün Müslümanlar kardeştir. Bütün Müslümanlar Türk milletini teşkil eder. Lozan Antlaşması bile bu hakikati tescil etmiştir. Kaldı ki dinimize göre azınlıklar da kanun önünde Müslümanlarla eşit haklara sahiptir. Adalet, hiçbir dine üstünlük tanımaz. Üstünlük, takvadadır, doğruluktadır. Hak ve adalet doğrunun yanındadır. Böyle bir felsefeye sahip medeniyetin mensuplarını azınlık olarak nitelendirmek, İslam'ı bilmemektir. Batı dünyasının tuzağına düşmektir. Batı dünyasının maşası olan bölücülere fırsat vermektir. İslamiyet bölücülüğü men etmektedir.

Lozan Antlaşması'nın azınlık tanımında Müslüman Türklerin birbirinden ayrılması yoktur. Lozan'daki azınlık tanımının değiştirilmeye çalışılmasının arkasında, Türkiye'yi kuran Türk milletinin bütünlüğüne yönelik plânlı bir kalkışma vardır. Ancak, milletimiz, bu tehlikeli yaklaşımı idrak edecek ferasete sahiptir.
 
Bu bölücü senaryolara karşı çıkan MHP'nin ırkçılık yaptığını iddia eden safdillere İslam'ın özünü, ruhunu hatırlatma zamanı gelmiştir. Türk milliyetçilerinin sözünü ettiği millî birlik ve beraberlik, ilham ve dayanağını İslam'dan almaktadır.
 
İslam'a göre aynı dine mensup olanlar kardeştir. Müslümanların birbirini azınlık olarak nitelendirmesi İslam akidesine aykırıdır. Lozan Antlaşması bile Türkiye'de Müslümanların kardeşliğini tescil etmiştir. İslamiyet, milletini sevmekten ibaret olan milliyetçiliği hoş görmekte, ancak ırkçılığı kesinlikle reddetmektedir. İslam dini, Müslümanların kamplara bölünmesine şiddetle karşı çıkmaktadır.

Kur'an-ı Kerim'de Âl-i İmran Suresi'nin 103. âyeti mealen şöyledir:
 
"Hep birlikte Allah'ın ipine(İslam'a) sımsıkı sarılın. Parçalanmayın !"
 
Kanunî Sultan Süleyman döneminin Şeyhülislamı büyük din adamı Ebussuud Efendi, bu ayetin tefsirini şöyle yapmıştır:
 
"Ehl-i kitabın parçalandığı gibi parçalanıp da doğru imandan ayrılmayın ! Cahiliye zamanında birbirinizle dövüştüğünüz gibi bölünmeyin !"
 
Yeri gelmişken Peygamber Efendimizin bir Hadis-i Şerif'inden de söz edelim. Bir gün, Peygamberimiz(SAV) "İnsanları asabiyet(ırkçılık) için toplanmaya çağıran, bir asabiyet için savaşan ve asabiyet uğrunda ölen bizden değildir" demiştir. Ashap'tan biri, "Ya Resulallah, asabiyet nedir ?" diye sorunca, Efendimiz de:

"Kendi kavmi için bir başka kavme zulmetmektir" diye cevap vermiştir.

Bu hadis-i şerifi Türk milliyetçilerini karalamak, dinsiz, ırkçı yaftası yapıştırmak için kullananlar, Peygamber Efendimizin asabiyeti nasıl tarif ettiğinden söz etmezler. Peygamber Efendimizin hadislerini bile kendi kirli hesapları için kullanmaktan, insanlara yalan ve iftirayla saldırmaktan çekinmezler.
 
Yalan ve iftiranın hesapsızca harcandığı bir kaos ortamının tozu ve dumanı arasında, doğruyu bulmak zordur. MHP, bütün saldırılara rağmen doğruyu arayıp bulmaya ve oynanan oyunların iç yüzünü milletimize göstermeye kararlıdır.
 
İnsanın mensup olduğu milleti sevmesi, övmesi İslam'a göre suç değildir. Suç olan, bir başka millete zulmederek ırkçılık yapmaktır. Türkiye'de Türk milletin oluşturan unsurlar birbirine zulmetmez, etmeyecektir.

Ancak, AKP, açılım projesiyle ırkçılığa paye vermektedir. AKP, ateşle oynamaktadır. Bu haliyle AKP'nin ortaya attığı açılım projesi, Müslümanların birliğine ve dirliğine zarar vermektedir. İslam'a yakışmayan uygulamalarını sürdüren AKP zihniyeti, Müslümanlar arasında ayrımcılığa çanak tutmaktadır.

AKP, "Ayrımcılık yapan bizden değildir" sözüyle birlik tavsiye eden Peygamber Efendimiz(SAV)'e muhalefet etmektedir.

Cenabı-ı Hak, Maide Suresi'nin 51. âyetinde şöyle buyurmaktadır:

"Ey inananlar! Yahudi ve Hıristiyanları dost edinmeyin. Onlar birbirlerinin dostlarıdırlar. Sizden kim onları dost edinirse kuşkusuz o da onlardandır. Şüphesiz Allah zalimler topluluğunu doğruya iletmez."

Bu ilahî uyarının muhatabı, bugün kilise açan, ayinlere izin verenlerdir. İslam düşmanlığı yapanlara "Dostum" diye muhabbet duyanlardır.
 
Bugün KCK davasında, kendi anadilleriyle savunma yapma isteğinde bulunanlar, azınlık değildir. Aksine, Türkiye Cumhuriyeti Devleti'ni kuran ana unsurlardır. Kürt kökenli vatandaşlarımız, Türk Milletini oluşturan Müslüman topluluğun ayrılmaz bir parçasıdır. Bazı yazarlar, Lozan Antlaşması'nın da teyit ettiği bu gerçeği bile bile köşelerinde farklı yorumlara yer vermekte, kaleme aldıkları hesapsız, ölçüsüz yazılarla tarihî gerçekleri saptırarak fitne yaymaktadır. Söz konusu yorumlarda, mahkemelerin Türkçe savunma istemesi üzerine "Türk Yargısı, 'Türkçe'den başka dil konuşan Türk uyruklarının, mahkemelerde kendi dillerini sözlü olarak kullanmalarını önlemeye, yani Lozan 39/5'i reddetmeye kararlı olduğunu bir daha gösterdi" denilmektedir. 'Türkçe'den başka dil konuşan Türk uyrukları' ibaresi bilerek yanlış yorumlanmaktadır. 39. maddedeki Türk uyrukları tanımında yer alan 'Müslüman olmayan' vurgusu yok sayılarak Lozan'da kabul edilen hususlar çarpıtılmaktadır. Lozan Antlaşması'nda yer alan, 'mahkemelerde kendi dilini kullanma hakkının verilmesi' ifadesi, Müslüman olmayan azınlıklar için geçerlidir.
 
AKP zihniyeti, Lozan'ın delinmesi için gösterilen bu gayretlere katkı sağlamaktadır. Memleketi 36 etnik gruba bölmeye çalışan AKP hükümeti, metropolit seçimiyle Lozan'ı ihlal eden Fener Rum Patrikhanesi'ne de destek vermiştir. Lozan Antlaşması'na göre, metropolit seçilecek kişilerin, Türk vatandaşı olması zorunludur. Tayyip Erdoğan'ın Yunanistan'da açıkladığı yüz karası tavizle Türk vatandaşı olmayan metropolitler, Türk vatandaşı yapılmıştır. Böylece AKP iktidarı, patrikhanenin Lozan'ı ihlaline açık destek vermiştir. Oysa Yunanistan, Müslüman azınlığın Lozan'da kazandığı kendi müftülerini seçme hakkını Müslümanlara vermemiştir. Müftü atamalarını Yunan hükümeti yapmaktadır.

Bugün Türkiye'deki azınlıklar konusunda istismar edilen Lozan Antlaşması'nın hükümleri çok açıktır. Bu antlaşma, Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin ve millî bütünlüğünün sigortası niteliğindedir. Bunun içindir ki Lozan'ın azınlıklar konusundaki bağlayıcı özelliği, AB, ABD ve sözde Müslüman işbirlikçilerini rahatsız etmektedir. Lozan ihlalleri devam ettikçe, antlaşmanın maddeleri sulandırılacak ve Türkiye aleyhinde kullanılmaya çalışılacaktır.
 
Bu istismar oyunu içinde geçerliliğini yitiren, Lozan Antlaşmasının maddeleri değil; Türk Milletinin önemli ve saygın bir parçası olan Kürt kökenli vatandaşlarımızı ana gövdeden koparmaya çalışan azınlık müsveddeleri ve onların abdestsiz ağızlarıdır. O halde Terörle Müzakere Değil, Mücadele İçin Ses Ver Türkiye

Prof. Dr. Semih Yalçın - Ortadoğu

Kaynak: ORTADOĞU GAZETESİ {http://www.ortadogugazetesi.net/makale.php?id=9098}



Bu haber 762 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    Yazarlar

    En Çok Okunan Haberler

    Şirket Haberleri ŞİRKET HABERLERİ


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    5,803 µs